RIZA PARLAK

SARHOŞLARIN YOLCULUĞU
14 Mayıs 2025 20:59SARHOŞLARIN YOLCULUĞU
Şotik Kınıkderesin de dede (pil) bir eve misafir olur. Akşam başka bir evde koaklama sözü verilir. Geceyi orada geçirmek üzere sözleşirler. İlk konaklama yerinde sofra kurulur, yörenin misafirperverliği tartışılmazdır. Bir gün yolunuz düşerse gerçekten tanık olursunuz. Böylesi bir ortamda rakının tadına doyulmaz, iç içe bilirsen. Fakat viski için aynı şeyi söylemek zor. Biri dede üç kafadar ne kadar içtiklerini bilmeden viski şişelerinin dibi bulunana kadar içerler. Kafalar duman kalkıp diğer söz verilen eve gitmek için yola çıkarlar. Dede eşeğe biner, birisi eşeğin yuvalarından çekerken diğeri de eşeğin ardından sürer. Mesafe 15 dakikalık bir yol. Gece olmuş yol karanlıktır tam kapıya gelirler ki ne görsünler, eşeğe binen dede yok. Hemen dönüp koşarlar geldikleri yola bakarlar ki dede arkta suya düşmüş. Alıp eve dönerler. Sarhoş olmayan yalnızca eşek, ne yazık ki onun da dili yok.
ATI NEREYE BAĞLIYAM
Dede bir gün bir köyde yoksul bir talibine misafir olur. Dedenin misafir olması her ne kadar onur verici de olsa onu ağırlamak kolay değildir. Hele de yoksul bir köylü için bu daha da zordur. Köylü varlığı olan iki üç tavuğu kesip dedeyi elinden geldiği kadar ağırlayıp onurlandırmaya çalışır. Birkaç gün kalan dede gitme hazırlığı yapar, ama pek de gitmeye niyetli değildir. Dedenin atı hazırlanır dede altına biner yolla çıkmak için. Talip olan yoksun köylü lafın gelişi dedeye "dede biz onurlandırdın birkaç gün daha kalsaydın" zaten gitme konusunda isteksiz olan dede "o zaman atımı nereye bağlayayım" deyince talip "dede dilimin ucuna bağa, dilimin ucuna" der.
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Yazılar