İşte bazı toplumsal özelliklerimiz:
06 Nisan 2018 10:49
- Tutarlı olma gereği duymuyoruz,
- Empati yapmasını bilmiyoruz,
- Yalana bilerek inanıyoruz,
- Olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurmuyoruz,
- Basit ama peşin çıkarlarımızı, kalıcı ama sabır isteyenlere tercih ediyoruz,
- Adalet ile çıkarlarımız arasında bağ kuramıyoruz,
- Kurnaz olmakla akıllı olmayı ayırt edemiyoruz,
- Kurallardan nefret ediyoruz,
- Sorumluluk almaktan kaçınıyoruz,
- Kurumsal düşünemiyoruz,
- Düşünmek yerine reflekslerle, akıl yerine duygularla hareket ediyoruz...
Gerisini siz tamamlayın.
*********************
OHAL ile yönetilmek!
15 Temmuz sonrası OHAL’ i anlarız ancak 3 ay, 6 ay, hadi siz deyin 9 ayla sınırlı olursa... Hâlbuki tam iki yıl dolmak üzere hala OHAL ile yönetilmekteyiz!
Peki, hala devam etmekte olan OHAL’ in hangi makul gerekçeye dayandığını kim bize izah edebilecek?
Sorgulamamız gerekmez mi; bir Müslüman otorite kullanımına niçin bu kadar hevesli olabilir acaba?
Övgüyü, gücü, izzeti, mülkü Allah’a has bilen bir Müslüman...
Ve cümle Müslümanlar, birilerinin bu düzeydeki otorite hevesine niçin bu kadar razı olabilirler acaba?
Fazla değil, daha şunun şurasında on, on beş sene kadar önce hak-özgürlük diye göbeklerini çatlatan bizimkiler, şimdi “kendilerinin” OHAL’ ine ne kadar da razılar böyle!..
Hiç çıt var mı cümle müminlerden?
Birileri sonsuza kadar OHAL ile yönetmeye, diğerleri ise sonsuza kadar OHAL ile yönetilmeye o kadar razılar ki, değmeyin keyfine gitsin...
Meğerse kirpiye yavrusu pamuk görünür sözü ne de doğruymuş.
Hem de ne pamuk, ipekmiş be mübarek ipek...!
****************
Hepimiz eşit statüden yaratılmışız………..
Ortada vali olmak üzere üç kişi aynı masada oturuyor. Ama valinin bulunduğu koltuk ve masa kısmı yükseltilmiş durumda. Yani vali, yanındakilere kıyasla 20-30 cm daha yüksekte duruyor..!
Belki birçok kişi; ne var bunda, diyebilir ama inanın ben bu tür durumlardan tiksiniyorum!
Sosyal hayatta her birimizin üstlendiği görev ve roller farklı olabilir ama unutmayalım ki hepimiz eşit
Statüde yaratılmış insanlarız...
*******************
Dayanmadan olmaz
Sırtını bir ağaya dayamak zorunda olan her eşkıya gibi, elinde silahla dağda gerillacılık yapan her örgüt de mutlaka sırtını bazı devletlere dayamak zorundadır.
Dolayısıyla ideoloji ve maksatları ne kadar doğru olursa olsun, bu tür örgütlerin davranışlarını belirleyecek olan asıl faktör, devletlerle girdikleri bu angajmanları olacaktır. Tabiri caizse; ağa ne zaman nereyi işaret ederse, eşkıya da oraya sıkmak zorunda kalacaktır.
Bu da açıkça gösteriyor ki, ne dağdaki silahşorun ve ne de ovadaki tutsağın, kitleleri yönlendirebilecek gerçek manada bir iradesi olmayacaktır. Dolayısıyla bu durumda olanların, kitle de dâhil her türlü imkanı yalnızca kendi pozisyonları için kullanacakları doğaldır...
