6-7 Eylül: Hesabı sorulmayan suçlar kendini tekrarlar

Asayiş, 10 Eylul 2017 14:28

6-7 Eylül: Hesabı sorulmayan suçlar kendini tekrarlar

 

 

    Hepimiz 6-7 Eylül’ü hâlâ yaşıyoruz! Tarihçiler için 1955’de yaşananlar akademik bir uğraş olabilir. Oysa bizler bu ülkede tutunmaya çalışan ‘ötekiler’ için, o “kırık mezarlıklar”, o 'harabeye dönmüş kiliseler’, talan ve baskı, günlük alelade olaylar. Türkiye’nin her köşesindeki kültürel mirasımız, devlet politikası sonucunda, çürümeye terk edilmiş, bizzat yıkılmış veya definecilerin insafına bırakılmış yapılardan oluşuyor.

    “Doğduğumuz, büyüdüğümüz, dedelerimizin ve babalarımızın şimdi kırık dökük de olsa mezarlarının bulunduğu bu ülkede kalacağız. Kırık mezarlardan, harabeye dönmüş kilise, okul, dükkân ve evlerimizden yeni bir dünya yaratacağız. Sebat ve cesaretle o harabelerin arasında yine yaşantımızı düzene koyacağız.”

Bu satırlar 15 Eylül 1955 günkü, İstanbul’da Rumca yayın yapan Embros gazetesinin başyazısından…

Şimdi bir de bunun yanına, aynı dönemde, yani 1955 yılında Türkiye’de kalan bir avuç azınlığa iki gün boyunca sistematik ve planlı bir zulmün uygulandığı günlere ait başka bir alıntıya gidelim:

“6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir. Muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı.”

    Bu sözler, 6-7 Eylül pogromu sırasında Seferberlik Tetkik Kurulu’nda görev yapan Sabri Yirmi beş oğlu’ na ait. O dönem yaptığı bu ‘muhteşem organizasyon’ sayesinde bürokrasinin basamaklarını kademe kademe çıkan Yirmi beş oğlu, 12 Eylül darbesi sonrası Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı, 1984’de Genelkurmay Harekât Dairesi başkanlığı ve nihayetinde Milli Güvenlik Kurulu genel sekreterliği yapmıştır. Daha ‘başarılı’ bir kariyer, herhalde pek az askere nasip olmuştur!

     Devlet, elini kire bulaştırmak pahasına kendisine hizmet edenleri mükâfatlandırmaktan geri durmaz. Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atarak bu ‘muhteşem organizasyon’un fitilini ateşleyen Oktay Engin de Yirmi beş oğlu gibi ‘parıldamış’, Selanik Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenciliğiyle başlayan kariyerini 1992-93 yıllarında Nevşehir Valiliği’yle taçlandırmıştır.

Peki, ne olmuştu 6-7 Eylül’de? Ve bu neden onca yıl sonra biz azınlıklar, hatta hepimiz için hala önemli?

Teknik olarak 1955 yılında yaşananlara, ‘pogrom’ diyoruz; kısaca dinsel, etnik veya siyasi nedenlerle bir gruba karşı yapılan toplu şiddet eylemleri.

Devlet aygıtından; azınlıklara dönük bu tip eylemlerin olmaması için çabalamasını, eylem olursa engellemesini ve faillerini yakalayıp en ağır şekilde cezalandırması beklenir.

Peki ya bu suçları bizzat devlet organize ediyorsa?

Siyasetçiler, mağdurun kimliğine bakarak, milliyetçi veya radikal dinci bakışlarıyla suça sessiz kalıp yol veriyorsa…

İşte o zaman, o günlerde nefret objesi yapılanlar gadre uğrar.

Kötülük sıradanlaşır.

Devlet içinde hesap vermeyen zihniyet, bir seri katil gibi suç işlemeye devam eder…

6-7 Eylül 1955’te olan tam da buydu…

Devletimiz bu provokasyonu “Atatürk’ün evi bombalandı” haberiyle tezgahladı. Ardından iki gün boyunca İstanbul ve İzmir’de organize edilmiş linççi güruhlar eliyle Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin ve diğer azınlıkların malları yağmalandı, kadınlara tecavüz edildi, din adamları darp edildi, ibadethane ve mezarlıklar talan edildi.

Cinayet, tecavüz, yağma, hırsızlığın içinde olduğu bu öykü, Cumhuriyet tarihine bir utanç vesikası olarak geçti. Ancak pek çok benzer olay gibi, failleri ceza almadı, tam tersine terfi etti.

Peki, bütün bunları bugün neden anıyoruz?

