ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

CHP'DE DEMOKRASİ HAREKETİ;

 

19 Temmuz 2018 12:23
CHP'DE DEMOKRASİ HAREKETİ;

 BASIN AÇIKLAMASI VE KAMUOYUNA DUYURU

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

Demokrat insanların hazırlamış olduğu bu metne ağırlıklı olarak katıldığımı ve mutlaka özellikle Malatya kurultay delegeler ininde dikkate alarak hareket etmesini temenni ettiğim için iki satır yazı yazmaya çalışacağım.

Katıldığım en önemli bölüm DEĞİŞİM in mutlaka olmasıdır ve  yapılan değişimle birlikte değişime bir an önce program, tüzük üye ve örgütlerden başlanmalıdır.

Çok değerli delege arkadaşlarım; Türkiye genelinde CHP de “ DEĞİŞİM”  adı altında bazı partili arkadaşlar imza kampanyası başlattılar ve görünen o ki hedefe hızla ilerlemektedirler.

CHP Kurultay delegelerine bu süreçte çok önemli görev düşmektedir.  Ya değişimden yana olup tek adam sistemine karşı direnecek, karşı duracak, demokratik zeminde tekrar kaybolmakta olan Cumhuriyeti demokrasiyi ve ölmekte olan laikliği yeniden diriltecek…

 Aynı zamanda kaybolmakta olan her geçen gün sağcılaşan CHP tekrar ayağa kaldıracaklardan yani DEĞİŞİM den yana olacaklar.

 Ya da var olan tezgâhtakilerle hazırlanmış olan bataklığın içerisinde boğulup gidecekler.

Ben inanıyorum ki her ne şekilde seçilmiş ya da seçtirilmiş olan delege arkadaşlar ne cumhuriyetin yıkılmasına ne laikliğin ölmesine ne de tek adam rejimine sıcak bakmazlar. O nedenle bu imza kampanyasına destek vermek bir imza atmak partiyi bataklıktan kurtarmak Cumhuriyetin yaşamasına katkı sunmak olacaktır. Takdir sizin 

Çağdaş gazeteciler derneği Malatya şube başkanı İbrahim GÖÇMEN    

**************************

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

 

      24 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme dönme umudunu yok etmiştir.

     16 Nisan referandumu ile demokratik parlamenter sitem değişmiş yerine tek adam rejimi gelmiştir. Demokrasinin gerekliği olan güçler ayrılığı tek adam yetkisine devredilmiştir

       Cumhuriyet ve CHP’yi kuran kadroların yaratmaya çalıştıkları Çağdaş ve Özgür Türkiye bu günkü kadrolarca korunamamıştır.

      Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır. Ancak bu günkü CHP yönetimleri bu görevini yerine getirememiştir. Gelinen bu süreçte izlenen politikalarda başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimlerinin de sorumluluğu büyüktür.

       İşte bu nedenle 2015 seçimlerinde ‘’ %35 oy alamazsam gereğini yerine getiririm’’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce gereğini yerine getirmelidir.

       Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sayın İnce daha önce; ’’Seçimi kazanamazsam Kemal Bey’e vefasızlık yapmam kendisi isterse danışman olarak görev alırım’’ açıklamasını unutarak ben genel başkan olayım sen de grup başkanı ol teklifinde bulunmuştur.

       Ancak Sayın İnce’nin, Sayın Kılıçdaroğlu’na getirdiği sen git ben geleyim önerisi de çözüm değildir. Eğer çözüm olmuş olsaydı tüzüğünde kendisini Sol, Sosyal Demokrat olarak tanımlayan CHP bu gün lider arayışı içinde olmazdı.

        Genel Başkan adaylarında aranan en önemli özellik güvenilirlilik olmalıdır. İşte bu açıklamaları ile Sayın İnce’de güven sorunu yaşanmaktadır. Ne yazık ki bu açıklama sol, sosyal demokrat partilerin geleneğinde olmayan’’ sen git ben geleyim’’ teklifinden başka bir durum değildir.

        Sol, Sosyal Demokrat partiler program ve üye partileridir ve bu nedenle de örgütlenmelerini bu doğrultuda yaparlar.

         Hâlbuki Sayın İnce: ‘’Aday değilim ama örgüt gereğini yaparsa üstüme düşeni yaparım’’ açıklaması ile istemem yan cebime koy’’ demekte; ancak ne bir program ne de yapısal bir değişikliklerden bahsetmemektedir.

 

       CHP’nin bu günkü sorunu ideoloji ve örgütlenme sorunudur. Sayın Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi getireceğim diye Genel Başkan olduğu günden bu tarafa yapısal değişiklikler yerine kendi yönetimini sağlamlaştıracak değişikliklerle bu güne gelmiştir.

       Adalet yürüyüşü, seçim sürecindeki siyaset yapıcı tavrı kitlelerde umut yaratmış ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır.

 

Değişim program, tüzük üye ve örgütlerden başlamalıdır.

 

         Sol partileri üyeler tarafından yönetilir. Bu günkü CHP'ye baktığınızda üyenin göstermelik olarak delege seçimlerinden başka hiç bir yetkisi ve önemi yoktur.

