10 Aralık İnsan Hakları günü dolayısıyla basın açıklaması yapan Sosyal Demokrasi Derneği Genel Başkanı Sami Doğan, “Herkesin eşit şartlarda yaşayacağı, özgür, laik, demokratik bir Türkiye için insan hakları ve demokrasi yolunda kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz” dedi

            Sami Doğan Basın Açıklaması Şu Şekilde: “‘Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.’ İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ilk maddesi olan bu tanım maalesef günümüzde hak ettiği değeri görememektedir.

             Ülkemiz, olağanüstü ve hukuk dışı baskıcı uygulamalarla hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, uluslararası arenada sınıfta kalan bir ülke haline gelmiştir. Bilindiği gibi ülkemiz, 20 Temmuz 2016 ile 19 Temmuz 2018 tarihine kadar süren bir OHAL (Olağanüstü Hal Uygulaması) dönemi yaşamış, bu dönemde hazırlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerin kalıcı kanunlar haline getirilmesi ile de otoriter bir yönetime girmiştir.

              Türkiye bugün OHAL rejimi özelliği taşıyan otoriter bir dönemi yaşamaktadır. Olağanüstü Hal Uygulamasının sürdüğü dönemde, 2017 yılında gerçekleştirilen Anayasa değişikliği ile de rejim değiştirilmiş, “Türk Tipi Başkanlık Modeli” veya “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi” gibi isimlerle adlandırılmıştır. Bu ismi bile tam olarak bilinmeyen rejimin tipik özelliği ‘otoriter yönetim’ anlayışıdır.

             Türkiye’deki bu yönetim, Covid-19 pandemi sürecinde gerçekleştirdiği otoriter uygulamalarını çeşitli idari tedbirler adı altında ve Anayasaya aykırı olarak “yasaklama” tedbirleri ile yönetmeye çalışmıştır. Başta kişisel ve siyasal haklar olmak üzere ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ciddi hak kayıpları yaşanmıştır. Yasakçı, toplumsal barıştan uzak, baskı ve tehdit ile gerçekleştirilen bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız.

             Kaostan beslenen bu yönetim anlayışı, kayyım atama ve yerel yönetimlerde halkın iradesinin yok sayılmasından tutun da Alevi yurttaşlarımızın eşit yurttaşlık hakkı kapsamındaki taleplerini de karşılamamıştır.

UMUDU ÖRGÜTLEYEREK MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ

               Biz sosyal demokratlar olarak, laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinin güçlendirilmesini, Türkiye’nin bağımsızlığının korunmasını vazgeçilmez hedef olarak kabul ediyoruz. Toplumsal adaletin gereği olarak toplumdaki bütün eşitsizliklere karşı çıkıyoruz.

             Hukuk, eğitim ve sağlık politikalarında, çağdaş, katılımcı ve eşitlikçi politikalar üretilmesini istiyoruz. Kısacası sosyal demokratlar olarak, özgürlük, eşitlik, adalet, dayanışma ve doğayı koruyan politikaların hayata geçirildiği bir Türkiye hayal ediyoruz.

               Bu hayali gerçekleştirmek için önümüzde bir fırsat var; 2023 genel seçimleri. Biz bugün ülkemizde var olan anti-demokratik yönetime ve tek adam rejimine karşı korkmadan, yılmadan umudu örgütleyerek mücadeleye devam edeceğiz.”