Sayın başkanım aslında bu mektubu yazmamak için kendimi çok zorladım ancak ortada bir yanlışlık ya da birileri tarafında kasıtlı bir davranış olduğunu düşünerek neticede yazmaya karar verdim.

Sayın başkan ben yaklaşık 4 – 5 aydır Malatya büyük şehir belediyesinde belediye ile ilgili hiçbir gelişmeden yapılan işlerden ve toplantılardan haberdar olmadım.

 Daha önceleri    [email protected] adresime mailler geliyor ve haberdar oluyordum ancak son zamanlarda bu mailler kesildi.

Geçen güne kadar mutlaka bir yanlışlık var diye düşündüm hatta birkaç ay önce belediye basın müdürümüz Hayati beyi aradım ve bu durumu ilettim bana “ bir yanlışlık olmuştur düzeltiriz “ dedi.

Ancak 14 Haziran günü düzelmeyen bu durumun düzeltilmesi için büyük şehir belediyesi basın müdürümüz Hayati beyi en az 7 – 8 kez aradım telefonuma cevap verilmedi halen bu günde dönülmedi. Durum böyle olunca büyük şehir belediyesi basından sorumlu daire başkanı olduğunu bildiği Kadir Çelik beyi aradım. O da 5 – 6 kez aramama cevap vermedi en son 14 Haziran akşam saat 22.08 de bana döndü.

Ben insani anlamda hal hatır sordum ve durumu bu arkadaşa aktardım ve uzun süredir büyük şehir belediyesinde mail alamadığımı söyledim.

Kadir Çelik yekten bana “ evet biz sana mail göndermiyor hiçbir etkinliğimize sizi davet etmiyoruz “ dedi.

Peki neden? Dedim

Kadir çelik “ siz 10 Ocak 2016 da ki çalışan gazeteciler gününde bizim davetimizde yemeğimizde bizi eleştirdin ve salonun ahengini bozdun anlamında bir kelime kullandı.

Sayın başkan bu kelime gerçekten basın adına bir kurumda daire başkanlığı makamına gelmiş getirilmiş bir kişiye yakışmadı ve ben yakıştırmadım.

Ben de kendisine ben bir gazetecilerin haklarını savunması gereken çağdaş gazeteciler dernek başkanıyım. Ben gazetecileri savunmak durumundayım bende onu yaptım. Bunun dışında bir gazeteci olarak gazetecilik kuralları kaideleri içerisinde sizi de yönetimleri de kırmadan dökmeden cebir ve şiddete başvurmadan küfür ve hakaret etmeden eleştirmiş olabilirim. Bunlar bir gazeteci olarak benim hakkım bende bu hakkımı çok zaman kullanıyorum. Bu nedenle gazeteciye kızmak ceza vermek bilmem etkinliklere davet etmemek sizin şahsınıza yakışmaz biliyorum ki sizde kendinize bunlar yakıştıracak bir kişi değilsiniz.

Konuşmalarımı Beğenmeyebilirsiniz beğenmemişsiniz de. Bunu size göre kabul ettiğiniz cezasını bir gazeteciye daha da ötesi bir dernek başkanına çektirmek ne kadar etik ?ne kadar doğru ve basın özgürlüğüne ne kadar uyuyor.?

O zaman bundan böyle basın toplantılarınızda daha öncede hazırladığınız soruları ya da konuşma metinlerini bize verin biz de onları okuyalım dedim ve yapılan bu hareketin basın özgürlüğüne indirilmiş bir darbe olduğunu ve yanlış yapıldığını söyledim.

Şimdi sayın başkanım size sorum,

Sizin konu ile ilginiz nedir? Bu olayda haberiniz var mı?

Ben ilginizin ve haberinizin olduğunu düşünmüyorum bilmem yanılıyor muyum?.

Yok, şayet velev ki haberiniz var diyelim bunu basın özgürlüğü adına nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu düşünce basın özgürlüğüne vurulan bir darbe değimli dir?

Yok, haberiniz yok ve Kadir Çelik bunu kendi bireysel düşüncesi içerisinde yaptıysa Kadir çeliği bir kez daha düşünecek bunun hesabını kendisinde soracak mısınız?

Biliyorum işiniz başınızdan taşıyor ancak çok kısa birkaç dakikanızı ayırıp cevap verirseniz çok sevinirim.

Saygılar iyi çalışmalar