Sol partilerde lider üyeler içinden; deneyim, performans ve liyakate göre seçilirler.

Peki, CHP' de genel başkan değişimleri nasıl olmaktadır?

        Algı yönetimleri ile. O zaman rejim değişirken sessiz kalanlar bu gün değişimden bahsediyorsa bu değişimle ilgili kafalarda soru işaretleri olması gerekmez mi?

Değişime evet, hem de hemen; ancak nasıl?

 

       Algılara kapılıp tepeden değişim mi, yoksa tabandan başlayarak sokak örgütlenmesi ile yönetim kadrolarında değişimi gerçekleştirerek; bilgi birikimi, emek, deneyim ve liyakate göre değişim mi?

        Değişim her türlü otoriteden bağımsız olarak aklını kullanarak kendi kaderini belirleyecek siyasi insan olan üyelerle gerçekleştirmelidir.

        Tercihi yapacak olan algı yönetimleri ile değişim isteyenler değil, partinin gerçek sahipleridir. Bu nedenle CHP: CHP'liler tarafından yönetilmelidir.

       İşte bu nedenle partinin gençleri ve kadınlarından başlayarak tüm partililere tarihi bir görev düşmektedir.

      Bu görev Bağımsız ve Özgür bir Türkiye'yi yeniden kuracak CHP’nin yeniden yaratılmasıdır. Bu görevi bize bu ülkeyi ve partimizi kuran Atatürk ve dava arkadaşları vermiştir.

 

Bunun içinde yenilmez CHP’lilerin birlik ve beraberlik içinde CHP’ye sahip çıkması gerekmektedir.

‘’Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğumu yitirmedim’’ Mustafa Kemal Atatürk

Sözü bize yol göstermektedir.

O zaman umutsuz olmaya gerek yok. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Başarı kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımızla.

 

CHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ

CEZMİ DOĞANER

Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi

Başkanı

 

Temsilciler

 

İbrahim Güngör

Ali Göde

İbrahim Özcan

Hollanda

 

Mehmet Turan

İsviçre

 

Hadi Orman

İsveç

 

Melahat Yurdakul

Norveç

 

Remzi uysal

Almanya

 

Ali Polat

Kanada

 

Ersin Ertürk

Eskişehir

 

Fatih Dündar

Samsun

 

Salim Doğan

Mersin

 

Mustafa Çığır

Gaziantep

 

Ayhan Baha Tuğsuz

İstanbul

 

Ali Güvenç Kiraz

İstanbul

 

Recep Dumansüer

Antalya

 

Ahmet Fethi Oral

İstanbul

 

Ersun Gülcan

İzmirCHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ; BASIN AÇIKLAMASI VE KAMUOYUNA DUYURU

 

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

Demokrat insanların hazırlamış olduğu bu metne ağırlıklı olarak katıldığımı ve mutlaka özellikle Malatya kurultay delegeler ininde dikkate alarak hareket etmesini temenni ettiğim için iki satır yazı yazmaya çalışacağım.

Katıldığım en önemli bölüm DEĞİŞİM in mutlaka olmasıdır ve  yapılan değişimle birlikte değişime bir an önce program, tüzük üye ve örgütlerden başlanmalıdır.

Çok değerli delege arkadaşlarım; Türkiye genelinde CHP de “ DEĞİŞİM”  adı altında bazı partili arkadaşlar imza kampanyası başlattılar ve görünen o ki hedefe hızla ilerlemektedirler.

CHP Kurultay delegelerine bu süreçte çok önemli görev düşmektedir.  Ya değişimden yana olup tek adam sistemine karşı direnecek, karşı duracak, demokratik zeminde tekrar kaybolmakta olan Cumhuriyeti demokrasiyi ve ölmekte olan laikliği yeniden diriltecek…

 Aynı zamanda kaybolmakta olan her geçen gün sağcılaşan CHP tekrar ayağa kaldıracaklardan yani DEĞİŞİM den yana olacaklar.

 Ya da var olan tezgâhtakilerle hazırlanmış olan bataklığın içerisinde boğulup gidecekler.

Ben inanıyorum ki her ne şekilde seçilmiş ya da seçtirilmiş olan delege arkadaşlar ne cumhuriyetin yıkılmasına ne laikliğin ölmesine ne de tek adam rejimine sıcak bakmazlar. O nedenle bu imza kampanyasına destek vermek bir imza atmak partiyi bataklıktan kurtarmak Cumhuriyetin yaşamasına katkı sunmak olacaktır. Takdir sizin 

Çağdaş gazeteciler derneği Malatya şube başkanı İbrahim GÖÇMEN    

**************************

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

 

      24 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme dönme umudunu yok etmiştir.

     16 Nisan referandumu ile demokratik parlamenter sitem değişmiş yerine tek adam rejimi gelmiştir. Demokrasinin gerekliği olan güçler ayrılığı tek adam yetkisine devredilmiştir

       Cumhuriyet ve CHP’yi kuran kadroların yaratmaya çalıştıkları Çağdaş ve Özgür Türkiye bu günkü kadrolarca korunamamıştır.

      Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır. Ancak bu günkü CHP yönetimleri bu görevini yerine getirememiştir. Gelinen bu süreçte izlenen politikalarda başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimlerinin de sorumluluğu büyüktür.

       İşte bu nedenle 2015 seçimlerinde ‘’ %35 oy alamazsam gereğini yerine getiririm’’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce gereğini yerine getirmelidir.

       Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sayın İnce daha önce; ’’Seçimi kazanamazsam Kemal Bey’e vefasızlık yapmam kendisi isterse danışman olarak görev alırım’’ açıklamasını unutarak ben genel başkan olayım sen de grup başkanı ol teklifinde bulunmuştur.

       Ancak Sayın İnce’nin, Sayın Kılıçdaroğlu’na getirdiği sen git ben geleyim önerisi de çözüm değildir. Eğer çözüm olmuş olsaydı tüzüğünde kendisini Sol, Sosyal Demokrat olarak tanımlayan CHP bu gün lider arayışı içinde olmazdı.

        Genel Başkan adaylarında aranan en önemli özellik güvenilirlilik olmalıdır. İşte bu açıklamaları ile Sayın İnce’de güven sorunu yaşanmaktadır. Ne yazık ki bu açıklama sol, sosyal demokrat partilerin geleneğinde olmayan’’ sen git ben geleyim’’ teklifinden başka bir durum değildir.

        Sol, Sosyal Demokrat partiler program ve üye partileridir ve bu nedenle de örgütlenmelerini bu doğrultuda yaparlar.

         Hâlbuki Sayın İnce: ‘’Aday değilim ama örgüt gereğini yaparsa üstüme düşeni yaparım’’ açıklaması ile istemem yan cebime koy’’ demekte; ancak ne bir program ne de yapısal bir değişikliklerden bahsetmemektedir.

 

       CHP’nin bu günkü sorunu ideoloji ve örgütlenme sorunudur. Sayın Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi getireceğim diye Genel Başkan olduğu günden bu tarafa yapısal değişiklikler yerine kendi yönetimini sağlamlaştıracak değişikliklerle bu güne gelmiştir.

       Adalet yürüyüşü, seçim sürecindeki siyaset yapıcı tavrı kitlelerde umut yaratmış ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır.

 

Değişim program, tüzük üye ve örgütlerden başlamalıdır.

 

         Sol partileri üyeler tarafından yönetilir. Bu günkü CHP'ye baktığınızda üyenin göstermelik olarak delege seçimlerinden başka hiç bir yetkisi ve önemi yoktur.

Sol partilerde lider üyeler içinden; deneyim, performans ve liyakate göre seçilirler.

Peki, CHP' de genel başkan değişimleri nasıl olmaktadır?

        Algı yönetimleri ile. O zaman rejim değişirken sessiz kalanlar bu gün değişimden bahsediyorsa bu değişimle ilgili kafalarda soru işaretleri olması gerekmez mi?

Değişime evet, hem de hemen; ancak nasıl?

 

       Algılara kapılıp tepeden değişim mi, yoksa tabandan başlayarak sokak örgütlenmesi ile yönetim kadrolarında değişimi gerçekleştirerek; bilgi birikimi, emek, deneyim ve liyakate göre değişim mi?

        Değişim her türlü otoriteden bağımsız olarak aklını kullanarak kendi kaderini belirleyecek siyasi insan olan üyelerle gerçekleştirmelidir.

        Tercihi yapacak olan algı yönetimleri ile değişim isteyenler değil, partinin gerçek sahipleridir. Bu nedenle CHP: CHP'liler tarafından yönetilmelidir.

       İşte bu nedenle partinin gençleri ve kadınlarından başlayarak tüm partililere tarihi bir görev düşmektedir.

      Bu görev Bağımsız ve Özgür bir Türkiye'yi yeniden kuracak CHP’nin yeniden yaratılmasıdır. Bu görevi bize bu ülkeyi ve partimizi kuran Atatürk ve dava arkadaşları vermiştir.

 

Bunun içinde yenilmez CHP’lilerin birlik ve beraberlik içinde CHP’ye sahip çıkması gerekmektedir.

‘’Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğumu yitirmedim’’ Mustafa Kemal Atatürk

Sözü bize yol göstermektedir.

O zaman umutsuz olmaya gerek yok. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Başarı kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımızla.

 

CHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ

CEZMİ DOĞANER

Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi

Başkanı

 

Temsilciler

 

İbrahim Güngör

Ali Göde

İbrahim Özcan

Hollanda

 

Mehmet Turan

İsviçre

 

Hadi Orman

İsveç

 

Melahat Yurdakul

Norveç

 

Remzi uysal

Almanya

 

Ali Polat

Kanada

 

Ersin Ertürk

Eskişehir

 

Fatih Dündar

Samsun

 

Salim Doğan

Mersin

 

Mustafa Çığır

Gaziantep

 

Ayhan Baha Tuğsuz

İstanbul

 

Ali Güvenç Kiraz

İstanbul

 

Recep Dumansüer

Antalya

 

Ahmet Fethi Oral

İstanbul

 

Ersun Gülcan

İzmirCHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ; BASIN AÇIKLAMASI VE KAMUOYUNA DUYURU

 

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

Demokrat insanların hazırlamış olduğu bu metne ağırlıklı olarak katıldığımı ve mutlaka özellikle Malatya kurultay delegeler ininde dikkate alarak hareket etmesini temenni ettiğim için iki satır yazı yazmaya çalışacağım.