Şüphesiz böylesi durumlarda kendini kullandırtmak istemeyen aklı başında bireylerin yapması gereken şey, bunlardan ve bunların yönlendirdikleri parti veya diğer enstrümanlardan uzak durmak olmalıdır.İşte bazı toplumsal özelliklerimiz:
- Tutarlı olma gereği duymuyoruz,
- Empati yapmasını bilmiyoruz,
- Yalana bilerek inanıyoruz,
- Olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurmuyoruz,
- Basit ama peşin çıkarlarımızı, kalıcı ama sabır isteyenlere tercih ediyoruz,
- Adalet ile çıkarlarımız arasında bağ kuramıyoruz,
- Kurnaz olmakla akıllı olmayı ayırt edemiyoruz,
- Kurallardan nefret ediyoruz,
- Sorumluluk almaktan kaçınıyoruz,
- Kurumsal düşünemiyoruz,
- Düşünmek yerine reflekslerle, akıl yerine duygularla hareket ediyoruz...
Gerisini siz tamamlayın.
*********************
OHAL ile yönetilmek!
15 Temmuz sonrası OHAL’ i anlarız ancak 3 ay, 6 ay, hadi siz deyin 9 ayla sınırlı olursa... Hâlbuki tam iki yıl dolmak üzere hala OHAL ile yönetilmekteyiz!
Peki, hala devam etmekte olan OHAL’ in hangi makul gerekçeye dayandığını kim bize izah edebilecek?
Sorgulamamız gerekmez mi; bir Müslüman otorite kullanımına niçin bu kadar hevesli olabilir acaba?
Övgüyü, gücü, izzeti, mülkü Allah’a has bilen bir Müslüman...
Ve cümle Müslümanlar, birilerinin bu düzeydeki otorite hevesine niçin bu kadar razı olabilirler acaba?
Fazla değil, daha şunun şurasında on, on beş sene kadar önce hak-özgürlük diye göbeklerini çatlatan bizimkiler, şimdi “kendilerinin” OHAL’ ine ne kadar da razılar böyle!..
Hiç çıt var mı cümle müminlerden?
Birileri sonsuza kadar OHAL ile yönetmeye, diğerleri ise sonsuza kadar OHAL ile yönetilmeye o kadar razılar ki, değmeyin keyfine gitsin...
Meğerse kirpiye yavrusu pamuk görünür sözü ne de doğruymuş.
Hem de ne pamuk, ipekmiş be mübarek ipek...!
****************
Hepimiz eşit statüden yaratılmışız………..
Ortada vali olmak üzere üç kişi aynı masada oturuyor. Ama valinin bulunduğu koltuk ve masa kısmı yükseltilmiş durumda. Yani vali, yanındakilere kıyasla 20-30 cm daha yüksekte duruyor..!
Belki birçok kişi; ne var bunda, diyebilir ama inanın ben bu tür durumlardan tiksiniyorum!
Sosyal hayatta her birimizin üstlendiği görev ve roller farklı olabilir ama unutmayalım ki hepimiz eşit
Statüde yaratılmış insanlarız...
*******************
Dayanmadan olmaz
Sırtını bir ağaya dayamak zorunda olan her eşkıya gibi, elinde silahla dağda gerillacılık yapan her örgüt de mutlaka sırtını bazı devletlere dayamak zorundadır.
Dolayısıyla ideoloji ve maksatları ne kadar doğru olursa olsun, bu tür örgütlerin davranışlarını belirleyecek olan asıl faktör, devletlerle girdikleri bu angajmanları olacaktır. Tabiri caizse; ağa ne zaman nereyi işaret ederse, eşkıya da oraya sıkmak zorunda kalacaktır.
Bu da açıkça gösteriyor ki, ne dağdaki silahşorun ve ne de ovadaki tutsağın, kitleleri yönlendirebilecek gerçek manada bir iradesi olmayacaktır. Dolayısıyla bu durumda olanların, kitle de dâhil her türlü imkanı yalnızca kendi pozisyonları için kullanacakları doğaldır...
Şüphesiz böylesi durumlarda kendini kullandırtmak istemeyen aklı başında bireylerin yapması gereken şey, bunlardan ve bunların yönlendirdikleri parti veya diğer enstrümanlardan uzak durmak olmalıdır.İşte bazı toplumsal özelliklerimiz:
- Tutarlı olma gereği duymuyoruz,
- Empati yapmasını bilmiyoruz,
- Yalana bilerek inanıyoruz,
- Olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurmuyoruz,
- Basit ama peşin çıkarlarımızı, kalıcı ama sabır isteyenlere tercih ediyoruz,
- Adalet ile çıkarlarımız arasında bağ kuramıyoruz,
- Kurnaz olmakla akıllı olmayı ayırt edemiyoruz,
- Kurallardan nefret ediyoruz,
- Sorumluluk almaktan kaçınıyoruz,
- Kurumsal düşünemiyoruz,
- Düşünmek yerine reflekslerle, akıl yerine duygularla hareket ediyoruz...