62 yıl önce olmuş kötü bir olayı bugün diline pelesenk etmenin anlamı var mı?

Yok diyorsanız, bu ülkede son dönemde yaşananlara bir daha bakın derim.

     On yıl önceki Hrant Dink, Rahip Santoro ve Zirve Yayınevi cinayetleri gibi, 7 Haziran seçimleri öncesi HDP binalarına yapılan saldırılar da, bir ay önceki Neve Şalom Sinagoguna yapılan saldırı da, devletin belli kademelerinin içine olduğu organizasyonlardı.

 

    Bütün bu provokasyonların ortak özelliği ‘milli mutabakat’ saldırıları olmalarıdır. Devletin yüzeyinde veya derinindeki muktedirler ve muktedir gözükenler bu eylemleri organize ederek veya sessiz kalarak suç ortağı olurlar.

    6-7 Eylül 1955’te iktidar olan Demokrat Parti ve Adnan Menderes, milli mutabakat çerçevesinde işlenen suçun hesabını sormamasının bedelini ağır ödedi. 1960 yılında bir darbe ile devrildi. Darbeciler, 6-7 Eylül 1955 pogromunu planlayan ekipti. Menderes’i astılar.

    Hrant Dink, Rahip Santoro ve Zirve Yayınevi cinayetleri AKP iktidarı döneminde milli mutabakatla işlendi. Bu cinayetleri aydınlatmayan iktidar on yıldır darbe girişimleri ile boğuşuyor.

    15 Temmuz darbesinin öncesinde darbe şartlarının oluşması için barış süreci dinamitlenmeliydi. AKP; HDP merkezlerinin yakılması, Suruç, Ceylanpınar, Ankara Gar gibi provokasyonların darbe dinamiğinin parçası olduğunu okuyamadı. Bu suçlara, Kürt meselesine darbecilerle aynı paralelde baktığı için yol verdi. Sonuçta darbe şartları olgunlaştı. ‘Muhteşem bir organizasyon’ olarak hazırlanan 15 Temmuz darbe girişimi mucize eseri bertaraf edildi. Ancak paralel kötülük, darbecilerin dayatacağını bildiğimiz cenderenin bir versiyonunu hepimize yaşatıyor.

    Mevzu bahis Ermeni, Süryani, Rum, Yahudi, Kürt olduğunda, sivil asker, AKP CHP fark etmiyor. Hep kötülük üreten, hiç hesap vermeyen zihniyet toplumun da rızasını manipülasyonla alarak yoluna devam ediyor.

    Hepimiz 6-7 Eylül’ü hâlâ yaşıyoruz! Tarihçiler için 1955’de yaşananlar akademik bir uğraş olabilir. Oysa bizler bu ülkede tutunmaya çalışan ‘ötekiler’ için, o “kırık mezarlıklar”, o ‘harabeye dönmüş kiliseler’, talan ve baskı, günlük alelade olaylar. Türkiye’nin her köşesindeki kültürel mirasımız, devlet politikası sonucunda, çürümeye terk edilmiş, bizzat yıkılmış veya definecilerin insafına bırakılmış yapılardan oluşuyor.

Daha iki hafta önce Van’daki kayyımın atalarımın mezarları üzerine tuvalet ve mescit yaptığına bizzat şahit oldum.

    Bu mirasın içinde, azınlıklardan her daim biat talep eden, onlar sanki bu ülkenin vatandaşı değil de birer rehineleriymiş gibi işleyen bu kirli çark, bugün de dönmeye devam ediyor. Biat etmezse başına neler gelebileceğini ibadethanelerine saldırarak, adını küfür gibi anarak, tehditler savurarak her daim hatırlatıyor.

    Geçenlerde Hayrettin Karaman “Gâvur dan Dost Olmaz” başlıklı nefret söylemi dolu bir yazı yazdı. Çoğunluk mahallelerinden bir tepki gelsin diye birkaç gün bekledim. Suç duyurusunda bulunan olmayınca ben yaptım.

    Ülke yeniden kötücül bir iktidar tarafından yönetiliyor. Yüz yıldır suç işleyen geleneklerin devamı bütün aktörler bazen ittifaklar kurarak, bazen kavga ederek devleti parselliyorlar.

    İşte böyle bir iklimde, biz azınlıklar, Hrant Dink’in tabiriyle güvercin tedirginliğinde yaşıyoruz. Dört kuşaktır başımıza gelenleri hatırlıyoruz.

    “Geçmişle yüzleşin!” çağrılarımız, bu coğrafyanın mağdurlarının ruhlarını şad etmek için olduğu kadar, bugüne ve geleceğimize dairdir. İyi biliriz ki, hesabı sorulmayan tüm suçlar kendini tekrarlar.