Katıldığım en önemli bölüm DEĞİŞİM in mutlaka olmasıdır ve  yapılan değişimle birlikte değişime bir an önce program, tüzük üye ve örgütlerden başlanmalıdır.

Çok değerli delege arkadaşlarım; Türkiye genelinde CHP de “ DEĞİŞİM”  adı altında bazı partili arkadaşlar imza kampanyası başlattılar ve görünen o ki hedefe hızla ilerlemektedirler.

CHP Kurultay delegelerine bu süreçte çok önemli görev düşmektedir.  Ya değişimden yana olup tek adam sistemine karşı direnecek, karşı duracak, demokratik zeminde tekrar kaybolmakta olan Cumhuriyeti demokrasiyi ve ölmekte olan laikliği yeniden diriltecek…

 Aynı zamanda kaybolmakta olan her geçen gün sağcılaşan CHP tekrar ayağa kaldıracaklardan yani DEĞİŞİM den yana olacaklar.

 Ya da var olan tezgâhtakilerle hazırlanmış olan bataklığın içerisinde boğulup gidecekler.

Ben inanıyorum ki her ne şekilde seçilmiş ya da seçtirilmiş olan delege arkadaşlar ne cumhuriyetin yıkılmasına ne laikliğin ölmesine ne de tek adam rejimine sıcak bakmazlar. O nedenle bu imza kampanyasına destek vermek bir imza atmak partiyi bataklıktan kurtarmak Cumhuriyetin yaşamasına katkı sunmak olacaktır. Takdir sizin 

Çağdaş gazeteciler derneği Malatya şube başkanı İbrahim GÖÇMEN    

**************************

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

 

      24 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme dönme umudunu yok etmiştir.

     16 Nisan referandumu ile demokratik parlamenter sitem değişmiş yerine tek adam rejimi gelmiştir. Demokrasinin gerekliği olan güçler ayrılığı tek adam yetkisine devredilmiştir

       Cumhuriyet ve CHP’yi kuran kadroların yaratmaya çalıştıkları Çağdaş ve Özgür Türkiye bu günkü kadrolarca korunamamıştır.

      Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır. Ancak bu günkü CHP yönetimleri bu görevini yerine getirememiştir. Gelinen bu süreçte izlenen politikalarda başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimlerinin de sorumluluğu büyüktür.

       İşte bu nedenle 2015 seçimlerinde ‘’ %35 oy alamazsam gereğini yerine getiririm’’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce gereğini yerine getirmelidir.

       Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sayın İnce daha önce; ’’Seçimi kazanamazsam Kemal Bey’e vefasızlık yapmam kendisi isterse danışman olarak görev alırım’’ açıklamasını unutarak ben genel başkan olayım sen de grup başkanı ol teklifinde bulunmuştur.

       Ancak Sayın İnce’nin, Sayın Kılıçdaroğlu’na getirdiği sen git ben geleyim önerisi de çözüm değildir. Eğer çözüm olmuş olsaydı tüzüğünde kendisini Sol, Sosyal Demokrat olarak tanımlayan CHP bu gün lider arayışı içinde olmazdı.

        Genel Başkan adaylarında aranan en önemli özellik güvenilirlilik olmalıdır. İşte bu açıklamaları ile Sayın İnce’de güven sorunu yaşanmaktadır. Ne yazık ki bu açıklama sol, sosyal demokrat partilerin geleneğinde olmayan’’ sen git ben geleyim’’ teklifinden başka bir durum değildir.

        Sol, Sosyal Demokrat partiler program ve üye partileridir ve bu nedenle de örgütlenmelerini bu doğrultuda yaparlar.

         Hâlbuki Sayın İnce: ‘’Aday değilim ama örgüt gereğini yaparsa üstüme düşeni yaparım’’ açıklaması ile istemem yan cebime koy’’ demekte; ancak ne bir program ne de yapısal bir değişikliklerden bahsetmemektedir.

 

       CHP’nin bu günkü sorunu ideoloji ve örgütlenme sorunudur. Sayın Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi getireceğim diye Genel Başkan olduğu günden bu tarafa yapısal değişiklikler yerine kendi yönetimini sağlamlaştıracak değişikliklerle bu güne gelmiştir.

       Adalet yürüyüşü, seçim sürecindeki siyaset yapıcı tavrı kitlelerde umut yaratmış ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır.

 

Değişim program, tüzük üye ve örgütlerden başlamalıdır.

 

         Sol partileri üyeler tarafından yönetilir. Bu günkü CHP'ye baktığınızda üyenin göstermelik olarak delege seçimlerinden başka hiç bir yetkisi ve önemi yoktur.