Gerisini siz tamamlayın.
*********************
OHAL ile yönetilmek!
15 Temmuz sonrası OHAL’ i anlarız ancak 3 ay, 6 ay, hadi siz deyin 9 ayla sınırlı olursa... Hâlbuki tam iki yıl dolmak üzere hala OHAL ile yönetilmekteyiz!
Peki, hala devam etmekte olan OHAL’ in hangi makul gerekçeye dayandığını kim bize izah edebilecek?
Sorgulamamız gerekmez mi; bir Müslüman otorite kullanımına niçin bu kadar hevesli olabilir acaba?
Övgüyü, gücü, izzeti, mülkü Allah’a has bilen bir Müslüman...
Ve cümle Müslümanlar, birilerinin bu düzeydeki otorite hevesine niçin bu kadar razı olabilirler acaba?
Fazla değil, daha şunun şurasında on, on beş sene kadar önce hak-özgürlük diye göbeklerini çatlatan bizimkiler, şimdi “kendilerinin” OHAL’ ine ne kadar da razılar böyle!..
Hiç çıt var mı cümle müminlerden?
Birileri sonsuza kadar OHAL ile yönetmeye, diğerleri ise sonsuza kadar OHAL ile yönetilmeye o kadar razılar ki, değmeyin keyfine gitsin...
Meğerse kirpiye yavrusu pamuk görünür sözü ne de doğruymuş.
Hem de ne pamuk, ipekmiş be mübarek ipek...!
****************
Hepimiz eşit statüden yaratılmışız………..
Ortada vali olmak üzere üç kişi aynı masada oturuyor. Ama valinin bulunduğu koltuk ve masa kısmı yükseltilmiş durumda. Yani vali, yanındakilere kıyasla 20-30 cm daha yüksekte duruyor..!
Belki birçok kişi; ne var bunda, diyebilir ama inanın ben bu tür durumlardan tiksiniyorum!
Sosyal hayatta her birimizin üstlendiği görev ve roller farklı olabilir ama unutmayalım ki hepimiz eşit
Statüde yaratılmış insanlarız...
*******************
Dayanmadan olmaz
Sırtını bir ağaya dayamak zorunda olan her eşkıya gibi, elinde silahla dağda gerillacılık yapan her örgüt de mutlaka sırtını bazı devletlere dayamak zorundadır.
Dolayısıyla ideoloji ve maksatları ne kadar doğru olursa olsun, bu tür örgütlerin davranışlarını belirleyecek olan asıl faktör, devletlerle girdikleri bu angajmanları olacaktır. Tabiri caizse; ağa ne zaman nereyi işaret ederse, eşkıya da oraya sıkmak zorunda kalacaktır.
Bu da açıkça gösteriyor ki, ne dağdaki silahşorun ve ne de ovadaki tutsağın, kitleleri yönlendirebilecek gerçek manada bir iradesi olmayacaktır. Dolayısıyla bu durumda olanların, kitle de dâhil her türlü imkanı yalnızca kendi pozisyonları için kullanacakları doğaldır...
Şüphesiz böylesi durumlarda kendini kullandırtmak istemeyen aklı başında bireylerin yapması gereken şey, bunlardan ve bunların yönlendirdikleri parti veya diğer enstrümanlardan uzak durmak olmalıdır.İşte bazı toplumsal özelliklerimiz:
- Tutarlı olma gereği duymuyoruz,
- Empati yapmasını bilmiyoruz,
- Yalana bilerek inanıyoruz,
- Olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurmuyoruz,
- Basit ama peşin çıkarlarımızı, kalıcı ama sabır isteyenlere tercih ediyoruz,
- Adalet ile çıkarlarımız arasında bağ kuramıyoruz,
- Kurnaz olmakla akıllı olmayı ayırt edemiyoruz,
- Kurallardan nefret ediyoruz,
- Sorumluluk almaktan kaçınıyoruz,
- Kurumsal düşünemiyoruz,
- Düşünmek yerine reflekslerle, akıl yerine duygularla hareket ediyoruz...
