6-7 Eylül: Hesabı sorulmayan suçlar kendini tekrarlar

Asayiş, 10 Eylul 2017 20:57

6-7 Eylül: Hesabı sorulmayan suçlar kendini tekrarlar

 

 

    Hepimiz 6-7 Eylül’ü hâlâ yaşıyoruz! Tarihçiler için 1955’de yaşananlar akademik bir uğraş olabilir. Oysa bizler bu ülkede tutunmaya çalışan ‘ötekiler’ için, o “kırık mezarlıklar”, o 'harabeye dönmüş kiliseler’, talan ve baskı, günlük alelade olaylar. Türkiye’nin her köşesindeki kültürel mirasımız, devlet politikası sonucunda, çürümeye terk edilmiş, bizzat yıkılmış veya definecilerin insafına bırakılmış yapılardan oluşuyor.

    “Doğduğumuz, büyüdüğümüz, dedelerimizin ve babalarımızın şimdi kırık dökük de olsa mezarlarının bulunduğu bu ülkede kalacağız. Kırık mezarlardan, harabeye dönmüş kilise, okul, dükkân ve evlerimizden yeni bir dünya yaratacağız. Sebat ve cesaretle o harabelerin arasında yine yaşantımızı düzene koyacağız.”

Bu satırlar 15 Eylül 1955 günkü, İstanbul’da Rumca yayın yapan Embros gazetesinin başyazısından…

Şimdi bir de bunun yanına, aynı dönemde, yani 1955 yılında Türkiye’de kalan bir avuç azınlığa iki gün boyunca sistematik ve planlı bir zulmün uygulandığı günlere ait başka bir alıntıya gidelim:

“6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir. Muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı.”

    Bu sözler, 6-7 Eylül pogromu sırasında Seferberlik Tetkik Kurulu’nda görev yapan Sabri Yirmi beş oğlu’ na ait. O dönem yaptığı bu ‘muhteşem organizasyon’ sayesinde bürokrasinin basamaklarını kademe kademe çıkan Yirmi beş oğlu, 12 Eylül darbesi sonrası Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı, 1984’de Genelkurmay Harekât Dairesi başkanlığı ve nihayetinde Milli Güvenlik Kurulu genel sekreterliği yapmıştır. Daha ‘başarılı’ bir kariyer, herhalde pek az askere nasip olmuştur!

     Devlet, elini kire bulaştırmak pahasına kendisine hizmet edenleri mükâfatlandırmaktan geri durmaz. Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atarak bu ‘muhteşem organizasyon’un fitilini ateşleyen Oktay Engin de Yirmi beş oğlu gibi ‘parıldamış’, Selanik Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenciliğiyle başlayan kariyerini 1992-93 yıllarında Nevşehir Valiliği’yle taçlandırmıştır.

Peki, ne olmuştu 6-7 Eylül’de? Ve bu neden onca yıl sonra biz azınlıklar, hatta hepimiz için hala önemli?

Teknik olarak 1955 yılında yaşananlara, ‘pogrom’ diyoruz; kısaca dinsel, etnik veya siyasi nedenlerle bir gruba karşı yapılan toplu şiddet eylemleri.

Devlet aygıtından; azınlıklara dönük bu tip eylemlerin olmaması için çabalamasını, eylem olursa engellemesini ve faillerini yakalayıp en ağır şekilde cezalandırması beklenir.

Peki ya bu suçları bizzat devlet organize ediyorsa?

Siyasetçiler, mağdurun kimliğine bakarak, milliyetçi veya radikal dinci bakışlarıyla suça sessiz kalıp yol veriyorsa…

İşte o zaman, o günlerde nefret objesi yapılanlar gadre uğrar.

Kötülük sıradanlaşır.

Devlet içinde hesap vermeyen zihniyet, bir seri katil gibi suç işlemeye devam eder…

6-7 Eylül 1955’te olan tam da buydu…

Devletimiz bu provokasyonu “Atatürk’ün evi bombalandı” haberiyle tezgahladı. Ardından iki gün boyunca İstanbul ve İzmir’de organize edilmiş linççi güruhlar eliyle Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin ve diğer azınlıkların malları yağmalandı, kadınlara tecavüz edildi, din adamları darp edildi, ibadethane ve mezarlıklar talan edildi.

Cinayet, tecavüz, yağma, hırsızlığın içinde olduğu bu öykü, Cumhuriyet tarihine bir utanç vesikası olarak geçti. Ancak pek çok benzer olay gibi, failleri ceza almadı, tam tersine terfi etti.

Peki, bütün bunları bugün neden anıyoruz?

62 yıl önce olmuş kötü bir olayı bugün diline pelesenk etmenin anlamı var mı?

Yok diyorsanız, bu ülkede son dönemde yaşananlara bir daha bakın derim.

