Fikri Sağlar
[email protected]

Biz neyiz?

12 Ağustos 2022 06:10

 

 

                Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilemez maddesinde, “devletin, laik demokratik sosyal HUKUK devleti” olduğu yazar!

 

Hukuk devleti nedir?

              Yurttaşlarının can ve malını, temel hak ve özgürlüklerini, huzurunu, ülkenin bütünlüğünü, mutlu, güvenli ve refah içinde yaşayabilmesini sağlamak adına, evrensel hukuk ilkeleriyle anayasaya bağlı olarak koruyan, insan haklarına saygılı, adil bir hukuk düzeni kuran ve sürdüren, tüm eylem ve işlemleri yargı denetimine bağlı olan devlettir.

***

            Hukuk devleti, yurttaşlarının aynı ve eşit haklara sahip olduğu temel ilkesinden hareketle, hak ve özgürlüklerini sınırlayan politik, ekonomik ve sosyal tüm engelleri kaldıran, dolayısıyla bireyi koruyan, halkın egemenliğine sekte vuran siyasal iktidarları denetleyen ve engelleyen en önemli güçtür!

              Hukuk devletinde, idarenin işlemleri yargısal denetime tabidir, mahkemeleri tarafsız ve bağımsızdır, hak ve özgürlükler anayasal güvence altındadır…

***

             Türkiye bir hukuk devleti midir? En can alıcı soru da budur! Aslında 16 Nisan 2017’de yapılan şaibeli, YSK tarafından yasalara aykırı olarak mühürsüz oy kullanılmasına izin veren ve AGİT tarafından hileli olduğu raporlaştırılan referandum sonrası, bu sorunun sorulması da yanıtlanması da “abdestle iştigalden” öte değildir!

 

***

            Uygulamalara bakılır ve her gün basında çıkan haberler okununca Türkiye artık, “hukuk devleti” olmaktan çıkmıştır! Nedeni çok açık! Değişen 2017 Anayasası’yla yargı, yasama ve yürütme erkleri tek adama verilmiştir.

             Dolayısıyla yargı taraflı ve bağımlı hale gelmiştir. Anayasa ve yasalar işlememektedir. Talimatla dava açılıp, kişinin kimliğine bakılarak karar verilen noktaya gelinmiştir… Başta AİHM olmak üzere, AYM ve tüm yüksek yargı organlarını siyasi iktidar tanımamaktadır!

           Açıkça Anayasa’ya aykırı kararlar alınabilmektedir. Siyasilerin işlediği Anayasa ve yasaya aykırı faaliyetleri yargı, suç olarak değerlendirememektedir! Yargı korkutulmuştur! İktidar adeta bilinçli olarak yargıç ve savcı itibarı yok etmektedir! Sonuç, yurttaşın yargıya güveni yüzde 4,5’lere düşmüştür…

              Uygulanan “amorf” rejimin müellifi merhum Burhan Kuzu, Anayasa değişikleri TBMM’den geçtikten sonra, “dünyada olmayan bir sistem yarattıklarıyla” övünmüş, Erdoğan’a verilen gücü yüceltmek için de “zavallı Obama” diye ABD Başkanı’nın yetkisizliğiyle adeta dalga geçmişti… Ne yazık ki bu sözleri söyleyen, sözde bir akademisyendi! Ve Türkiye’yi, hukuk devleti olmaktan çıkaran faillerden biriydi…

***

Oysa “zavallı Obama’nın” ülkesi, evet emperyalistti, kapitalist sistemin en etkin temsilcisiydi, sömürgeciydi, işine gelmeyen ülkelere saldıran entrikacıydı! Ama, ülkesinde hak ve özgürlükleri öne çıkaran, hak ve özgürlüklere göreceli de olsa riayet eden yani “hukuk devletini” çalıştıran bir ülkedir...

 

ABD yapısını 3 önemli bacak üzerinde kurmuştur! Der ki;

 

1-Yasalara uyarsan, müsaade edilen her işi yapabilirsin...

2- Ama kazancından elde ettiğin gelirden vergini kaçırmadan vereceksin…

3- Şayet “ilk 2 maddeye uymazsan, ben tam bir polis devleti olurum. Seni öyle döverim ki, ne olduğunu anlamazsın!"

