ALTIN
 2.504,53
DOLAR
 32,2053
STERLİN
41,0337
EURO
 35,1156

Malatya'da Barış Vakfı tarafından STK' lar ile ' Barış 'süreci Konuşuldu.

 

01 Nisan 2018 14:27
Malatya'da Barış Vakfı tarafından STK' lar ile ' Barış 'süreci Konuşuldu.

 

 

“Bizim için en kutsal değer, insanlık değeri yaşam hakkını savunmaktır.”

 

Malatya’da Barış Vakfı tarafından STK’ lar ile “ Barış “süreci Konuşularak, Önce Barış sonra da çözüm sürecine yeniden Dönülmesi noktasında fikir alış verişinde bulunulmak üzere Öğretmen evinde bir salonda bir araya gelindi.

İHD Malatya Şubesi tarafından organize edilen toplantıya, Barış vakfı başkanı Hakan Tahmaz ve Reha Ruhavioğlu konuşmacı olarak katıldı.

Toplantıya Malatya’da bulunan ve ülkede barışın olmasından yana duyarlı olan bazı STK temsilcileri ile Malatya’da yaşayan kanaat önderleri katılım sağladı.

     Yapılan toplantıda ilk olarak toplantıyı açarken açıklama yapan Ev sahibi ve İHD Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu “2013’de başlayan ve iki yıla aşkın Barış sürecinin Bölgede önemli bir Barış havası estirdiğini unutmayalım, ama çözüm sürecinden yeniden çatışmalı ortama gelinmesinin nedenlerinden biri STK’ ların olmayışıydı. Uzun bir zamandır, gelin Barışı konuşalım, diye bir yapı olmamıştır. Böyle bir toplantı çok kıymetlidir.  Barış sadece çatışmanın olmaması değildir. Dilemekle de olmuyor. Gerçekleşmesi için çaba harcamak gerekir. Barış öngörülebilir bir gelecek bir adalet düzenidir. Tam da bu süreçte STK’ ların devreye girmesi gerekir. Kolay bir şeyden söz etmiyoruz, Barışı bu çerçeveye oturtmalıyız. “Bilindiği üzere ülkemiz yaklaşık iki yıl süren bir ‘Çözüm Süreci’ deneyimi yaşadı. Üstelik çözüm sürecinde çok olumlu bir hava yaşandı. Çalışmalı hâlin artık yaşanmayacağı ruh hâli yaşanmaya başlanmıştı. Çatışmalar öyle bir hâle evirildi ki, ölümleri hiç önemsemez olduk. Tabi dünyadaki çatışmak süreçlerin sonlandırılmasında da sivil toplum kuruluşlarının çok önemli katkıları var.  Buradan iki örneği dile getirmem iyi olur. Biri Kolombiya örneğinde her iki tarafın yaptığı açıklamada eğer sivil toplum sürecin içinde yer almamış olsaydı bu iş çözülemezdi diyorlar. Diğer bir örnek de her ne kadar bizler buradan Arakanlılar’la sınırlı görsek de gerçekten Myanmar’da da canlı tanığı olduk. “STK’ ların Barış süreçlerinde rolleri artacak. Ama süreç içinde bugün gelinen noktada Barış dili terk edildi ve yerini çatışma diline bıraktı. Bugün burada, Ülkemize Barışı nasıl getireceğimizi konuşalım diye bir arada bulunuyoruz. Burada en büyük rol STK’lılara düşüyor gelin Barışı inşa edelim” dedi

       Eski MAZLUMDER Başkanı Hüseyin Sarıgül; “Barışa ve bu rapora sivil toplum kuruluşlarının katkılarının neler olacağını tartışacağız ve barış imalı bir toplantı yapıyoruz.”dedi.

Barış Vakfı Genel Başkanı Hakan Tahmaz, STK’ lar ile birlikte çözüm süreci ile ilgili istişare yaptıklarını belirterek şunlara yer verdi; “Sadece Türkiye değil, bölgemiz oldukça karmaşık ve karışık. Öyle bir süreçten geçiyoruz ki, Barış demek, Barış istemenin suç olduğu, toplum tarafından, bireyler tarafından, bu ülkede yaşayan, birlikte yaşamaktan başka bir yolu olmayan İnsanlarımızın büyük bir kısmı tarafından bu böyle, şimdi barışın konuşulmasının zamanı mı? Memleketin içerisinde bulunduğu durum, OHAL nedeniyle bunun düşünüldüğü ve dillendirildiği süreçte başka bir şey konuşamayız.

        Bizim varoluş amacımız, varlığımız bütün insanlık açısından bir insan için en kutsal şey, yaşam hakkıdır. Bizim Barış Vakfımız 2016 yılında kuruldu. Uzun süre biz barış çalışması yapıyorduk resmileşmememiz 2016 yılında gerçekleşti.

Bizim için en kutsal değer, insanlık değeri yaşam hakkını savunmaktır. Her koşulda, barışı konuşmak ve barış isteğinden uzaklaşılmaması için çaba sarf etmeliyiz.

Bu topraklarda bu çok konuşulan bir konu olmakla beraber Son dönemlerde sıklıkla gündeme gelen bir konu. Bizde bu konunun her meselesini konuştuk ve konuşmaya devam ediyoruz.

Barış Vakfı, bu çalışmaları yaparken şöyle düşünerek hareket ediyor.

 Biz bu konuda çok tartıştık özellikle 2015 çözüm süreci bittikten sonra her birimiz, her platformda dile getirdik. Ne oldu, kim ne hata yaptı da bu çözüm süreci diyebildiğimiz kıymetli süreç sona erdi. Ölümlerin büyük ölçüde, insan yaşamının kıymet akledildiği bir süreç yaşadık biz. Ak Parti ne yaptı CHP ne yapamadı her şeyi konuştuk. Ama bir şeyi konuşmadığımızı düşünüyorum, oda bu toplumda çalışan sivil toplum örgütleri neyi, neden yapamadığını söylemedi. Konuşma cesareti gösterip ya bizim, bizim mahallelerimizin, kendimizin eksikliği ne sorusunu sormuyoruz.

Biz esas olarak sivil toplumun, kendisi ile yüzleşmesi gerektiğini düşünerek son raporumuzu sivil toplum üzerine yapıyoruz. Çünkü daha önce iki tane rapor hazırladık.

Birincisi 2014 yılında daha çözüm süreci bitmemişti 2015 ‘in Nisan ayında da kamuoyuna açıkladığımız rapordu.

 Daha sonra çözüm sürecinden sonra bir krize girildiğini ve bu krizden çıkılmanın imkânlarını tartışmıştık.

 Bu sene ise Aralık ayı sonundan itibaren artık tüm Türkiye de ki sivil toplum örgütlerinin durumunu ve düşüncelerini dinleyeceğiz beraber konuşacağız ve neticede ülkede barışa katkı sunmak için çaba yı hep beraber sarf edeceğiz.

Burada ki temel amacımız, dünyanın bütün örneklerinden bilindiği üzere, sivil toplum örgütlerinin çözüm süreçlerinde, barış süreçlerinde etkin bir konuma sahip olmadan çözüme ulaşılmaz” bizde bunu sağlamaya STK ları etkin hale getirmek istiyoruz.” dedi

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.