Prf. Dr. mesut parlak
[email protected]

İŞTE LİDER İŞTE CUMHURİYET

22 Haziran 2022 19:22

İŞTE LİDER İŞTE CUMHURİYET

İŞTE LİDER İŞTE CUMHURİYET

 

 

           30 Ekim 1923’de Atatürk’ün kaleme alıp, İsmet İnönü’ye gönderdiği mektup. Osmanlı’nın bıraktığı enkazın büyüklüğünü ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ne denli zor koşullarda kurulduğunu göstermesi açısından çok değerli bir belge. Mektuba yüksek mimar Eriş Ülger’in “Atatürk Milliyetçiliği” isimli kitabından …

“Sevgili Paşam!.. Cumhuriyet’in ilk Başbakanı olarak seni düşünüyorum.

Dur, hiç itiraz etme. Niye seni seçtiğimi şimdi anlayacaksın.

          Bizi yine büyük bir savaş bekliyor. Durumumuzun bir bölümünü Cephe Komutanı ve Lozan Baş Delegesi olarak elbette biliyorsun.

           Büyük devletlerin bu sefil duruma bakarak, kısa zamanda pes edeceğimizi sandıklarını Lozan dönüşü sen bize anlattın.

Ben sana şimdi bildiğinden daha da acıklı olan genel durumu özetleyeceğim.

Bize geri, borçlu ve hastalıklı bir vatan miras kaldı.

Yoksul bir köylü devletiyiz.

              Dört mevsim kullanılabilir karayollarımız yok denecek kadar az. 4.000 kilometre kadar demiryolu var. Bir metresi bile bizim değil. Üstelik yetersiz. Ülkenin Kuzeyini Güneyine, Batısını Doğusuna bağlamamız, vatanın bütünlüğünü sağlamamız şart.

Denizciliğimiz acınacak durumda.

Köylümüzü topraklandırmalı, ihtiyacı olana bir çift öküz ile bir saban vererek çiftçi yapmalıyız.

Doğudaki aşiret, bey, ağa, şeyh düzeni Cumhuriyetle de, insanlıkla da bağdaşmaz.

Bu durumu düzeltmeli, halkı kurtarmalıyız. Her yerde tefeciler halkı eziyor.

Güya tarım ülkesiyiz ama ekmeklik unumuzun çoğunu dışarıdan getirtiyoruz.

Sığır vebası hayvancılığımızı öldürüyor.

Doktor sayımız 337, sağlık memuru 434, ebe sayısı 136.

Pek az şehirde eczane var. Salgın hastalıklar insanlarımızı kırıyor.

Üç milyon insanımız trahomlu. (Gözleri kör eden bulaşıcı bir hastalık. EÇ.)

Sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgın halinde. (Cumhuriyet bunları yok etti. EÇ.)

Bit ciddi sorun.

Nüfusumuzun yarısı hasta. Bebek ölüm oranı % 60’ı geçiyor. Nüfusun % 80’i kırsal bölgede yaşıyor. Bunun önemli bölümü göçebe.

Telefon, motor, makine yok.

Sanayi ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Kiremiti bile ithal ediyoruz.

Elektrik yalnız İstanbul ve İzmir’in bazı semtlerinde var.

          Düşmanın yaktığı köy sayısı 830. Yanan bina sayısı 114.408. Ülkeyi neredeyse yeniden kurmamız gerekiyor.

Yunanistan’dan gelen göçmen sayısı 400 bini geçecek.

İktisadi hayatımız da, eğitim durumumuz da içler acısı. İktisatçımız çok az.

              Zorunlu okuma yaşındaki çocukların ancak dörtte birini okutabiliyoruz. Halkın eğitim sorunu hiç çözülmemiş.

Oysa Cumhuriyet’in insan malzemesini hazırlamalı, namus cephesini güçlendirmeliyiz.

Kültür eserleri kaçırılmış, kaçırılmaya devam ediliyor. Raporlarda daha ayrıntılı, daha acı bilgiler var.

Bunları Bakanlara ve parti yönetim kuruluna da ver. Genel durumu tam bilsinler.

             Bütçemiz, gelirimiz yetersiz. İktisadi çıkmazdan kurtulmak için geliştirdiğim bir düşüncem var. Bu düşünceyi günü gelince konuşuruz.