Yani ABD kendi içinde hukuk devletinin sınırını belirlemiştir... Ve hukuk devletini işletmektedir!

 

***

             Hatırlayacaksınız! Meşhur “Monica Lewinsky/Bill Clinton” olayında Clinton, işlediği eylemden dolayı değil, başkanlık gücünü kullanarak yargıyı yanlışa sürükleyecek yalan ifade vermesi için Monica’ya yaptığı baskı suçlamasıyla yüksek mahkemeye çağrılmıştı! Bugün de ABD tarihlerinde ilk defa D. Trump’ın evi, gizli belgeleri sakladığı iddiasıyla FBI tarafından arıyor! Görüldüğü gibi ister başkan ister bakan, taviz vermeden hukuk devleti ilkelerine uyuyor!

 

***

             Ya biz? Partili Cumhurbaşkanı güya "açılım yapacağım" diye, Ankara’daki Hüseyin Gazi Cem Evine gidiyor, Hazreti Ali, Hacı Bektaşi Veli ve ülkenin kurtarıcısı ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün resimlerinin önünde oturmaktan imtina ediyor!

            Ata’ya saygıyı yok sayıyor! Anayasa’nın eşitlik ilkesine rağmen “Yandaşlar ve Candaşlar” yaratılarak yurttaşın hakları ellerinden alınıyor… Mahkeme kararları hiçe sayılıyor! Hatta işine gelmeyen kararları veren savcı ve yargıçlar sürülüyor ya da meslekten men ediliyor! “Sıfırla oğlum” bantları unutuluyor! Sedat Peker’in ifşaatı kale alınmıyor

               … Dağıtılan silahlar bulunmuyor… İç savaş çıkar korkutmalarını yayanlara ses çıkarılmıyor… Akkuyu Nükleer Santrali’nin toprağı ve limanının bedelsiz Ruslara verilmesi karşılığında fahiş fiyatla alınacak olan elektrik sözleşmesi, kimseye bir şey hissettirmiyor…

               İçişleri Bakanı, “ayda 10 bin avro alan AKP’liyi" açıklıyor ama hiçbir işlem yapmıyor! Koylar, ormanlar, su ve göller satılıyor kimsenin umurunda değil! Yani kan dökülerek emperyalistlerden alınan topraklar karış karış yine onlara veriliyor, 129 ülkeden 159 çeşit tarım ürünü alınıyor ses çıkaran yok! Ne yargı! Ne siyasetçi! Ne de!!! Daha sayalım mı?

***

Neyse! Bu devran kısa zamanda dönmelidir! Döndürecek güç halkın elinde!

Biz neyiz?

 

                Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilemez maddesinde, “devletin, laik demokratik sosyal HUKUK devleti” olduğu yazar!

 

Hukuk devleti nedir?

              Yurttaşlarının can ve malını, temel hak ve özgürlüklerini, huzurunu, ülkenin bütünlüğünü, mutlu, güvenli ve refah içinde yaşayabilmesini sağlamak adına, evrensel hukuk ilkeleriyle anayasaya bağlı olarak koruyan, insan haklarına saygılı, adil bir hukuk düzeni kuran ve sürdüren, tüm eylem ve işlemleri yargı denetimine bağlı olan devlettir.

***

            Hukuk devleti, yurttaşlarının aynı ve eşit haklara sahip olduğu temel ilkesinden hareketle, hak ve özgürlüklerini sınırlayan politik, ekonomik ve sosyal tüm engelleri kaldıran, dolayısıyla bireyi koruyan, halkın egemenliğine sekte vuran siyasal iktidarları denetleyen ve engelleyen en önemli güçtür!

              Hukuk devletinde, idarenin işlemleri yargısal denetime tabidir, mahkemeleri tarafsız ve bağımsızdır, hak ve özgürlükler anayasal güvence altındadır…

***

             Türkiye bir hukuk devleti midir? En can alıcı soru da budur! Aslında 16 Nisan 2017’de yapılan şaibeli, YSK tarafından yasalara aykırı olarak mühürsüz oy kullanılmasına izin veren ve AGİT tarafından hileli olduğu raporlaştırılan referandum sonrası, bu sorunun sorulması da yanıtlanması da “abdestle iştigalden” öte değildir!