     On yıl önceki Hrant Dink, Rahip Santoro ve Zirve Yayınevi cinayetleri gibi, 7 Haziran seçimleri öncesi HDP binalarına yapılan saldırılar da, bir ay önceki Neve Şalom Sinagoguna yapılan saldırı da, devletin belli kademelerinin içine olduğu organizasyonlardı.

 

    Bütün bu provokasyonların ortak özelliği ‘milli mutabakat’ saldırıları olmalarıdır. Devletin yüzeyinde veya derinindeki muktedirler ve muktedir gözükenler bu eylemleri organize ederek veya sessiz kalarak suç ortağı olurlar.

    6-7 Eylül 1955’te iktidar olan Demokrat Parti ve Adnan Menderes, milli mutabakat çerçevesinde işlenen suçun hesabını sormamasının bedelini ağır ödedi. 1960 yılında bir darbe ile devrildi. Darbeciler, 6-7 Eylül 1955 pogromunu planlayan ekipti. Menderes’i astılar.

    Hrant Dink, Rahip Santoro ve Zirve Yayınevi cinayetleri AKP iktidarı döneminde milli mutabakatla işlendi. Bu cinayetleri aydınlatmayan iktidar on yıldır darbe girişimleri ile boğuşuyor.

    15 Temmuz darbesinin öncesinde darbe şartlarının oluşması için barış süreci dinamitlenmeliydi. AKP; HDP merkezlerinin yakılması, Suruç, Ceylanpınar, Ankara Gar gibi provokasyonların darbe dinamiğinin parçası olduğunu okuyamadı. Bu suçlara, Kürt meselesine darbecilerle aynı paralelde baktığı için yol verdi. Sonuçta darbe şartları olgunlaştı. ‘Muhteşem bir organizasyon’ olarak hazırlanan 15 Temmuz darbe girişimi mucize eseri bertaraf edildi. Ancak paralel kötülük, darbecilerin dayatacağını bildiğimiz cenderenin bir versiyonunu hepimize yaşatıyor.

    Mevzu bahis Ermeni, Süryani, Rum, Yahudi, Kürt olduğunda, sivil asker, AKP CHP fark etmiyor. Hep kötülük üreten, hiç hesap vermeyen zihniyet toplumun da rızasını manipülasyonla alarak yoluna devam ediyor.

    Hepimiz 6-7 Eylül’ü hâlâ yaşıyoruz! Tarihçiler için 1955’de yaşananlar akademik bir uğraş olabilir. Oysa bizler bu ülkede tutunmaya çalışan ‘ötekiler’ için, o “kırık mezarlıklar”, o ‘harabeye dönmüş kiliseler’, talan ve baskı, günlük alelade olaylar. Türkiye’nin her köşesindeki kültürel mirasımız, devlet politikası sonucunda, çürümeye terk edilmiş, bizzat yıkılmış veya definecilerin insafına bırakılmış yapılardan oluşuyor.

Daha iki hafta önce Van’daki kayyımın atalarımın mezarları üzerine tuvalet ve mescit yaptığına bizzat şahit oldum.

    Bu mirasın içinde, azınlıklardan her daim biat talep eden, onlar sanki bu ülkenin vatandaşı değil de birer rehineleriymiş gibi işleyen bu kirli çark, bugün de dönmeye devam ediyor. Biat etmezse başına neler gelebileceğini ibadethanelerine saldırarak, adını küfür gibi anarak, tehditler savurarak her daim hatırlatıyor.

    Geçenlerde Hayrettin Karaman “Gâvur dan Dost Olmaz” başlıklı nefret söylemi dolu bir yazı yazdı. Çoğunluk mahallelerinden bir tepki gelsin diye birkaç gün bekledim. Suç duyurusunda bulunan olmayınca ben yaptım.

    Ülke yeniden kötücül bir iktidar tarafından yönetiliyor. Yüz yıldır suç işleyen geleneklerin devamı bütün aktörler bazen ittifaklar kurarak, bazen kavga ederek devleti parselliyorlar.

    İşte böyle bir iklimde, biz azınlıklar, Hrant Dink’in tabiriyle güvercin tedirginliğinde yaşıyoruz. Dört kuşaktır başımıza gelenleri hatırlıyoruz.

    “Geçmişle yüzleşin!” çağrılarımız, bu coğrafyanın mağdurlarının ruhlarını şad etmek için olduğu kadar, bugüne ve geleceğimize dairdir. İyi biliriz ki, hesabı sorulmayan tüm suçlar kendini tekrarlar.