             Hedefimiz milli iktisat. Bağımsızlığın sürekli olması için iktisadi bağımsızlık temel ilkemiz olmalı.

Osmanlı bu gerçeği geç fark etti. Fark ettiği zaman çok geç kalmıştı.

            Cumhuriyete uygun bir anayasaya gerek var. Bu zor durumdan nasıl çıkılabileceğini gösteren ne bir örnek var önümüzde, ne de bir deney.

 

              Ama yılmamak, ucuz ve geçici çarelerle yetinmemek, halkı kurtarmak için sorunları çözmek, kalkınmak, ilerlemek, milli egemenliğe dayalı uygar ve özgür bir toplum oluşturmak, yüzyılımızın düzeyine yetişmek, kısacası çağdaşlaşmak ve bu büyük ideali tam olarak başarmak zorundayız.

Bu ana kadar bu ideali koruyarak geldik. Bundan sonra daha hızlı yürümek zorundayız.

Bunun için gerekli yöntemi, yolu birlikte arayıp bulacağız.

Yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız.

Kaderin bizim kuşağımıza yüklediği kutsal bir görev bu.

Bu büyük görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim.

Allah yardımcımız olsun!

Gazi Mustafa Kemal”

SON SÖZ;”Herhangi birinin senden nefret etmesinin asıl nedeni,senin gibi olmak istediği halde, asla senin gibi olamayacağını bilmesidir.”

               VİCTOR HUGO

**************

 

 TÜSİAD

 

              Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD)1971 yılında İstanbul merkezli, endüstri ve hizmet kuruluşlarını temsil eden önde gelen gönüllü Türk sermayedarlarınca kurulmuş olan örgütün adıdır.

             Kurucuları arasında Vehbi Koç, Feyyaz Berker, Sakıp Sabancı ve Osman Boyner gibi sanayinin duayenleri bulunur.

Üye sayısı 2117 ve bünyesinde 4500 şirket vardır.

Üretim, katma değer, kayıtlı istihdam ve dış ticarette önemli temsil yeteneğine sahiptir.

Kayıtlı istihdamın %50’sini (Kamu ve tarım hariç) sağlar. Kurumlar vergisinin %80’inini öder.

Yurt dışında ABD, Berlin,

Paris, Londra, Çin ve Dubai’de temsilcilikleri bulunuyor.

TÜSİAD’ın şu andaki başkanı, yine çok deneyimli bir iş insanı Sayın Osman Turan.

             Sayın Turan TÜSİAD Başkanı olarak Yüksek İstişare Konseyi toplantısında bir araya gelen iş dünyasına, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik bunalım konusunda özellikle yüksek enflasyonun bedelinin ağır olacağının mesajını verdi.

               “Enflasyonla mücadelede tüm dünya faizleri arttırarak frene basmayı tercih ederken, biz uzun süredir hem kurun yükselmesine ve hesap yapılmamasına yol açan hem de tasarruf sahiplerini cezalandıran bir para politikası izliyoruz” diyerek uyarılarda bulundu.

           Şu an da uyguladığımız iktisat bilimiyle ve tüm dünyadaki uygulamalarla çelişen, bir yaklaşım sürdürülemeyeceğine dikkat çekti. Büyüme, kalkınma için tek başına yeterli olmuyor. Maalesef fakirleşerek büyüyoruz. Rasyonel politikalara dönülmesi gerektiğini vurguladı. Sonunda da ülkedeki ekonomik durum ve siyasi atmosfer nedeniyle, bugüne dek görülmemiş beyin göçüne dikkat çekti.

             Aynı toplantıda, YİK Başkanı Sayın Tuncay Özilhan’da enflasyondaki artış hızının etkilerinin yıkıcı olduğuna dikkat çekti. Ve en büyük önceliğimiz enflasyonun kontrol altına alınması dedi.

              Kayıtlı istihdamın %50’sini, kurumlar vergisinin %80’inini ödeyen sanayici ve iş adamlarını temsil eden TÜSİAD Başkanı, ülkenin ekonomik yaşadıklarını katılımcılarla paylaşıyor. Ve…

             Sayın Erdoğan, AKP Grup toplantısında, “TÜSİAD’ ın CHP ağzıyla konuştuğunu, bu gidişle devam ederse iktidarın kapısını çalmasınlar. Görüyorum ki siz de aynı merkezden yönetiliyorsunuz. Merkez belli CHP.