Gerisini siz tamamlayın.
*********************
OHAL ile yönetilmek!
15 Temmuz sonrası OHAL’ i anlarız ancak 3 ay, 6 ay, hadi siz deyin 9 ayla sınırlı olursa... Hâlbuki tam iki yıl dolmak üzere hala OHAL ile yönetilmekteyiz!
Peki, hala devam etmekte olan OHAL’ in hangi makul gerekçeye dayandığını kim bize izah edebilecek?
Sorgulamamız gerekmez mi; bir Müslüman otorite kullanımına niçin bu kadar hevesli olabilir acaba?
Övgüyü, gücü, izzeti, mülkü Allah’a has bilen bir Müslüman...
Ve cümle Müslümanlar, birilerinin bu düzeydeki otorite hevesine niçin bu kadar razı olabilirler acaba?
Fazla değil, daha şunun şurasında on, on beş sene kadar önce hak-özgürlük diye göbeklerini çatlatan bizimkiler, şimdi “kendilerinin” OHAL’ ine ne kadar da razılar böyle!..
Hiç çıt var mı cümle müminlerden?
Birileri sonsuza kadar OHAL ile yönetmeye, diğerleri ise sonsuza kadar OHAL ile yönetilmeye o kadar razılar ki, değmeyin keyfine gitsin...
Meğerse kirpiye yavrusu pamuk görünür sözü ne de doğruymuş.
Hem de ne pamuk, ipekmiş be mübarek ipek...!
****************
Hepimiz eşit statüden yaratılmışız………..
Ortada vali olmak üzere üç kişi aynı masada oturuyor. Ama valinin bulunduğu koltuk ve masa kısmı yükseltilmiş durumda. Yani vali, yanındakilere kıyasla 20-30 cm daha yüksekte duruyor..!
Belki birçok kişi; ne var bunda, diyebilir ama inanın ben bu tür durumlardan tiksiniyorum!
Sosyal hayatta her birimizin üstlendiği görev ve roller farklı olabilir ama unutmayalım ki hepimiz eşit
Statüde yaratılmış insanlarız...
*******************
Dayanmadan olmaz
Sırtını bir ağaya dayamak zorunda olan her eşkıya gibi, elinde silahla dağda gerillacılık yapan her örgüt de mutlaka sırtını bazı devletlere dayamak zorundadır.
Dolayısıyla ideoloji ve maksatları ne kadar doğru olursa olsun, bu tür örgütlerin davranışlarını belirleyecek olan asıl faktör, devletlerle girdikleri bu angajmanları olacaktır. Tabiri caizse; ağa ne zaman nereyi işaret ederse, eşkıya da oraya sıkmak zorunda kalacaktır.
Bu da açıkça gösteriyor ki, ne dağdaki silahşorun ve ne de ovadaki tutsağın, kitleleri yönlendirebilecek gerçek manada bir iradesi olmayacaktır. Dolayısıyla bu durumda olanların, kitle de dâhil her türlü imkanı yalnızca kendi pozisyonları için kullanacakları doğaldır...
Şüphesiz böylesi durumlarda kendini kullandırtmak istemeyen aklı başında bireylerin yapması gereken şey, bunlardan ve bunların yönlendirdikleri parti veya diğer enstrümanlardan uzak durmak olmalıdır.İşte bazı toplumsal özelliklerimiz:
- Tutarlı olma gereği duymuyoruz,
- Empati yapmasını bilmiyoruz,
- Yalana bilerek inanıyoruz,
- Olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurmuyoruz,
- Basit ama peşin çıkarlarımızı, kalıcı ama sabır isteyenlere tercih ediyoruz,
- Adalet ile çıkarlarımız arasında bağ kuramıyoruz,
- Kurnaz olmakla akıllı olmayı ayırt edemiyoruz,
- Kurallardan nefret ediyoruz,
- Sorumluluk almaktan kaçınıyoruz,
- Kurumsal düşünemiyoruz,
- Düşünmek yerine reflekslerle, akıl yerine duygularla hareket ediyoruz...
Gerisini siz tamamlayın.
*********************
OHAL ile yönetilmek!
