Can Dündar: Bizi yenemezsiniz
Yaşam, 27 Ocak 2016 10:05
Cumhuriyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar , Adana’da durdurulan MİT TIR’larının içinde silah ve mühimmat bulunduğunu ortaya koyan belgeleri yayınladıkları nedeniyle tutuklu bulunduğu Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan yazdığı yazısında cezaevini anlattı ve “Burası renksizleştirilmiş bir alan… Askerin hakisi, gardiyanın lacisi, çimentonun grisi…” dedi. Dündar yazısında, “Güçlüler her zaman haklı değildir; ama haklılar daima güçlüdür. En ağır bedeli de ödetseniz doğru bildiğimizi yazar, söyleriz. Bizi yenemezsiniz” ifadelerini kullandı.
Can Dündar’ın Cumhuriyet’te bugün yayımlanan “Bizi yenemezsiniz” başlıklı yazısı şöyle:
Silivri’de -birçok şeyin yanından çok eksikliği hissedilen şeylerden biri de renk…
Burası renksizleştirilmiş bir alan…
Daha doğrusu sadece donuk renkler serbest:
Askerin hakisi, gardiyanın lacisi, çimentonun grisi…
İç duvarlar kirli sarı, demir kapılar kahverengi, yer karoları bej, mutfak tezgâhı metal…
Florasan ışığı, plastik masa-sandalye soluk beyaz…
Başka renk yok…
Deniz uzak, gök tutsak, toprak yasak…
Birine papatya çizip yollayacak olsan “sarı” bulamazsın; renkli kaleme izin yok. Kirli sarıyı posterle örtmek istesen, duvara poster asmak yasak…
Daha da ilginci, buradaki yaygın renkler de bize yasak:
Mesela haki kazak ya da lacivert mont içeri giremiyor; infaz görevlileri ile askerlerin arasına karışır kaçarız diye…
Renkler de bizimle birlikte tutsak halde…
***
Ama bir yerde insan yaşar da renk olmaz mı?
Haberi alan eş dost, sağ olsun, rengârenk zarflarda, kâğıtlarda mektuplar, bloknotlar yollamaya başladı.
Ailelerimiz, arkadaşlarımız camgöbeği, turuncu, fıstık yeşili kazaklar giydirdi.
Bir okurumuz çektiği doğa fotoğraflarını gönderdi; tezgâhın grisini çimenle, çiçekle, ağaçla donattık. Koğuşta pastoral bir tarz yarattık.
İçeri girer girmez, Silivri kadrosunun fikri çeşitliliğini ve muhtemel bir genişlemede kavuşacağı zenginliği düşünerek bir “Yeşil Silivri” dergisi çıkarmayı düşünmüştüm. Geçenlerde gelen bir avukat, “Öyle bir dergi çıkıyor zaten” dedi. Kapalı devreymiş, adına bayıldım:
“Deli Dalgalar”…
“Üstelik renkli” çıkıyormuş…
“Renkli mi? Nasıl olur? Renkli kalem yasak değil mi?”
Sorunca yaratıcı sırrı öğrendim:
Renkli gazeteleri buharlı cama yapıştırıp süzülen boyayı tıraş bı- çağıyla kazıyor ve kendi çizdikleri resimleri boyuyorlarmış.
Dâhice!
Hemen denedim tabii…
Renkli ekler hiç bu kadar işime yaramamış, “boyalı basın” tabiri hiç bu kadar yerine oturmamıştı.
Magazin eklerini dayadım cama…
“Sosyetenin ünlü gelini”nin paltosundan, papatya için sarı damıttım önce… İstanbul’un jet-setinden St. Moritz’de evlenecek veliahtın kırmızı ceketinden gül boyadım.
Kendimi zenginden alıp fakirhaneme taşıyan bir “renk Robin Hood”u gibi hissettim.
Yetmedi; meyvelere dadandım.
Portakal kabuğundan turuncu, turp kabuğundan bordo, elmadan yeşil tıraşladım, diş fırçasına batırdım.
Çizgili defteri merdiven gibi boyayıp bir “Haziran tırmanışı” resmi yaptım.
Renk yasağını böyle aştım.
***
Tek renge hapsetmeye çalışıyorlar bizi, toplumu, ülkeyi, dünyayı…
Tek şef konuşsun, herkes tek bir ağızdan onu övsün, tek bir itiraz olmasın istiyorlar…
Tekçiliğe kafa tutan her farklı renkten korkuyorlar.
Herkes “beyaz” gibi, renklerinden soyunsun, teslim bayrağıyla diz çöksün istiyorlar.
Kendi “haki-laci” egemenliklerinin bir gökkuşağınca silinmesinden korkuyorlar.
Fakat bilmiyorlar ki “bu millet isterse boyalarını meyveden, fırçalarını ibrişimden, isyanını hazirandan” yapar.
Bakmayın “tek” atmayı sevmemize, “tekçi”leri sevmeyiz.
Rengârenk, “rengâhenk” bir dünyaya inanmışız; kurşunun, duvarın, dumanın grisine mahkûm olmayız.
Akademisyenlerden gördünüz işte, 1000’imize ayar verseniz, 1000’imiz daha, “ben de varım” diye çıkar ortaya… Kapıya çizilen kırmızı çarpılara inat isyan bildirileri yazar.
Beyaz bayraklı heyetin içinde vurulan kameraman, kendi kanayışını, toprağının yarasını çekip dünyaya yayar.
Nereye gitseniz, kiminle konuşsanız size bizi sorar.
“Diktatör demek yasak” dersiniz, zulmünüze direnenler inadına adınızı “diktatör” koyar.
Sizi maaşlı polisiniz korur, bizim toplama kampının kapısında gönüllü yoldaşlarımız nöbet tutar.
Güçlüler her zaman haklı değildir; ama haklılar daima güçlüdür. En ağır bedeli de ödetseniz doğru bildiğimizi yazar, söyleriz.
Bizi yenemezsiniz.
Yaşam, 27 Ocak 2016 10:05
Yorumlar (0)