Garo paylan

Asayiş, 10 Eylul 2017 14:28

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
" ADALET " İSTİYORUZ

" ADALET " İSTİYORUZ

ÇGD DEN GAZETECILERE 1 MAYIS ÇAGRISI

ÇGD DEN GAZETECILERE 1 MAYIS ÇAGRISI

BAŞKAN TAŞKIN "TALEPLERI SAHADA DİNLİYORUZ :

BAŞKAN TAŞKIN "TALEPLERI SAHADA DİNLİYORUZ :

AGBABA " TÜRKİYEDE EMEĞİN DURUMU "

AGBABA " TÜRKİYEDE EMEĞİN DURUMU "

AĞBABA " ZİRAİ DONU DA UNUTTURACAKLAR  "

AĞBABA " ZİRAİ DONU DA UNUTTURACAKLAR "

MALATYA"DA ATICILIKTA SPOR KULÜBÜNDE BÜYÜK BAŞARI

MALATYA"DA ATICILIKTA SPOR KULÜBÜNDE BÜYÜK BAŞARI

MALATYA GUNEY KUŞAK YOLU TAMAMLANMAK ÜZERE

MALATYA GUNEY KUŞAK YOLU TAMAMLANMAK ÜZERE

BAŞKAN TAŞKIN " MALATYA’NIN YENİ YÜZÜ BURADA YÜKSELİYOR"

BAŞKAN TAŞKIN " MALATYA’NIN YENİ YÜZÜ BURADA YÜKSELİYOR"

MALATYA DA ARGUVANLILAR DERNEĞİ KURULDU

MALATYA DA ARGUVANLILAR DERNEĞİ KURULDU

MALATYA SARSILMAYA DEVAM EDİYOR. DEPREM DON ŞIMDİDE SULAMA SUYU YOK!!!

MALATYA SARSILMAYA DEVAM EDİYOR. DEPREM DON ŞIMDİDE SULAMA SUYU YOK!!!

CHP DE 23 NİSAN  YÜRÜYÜŞÜ " MUSTAFA KEMALİN ASKERLERİYİZ "

CHP DE 23 NİSAN YÜRÜYÜŞÜ " MUSTAFA KEMALİN ASKERLERİYİZ "

BATTALGAZİ BELEDİYESİNDE AMATÖR SPOR KULÜPLERİNE  4.5 MİLYONLUK DESTEK

BATTALGAZİ BELEDİYESİNDE AMATÖR SPOR KULÜPLERİNE 4.5 MİLYONLUK DESTEK

TASKIN " EGEMENLİK MİLLETİMİZİN İRADESİYLE ŞEKİLLENEN EN GÜÇLÜ MİRASTIR "

TASKIN " EGEMENLİK MİLLETİMİZİN İRADESİYLE ŞEKİLLENEN EN GÜÇLÜ MİRASTIR "

BAŞKAN GEÇİT " 23 NİSAN MİLLİ İRADENİN TEMELLERİNİN ATILDIĞI TARİHİ BİR GUNDÜR "

BAŞKAN GEÇİT " 23 NİSAN MİLLİ İRADENİN TEMELLERİNİN ATILDIĞI TARİHİ BİR GUNDÜR "

İLHAN GEÇİT " HERKESİN HAYRANLIK DUYACAĞI BİR ÇIRMIHTI İNŞA EDİYORUZ "

İLHAN GEÇİT " HERKESİN HAYRANLIK DUYACAĞI BİR ÇIRMIHTI İNŞA EDİYORUZ "

AGBABA"TARIM BİTERSE URETİM BİTERSE ÇIFTÇİ  BİTERSE BİTER "

AGBABA"TARIM BİTERSE URETİM BİTERSE ÇIFTÇİ BİTERSE BİTER "

MALATYA YEŞİLYURT SPOR ŞAMPİYONLUĞUNU İLAN ETTİ

MALATYA YEŞİLYURT SPOR ŞAMPİYONLUĞUNU İLAN ETTİ

1978 MALATYA KATLİAMI

1978 MALATYA KATLİAMI

MALATYALI ÇİFTÇİLER: " VERİLEN DESTEKLE AYAĞA KALKMAK MÜMKÜN DEĞİL "

MALATYALI ÇİFTÇİLER: " VERİLEN DESTEKLE AYAĞA KALKMAK MÜMKÜN DEĞİL "

MALATYA DERHAL AFFET BÖLGESİ İLAN EDİLSİN "

MALATYA DERHAL AFFET BÖLGESİ İLAN EDİLSİN "