 

***

            Uygulamalara bakılır ve her gün basında çıkan haberler okununca Türkiye artık, “hukuk devleti” olmaktan çıkmıştır! Nedeni çok açık! Değişen 2017 Anayasası’yla yargı, yasama ve yürütme erkleri tek adama verilmiştir.

             Dolayısıyla yargı taraflı ve bağımlı hale gelmiştir. Anayasa ve yasalar işlememektedir. Talimatla dava açılıp, kişinin kimliğine bakılarak karar verilen noktaya gelinmiştir… Başta AİHM olmak üzere, AYM ve tüm yüksek yargı organlarını siyasi iktidar tanımamaktadır!

           Açıkça Anayasa’ya aykırı kararlar alınabilmektedir. Siyasilerin işlediği Anayasa ve yasaya aykırı faaliyetleri yargı, suç olarak değerlendirememektedir! Yargı korkutulmuştur! İktidar adeta bilinçli olarak yargıç ve savcı itibarı yok etmektedir! Sonuç, yurttaşın yargıya güveni yüzde 4,5’lere düşmüştür…

              Uygulanan “amorf” rejimin müellifi merhum Burhan Kuzu, Anayasa değişikleri TBMM’den geçtikten sonra, “dünyada olmayan bir sistem yarattıklarıyla” övünmüş, Erdoğan’a verilen gücü yüceltmek için de “zavallı Obama” diye ABD Başkanı’nın yetkisizliğiyle adeta dalga geçmişti… Ne yazık ki bu sözleri söyleyen, sözde bir akademisyendi! Ve Türkiye’yi, hukuk devleti olmaktan çıkaran faillerden biriydi…

***

Oysa “zavallı Obama’nın” ülkesi, evet emperyalistti, kapitalist sistemin en etkin temsilcisiydi, sömürgeciydi, işine gelmeyen ülkelere saldıran entrikacıydı! Ama, ülkesinde hak ve özgürlükleri öne çıkaran, hak ve özgürlüklere göreceli de olsa riayet eden yani “hukuk devletini” çalıştıran bir ülkedir...

 

ABD yapısını 3 önemli bacak üzerinde kurmuştur! Der ki;

 

1-Yasalara uyarsan, müsaade edilen her işi yapabilirsin...

2- Ama kazancından elde ettiğin gelirden vergini kaçırmadan vereceksin…

3- Şayet “ilk 2 maddeye uymazsan, ben tam bir polis devleti olurum. Seni öyle döverim ki, ne olduğunu anlamazsın!"

Yani ABD kendi içinde hukuk devletinin sınırını belirlemiştir... Ve hukuk devletini işletmektedir!

 

***

             Hatırlayacaksınız! Meşhur “Monica Lewinsky/Bill Clinton” olayında Clinton, işlediği eylemden dolayı değil, başkanlık gücünü kullanarak yargıyı yanlışa sürükleyecek yalan ifade vermesi için Monica’ya yaptığı baskı suçlamasıyla yüksek mahkemeye çağrılmıştı! Bugün de ABD tarihlerinde ilk defa D. Trump’ın evi, gizli belgeleri sakladığı iddiasıyla FBI tarafından arıyor! Görüldüğü gibi ister başkan ister bakan, taviz vermeden hukuk devleti ilkelerine uyuyor!

 

***

             Ya biz? Partili Cumhurbaşkanı güya "açılım yapacağım" diye, Ankara’daki Hüseyin Gazi Cem Evine gidiyor, Hazreti Ali, Hacı Bektaşi Veli ve ülkenin kurtarıcısı ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün resimlerinin önünde oturmaktan imtina ediyor!