15 Temmuz sonrası OHAL’ i anlarız ancak 3 ay, 6 ay, hadi siz deyin 9 ayla sınırlı olursa... Hâlbuki tam iki yıl dolmak üzere hala OHAL ile yönetilmekteyiz!
Peki, hala devam etmekte olan OHAL’ in hangi makul gerekçeye dayandığını kim bize izah edebilecek?
Sorgulamamız gerekmez mi; bir Müslüman otorite kullanımına niçin bu kadar hevesli olabilir acaba?
Övgüyü, gücü, izzeti, mülkü Allah’a has bilen bir Müslüman...
Ve cümle Müslümanlar, birilerinin bu düzeydeki otorite hevesine niçin bu kadar razı olabilirler acaba?
Fazla değil, daha şunun şurasında on, on beş sene kadar önce hak-özgürlük diye göbeklerini çatlatan bizimkiler, şimdi “kendilerinin” OHAL’ ine ne kadar da razılar böyle!..
Hiç çıt var mı cümle müminlerden?
Birileri sonsuza kadar OHAL ile yönetmeye, diğerleri ise sonsuza kadar OHAL ile yönetilmeye o kadar razılar ki, değmeyin keyfine gitsin...
Meğerse kirpiye yavrusu pamuk görünür sözü ne de doğruymuş.
Hem de ne pamuk, ipekmiş be mübarek ipek...!
****************
Hepimiz eşit statüden yaratılmışız………..
Ortada vali olmak üzere üç kişi aynı masada oturuyor. Ama valinin bulunduğu koltuk ve masa kısmı yükseltilmiş durumda. Yani vali, yanındakilere kıyasla 20-30 cm daha yüksekte duruyor..!
Belki birçok kişi; ne var bunda, diyebilir ama inanın ben bu tür durumlardan tiksiniyorum!
Sosyal hayatta her birimizin üstlendiği görev ve roller farklı olabilir ama unutmayalım ki hepimiz eşit
Statüde yaratılmış insanlarız...
*******************
Dayanmadan olmaz
Sırtını bir ağaya dayamak zorunda olan her eşkıya gibi, elinde silahla dağda gerillacılık yapan her örgüt de mutlaka sırtını bazı devletlere dayamak zorundadır.
Dolayısıyla ideoloji ve maksatları ne kadar doğru olursa olsun, bu tür örgütlerin davranışlarını belirleyecek olan asıl faktör, devletlerle girdikleri bu angajmanları olacaktır. Tabiri caizse; ağa ne zaman nereyi işaret ederse, eşkıya da oraya sıkmak zorunda kalacaktır.
Bu da açıkça gösteriyor ki, ne dağdaki silahşorun ve ne de ovadaki tutsağın, kitleleri yönlendirebilecek gerçek manada bir iradesi olmayacaktır. Dolayısıyla bu durumda olanların, kitle de dâhil her türlü imkanı yalnızca kendi pozisyonları için kullanacakları doğaldır...
Şüphesiz böylesi durumlarda kendini kullandırtmak istemeyen aklı başında bireylerin yapması gereken şey, bunlardan ve bunların yönlendirdikleri parti veya diğer enstrümanlardan uzak durmak olmalıdır.İşte bazı toplumsal özelliklerimiz:
- Tutarlı olma gereği duymuyoruz,
- Empati yapmasını bilmiyoruz,
- Yalana bilerek inanıyoruz,
- Olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurmuyoruz,
- Basit ama peşin çıkarlarımızı, kalıcı ama sabır isteyenlere tercih ediyoruz,
- Adalet ile çıkarlarımız arasında bağ kuramıyoruz,
- Kurnaz olmakla akıllı olmayı ayırt edemiyoruz,
- Kurallardan nefret ediyoruz,
- Sorumluluk almaktan kaçınıyoruz,
- Kurumsal düşünemiyoruz,
- Düşünmek yerine reflekslerle, akıl yerine duygularla hareket ediyoruz...
Gerisini siz tamamlayın.
*********************
OHAL ile yönetilmek!
15 Temmuz sonrası OHAL’ i anlarız ancak 3 ay, 6 ay, hadi siz deyin 9 ayla sınırlı olursa... Hâlbuki tam iki yıl dolmak üzere hala OHAL ile yönetilmekteyiz!
Peki, hala devam etmekte olan OHAL’ in hangi makul gerekçeye dayandığını kim bize izah edebilecek?
