ALTIN
 2.504,53
DOLAR
 32,2053
STERLİN
41,0337
EURO
 35,1156

Tüm gazeteciler serbest bırakılana kadar mücadele edeceğiz

 

30 Temmuz 2017 18:59
Tüm gazeteciler serbest bırakılana kadar mücadele edeceğiz

 

Basın meslek örgütleri, Cumhuriyet gazetesi davasında tutukluluk kararlarına tepki göstererek mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.

Cumhuriyet gazetesi davasında 7 gazeteci için tahliye, 4’ü için tutukluluğun devamı yönünde karar verilmesine tepki gösteren basın meslek örgütleri, Cumhuriyet çalışanları ve tüm tutuklu gazeteciler serbest bırakılana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.

Cumhuriyet gazetesi davasında beş günlük ilk duruşmanın ardından ara karar önceki gün verildi. Cumhuriyet çalışanları yaptıkları savunmalarla hakkındaki bütün iddiaları çürüttü.

Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Kemal Güngör ve Turhan Günay’ın tahliyesine karar veren mahkeme, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Akın Atalay, Murat Sabuncu’nun tutukluluğunun devamına hükmetti. Karara basın meslek örgütlerinden sert tepki geldi.

‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DEMOKRASİNİN ÖN KOŞULUDUR’

         Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, tutuklu bulunan gazetecilerden yalnızca yedisinin tahliye edilmesinin basın özgürlüğü açısından kabul edilemez olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, “Cumhuriyet Gazetesi Davasında yargılanan tutuklu meslektaşlarımızdan Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Kemal Güngör ve Turhan Günay’ın serbest kalmasını adaletin yerine gelmesi açısından saygı ve memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Akın Atalay’ın hala tutuklu olması meslektaşlarımızın basın özgürlüğü, düşünceyi ifade özgürlüğü açısından kabul edilemez bir durumdur” denildi. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün demokrasinin ön koşulu olduğuna vurgu yapan TGC, tutuklu gazeteciler serbest bırakılmasını talep etti.

TGS: GAZETECİLER BİAT ETMEYECEK

Karar tepki gösteren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) yaptığı açıklamada, ‘gazeteciler biat etmeyecek dedi.

      Baştan sona absürt, delilsiz, ciddiyetsiz bu iddianameyi geçerli kabul eden mahkemenin gazetecileri özgürlüklerinden alıkoyduğunu belirten TGS, “Basın özgürlüğünün artık zerresinin dahi bulunmadığı ülkemizde verilen bu karar çarpık ve siyaset gölgesindeki hukuk uygulamalarının devamı niteliğindedir. Baştan itibaren sadece gazeteciliğin sorgulandığı bir davada meslektaşlarımız yaptıkları haberlerden, yazdıkları yazılardan dolayı suçlanmıştır.

Türkiye basın tarihine kapkara bir leke olarak geçen bu davada Cumhuriyet yönetici ve çalışanları mahkemedeki ifadeleriyle savcıyı mahkûm etmiş, herkese hukuk dersi vermiştir” ifadelerine ver verdi.

TGS açıklamasını, “Cumhuriyet çalışanları serbest bırakılana kadar, yazdıkları nedeniyle tutuklu bulunan tüm gazeteciler özgürlüklerine kavuşana kadar mücadelemiz sürecektir.

Gazetecilik suç değildir!” ifadeleri ile sonlandırdı.

YARGILAMA GÖZLERDEN KAÇIRILIYOR MU?

Karara tepki gösteren Basın Konseyi ise, bir sonraki duruşmanın Silivri’de görülmesi kararına tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, “Ulusal ve uluslararası kamuoyunun ve medyanın yoğun ilgisini çeken bu davanın duruşmasının, İstanbul’un merkezinde yer alan Çağlayan yerine, ulaşımı son derece güç bir noktaya alınmasının izahını bulamıyoruz. Söz konusu kararın mutlaka gözden geçirilmesi ve duruşmanın Çağlayan’da yapılması sağlanmalıdır. Aksi durumda, şimdiden medyada yer alan ve yargılamanın “gözlerden kaçırıldığı” yönündeki itirazlar güç kazanacak; böyle bir intiba ise, yargılamaya gölge düşürerek Türkiye’nin itibarını zedelemekten başka bir sonuç doğurmayacaktır” denildi.

‘AHMET SADECE DOĞRULARI SÖYLÜYOR’

     Cumhuriyet davasında tutukluluğunun devamı doğrultusunda karar verilen Gazeteci Ahmet Şık’ın eşi Yonca Şık’ın CNN International’de söyleşisi yayınlandı. Yonca Şık verdiği demeçte “Ahmet kahraman değil, sadece doğruları söylüyor” dedi. İngilizce yapılan röportajda Yonca Şık, “Ahmet kahraman değil, Süpermen değil; yalnızca doğruları söylüyor. Bu normal. Ama başkaları sustuğu için insanlara bu çok sert geliyor” diye konuştu.Tüm gazeteciler serbest bırakılana kadar mücadele edeceğiz

     Basın meslek örgütleri, Cumhuriyet gazetesi davasında tutukluluk kararlarına tepki göstererek mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.