            Ata’ya saygıyı yok sayıyor! Anayasa’nın eşitlik ilkesine rağmen “Yandaşlar ve Candaşlar” yaratılarak yurttaşın hakları ellerinden alınıyor… Mahkeme kararları hiçe sayılıyor! Hatta işine gelmeyen kararları veren savcı ve yargıçlar sürülüyor ya da meslekten men ediliyor! “Sıfırla oğlum” bantları unutuluyor! Sedat Peker’in ifşaatı kale alınmıyor

               … Dağıtılan silahlar bulunmuyor… İç savaş çıkar korkutmalarını yayanlara ses çıkarılmıyor… Akkuyu Nükleer Santrali’nin toprağı ve limanının bedelsiz Ruslara verilmesi karşılığında fahiş fiyatla alınacak olan elektrik sözleşmesi, kimseye bir şey hissettirmiyor…

               İçişleri Bakanı, “ayda 10 bin avro alan AKP’liyi" açıklıyor ama hiçbir işlem yapmıyor! Koylar, ormanlar, su ve göller satılıyor kimsenin umurunda değil! Yani kan dökülerek emperyalistlerden alınan topraklar karış karış yine onlara veriliyor, 129 ülkeden 159 çeşit tarım ürünü alınıyor ses çıkaran yok! Ne yargı! Ne siyasetçi! Ne de!!! Daha sayalım mı?

***

Neyse! Bu devran kısa zamanda dönmelidir! Döndürecek güç halkın elinde!

 

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

Millet İttifakı ve Trabzon…
31 Ocak 2023 06:10

Uğur Mumcu ve Müjdat Gezen’i anmak…
24 Ocak 2023 06:10

Erdemli olmak…
17 Ocak 2023 06:10

Bekir Ödemiş/Liyakat başarıdır...
12 Ocak 2023 06:10

Kararlı ve cesur olmak
05 Ocak 2023 06:10

Çağdaşlık mı? çadır mı?
22 Aralık 2022 06:10

Değişmesi gereken anlayış!
20 Aralık 2022 06:10

Yalan olan bir bütçe!
15 Aralık 2022 06:10

Su akar biz bakarız (mı?)
14 Aralık 2022 06:10

Ne olacak halimiz!
09 Aralık 2022 06:10

Bu düzen değişmeli!
06 Aralık 2022 06:10

Oyun içinde oyun!
01 Aralık 2022 06:10

Şimdi birlikte değiştirme zamanı!
29 Kasım 2022 06:10

Trajikomik!
24 Kasım 2022 06:10

Birlikte değiştireceğiz!
22 Kasım 2022 06:10

Yaşama sevincimizi yok ediyorlar!
15 Kasım 2022 06:10

Müftüoğlu, Bediz, Genç ve kaybettiklerimizin kemiklerini sızlatmayın!
08 Kasım 2022 06:10

