DEDE YAZI DA ŞİRKET KAZANACAK HALK KAYBEDECEK

Doğanşehir’e bağlı Dedeyazı köyü halkı madencilere karşı direniyor

       Malatya'da yaşam alanlarının hemen yanı başında, tarım alanlarının içerisinde kurulmak istenen maden ocağına karşı direnişlerini sürdüren Dedeyazı Mahallesi sakinleri, kendilerini bu konuda ikna etmeye gelen şirket yetkililerini maden ocağının zararlarını bir bir sayarak şaşırttı.

         Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Alevi yurttaşların yaşadığı Dedeyazı Mahallesi’nde kurulmak demir maden ocağına karşı çıkan mahalle sakinleri, aylardır bunun mücadelesi içerisinde. Aynı bölgede olan bir maden ocağının mahalle sakinlerinin tepkisi üzerine 2013 yılında kapatılması sonrası, bu kez başka bir şirket tarafından aynı bölgede maden ocağı kurulmak istenmesi HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul tarafından. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın cevaplamasını istemesiyle verilen soru önergesi ile Meclis gündemine de taşınmıştı.

         Konunun yargıya taşıması sonucu mahkemenin iki kez verdiği “yürütmeyi durdurma” kararına rağmen, Bakanlıktan aldıkları “geçici ÇED raporu” ile çalışmalarına devam etmek isteyen yüklenici firma yetkilileri, bu kez mahalle sakinlerini ikna etmeye koyuldu.

ZARARI YOKMUŞ!

      Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile firma yetkilileri, dün mahalle sakinleri ile bir toplantı organize etti. Toplantıya HDP Malatya milletvekili adayı Yusuf Bozkuş, İHD Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu, EMEP Malatya İl Başkanı Kemal Gültekin ve ESP yöneticileri de katıldı.

        Bakanlık ve firma yetkililerinin açılmak istenen maden ocağının kendilerine ve çevreye herhangi bir zararının dokunmayacağı konusunda ikna etmeye çalıştığı mahalle sakinleri, yaptıkları sunumla maden ocağının vereceği zararları bir bir saydı. Yurttaşları ikna etmeyi uman yetkililer, sunum karşısında şaşırıp kaldı.

        Mahalle sakinleri adına konuşan Yunus Erkan, “Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, İlçe Orman Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi, Maden işletmesi adına projeyi hazırlayan Teknoteknik Şirketi ile toplantı gerçekleştirdik. Projeyi tanıtan Teknoteknik personeli, yaklaşık bin 658,25 hektar alanda çalışma yürütüleceğini, ayrıca ÇED alanında herhangi bir su kaynağının olmadığını, her hafta düzenli patlamaların olacağını, ÇED alanın neredeyse tamamının tarım arazilerinin içinde olmasına rağmen çalışmadan kaynaklanan tozun tarıma, hayvancılığa ve diğer canlılara zarar vermeyeceğini, ÇED sahasına en yakın yerleşimin 135 metre olduğunu ifade ederek projelerini tanıttı" dedi.

2 BİN 500 DÖNÜM TARIM ARAZİSİNİ KAPSIYOR

        Ancak ÇED sahasında “su yok” iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyleyen Erkan, köyün toplam işlenebilir tarım arazisinin 2 bin 500 dönüm civarında olduğunu, bunun yarısından fazlasının maden işletmesinin işgalinde kalacağını ifade etti.

        Erkan, dolayısıyla tarımsal üretimin ve köylünün geçim kalemlerinin önüne geçileceğini, bunun kabul edilebilir yanının olmadığını, aynı zamanda sulama ve içme suyunun yok edilmesinin çalışma esnasında çıkacak toz ve ağır metal tozlarının bir halk sağlığı sorununa sebebiyet vereceğini tüm kurum yetkililerine ilettiklerini anlattı.

        Erkan, yine kurum personelleriyle yerinde yapılan ölçümlerde şirketin iddia ettiği gibi yakın yerleşim yerlerinin 135 değil, 70 metre civarında olduğunu da tespit ettirdiklerini paylaştı.

'SONUÇ YÜKSEK SEBZE-MEYVE FİYATLARI!'

       Yer altı kaynaklarının çıkartılıp işletilmesine karşı olmadıklarını sözlerine ekleyen Erkan, bu gibi işlerin yerleşke, tarım arazileri, sulak alanlar, su kaynakları, meralar, başka üretim kalemlerinin olduğu, orman varlığı ve diğer tüm canlılığı tehdit edecek yerlerde yapılmaması gerektiğini vurguladı. “Tarımsal üretimi engelleyen bu gibi işlerin sebep ve sonuçlarının tam da bugünlerde olduğu gibi yüksek meyve, sebze, ekmek ve et fiyatlarının alım gücünün düşmesi gibi sorunlarla tüm ülkeye geri dönüş yaptığını” söyleyen Erkan, ekonomik öneminin dışında gıdaya erişim gücünün düşmesinin bir başka halk sağlığı sorunu yarattığını ekledi.

'SADECE ŞİRKET KAZANACAK'

         Dedeyazı sakinlerinin yaşam alanlarını üretim gücünün tüm donanımlarıyla işgal altına alınıp, orada demir çıkarttırmanın ne ülkeye nede Dedeyazı dışında kalan diğer insanlara hiçbir faydasının olmayacağını kaydeden Erkan, "Bu işten yalnızca maden işletmesinin istifade edecek ve bu kadar faydasız, bir o kadar zararlı bu işin yapılmasına razı olmadığımızı buradan tüm basın ve kamuoyuna ilan ediyoruz” dedi.

Dedayazı sakinleri geçtiğimiz aylarda da mahallerine yakın bir mevkide faaliyet verecek ocağa karşı eylem gerçekleştirmişti.Doğanşehir’e bağlı Dedeyazı köyü halkı madencilere karşı direniyor

Ekonomi, 06 Temmuz 2018 14:37