Sorgulamamız gerekmez mi; bir Müslüman otorite kullanımına niçin bu kadar hevesli olabilir acaba?
Övgüyü, gücü, izzeti, mülkü Allah’a has bilen bir Müslüman...
Ve cümle Müslümanlar, birilerinin bu düzeydeki otorite hevesine niçin bu kadar razı olabilirler acaba?
Fazla değil, daha şunun şurasında on, on beş sene kadar önce hak-özgürlük diye göbeklerini çatlatan bizimkiler, şimdi “kendilerinin” OHAL’ ine ne kadar da razılar böyle!..
Hiç çıt var mı cümle müminlerden?
Birileri sonsuza kadar OHAL ile yönetmeye, diğerleri ise sonsuza kadar OHAL ile yönetilmeye o kadar razılar ki, değmeyin keyfine gitsin...
Meğerse kirpiye yavrusu pamuk görünür sözü ne de doğruymuş.
Hem de ne pamuk, ipekmiş be mübarek ipek...!
****************
Hepimiz eşit statüden yaratılmışız………..
Ortada vali olmak üzere üç kişi aynı masada oturuyor. Ama valinin bulunduğu koltuk ve masa kısmı yükseltilmiş durumda. Yani vali, yanındakilere kıyasla 20-30 cm daha yüksekte duruyor..!
Belki birçok kişi; ne var bunda, diyebilir ama inanın ben bu tür durumlardan tiksiniyorum!
Sosyal hayatta her birimizin üstlendiği görev ve roller farklı olabilir ama unutmayalım ki hepimiz eşit
Statüde yaratılmış insanlarız...
*******************
Dayanmadan olmaz
Sırtını bir ağaya dayamak zorunda olan her eşkıya gibi, elinde silahla dağda gerillacılık yapan her örgüt de mutlaka sırtını bazı devletlere dayamak zorundadır.
Dolayısıyla ideoloji ve maksatları ne kadar doğru olursa olsun, bu tür örgütlerin davranışlarını belirleyecek olan asıl faktör, devletlerle girdikleri bu angajmanları olacaktır. Tabiri caizse; ağa ne zaman nereyi işaret ederse, eşkıya da oraya sıkmak zorunda kalacaktır.
Bu da açıkça gösteriyor ki, ne dağdaki silahşorun ve ne de ovadaki tutsağın, kitleleri yönlendirebilecek gerçek manada bir iradesi olmayacaktır. Dolayısıyla bu durumda olanların, kitle de dâhil her türlü imkanı yalnızca kendi pozisyonları için kullanacakları doğaldır...
Şüphesiz böylesi durumlarda kendini kullandırtmak istemeyen aklı başında bireylerin yapması gereken şey, bunlardan ve bunların yönlendirdikleri parti veya diğer enstrümanlardan uzak durmak olmalıdır.
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
“ Barışılsa ne olur, barışılmasa ne olur?”
29 Ağustos 2022 10:49
Şu dinin yakasından düşelim artık…….. Biz gereksiz yere onu yormayalım ki, o da gereksiz yere bizi yormasın.
02 Ağustos 2022 10:49
LOZAN VE KÜRTLER
26 Temmuz 2022 10:49
“Ne kadar açık fikirli ve zeki olursanız olun, Otoriterlik daima çevrenizden dolanacak bir yol bulur”
13 Temmuz 2022 10:49
Niye bu haldeyiz anlaşılmıyor mu?
08 Temmuz 2022 10:49
Zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur.
01 Haziran 2022 10:49
Irkçılık, insanların her zaman kolayca kapılabildiği sinsi bir marazdır
29 Nisan 2022 10:49
O halde; ümmet mi, ulus mu, yoksa gerçek mi?
21 Şubat 2022 10:49
İslam, doğrunun genel adı değil miydi?!
07 Şubat 2022 10:49
. İster bilinen anlamıyla faiz yiyelim, isterse sözde yemeyelim
20 Aralık 2021 10:49
On ülkenin büyük elçileri istenmeyen adam ilan edilecekmiş.
25 Ekim 2021 10:49
Müctehidlerden her biri diğeri gibidir.