Sol partilerde lider üyeler içinden; deneyim, performans ve liyakate göre seçilirler.

Peki, CHP' de genel başkan değişimleri nasıl olmaktadır?

        Algı yönetimleri ile. O zaman rejim değişirken sessiz kalanlar bu gün değişimden bahsediyorsa bu değişimle ilgili kafalarda soru işaretleri olması gerekmez mi?

Değişime evet, hem de hemen; ancak nasıl?

 

       Algılara kapılıp tepeden değişim mi, yoksa tabandan başlayarak sokak örgütlenmesi ile yönetim kadrolarında değişimi gerçekleştirerek; bilgi birikimi, emek, deneyim ve liyakate göre değişim mi?

        Değişim her türlü otoriteden bağımsız olarak aklını kullanarak kendi kaderini belirleyecek siyasi insan olan üyelerle gerçekleştirmelidir.

        Tercihi yapacak olan algı yönetimleri ile değişim isteyenler değil, partinin gerçek sahipleridir. Bu nedenle CHP: CHP'liler tarafından yönetilmelidir.

       İşte bu nedenle partinin gençleri ve kadınlarından başlayarak tüm partililere tarihi bir görev düşmektedir.

      Bu görev Bağımsız ve Özgür bir Türkiye'yi yeniden kuracak CHP’nin yeniden yaratılmasıdır. Bu görevi bize bu ülkeyi ve partimizi kuran Atatürk ve dava arkadaşları vermiştir.

 

Bunun içinde yenilmez CHP’lilerin birlik ve beraberlik içinde CHP’ye sahip çıkması gerekmektedir.

‘’Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğumu yitirmedim’’ Mustafa Kemal Atatürk

Sözü bize yol göstermektedir.

O zaman umutsuz olmaya gerek yok. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Başarı kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımızla.

 

CHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ

CEZMİ DOĞANER

Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi

Başkanı

 

Temsilciler

 

İbrahim Güngör

Ali Göde

İbrahim Özcan

Hollanda

 

Mehmet Turan

İsviçre

 

Hadi Orman

İsveç

 

Melahat Yurdakul

Norveç

 

Remzi uysal

Almanya

 

Ali Polat

Kanada

 

Ersin Ertürk

Eskişehir

 

Fatih Dündar

Samsun

 

Salim Doğan

Mersin

 

Mustafa Çığır

Gaziantep

 

Ayhan Baha Tuğsuz

İstanbul

 

Ali Güvenç Kiraz

İstanbul

 

Recep Dumansüer

Antalya

 

Ahmet Fethi Oral

İstanbul

 

Ersun Gülcan

İzmirCHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ; BASIN AÇIKLAMASI VE KAMUOYUNA DUYURU

 

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

Demokrat insanların hazırlamış olduğu bu metne ağırlıklı olarak katıldığımı ve mutlaka özellikle Malatya kurultay delegeler ininde dikkate alarak hareket etmesini temenni ettiğim için iki satır yazı yazmaya çalışacağım.

Katıldığım en önemli bölüm DEĞİŞİM in mutlaka olmasıdır ve  yapılan değişimle birlikte değişime bir an önce program, tüzük üye ve örgütlerden başlanmalıdır.

Çok değerli delege arkadaşlarım; Türkiye genelinde CHP de “ DEĞİŞİM”  adı altında bazı partili arkadaşlar imza kampanyası başlattılar ve görünen o ki hedefe hızla ilerlemektedirler.

CHP Kurultay delegelerine bu süreçte çok önemli görev düşmektedir.  Ya değişimden yana olup tek adam sistemine karşı direnecek, karşı duracak, demokratik zeminde tekrar kaybolmakta olan Cumhuriyeti demokrasiyi ve ölmekte olan laikliği yeniden diriltecek…

 Aynı zamanda kaybolmakta olan her geçen gün sağcılaşan CHP tekrar ayağa kaldıracaklardan yani DEĞİŞİM den yana olacaklar.

 Ya da var olan tezgâhtakilerle hazırlanmış olan bataklığın içerisinde boğulup gidecekler.

Ben inanıyorum ki her ne şekilde seçilmiş ya da seçtirilmiş olan delege arkadaşlar ne cumhuriyetin yıkılmasına ne laikliğin ölmesine ne de tek adam rejimine sıcak bakmazlar. O nedenle bu imza kampanyasına destek vermek bir imza atmak partiyi bataklıktan kurtarmak Cumhuriyetin yaşamasına katkı sunmak olacaktır. Takdir sizin 

Çağdaş gazeteciler derneği Malatya şube başkanı İbrahim GÖÇMEN    

**************************

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

 

      24 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme dönme umudunu yok etmiştir.

     16 Nisan referandumu ile demokratik parlamenter sitem değişmiş yerine tek adam rejimi gelmiştir. Demokrasinin gerekliği olan güçler ayrılığı tek adam yetkisine devredilmiştir

       Cumhuriyet ve CHP’yi kuran kadroların yaratmaya çalıştıkları Çağdaş ve Özgür Türkiye bu günkü kadrolarca korunamamıştır.

      Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır. Ancak bu günkü CHP yönetimleri bu görevini yerine getirememiştir. Gelinen bu süreçte izlenen politikalarda başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimlerinin de sorumluluğu büyüktür.

       İşte bu nedenle 2015 seçimlerinde ‘’ %35 oy alamazsam gereğini yerine getiririm’’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce gereğini yerine getirmelidir.

       Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sayın İnce daha önce; ’’Seçimi kazanamazsam Kemal Bey’e vefasızlık yapmam kendisi isterse danışman olarak görev alırım’’ açıklamasını unutarak ben genel başkan olayım sen de grup başkanı ol teklifinde bulunmuştur.

       Ancak Sayın İnce’nin, Sayın Kılıçdaroğlu’na getirdiği sen git ben geleyim önerisi de çözüm değildir. Eğer çözüm olmuş olsaydı tüzüğünde kendisini Sol, Sosyal Demokrat olarak tanımlayan CHP bu gün lider arayışı içinde olmazdı.

        Genel Başkan adaylarında aranan en önemli özellik güvenilirlilik olmalıdır. İşte bu açıklamaları ile Sayın İnce’de güven sorunu yaşanmaktadır. Ne yazık ki bu açıklama sol, sosyal demokrat partilerin geleneğinde olmayan’’ sen git ben geleyim’’ teklifinden başka bir durum değildir.

        Sol, Sosyal Demokrat partiler program ve üye partileridir ve bu nedenle de örgütlenmelerini bu doğrultuda yaparlar.

         Hâlbuki Sayın İnce: ‘’Aday değilim ama örgüt gereğini yaparsa üstüme düşeni yaparım’’ açıklaması ile istemem yan cebime koy’’ demekte; ancak ne bir program ne de yapısal bir değişikliklerden bahsetmemektedir.

 

       CHP’nin bu günkü sorunu ideoloji ve örgütlenme sorunudur. Sayın Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi getireceğim diye Genel Başkan olduğu günden bu tarafa yapısal değişiklikler yerine kendi yönetimini sağlamlaştıracak değişikliklerle bu güne gelmiştir.

       Adalet yürüyüşü, seçim sürecindeki siyaset yapıcı tavrı kitlelerde umut yaratmış ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır.

 

Değişim program, tüzük üye ve örgütlerden başlamalıdır.

 

         Sol partileri üyeler tarafından yönetilir. Bu günkü CHP'ye baktığınızda üyenin göstermelik olarak delege seçimlerinden başka hiç bir yetkisi ve önemi yoktur.

Sol partilerde lider üyeler içinden; deneyim, performans ve liyakate göre seçilirler.

Peki, CHP' de genel başkan değişimleri nasıl olmaktadır?

        Algı yönetimleri ile. O zaman rejim değişirken sessiz kalanlar bu gün değişimden bahsediyorsa bu değişimle ilgili kafalarda soru işaretleri olması gerekmez mi?

Değişime evet, hem de hemen; ancak nasıl?

 

       Algılara kapılıp tepeden değişim mi, yoksa tabandan başlayarak sokak örgütlenmesi ile yönetim kadrolarında değişimi gerçekleştirerek; bilgi birikimi, emek, deneyim ve liyakate göre değişim mi?

        Değişim her türlü otoriteden bağımsız olarak aklını kullanarak kendi kaderini belirleyecek siyasi insan olan üyelerle gerçekleştirmelidir.

        Tercihi yapacak olan algı yönetimleri ile değişim isteyenler değil, partinin gerçek sahipleridir. Bu nedenle CHP: CHP'liler tarafından yönetilmelidir.

       İşte bu nedenle partinin gençleri ve kadınlarından başlayarak tüm partililere tarihi bir görev düşmektedir.

      Bu görev Bağımsız ve Özgür bir Türkiye'yi yeniden kuracak CHP’nin yeniden yaratılmasıdır. Bu görevi bize bu ülkeyi ve partimizi kuran Atatürk ve dava arkadaşları vermiştir.

 

Bunun içinde yenilmez CHP’lilerin birlik ve beraberlik içinde CHP’ye sahip çıkması gerekmektedir.

‘’Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğumu yitirmedim’’ Mustafa Kemal Atatürk

Sözü bize yol göstermektedir.

O zaman umutsuz olmaya gerek yok. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Başarı kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımızla.

 

CHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ

CEZMİ DOĞANER

Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi

Başkanı

 

Temsilciler

 

İbrahim Güngör

Ali Göde

İbrahim Özcan

Hollanda

 

Mehmet Turan

İsviçre

 

Hadi Orman

İsveç

 

Melahat Yurdakul

Norveç

 

Remzi uysal

Almanya

 

Ali Polat

Kanada

 

Ersin Ertürk

Eskişehir

 

Fatih Dündar

Samsun

 

Salim Doğan

Mersin

 

Mustafa Çığır

Gaziantep

 

Ayhan Baha Tuğsuz

İstanbul

 

Ali Güvenç Kiraz

İstanbul

 

Recep Dumansüer

Antalya

 

Ahmet Fethi Oral

İstanbul

 

Ersun Gülcan

İzmirCHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ; BASIN AÇIKLAMASI VE KAMUOYUNA DUYURU

 

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

Demokrat insanların hazırlamış olduğu bu metne ağırlıklı olarak katıldığımı ve mutlaka özellikle Malatya kurultay delegeler ininde dikkate alarak hareket etmesini temenni ettiğim için iki satır yazı yazmaya çalışacağım.