KILIÇDAROĞLU'NA BİR ÇAĞRIDA ALEVİLERDE: BU KİRLİ OYUNU BOZABILIRSINIZ

BAŞKAN GEÇİT "MUHARREM AYI HÜZNÜN İBADETİN ŞÜKRÜN VE PAYLASMA AYIDIR

BATTALGAZİ BELEDİYESİ GELECEGIN SANATCILARINI YETİSTİRİYOR

BATTALGAZİ BELEDIYESİ GELECEĞİN SANANATÇILARINI YETİSTİRIYOR

Keskin " Muharrem ayı sabrın teslimiyetin ve kardeşliğin zamanıdır "

CHP İL BAŞKANI BARIŞ YILDIZ " MUHARREM AYI KERBELA ADALET VE DİRENİŞİN EVRENSEL SEMBOLÜDÜR"

BATTALGAZİ BELEDİYESİ AİLE YILINA YÖNELİK ETKİNLİKLERİNİ SÜRDÜRÜYOR

YEŞİLYURT BELEDİYESİNDE PARKLARA " YAZ" DOKUNUŞU

MEDYA DAYANIŞMA GURUBU: " GAZETECİLIK SUÇ DEĞİLDİR " FATİH ALTAYLININ TUTUKLANMASI GAZETECILIGE VE DÜŞUNCEYE AĞIR DARBEDİR

İL İL TESLİM EDİLEN KONUT VE İŞ YERİ SAYISI

TSO BASKAN YARDIMCISI BASRİ ILHAN " KURU KAYSIDAKİ ÐÜŞÜS TÜM ÜLKEYİ İLGİLENDİRİYOR "

CÜBBELİ AHMET ZİRAI DON OLAYINI " ZİNAYA " BAĞLADI CHP DEN TEPKİ GELDİ " MALATYALILARDA ÖZÜR DILESİN "

YEŞİLYURT TA YOLLARI BAŞTAN AŞAĞI YENİLENİYOR

T.Ö.T MERKEZİN AVRUPA’DA UMUTSUZ VAKASINI HAYATA DÖNDÜRDÜ

YILDIZ " KÜRECİK RADAR ÜSSÜ DERHAL KAPATILMALI

GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR

CHP MALATYA İL ÖRGÜTÜ FERDİ ZEYREK İÇİN ANMA PROGRAMI DÜZENLEDİ

CHP DE GELENEKSEL BAYRAMLASMAYA YOGUN İLGİ

ŞEHİR SEL VEE DOLUYA TESLİM OLDU ALT YAPI SINIFTA KALDI.

27.OLAGAN GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ

AĞBABA " TARSİM DAHA NEYİ BEKLİYOR "

YEŞILYURT BELEDİYESİ YETİM ÖKSÜZ, İHTIYAÇ SAHİPLERİ İÇIN " KURBAN BAĞIŞ " HİZMETİ BASLATTI

ÇGD GENEL BASKANI KIVANÇ EL GÜVEN TAZELEDİ

SADIKOĞLU TOBB EKONOMİK ŞURASINA KATILDI

DÖNUSÜM SÜRESİNCE KDV MALATYA DA %20 ISTANBULDA %1

BAŞKAN ER DEN ŞOK AÇIKLAMA " BIZE 160 MILYON BORCLU "

BARIŞ YILDIZ "GİZLİ TANIĞA GEREK YOK SAMİ ER AÇIK TANIK

MEHMET FENDOGLU NUN SAĞLIK DURUMU NASIL?

HIKMET ÇETİN " ECEVİT'TEN SONRA CHP NE BOYLE BİR GENEL BASKAN GELMEDİ "

Başkan Geçit " 19 Mayıs Bağımsızlık yolunda atılan itarihi adımdır "

SAMİ ER " 19 MAYIŞ ÖZGÜRLÜĞÜN ADIDIR "

Başkan Taşkın "19 Mayıs bağımsızlığımızı ilan edisimizin yıl dönümü dur "

KESKİN " GELECEĞİMİZİ GENÇLERLE İNŞA EDECEGİZ "

VELİ AĞBABA " KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMA MALA ÇÖKME GİBİDİR "

BASRİ İLHAN " DEPREM SONRASI "DON MALATYAYI VURDU

BATTALGAZİ BELEDIYESI ASLANTEPE HÖYÜĞÜNÜ YENİ SEZONA HAZIRLIYOR

AĞBABA GENÇLERE VERDİĞİ SÖZÜ TUTMAYA DEVAM EDİYOR

LEYLA ZANADAN YENİ ÇÖZÜM SÜRECİ İÇİN KRİTİK AÇIKLAMA

MALATYA " BATTALGAZI " GAZETESİ'NE ALTUN BAŞARI ÖDÜLÜ