18 Ağustos 2021 10:49
Kuranı (meal) okurken yine bir ayete takıldım
31 Temmuz 2021 10:49
Kalabalıkların görüşlerini yok saymayın
13 Haziran 2021 10:49
Gergerlioğlu, Türkiye nin en önde gelen insan hakları savunucusudur.
26 Şubat 2021 10:49
Sence dünyada İslami bir devlet var mı?
07 Ocak 2021 10:49
Eğri adam
28 Aralık 2020 10:49
İyiler, kendilerine ücret kölesi derler diye korkarlar.
22 Aralık 2020 10:49
Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan'dan Erdoğan'a 'Kürt sorunu yoktur' yanıtı:
02 Aralık 2020 10:49
Bilim adamı olmak
!
06 Ekim 2020 10:49
Yeni Gözaltı ve Operasyonlar Kürt Sorununu Daha da çözülmez kılıyor
25 Eylul 2020 10:49
Devlet
24 Ağustos 2020 10:49
Ezilenden yana taraf olmak
16 Ağustos 2020 10:49
İslam yani biz Müslümanlar
03 Ağustos 2020 10:49
Ali Erbaş ve Kemalistler
27 Temmuz 2020 10:49
AKP Neden kaybetti?
23 Temmuz 2020 10:49
Baro yürüyüşleri bir hak-hukuk mücadelesi mi, yoksa bir iktidar kavgası mı?
01 Temmuz 2020 10:49
Anayasal haklarımız
24 Haziran 2020 10:49
DİL VE ASİMİLASYON
16 Haziran 2020 10:49
Körleşme
.
12 Haziran 2020 10:49
İslam ekonomisi diye bir şey var mıdır?
31 Mayıs 2020 10:49
Akit gazetesi
24 Mayıs 2020 10:49
Üç Yol...
17 Mayıs 2020 10:49
Babacan ve arkadaşları partilerini (DEVA) kurdular.
16 Mart 2020 10:49
Bakıyorum Kemalistler iyice havaya girmişler...
29 Şubat 2020 10:49
BARIŞTA YAŞAMAK
17 Şubat 2020 10:49
Ak Parti, nasıl oluyor da 18 yıldır tek başına hala iktidarda?
01 Şubat 2020 10:49
İran la uğraşanlar Allahtan buluyor, bulacakta...!
13 Ocak 2020 10:49
Önce demokrasi ve insan hakları
05 Ocak 2020 10:49
İşte demokrasi böyle bir şey:
04 Ocak 2020 10:49
Sahi Demirtaş niye içeride?
14 Aralık 2019 10:49
? Bir kişi aynı anda iki efendiye hizmet edemez..!?
02 Aralık 2019 10:49
Kadına şiddet
26 Kasım 2019 10:49
Allah sonumuzu hayır ede?.
25 Ekim 2019 10:49
ADALET
14 Ekim 2019 10:49
Hak hukuk adalet herkese lazım
25 Eylul 2019 10:49
18 yıldır aynı tarz...
16 Eylul 2019 10:49
Yine gündemde idam var...
02 Eylul 2019 10:49
Herkesin kendi dilinde yazması, çizmesi ve okuması doğal haktır.
28 Ağustos 2019 10:49
? Efendinin köleleri ? Olmaktan kurtulamadık
14 Ağustos 2019 10:49
AYM ÜYELERİNİ TEBRİK EDİYORUM
04 Ağustos 2019 10:49
Yıl 1986.
16 Temmuz 2019 10:49
Devlet Bahçeli:
22 Haziran 2019 10:49
?ÖZGÜRLEŞME?!!!
27 Mayıs 2019 10:49
? Demokrasi ile diktatörlük arasındaki farkı gösteren somut bir hikaye. ?
21 Mayıs 2019 10:49
Say, olmadı yine say...
15 Nisan 2019 10:49
Neden Tarım da dışa bağımlı kaldık..?
04 Nisan 2019 10:49
Hukuk ile değil de, duygusallık ve tarafgirlik ile meselelere baktığımız sürece asla iflah olmayız.
14 Mart 2019 10:49
Ortada ne hukuk bıraktınız ne de namus..!
04 Mart 2019 10:49
Riyakarlık ve zulüm
04 Şubat 2019 10:49
Anlamak mümkün değil
29 Ocak 2019 10:49
BARİ ŞİMDİ HEP BERABER DUA EDELİM Kİ?. ALLAH BİZLERİ BİR AN ÖNCE İKTİDARDAN UZAK TUTSUN..!