 Bu kapı yerli ve milli duruş sergileyenlere açıktır. Yerli ve milli duruş sergilemeyenlere kapalıdır.”dedi.

               Sayın Orhan Turan’a yönelik “TÜSİAD’ın başına gelen beyefendi sen bize ders veremezsin. Önce haddini bileceksin, iktidara ders vermek kim, siz kimsiniz? Haddini bil” dedi.

 

             “Ülkemizdeki ekonomik sorunlara yanlış teşhis konulduğundan çözüm bulunamıyor” diyen TÜSİAD Başkanı ise “TÜSİAD, ihracat endeksli büyüme her şey değildir” diyor. “İhracat olmazsa büyüme olmazsa sen ayakta duramazsın”.

             TÜSİAD Başkanı, kimseye ders vermiyor. Haddini bildiği için, ekonominin içinde bulunduğu sıkıntıları dile getiriyor. Ülkenin en büyük ekonomik kuruluşu TÜSİAD’ ın Başkanı, temsil ettiği üyelerinin içinde bulunduğu sıkıntıları ve hükümetin uyguladığı dünyada örneği olmayan ekonomik yöntemin dolayısıyla önlenemez enflasyon ve artışının gelecekte daha ağır sonuçlar doğurmaması için önerilerde bulunuyor.

              Sayın Erdoğan da; Bizim yaptığımız doğrudur, sen kimsin haddini bil diyerek ayar vermeye kalkıyor. Yani sesinizi kesin, yoksa sesinizi keserim diyor.

             TÜSİAD Başkanı, başında bulunduğu dernek üyelerinin içinde bulunduğu sıkıntıları ve gelecekte hep birlikte sıkıntıya düşeceğimiz sorunları dile getirip zarifçe önerilerde bulunuyor. Kimseye hakaret etmiyor.

             Sayın Başkan’ın yaptığı konuşma tek başına kendi düşünceleri olmayıp, Türkiye ekonomisini ayakta tutan değerli iş adamlarının ortak aklı olarak kaleme alınıyor.

           Sayın AKP Genel Başkanı; Bu ülkede çok değerli STK’ lar var. Bunların kuruluş amacı sadece iktidarın her adımını alkışlamak değil, gerektiğinde önerilerde bulunup, gerektiğinde eleştirmektir.

             Eğer yaptığınız ve uygulamaya koyduğunuz her eylemin en doğru olduğunu savunup eleştirenlere had bildirmeye kalkarsanız, “Bizim söylediklerimizi eleştirmeyin kesin sesinizi oturun”! Bunu mu demek istiyorsunuz?

             Ama siz, “beni eleştiren Türkiye’yi eleştirir” gibi söylemlerle kendinizi devletin yerine koymuş olmuyor musunuz?.

            Sayın AKP Genel Başkanı; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gerçek sahibi, 84 milyon Türk halkıdır. Bu halk size ülkeyi yönetmek için belirli sürelerde yetki vermiştir. Bu yetki halkın mutluluğu, özgürlüğü, eşit yurttaşlık ve fikir hürriyeti içindir.

           20 yıldır iktidardasınız, bir gün olsun öz eleştiri yaptınız mı? İktidar olduğunuzdan bu güne, ülkenin nereden nereye geldiğini fark ettiniz mi? Fakirlik ve yoksulluk içerisinde, kıvranan milyonların sesini duyuyor musunuz?

             İktidara gelirken, nasıl geldiğinizi bir hatırlasanız. Nasıl kapı kapı dolaşıp kendinizi anlattınız? O günkü yönetimin yaptıklarını eleştirdiniz. Halkla kucaklaştınız. Halkta sizi iktidara taşıdı. Ama gelin görün ki, o gün eleştirdiklerinizin kat be kat fazlasını şimdi siz yapıyorsunuz.