      Cumhuriyet gazetesi davasında 7 gazeteci için tahliye, 4’ü için tutukluluğun devamı yönünde karar verilmesine tepki gösteren basın meslek örgütleri, Cumhuriyet çalışanları ve tüm tutuklu gazeteciler serbest bırakılana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.Cumhuriyet gazetesi davasında beş günlük ilk duruşmanın ardından ara karar önceki gün verildi. Cumhuriyet çalışanları yaptıkları savunmalarla hakkındaki bütün iddiaları çürüttü.

     Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Kemal Güngör ve Turhan Günay’ın tahliyesine karar veren mahkeme, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Akın Atalay, Murat Sabuncu’nun tutukluluğunun devamına hükmetti. Karara basın meslek örgütlerinden sert tepki geldi.

‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DEMOKRASİNİN ÖN KOŞULUDUR’

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, tutuklu bulunan gazetecilerden yalnızca yedisinin tahliye edilmesinin basın özgürlüğü açısından kabul edilemez olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, “Cumhuriyet Gazetesi Davasında yargılanan tutuklu meslektaşlarımızdan Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Kemal Güngör ve Turhan Günay’ın serbest kalmasını adaletin yerine gelmesi açısından saygı ve memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Akın Atalay’ın hala tutuklu olması meslektaşlarımızın basın özgürlüğü, düşünceyi ifade özgürlüğü açısından kabul edilemez bir durumdur” denildi. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün demokrasinin ön koşulu olduğuna vurgu yapan TGC, tutuklu gazeteciler serbest bırakılmasını talep etti.

TGS: GAZETECİLER BİAT ETMEYECEK

Karar tepki gösteren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) yaptığı açıklamada, ‘gazeteciler biat etmeyecek dedi.

Baştan sona absürt, delilsiz, ciddiyetsiz bu iddianameyi geçerli kabul eden mahkemenin gazetecileri özgürlüklerinden alıkoyduğunu belirten TGS, “Basın özgürlüğünün artık zerresinin dahi bulunmadığı ülkemizde verilen bu karar çarpık ve siyaset gölgesindeki hukuk uygulamalarının devamı niteliğindedir. Baştan itibaren sadece gazeteciliğin sorgulandığı bir davada meslektaşlarımız yaptıkları haberlerden, yazdıkları yazılardan dolayı suçlanmıştır.

Türkiye basın tarihine kapkara bir leke olarak geçen bu davada Cumhuriyet yönetici ve çalışanları mahkemedeki ifadeleriyle savcıyı mahkûm etmiş, herkese hukuk dersi vermiştir” ifadelerine ver verdi.

TGS açıklamasını, “Cumhuriyet çalışanları serbest bırakılana kadar, yazdıkları nedeniyle tutuklu bulunan tüm gazeteciler özgürlüklerine kavuşana kadar mücadelemiz sürecektir.

Gazetecilik suç değildir!” ifadeleri ile sonlandırdı.

YARGILAMA GÖZLERDEN KAÇIRILIYOR MU?

     Karara tepki gösteren Basın Konseyi ise, bir sonraki duruşmanın Silivri’de görülmesi kararına tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, “Ulusal ve uluslararası kamuoyunun ve medyanın yoğun ilgisini çeken bu davanın duruşmasının, İstanbul’un merkezinde yer alan Çağlayan yerine, ulaşımı son derece güç bir noktaya alınmasının izahını bulamıyoruz. Söz konusu kararın mutlaka gözden geçirilmesi ve duruşmanın Çağlayan’da yapılması sağlanmalıdır. Aksi durumda, şimdiden medyada yer alan ve yargılamanın “gözlerden kaçırıldığı” yönündeki itirazlar güç kazanacak; böyle bir intiba ise, yargılamaya gölge düşürerek Türkiye’nin itibarını zedelemekten başka bir sonuç doğurmayacaktır” denildi.

‘AHMET SADECE DOĞRULARI SÖYLÜYOR’

      Cumhuriyet davasında tutukluluğunun devamı doğrultusunda karar verilen Gazeteci Ahmet Şık’ın eşi Yonca Şık’ın CNN International’de söyleşisi yayınlandı. Yonca Şık verdiği demeçte “Ahmet kahraman değil, sadece doğruları söylüyor” dedi. İngilizce yapılan röportajda Yonca Şık, “Ahmet kahraman değil, Süpermen değil; yalnızca doğruları söylüyor. Bu normal. Ama başkaları sustuğu için insanlara bu çok sert geliyor” diye konuştu.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.