25 Ocak 2019 10:49
?...müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün...?
10 Ocak 2019 10:49
FARKINDA MIYIZ?
26 Aralık 2018 10:49
Kadının beyanı esasmış...
03 Aralık 2018 10:49
?Hukuk ve demokrasi yoksa adalet de olamaz.?
25 Kasım 2018 10:49
Bize hak ve hukuk lazım
10 Kasım 2018 10:49
Ahlakın asgari ilkeleri
30 Ekim 2018 10:49
Bir diktatörlükte yaşıyorsanız; Doğuştan aktör olmayı da bilmek zorundasınız..!
24 Ekim 2018 10:49
Akıl ve din ilişkisini nasıl kurmak gerekir?
22 Ekim 2018 10:49
Yargıçlarımız?
15 Ekim 2018 10:49
Ölmüşüz ağla yanımız yok
01 Ekim 2018 10:49
Sizinki ciğer de bunlarınki taş mı? Sizinki evlat da bunlarınki enik mi?
01 Eylul 2018 10:49
Söylenecek söz belli de ?.
28 Ağustos 2018 10:49
İddia şu; papaz Brunson, güya FETÖ ve PKK adına casusluk yapmış.
27 Ağustos 2018 10:49
AHLAK VE KURAL
14 Ağustos 2018 10:49
Kime ne diyelim?
03 Ağustos 2018 10:49
Sahi tencere, tencereye ne demişti?!
26 Temmuz 2018 10:49
Sizce başka soruya gerek var mı?
18 Temmuz 2018 10:49
?Biz hiçbir zaman demokrasiyi tasvip etmedik.?
20 Haziran 2018 10:49
Başbakan ? Benim de geçmişim Kürt.?
10 Haziran 2018 10:49
Peki, nerede kaldı; Adalet,?
31 Mayıs 2018 10:49
Kim ne yapsın böyle başkanlığı?
25 Mayıs 2018 10:49
Yalan söylemeyeceğiz
11 Mayıs 2018 10:49
Hadi İbrahim Kalın?ı geçtik, peki, ya Genel Kurmay Başkanı?
04 Mayıs 2018 10:49
Ben oyumu demokrasiye, insan haklarına ve hukuk devletine vereceğim
20 Nisan 2018 10:49
Her türlü yanlış olanla mücadele edelim
13 Nisan 2018 10:49
Belli ki sorunumuz ahlaki ve çok derin
30 Mart 2018 10:49
Afrini konuşamıyoruz bile...
16 Mart 2018 10:49
ERKEKLERDE İNSAN SAYILSIN
09 Mart 2018 10:49
Körlük ve akıl tutulması
02 Mart 2018 10:49
İstisnalar ve ahi ret
16 Şubat 2018 10:49
?Dünya Adalet Projesi?? 2018 yılı HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ RAPORU?NU açıkladı.
01 Şubat 2018 10:49
Doğru olmak
26 Ocak 2018 10:49
Hepsi yalan mı idi?
19 Ocak 2018 10:49
?Bir Türk bizim partide genel başkan olmasın? demek doğru değil.
12 Ocak 2018 10:49
Din-i Mubin? Yani apaçık olan din.
05 Ocak 2018 10:49
Faizde, oranlarında, en yüksek oran İslam ülkelerinde
29 Aralık 2017 10:49
'El-Beşir?e Destek İnsanlığa Mı Müslümanlığa Mı Sığıyor?
22 Aralık 2017 10:49
Her şeye rağmen Türkiye oradan bin kat daha iyi!
18 Aralık 2017 10:49
?varlık kaçırmak vatana ihanettir?
09 Aralık 2017 10:49
Hukuk olsaydı
01 Aralık 2017 10:49
İçimiz hain dolu
28 Kasım 2017 10:49
İslam, bireyi eşit, özgür hatta otonom kabul eder
10 Kasım 2017 10:49
Kim haksızsa Allah ıslah etsin!..
22 Ekim 2017 10:49
HERKES AYAĞINI DENK ALSIN
06 Ekim 2017 10:49
CUMHURBAŞKANIM PİŞMANIM
29 Eylul 2017 10:49
Hey gidi günler...
22 Eylul 2017 10:49