23 Nisan 19 mayıs 29 ekim bayramlarını bin bir bahanelerle kutlamayan

 Saray’dan “fetih” mitingi

İstanbul’un fethinin 563. yılı gerekçesiyle Yenikapı Meydanı’nda miting gerçekleştirildi. Mitingde Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım ve son zamanlarda laiklik karşıtı açıklamalarıyla sık sık gündeme gelen TBMM Başkanı İsmail Kahraman söz aldı. Yıldırım, konuşmasında Erdoğan’a övgüler düzerken Erdoğan, “Ülkemize saldıranların derdi fethin intikamını almaktır” ifadelerini kullandı. Miting başkanlık sistemi propagandası halinde geçti

Yenikapı Meydanı’nda Saray, İstanbul’un fethi gerekçesiyle miting gerçekleştirdi. Miting alanında “Gençlik başkanlık istiyor” yazılı büyük bir pankart açılırken 500’den fazla oyuncu Osmanlı döneminin motiflerinin canlandırılmasında görev aldı, yeniçeri kıyafetleri giydi. Mitinge gelenleri İstanbul’un tüm ilçelerinden toplamda 5 bin 5 otobüs taşıdı. Bunun için ayrıca 146 vapur kullanıldı. Tüm bu ulaşım masrafının hangi bütçeden karşılandığı ise bilinmiyor.

Suruç ve Ankara katliamlarının yaşanmaması için alınması gereken önlemlerin hepsi fetih mitingi için alındı. Miting için yaklaşık 9 bin polis, beş helikopter, bir denizaltı, bir fırkateyn, üç sahil güvenlik teknesi ve 27 polis dedektör köpeği görev aldı. Ayrıca miting saatlerinde alanın üzerinde uçak seferi yapılamadı. Aynı gerekçeyle İstanbul’un büyük bir bölümünde yollar kapatıldı, İstanbullular saatlerce trafikte kaldı.

“Fetih demek köprü demek”

Mitingde konuşan Binali Yıldırım sık sık Erdoğan’a övgüler dizdi. Bunun dışında “Fetih demek Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yapmaktır. Osman Gazi Köprüsü’nü yapmaktır” ifadelerini kullanan Yıldırım, Gezi korkusunu ise saklayamadı. “Yeni bir fetih ruhu filizlenmesin diye terörü başımıza bela ettiler” diyen Yıldırım, Haziran İsyanı’nı ve Kobane eylemlerini hatırlatarak şöyle konuştu:

Bu milletin liderini ve kadrolarını yok etmeye çalıştılar. Sevgili İstanbullular millet, bunları yemedi. Halkın irfanı tuzakları yendi. Milletin adamı, liderimiz, Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkarak vefasını gösterdi. Burada olduğu gibi. Şimdi bizi tökezletmek isteyen, birliğimize kardeşliğimize kastedenlere karşı dimdik durmanın zamanıdır, değil mi kardeşlerim? Yeniden fetih ruhuyla şahlanmanın, hizmetin, ülkenin her köşesine götürmenin zamandır.

Erdoğan övgüsünde sınır tanımayan Yıldırım son olarak Erdoğan’ı Fatih Sultan Mehmet’e benzeterek “Fatih Sultan Mehmet Han, sen bu aziz İstanbul’u fethetmek için gemilere karadan gezdirdin, senin torunların Tayyip Erdoğan ve arkadaşları trenleri arabaları denizin altından geçirdi” ifadelerini kullandı.

Erdoğan da konuşmasında “fetih ruhu”nun hedef alındığını iddia etti. Oldukça uzun bir konuşma yapan Erdoğan, Suriye rejimin, IŞİD’in ve PYD’nin birbirlerini desteklediklerini iddia etti. YPG/YPJ’nin başını çektiği QSD’nin Rakka’yı IŞİD’den özgürleştirme hamlesinin ABD tarafından desteklenmesine ilişkin “Maalesef müttefikimiz dediğimiz ülkeler de bu çirkin oyuna göz yumup destekliyor” ifadelerini kullandı.

Dokunulmazlık konusunda da konuşan Erdoğan yargıyı kendisine bağladığını şu sözlerle belirtti:

Bildiğiniz gibi dokunulmazlıklarla ilgili parlamentoda, iktidar partisinin vermiş olduğu teklif görüşüldü. 376 kabulle geçti. 168 milletvekilini kapsayan fezlekeler, bu fezlekeleri parlamento oyladı ve yargıya gönderiyor. Meclis Başkanlığı’nda şimdi. Bundan sonra yargıda karar. Sizin bu isteğiniz yargı kararıyla yerine gelecek.

DBP’nin 28 Mayıs’ta Ankara’da gerçekleştirdiği kongrede Türk bayrağının ve İstiklal Marşı’nın olmadığını söyleyen Erdoğan tehdit etmekten geri durmadı ve “Parlamentonun içinde olanlar da gidip orada konuşma yapıyor, bunların yeri belli. Yapacakları tek şey var, silahları gömecek ve betonlayacaklar. Olmadı bu ülkeyi terk edecekler” diye konuştu.

Yıldırım’ın Gezi korkusu Erdoğan’ın diline de yansıdı. Haziran İsyanı’nı ve ODTÜ yol direnişini anımsatan Erdoğan, o sıralarda çokça eğlence malzemesi olan yandaş medyanın “Bizans miğferiyle polise saldırdılar” manşetini kullandı.