Misyon ve vizyon!
01 Kasım 2022 06:10

Hataların getirdiği son durum!
27 Ekim 2022 06:10

RTÜK medyayı susturamayacak
20 Ekim 2022 06:10

AKP için insanın ve zamanın değeri yok!
18 Ekim 2022 06:10

Roboski/Uludere Katliamı!
13 Ekim 2022 06:10

AKP, Alevilerden oy beklemesin!
11 Ekim 2022 06:10

Beklenen oldu!
07 Ekim 2022 06:10

Birlikte olmak umuttur!
05 Ekim 2022 06:10

Umudun adı soldur!
29 Eylul 2022 06:10

Durum kötü ama umut var!
27 Eylul 2022 06:10

Alevi çalış tayı ülkenin önünü açıyor!
23 Eylul 2022 06:10

Kimden yanasınız?
20 Eylul 2022 06:10

Hukuk devleti olmaktan çıkılırsa...
16 Eylul 2022 06:10

Hırsızın yanında olmak!
13 Eylul 2022 06:10

Hırsızın yanında olmak!
10 Eylul 2022 06:10

Geçmişten geleceğe!
31 Ağustos 2022 06:10

Alevileri aldatamazsınız!
16 Ağustos 2022 06:10

Ülkemizi çöplüğe çevirdiler!
04 Ağustos 2022 06:10

Mersin, rant kavganıza izin vermeyecek!
02 Ağustos 2022 06:10

Mersin’e gönül verenler, Mersin’in gerçek sahipleridir!
28 Temmuz 2022 06:10

İkircikli davranış ülkeye zarar veriyor!
01 Temmuz 2022 06:10

Vahim!
28 Haziran 2022 06:10

Tehlike kapıda! Bedelini AKP ödeyecek!
22 Haziran 2022 06:10

Erdoğan erken seçim startını verdi!
14 Haziran 2022 06:10

Zamlar, pahalılık TELE 1 ve gerçekler!
10 Haziran 2022 06:10

Erdal İnönü bulunmaz bir insandı
07 Haziran 2022 06:10

Talimatla Adalet(!) - 2
03 Haziran 2022 06:10

Talimatlı adalet(!)
31 Mayıs 2022 06:10

YOZLAŞMA DEVAM EDİYOR
26 Mayıs 2022 06:10

Maltepe Mitingi umut yarattı!
24 Mayıs 2022 06:10

Kılıçdaroğlu ve SADAT!
20 Mayıs 2022 06:10

“Artık yeter”deme zamanı!
10 Mayıs 2022 06:10

Katliam sanıkları!
28 Nisan 2022 06:10

Mersin İleri İlkokulu
27 Nisan 2022 06:10

İnandırıcı olunmalı!
14 Nisan 2022 06:10

Kime hizmet ediyorlar?
12 Nisan 2022 06:10

Seçim yakın!
08 Nisan 2022 06:10

Vahşet ve ekonomi!
05 Nisan 2022 06:10

Emperyalistlerin oyununa gelinmemeli!
31 Mart 2022 06:10

Tehlike var!
30 Mart 2022 06:10

Gitmeleri şart oldu!
24 Mart 2022 06:10

İnsanlığa yakışan barıştır!
17 Mart 2022 06:10

Hekimlerin eyleminden ders çıkarılmalı!
15 Mart 2022 06:10

Yeter artık! Bunlar zeytine de düşman!
10 Mart 2022 06:10

Barışın güvencesi kadındır!
08 Mart 2022 06:10

Montrö Antlaşması ve enerji savaşları
24 Şubat 2022 06:10

Sanat ve siyaset!
22 Şubat 2022 06:10

KÖTÜ KOKULAR GELİYOR!
10 Şubat 2022 06:10

Gerçek görüldü
08 Şubat 2022 06:10

Yine bir ocak ayı!
07 Şubat 2022 06:10

İBB korkusu (1)
20 Ocak 2022 06:10

Umut 2022’de!
31 Aralık 2021 06:10

Yurttaşı soydular!
28 Aralık 2021 06:10

AİHM’i tanımayanlar zamanı gelince hesap verirler!
16 Aralık 2021 06:10

Prekarya?
09 Aralık 2021 06:10

Mersin Mitingi!
07 Aralık 2021 06:10

Seneye bugün!
02 Aralık 2021 06:10

Yine de umut var!
25 Kasım 2021 06:10

Dünya tehlikede; bizimkiler hâlâ magazinsel siyasette!
16 Kasım 2021 06:10

Atatürk hep var olacak ama ona düşmanlık yapanlar unutulacak!
11 Kasım 2021 06:10