MALATYA DA CUMHUR İTTİFAKI " DON " İÇİN TOPLANDI

MALATYA DA CUMHUR İTTİFAKI " DON " İÇİN TOPLANDI

KESKİN CUMHURBASKANINA SESLEND MALATYAYA POZİTIF AYRIMCILIK YAPILMALI "İ:

KESKİN CUMHURBASKANINA SESLEND MALATYAYA POZİTIF AYRIMCILIK YAPILMALI "İ:

MALATYA KATLİAMI (17 - 20 NİSAN 1978 )

MALATYA KATLİAMI (17 - 20 NİSAN 1978 )

ARGUVAN BELEDİYE BAŞKANI ERSOY EREN " 1YIL DA NELER YAPTIK

ARGUVAN BELEDİYE BAŞKANI ERSOY EREN " 1YIL DA NELER YAPTIK

BAŞKAN TAŞKINDAN 17 NİSAN MESAJI " ÖZAL VE FENDOĞLU UNUTULMADI "

BAŞKAN TAŞKINDAN 17 NİSAN MESAJI " ÖZAL VE FENDOĞLU UNUTULMADI "

YMP İL BAŞKANI AHMET YALÇIN'DAN ÖZAL VE HAMİDO'YA  ANLAMLI MESAJ

YMP İL BAŞKANI AHMET YALÇIN'DAN ÖZAL VE HAMİDO'YA ANLAMLI MESAJ

İMAMOĞLU " ETKİLİ ÖNLEMLERİN ACİLEN DEVREYE SOKULMAASI GEREKİR "

İMAMOĞLU " ETKİLİ ÖNLEMLERİN ACİLEN DEVREYE SOKULMAASI GEREKİR "

AĞBABA " ÇIFTÇİYE İCRA GÖTÜRURSENİZ İKİ ELİM YAKANIZDA OLUR "

AĞBABA " ÇIFTÇİYE İCRA GÖTÜRURSENİZ İKİ ELİM YAKANIZDA OLUR "

CHP LI AYAZ " CHP NIN REDDİ YEŞİLYURT BELEDİYESİNE MİLYONLUK YÜK GETİRMEYECEK "

CHP LI AYAZ " CHP NIN REDDİ YEŞİLYURT BELEDİYESİNE MİLYONLUK YÜK GETİRMEYECEK "

AĞBABA" MECLİSE ARAŞTIRMA KOMİSYONU TEKLİFI GETİRECEĞİZ "

AĞBABA" MECLİSE ARAŞTIRMA KOMİSYONU TEKLİFI GETİRECEĞİZ "

BARIŞ YILDIZ " MALATYA DERHAL AFFET BOLGESİ İLAN EDİLSİN "

BARIŞ YILDIZ " MALATYA DERHAL AFFET BOLGESİ İLAN EDİLSİN "

VALİ YAVUZ " TARIM BAKANLIĞI VE TARSIM DEVREDE "

VALİ YAVUZ " TARIM BAKANLIĞI VE TARSIM DEVREDE "

SERDAR YILDIZ " GÖRECEĞİZ MALATYANIN GERÇEK SAHİBİ VAR MI? "

SERDAR YILDIZ " GÖRECEĞİZ MALATYANIN GERÇEK SAHİBİ VAR MI? "

AGBABA " DEPREMİN VURDUĞU MALATYA YI BU KEZ DON VURDU "

AGBABA " DEPREMİN VURDUĞU MALATYA YI BU KEZ DON VURDU "

" BASKANLARIM YANIMDA TOPLANTILARI YERİNDE YÖNETIME ORNEKTİR "

" BASKANLARIM YANIMDA TOPLANTILARI YERİNDE YÖNETIME ORNEKTİR "

SADIKOĞLU’NDAN ACİL DESTEK ÇAĞRISI

SADIKOĞLU’NDAN ACİL DESTEK ÇAĞRISI

CGD DEN BAŞARILI GAZETECİLERE YILIN ÖDÜLÜ  VERİLDİ

CGD DEN BAŞARILI GAZETECİLERE YILIN ÖDÜLÜ VERİLDİ

SURİYEDE Kİ KADIN KATLİAMLARINI KINIYORUZ

SURİYEDE Kİ KADIN KATLİAMLARINI KINIYORUZ

DEPREM BİLİMCİ GÖRÜRDEN YOL HARİTASI

DEPREM BİLİMCİ GÖRÜRDEN YOL HARİTASI

CHP IL BAŞKANINDAN AKP SERT ÇIKIŞ

CHP IL BAŞKANINDAN AKP SERT ÇIKIŞ