Katıldığım en önemli bölüm DEĞİŞİM in mutlaka olmasıdır ve  yapılan değişimle birlikte değişime bir an önce program, tüzük üye ve örgütlerden başlanmalıdır.

Çok değerli delege arkadaşlarım; Türkiye genelinde CHP de “ DEĞİŞİM”  adı altında bazı partili arkadaşlar imza kampanyası başlattılar ve görünen o ki hedefe hızla ilerlemektedirler.

CHP Kurultay delegelerine bu süreçte çok önemli görev düşmektedir.  Ya değişimden yana olup tek adam sistemine karşı direnecek, karşı duracak, demokratik zeminde tekrar kaybolmakta olan Cumhuriyeti demokrasiyi ve ölmekte olan laikliği yeniden diriltecek…

 Aynı zamanda kaybolmakta olan her geçen gün sağcılaşan CHP tekrar ayağa kaldıracaklardan yani DEĞİŞİM den yana olacaklar.

 Ya da var olan tezgâhtakilerle hazırlanmış olan bataklığın içerisinde boğulup gidecekler.

Ben inanıyorum ki her ne şekilde seçilmiş ya da seçtirilmiş olan delege arkadaşlar ne cumhuriyetin yıkılmasına ne laikliğin ölmesine ne de tek adam rejimine sıcak bakmazlar. O nedenle bu imza kampanyasına destek vermek bir imza atmak partiyi bataklıktan kurtarmak Cumhuriyetin yaşamasına katkı sunmak olacaktır. Takdir sizin 

Çağdaş gazeteciler derneği Malatya şube başkanı İbrahim GÖÇMEN    

**************************

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

 

      24 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme dönme umudunu yok etmiştir.

     16 Nisan referandumu ile demokratik parlamenter sitem değişmiş yerine tek adam rejimi gelmiştir. Demokrasinin gerekliği olan güçler ayrılığı tek adam yetkisine devredilmiştir

       Cumhuriyet ve CHP’yi kuran kadroların yaratmaya çalıştıkları Çağdaş ve Özgür Türkiye bu günkü kadrolarca korunamamıştır.

      Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır. Ancak bu günkü CHP yönetimleri bu görevini yerine getirememiştir. Gelinen bu süreçte izlenen politikalarda başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimlerinin de sorumluluğu büyüktür.

       İşte bu nedenle 2015 seçimlerinde ‘’ %35 oy alamazsam gereğini yerine getiririm’’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce gereğini yerine getirmelidir.

       Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sayın İnce daha önce; ’’Seçimi kazanamazsam Kemal Bey’e vefasızlık yapmam kendisi isterse danışman olarak görev alırım’’ açıklamasını unutarak ben genel başkan olayım sen de grup başkanı ol teklifinde bulunmuştur.

       Ancak Sayın İnce’nin, Sayın Kılıçdaroğlu’na getirdiği sen git ben geleyim önerisi de çözüm değildir. Eğer çözüm olmuş olsaydı tüzüğünde kendisini Sol, Sosyal Demokrat olarak tanımlayan CHP bu gün lider arayışı içinde olmazdı.

        Genel Başkan adaylarında aranan en önemli özellik güvenilirlilik olmalıdır. İşte bu açıklamaları ile Sayın İnce’de güven sorunu yaşanmaktadır. Ne yazık ki bu açıklama sol, sosyal demokrat partilerin geleneğinde olmayan’’ sen git ben geleyim’’ teklifinden başka bir durum değildir.

        Sol, Sosyal Demokrat partiler program ve üye partileridir ve bu nedenle de örgütlenmelerini bu doğrultuda yaparlar.

         Hâlbuki Sayın İnce: ‘’Aday değilim ama örgüt gereğini yaparsa üstüme düşeni yaparım’’ açıklaması ile istemem yan cebime koy’’ demekte; ancak ne bir program ne de yapısal bir değişikliklerden bahsetmemektedir.

 

       CHP’nin bu günkü sorunu ideoloji ve örgütlenme sorunudur. Sayın Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi getireceğim diye Genel Başkan olduğu günden bu tarafa yapısal değişiklikler yerine kendi yönetimini sağlamlaştıracak değişikliklerle bu güne gelmiştir.

       Adalet yürüyüşü, seçim sürecindeki siyaset yapıcı tavrı kitlelerde umut yaratmış ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır.

 

Değişim program, tüzük üye ve örgütlerden başlamalıdır.

 

         Sol partileri üyeler tarafından yönetilir. Bu günkü CHP'ye baktığınızda üyenin göstermelik olarak delege seçimlerinden başka hiç bir yetkisi ve önemi yoktur.