             AKP nin değerli yöneticileri; Tüm muhalefet liderleri ve yetkilileri, halkın arasında, pazarlarda dolaşıyorlar. Peki, AKP’li yetkililerden hiçbirini ne çarşı, ne meydan ne de pazarlarda göremiyoruz Neden? Sizler de biliyorsunuz ki artık, seçmenin karşısına çıkamıyorsunuz! Artık sadece bulunduğunuz mekanlarda veya, korunaklı salonlardan konuşuyorsunuz.

           Çıkardığınız yeni “sosyal medya yasası” ile  artık kimseye konuşma hakkı tanımıyoruz demeye mi getiriyorsunuz?

             Sözün özü; İktidara gelişinizdeki en önemli söyleminiz  3Y sloganını, bir kez daha hatırlatmakta yarar var mı bilemiyorum.

 

SON SÖZ: Evladına gofret bile alamayan baba, çocuğuna gemi alan babaya oy veriyorsa, yoksulluk kader değildir. ANONİM

 

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

YANLIŞ YAPAN SONUCUNA KATLANIR
30 Ocak 2023 19:22

NEYE GÖRE GÜNCELLEME
26 Ocak 2023 19:22

ÜLKE, YURTTAŞ  KOLTUK……
19 Ocak 2023 19:22

AKLIN YOLU BİR
11 Ocak 2023 19:22

ÜLKE, YURTTAŞ KOLTUK……
03 Ocak 2023 19:22

BAŞKA YOLU YOK BAŞARACAĞIZ
29 Aralık 2022 19:22

DEMOKRASİ KAZANACAK
23 Aralık 2022 19:22

DAHA NELER YAŞAYACAĞIZ
19 Aralık 2022 19:22

İÇİM ACIYOR
14 Aralık 2022 19:22

KIRMIZI İBİKLİ TAVUK
09 Aralık 2022 19:22

GERMENİN KİMSEYE YARARI YOK
07 Aralık 2022 19:22

AYDINLIĞA YÜRÜYÜŞ
04 Aralık 2022 19:22

"MARAŞ BİZE MEZAR OLMADAN DÜŞMANA GÜLZAR OLMAZ"
29 Kasım 2022 19:22

YAKIŞANI YAPSAK
25 Kasım 2022 19:22

HALKI DAHA FAZLA YORMAYIN
21 Kasım 2022 19:22

ARTIK TADINI KAÇIRIYORSUNUZ
13 Kasım 2022 19:22

TEK YOL DEMOKRASİ
07 Kasım 2022 19:22

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ NİN YÜZ YILI
04 Kasım 2022 19:22