Korkmayacak, sinmeyecek! Bu oyuna gelmeyecek!
09 Kasım 2021 06:10

Hep önce iyi insanlar ölüyor…
02 Kasım 2021 06:10

Pes artık!
25 Ekim 2021 06:10

Rejim tartışmalarında sol partiler nerede?
10 Ekim 2021 06:10

Barış istiyoruz!
05 Ekim 2021 06:10

Barış istiyoruz!
30 Eylul 2021 06:10

Tutum Belgesi yeni bir umut oldu
28 Eylul 2021 06:10

Afganistan Türkiye’ye örnek mi?
17 Ağustos 2021 06:10

Yeter artık!
10 Ağustos 2021 06:10

Ülke yanıyor, rant peşindekiler avuçlarını ovuşturuyor!
05 Ağustos 2021 06:10

Yangın halkın içinde Erdoğan keyif çayı içiyor!
03 Ağustos 2021 06:10

Günü geçiştirmek!
29 Temmuz 2021 06:10

Hâlâ umut var!
27 Temmuz 2021 06:10

Etik mi, yasa mı?
22 Temmuz 2021 06:10

Geleceğin mirasını yiyenlere ne denir?
09 Temmuz 2021 06:10

Perhiz ve turşu!
06 Temmuz 2021 06:10

Korkmayın, susmayın, kirliliğe itiraz edin!
01 Temmuz 2021 06:10

Bunlar iyi günlermiş!
28 Haziran 2021 06:10

Peker olayının düşündürdükleri…
16 Haziran 2021 06:10

Yolun yarısı!
09 Haziran 2021 06:10

Peker’in ifşaları ve İstanbul Arkeoloji Müzesi!
03 Haziran 2021 06:10

Kirleniyoruz çünkü…
25 Mayıs 2021 06:10

Denizler ölmez!
18 Mayıs 2021 06:10

Denizler ölmez!
06 Mayıs 2021 06:10

Yaşam zorlaştı!
04 Mayıs 2021 06:10

Yazık ki ne yazık!
29 Nisan 2021 06:10

Eyyamcılıktan vazgeçilmeli!
27 Nisan 2021 06:10

KKTC’nin hatırlattığı Pir Sultan ve Giordano Bruno!
22 Nisan 2021 06:10

AKP/MHP iktidarı bitiyor…
19 Nisan 2021 06:10

Sanki uyuşturulduk!
01 Nisan 2021 06:10

Sanki uyuşturulduk!
01 Nisan 2021 06:10

Nazire olsun!
25 Mart 2021 06:10

Meclis yara aldı!
19 Mart 2021 06:10

Parsel Parsel!
16 Mart 2021 06:10

Kadın yaşamın kendisidir!
09 Mart 2021 06:10

Son DEV – GENǒ li
03 Mart 2021 06:10

Laf ve para!
25 Şubat 2021 06:10

Yozlaşmış siyaset
19 Şubat 2021 06:10

Tehlike var!
16 Şubat 2021 06:10

SHP, CHP’nin içinden çıkmadı! O gerçek sol partiydi
11 Şubat 2021 06:10

Yolun sonu göründü!
05 Şubat 2021 06:10

Unutturmayalım!
02 Şubat 2021 06:10

Aç olan seçmen iktidarı devirir!
28 Ocak 2021 06:10

Akkuyu patlamasının düşündürdükleri…
21 Ocak 2021 06:10

Türkiye'nin geldiği nokta ve Şahin Aybek…
14 Ocak 2021 06:10

Cahiliye çağında yaşayanlar!
07 Ocak 2021 06:10

Kim değersiz?!
29 Aralık 2020 06:10

Gaf mı? Gerçek düşünce mi?
24 Aralık 2020 06:10

Niyet!
22 Aralık 2020 06:10

Tankın altında kalanlar!
17 Aralık 2020 06:10

Altında ne var?
15 Aralık 2020 06:10

Fikri iktidar!
11 Aralık 2020 06:10

Ali Cem Köroğlu’nu kim öldürdü?
08 Aralık 2020 06:10

Vahim çağrışım!
03 Aralık 2020 06:10

Saygınlığı yok eden üslup!
30 Kasım 2020 06:10

Vahim dönemeç!
26 Kasım 2020 06:10

Çakıcı’ nın yaptıkları!
19 Kasım 2020 06:10

Yorulduk!
17 Kasım 2020 06:10

Deprem!
03 Kasım 2020 06:10

Bugün en büyük bayramımız Sevinçle kutla!
30 Ekim 2020 06:10

Siney-i Millet!
16 Ekim 2020 06:10

Hukuk guguk oldu!
06 Ekim 2020 06:10

Müsaadenizle!
15 Eylul 2020 06:10

Kriz var (1)! ve..........Kriz var (2)!
21 Ağustos 2020 06:10

İşte size bir model!
16 Ağustos 2020 06:10

CHP Kurultayı
30 Temmuz 2020 06:10

Umut etmek istiyorum!
21 Temmuz 2020 06:10

Şanssız ülke!
13 Temmuz 2020 06:10

Madımak şehitlerini anarken!
04 Temmuz 2020 06:10

Pes yani!
01 Temmuz 2020 06:10

Barışın yolu adalettir
24 Haziran 2020 06:10

Düzeni değiştirmek
21 Haziran 2020 06:10

Geride kalanlar Allah’a emanet
16 Haziran 2020 06:10

Hâlâ göremedik!
09 Haziran 2020 06:10

Hesap soracak var mı?
07 Haziran 2020 06:10

Düzeni değiştirmek
05 Haziran 2020 06:10

Böyle siyaset olur mu?
31 Mayıs 2020 06:10

Tüm Yazılar