Garo paylan

Asayiş, 10 Eylul 2017 20:57

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
ENGİNYURT VE AĞBABA’DAN MALATYA VE TÜRKİYE GÜNDEMİNE İLİŞKİN SERT ELEŞTİRİLER

ENGİNYURT VE AĞBABA’DAN MALATYA VE TÜRKİYE GÜNDEMİNE İLİŞKİN SERT ELEŞTİRİLER

CHP 30 AĞUSTOSU COŞKUYLA KUTLADI

CHP 30 AĞUSTOSU COŞKUYLA KUTLADI

BASKAN ILHAN GEÇİT " 30 AĞUSTOS ZAFERİ İSTİKLAL VE ZAFERİMIZIN SİMGESİDIR "

BASKAN ILHAN GEÇİT " 30 AĞUSTOS ZAFERİ İSTİKLAL VE ZAFERİMIZIN SİMGESİDIR "

BAYRAM TASKINDAN 30 AĞUSTOS BAYRAM MESAJ̌I

BAYRAM TASKINDAN 30 AĞUSTOS BAYRAM MESAJ̌I

AĞBABA " 30 AGUSTOS BAGIMSIZLIK VE KURTULUŞ  RUHUNUN ZAFERIDIR "

AĞBABA " 30 AGUSTOS BAGIMSIZLIK VE KURTULUŞ RUHUNUN ZAFERIDIR "

İMAMOĞLU  " BÜTÜN İDDİALAR YALAN ÇIKTI  "

İMAMOĞLU " BÜTÜN İDDİALAR YALAN ÇIKTI "

SARIGÜL " ZALİMLER İSRAİL’E SİLAH GÖNDERİYOR, ISLAM DÜNYASI GAZZEYE BİR ÇUVAL  UN GONDEREMIYOR

SARIGÜL " ZALİMLER İSRAİL’E SİLAH GÖNDERİYOR, ISLAM DÜNYASI GAZZEYE BİR ÇUVAL UN GONDEREMIYOR

YEŞİLYURT'TAKI LEZZET CADDESİ İÇİN  PROTOKOL İMZALANDI

YEŞİLYURT'TAKI LEZZET CADDESİ İÇİN PROTOKOL İMZALANDI

ARGUVANDA BARAJ BITERSE!!....

ARGUVANDA BARAJ BITERSE!!....

BAŞKAN GEÇİT STK TEMSİLCILERI ILE YEŞİLYURTUN BUGÜNÜ YARINI ELE ALINDI

BAŞKAN GEÇİT STK TEMSİLCILERI ILE YEŞİLYURTUN BUGÜNÜ YARINI ELE ALINDI

KESKİNDEN OKUL KIYAFETI VE KIRATSİYE UYARISI

KESKİNDEN OKUL KIYAFETI VE KIRATSİYE UYARISI

TSO BASKANI SADIKOĞLU " ŞEHRİMİZİ CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLİYORUZ

TSO BASKANI SADIKOĞLU " ŞEHRİMİZİ CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLİYORUZ

CUMHURBAŞKANLIGI FORSUNDAKİ KORKUNÇ GERÇEK!!

CUMHURBAŞKANLIGI FORSUNDAKİ KORKUNÇ GERÇEK!!

AĞBABA " BU KOKUŞMUŞ DÜZENİN SORUMLUSU SİZSİNİZ "

AĞBABA " BU KOKUŞMUŞ DÜZENİN SORUMLUSU SİZSİNİZ "

MALATYA ULUSLAR ARASI EĞİTİM MERKEZİ  HALİNE GELDİ

MALATYA ULUSLAR ARASI EĞİTİM MERKEZİ HALİNE GELDİ

SİLİVRİ  CEZA'EVINDEN MİLLETİMİZE

SİLİVRİ CEZA'EVINDEN MİLLETİMİZE

AĞBABA " BU AKP’NİN EN BÜYÜK PİSLIKLERINDEN BİRİ OLACAK "

AĞBABA " BU AKP’NİN EN BÜYÜK PİSLIKLERINDEN BİRİ OLACAK "

BABACAN " TÜRKİYE SOSYAL SORUNLARI KENDİ MODELI İLE ÇÖZÜYOR "

BABACAN " TÜRKİYE SOSYAL SORUNLARI KENDİ MODELI İLE ÇÖZÜYOR "

MESOB BAŞKANI KESKİN " MALATYA DA DEPREMDEN SONRA EKONOMİ DEPREMİ YASADIK "

MESOB BAŞKANI KESKİN " MALATYA DA DEPREMDEN SONRA EKONOMİ DEPREMİ YASADIK "

MUSTAFA SARIGÜL " CHP GÜNEŞİNİN MALATYA DA DOGDUĞUNU GÖRÜYORUM "

MUSTAFA SARIGÜL " CHP GÜNEŞİNİN MALATYA DA DOGDUĞUNU GÖRÜYORUM "

CHP HEYETI YARİN MALATYA DA OLACAK

CHP HEYETI YARİN MALATYA DA OLACAK

AGBABA " BU AKP NİN EN BÜYÜK PİSLİĞİ OLACAK "

AGBABA " BU AKP NİN EN BÜYÜK PİSLİĞİ OLACAK "

KIRIK TOPUKLU KONTES..