LÜGATIMIZI ALFABEMİZİ DİLİMİZİ KAYBETTİK DİYENLERE
01 Kasım 2022 19:22

CUMHURİYET BÖYLE KURULDU  
27 Ekim 2022 19:22

YENİDEN DOĞUŞ
18 Ekim 2022 19:22

LİDER OLMAK
14 Ekim 2022 19:22

RAKAMLAR GERÇEĞİ SÖYLER
05 Ekim 2022 19:22

HAK HUKUK ADALET
03 Ekim 2022 19:22

GEREKİYORSA  DALLARI BUDAYACAK SIN
30 Eylul 2022 19:22

APTALLIĞIN TEORİSİ
23 Eylul 2022 19:22

APTALLIĞIN TEORİSİ
21 Eylul 2022 19:22

BAŞARAMAZSINIZ BAŞARAMAYACAKSINIZ
20 Eylul 2022 19:22

KARDEŞLİK İÇİN            DEMOKRASİ
16 Eylul 2022 19:22

KARDEŞLİK İÇİN DEMOKRASİ
13 Eylul 2022 19:22

BİRLİKTE ÇÖZEBİLİRİZ
10 Eylul 2022 19:22

“SOSYO-PATOLOJİK BİR        GERÇEK,  BİAT…
05 Eylul 2022 19:22

AYDINLIK, FİKRİ HÜR, İRFANI HÜR KUŞAKLARLA 
28 Ağustos 2022 19:22

ASKER HASTANELERİ
18 Ağustos 2022 19:22

YAŞANINCA MI?             ANLAŞILACAK
09 Ağustos 2022 19:22

ANLATAN MI, YAŞAYAN MI?
05 Ağustos 2022 19:22

“Dünkü Güneş’le bugünkü çamaşırı kurutamazsın”
01 Ağustos 2022 19:22

DİN DEĞİL, OY KARDEŞLİĞİ!
28 Temmuz 2022 19:22

O GÜNLERDEN, BU GÜNLERE!
27 Temmuz 2022 19:22

KIBRIS BARIŞ HAREKATI ANISINA
22 Temmuz 2022 19:22

“GİTMESİ GEREKENLER GİTSİN!”
16 Temmuz 2022 19:22

KEMAN VİRTÜÖZÜ VE BESTEKÂR TATYOZ EFENDİ
14 Temmuz 2022 19:22

NASIL TORPİL YAPILIR?
05 Temmuz 2022 19:22

SÖZÜN BİTTİĞİ YER !!!
01 Temmuz 2022 19:22

ZORLA GÜZELLİK OLMUYOR
27 Haziran 2022 19:22

 “DÜNYA BİZİ KISKANIYOR!”
23 Haziran 2022 19:22

 ‘BURASI TÜRKİYE BURADAN ÇIKIŞ YOK!’    
14 Haziran 2022 19:22

BİRAZ OLSUN GERGİNLİKTEN KURTULALIM
12 Haziran 2022 19:22

SANDIĞA GİTMEDEN ÇÖZÜLMEZ!
08 Haziran 2022 19:22

BAK ŞU KÜFFARIN KIZI KÂFİRİN YAPTIĞINA
04 Haziran 2022 19:22

İSTEYİNCE VE GERÇEKTEN MİLLİ OLUNCA, OLUYORMUŞ DEMEK Kİ!
02 Haziran 2022 19:22

BU İNSANLAR BİZİM İNSANLARIMIZDI
29 Mayıs 2022 19:22

T.C. SAYIN CUMHURBAŞKANI’NA
23 Mayıs 2022 19:22

ORMANLARI YOK ET, TAŞ OCAĞI YAP, ATATÜRK HAVA LİMANI’ NI YIK, AĞAÇ DİK!
19 Mayıs 2022 19:22

GEÇMİŞTE ELEŞTİRDİĞİM TÜM SİYASİLERDEN ÖZÜR DİLERİM!
14 Mayıs 2022 19:22

AZİN NESİN’İN VAKFI’NA SAHİP ÇIKALIM
10 Mayıs 2022 19:22

BU ÇAĞDA, ÇAĞIN DIŞINDA KALAMAZSINIZ
08 Mayıs 2022 19:22

SAĞLIKTA ŞOK ÖNCESİ DÖNEM
05 Mayıs 2022 19:22

BİRAZ NEFESLENELİM
03 Mayıs 2022 19:22

BİR KEZ OLSUN YAŞANMADAN ÖNLEM ALALIM!
28 Nisan 2022 19:22

TÜRKİYE'YE GÖÇEN GUGUK KUŞLARI!
23 Nisan 2022 19:22

TÜRKİYE'YE GÖÇEN GUGUK KUŞLARI!
21 Nisan 2022 19:22

DERSİMİZ GAZİANTEP ÇÖPLÜĞÜ
18 Nisan 2022 19:22

İKTİDARA OY VERİYOR, MUHALEFETTEN HESAP SORUYOR!
15 Nisan 2022 19:22

GELECEK KUŞAKLARA SORUN BIRAKMAYALIM
12 Nisan 2022 19:22

TEKRARLARLA BİR YERE VARILMIYOR
11 Nisan 2022 19:22

BURAYA KADAR KADAR DESEK
08 Nisan 2022 19:22

ŞU DIŞ GÜÇLER YOK MU !!!?
05 Nisan 2022 19:22

“ ÖNCE VATAN” SONRA PARTİ!
01 Nisan 2022 19:22

EMPERYALİZME DE SAVAŞA DA HAYIR!
28 Mart 2022 19:22

LAİKLİK OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ!
25 Mart 2022 19:22

YAŞASIN 14 MARTLAR!
17 Mart 2022 19:22

BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ (1938) GİDERLERSE GİTSİNLER (2022)
14 Mart 2022 19:22

MALATYA'NIN ŞEKERİ!
11 Mart 2022 19:22

MUHALEFET NEREDESİNİZ GELECEĞİMİZ KARARIYOR
09 Mart 2022 19:22

SIRA ZEYTİNLİKLERDE
07 Mart 2022 19:22

Tüm Yazılar