KIRIK TOPUKLU KONTES..

BACIM

BACIM

AĞBABA" İKTIDAR ÇIFTÇİYI DON VURDUGU GİBİ VURDU "

AĞBABA" İKTIDAR ÇIFTÇİYI DON VURDUGU GİBİ VURDU "

VOLEYBOL LİSESİ İÇİN 35 DÖNÜM ARAZİ TAHSİS EDİLDİ

VOLEYBOL LİSESİ İÇİN 35 DÖNÜM ARAZİ TAHSİS EDİLDİ

CHO KOMİSYONA KATILMASINI İSTEDIKLERI DERNEK VAKIF VE SENDİKALARI AÇIKLADI YENMİLLİ DAYANISMA,KARDEŞLİK VE DEMOKRASİ KOMISYON TOPLANTISINA ÇAĞRILACAKLAR

CHO KOMİSYONA KATILMASINI İSTEDIKLERI DERNEK VAKIF VE SENDİKALARI AÇIKLADI YENMİLLİ DAYANISMA,KARDEŞLİK VE DEMOKRASİ KOMISYON TOPLANTISINA ÇAĞRILACAKLAR

ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYLE İNANIYORUZ VE ÇAĞRI YAPIYORUZ  ( ÇGD )

ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYLE İNANIYORUZ VE ÇAĞRI YAPIYORUZ ( ÇGD )

BAŞKAN GEÇİT " BANAZI KONAK VE HORATANIN GELİŞİMİ  YEŞİLYURT İÇİN  ÇOK ÖNEMLİ

BAŞKAN GEÇİT " BANAZI KONAK VE HORATANIN GELİŞİMİ YEŞİLYURT İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

BATTALGAZİ BELEDİYESİNDE 1,5 YILDAYATIRIM ATAĞI

BATTALGAZİ BELEDİYESİNDE 1,5 YILDAYATIRIM ATAĞI

DEPREMİN 30. AYINDA SORUNLAR DEVAM EDIYOR.

DEPREMİN 30. AYINDA SORUNLAR DEVAM EDIYOR.

" TURKİYE DE HUKUK DEVLETİ ASKIDADIR "

" TURKİYE DE HUKUK DEVLETİ ASKIDADIR "

ÜSKÜP ESKİ BÜYUKELÇİSİ AKP LİLERIN SAHTE ÜNİVERSİTE VE DİPLOMA AĞINI İFŞA ETTİ.

ÜSKÜP ESKİ BÜYUKELÇİSİ AKP LİLERIN SAHTE ÜNİVERSİTE VE DİPLOMA AĞINI İFŞA ETTİ.

İHD MALATYA ŞUBESI 16. OLAĞAN GENEL KURULU GERÇEKLEŞTİRDİ

İHD MALATYA ŞUBESI 16. OLAĞAN GENEL KURULU GERÇEKLEŞTİRDİ

BASKAN GEÇIT YAPILAN YATIRIMLAR VE YENI PROJELERI ANLATTI

BASKAN GEÇIT YAPILAN YATIRIMLAR VE YENI PROJELERI ANLATTI

" ULUSKON "MALATYA'DA AÇILDI.30 ÜLKENİN BÜYÜK ELÇILERİ MALATYA DA BULUSACAK

" ULUSKON "MALATYA'DA AÇILDI.30 ÜLKENİN BÜYÜK ELÇILERİ MALATYA DA BULUSACAK

MALATYA'DA Kİ SORUNLAR 10 BAŞLIKTA TOPLANACAK VE ANKARA'YA SUNULACAK

MALATYA'DA Kİ SORUNLAR 10 BAŞLIKTA TOPLANACAK VE ANKARA'YA SUNULACAK

MALATYA'YI DÜNYA HARİTASINA YERLEŞTİREN HEKIM

MALATYA'YI DÜNYA HARİTASINA YERLEŞTİREN HEKIM

BAŞKAN GEÇİT " °KIRSAL GÜÇLENİRSE ŞEHIR DE GUÇLENİR "

BAŞKAN GEÇİT " °KIRSAL GÜÇLENİRSE ŞEHIR DE GUÇLENİR "

BASKAN MİKAİL SÜLÜK, İŞ  BULMAKTA ZORLANAN PÜTÜRGELILERI GERİ DÖNMEYE DAVET ETTİ

BASKAN MİKAİL SÜLÜK, İŞ BULMAKTA ZORLANAN PÜTÜRGELILERI GERİ DÖNMEYE DAVET ETTİ