Sol partilerde lider üyeler içinden; deneyim, performans ve liyakate göre seçilirler.

Peki, CHP' de genel başkan değişimleri nasıl olmaktadır?

        Algı yönetimleri ile. O zaman rejim değişirken sessiz kalanlar bu gün değişimden bahsediyorsa bu değişimle ilgili kafalarda soru işaretleri olması gerekmez mi?

Değişime evet, hem de hemen; ancak nasıl?

 

       Algılara kapılıp tepeden değişim mi, yoksa tabandan başlayarak sokak örgütlenmesi ile yönetim kadrolarında değişimi gerçekleştirerek; bilgi birikimi, emek, deneyim ve liyakate göre değişim mi?

        Değişim her türlü otoriteden bağımsız olarak aklını kullanarak kendi kaderini belirleyecek siyasi insan olan üyelerle gerçekleştirmelidir.

        Tercihi yapacak olan algı yönetimleri ile değişim isteyenler değil, partinin gerçek sahipleridir. Bu nedenle CHP: CHP'liler tarafından yönetilmelidir.

       İşte bu nedenle partinin gençleri ve kadınlarından başlayarak tüm partililere tarihi bir görev düşmektedir.

      Bu görev Bağımsız ve Özgür bir Türkiye'yi yeniden kuracak CHP’nin yeniden yaratılmasıdır. Bu görevi bize bu ülkeyi ve partimizi kuran Atatürk ve dava arkadaşları vermiştir.

 

Bunun içinde yenilmez CHP’lilerin birlik ve beraberlik içinde CHP’ye sahip çıkması gerekmektedir.

‘’Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğumu yitirmedim’’ Mustafa Kemal Atatürk

Sözü bize yol göstermektedir.

O zaman umutsuz olmaya gerek yok. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Başarı kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımızla.

 

CHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ

CEZMİ DOĞANER

Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi

Başkanı

 

Temsilciler

 

İbrahim Güngör

Ali Göde

İbrahim Özcan

Hollanda

 

Mehmet Turan

İsviçre

 

Hadi Orman

İsveç

 

Melahat Yurdakul

Norveç

 

Remzi uysal

Almanya

 

Ali Polat

Kanada

 

Ersin Ertürk

Eskişehir

 

Fatih Dündar

Samsun

 

Salim Doğan

Mersin

 

Mustafa Çığır

Gaziantep

 

Ayhan Baha Tuğsuz

İstanbul

 

Ali Güvenç Kiraz

İstanbul

 

Recep Dumansüer

Antalya

 

Ahmet Fethi Oral

İstanbul

 

Ersun Gülcan

İzmirCHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ; BASIN AÇIKLAMASI VE KAMUOYUNA DUYURU

 

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

Demokrat insanların hazırlamış olduğu bu metne ağırlıklı olarak katıldığımı ve mutlaka özellikle Malatya kurultay delegeler ininde dikkate alarak hareket etmesini temenni ettiğim için iki satır yazı yazmaya çalışacağım.

Katıldığım en önemli bölüm DEĞİŞİM in mutlaka olmasıdır ve  yapılan değişimle birlikte değişime bir an önce program, tüzük üye ve örgütlerden başlanmalıdır.

Çok değerli delege arkadaşlarım; Türkiye genelinde CHP de “ DEĞİŞİM”  adı altında bazı partili arkadaşlar imza kampanyası başlattılar ve görünen o ki hedefe hızla ilerlemektedirler.

CHP Kurultay delegelerine bu süreçte çok önemli görev düşmektedir.  Ya değişimden yana olup tek adam sistemine karşı direnecek, karşı duracak, demokratik zeminde tekrar kaybolmakta olan Cumhuriyeti demokrasiyi ve ölmekte olan laikliği yeniden diriltecek…

 Aynı zamanda kaybolmakta olan her geçen gün sağcılaşan CHP tekrar ayağa kaldıracaklardan yani DEĞİŞİM den yana olacaklar.

 Ya da var olan tezgâhtakilerle hazırlanmış olan bataklığın içerisinde boğulup gidecekler.

Ben inanıyorum ki her ne şekilde seçilmiş ya da seçtirilmiş olan delege arkadaşlar ne cumhuriyetin yıkılmasına ne laikliğin ölmesine ne de tek adam rejimine sıcak bakmazlar. O nedenle bu imza kampanyasına destek vermek bir imza atmak partiyi bataklıktan kurtarmak Cumhuriyetin yaşamasına katkı sunmak olacaktır. Takdir sizin 

Çağdaş gazeteciler derneği Malatya şube başkanı İbrahim GÖÇMEN    

**************************

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

 

      24 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme dönme umudunu yok etmiştir.

     16 Nisan referandumu ile demokratik parlamenter sitem değişmiş yerine tek adam rejimi gelmiştir. Demokrasinin gerekliği olan güçler ayrılığı tek adam yetkisine devredilmiştir

       Cumhuriyet ve CHP’yi kuran kadroların yaratmaya çalıştıkları Çağdaş ve Özgür Türkiye bu günkü kadrolarca korunamamıştır.

      Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır. Ancak bu günkü CHP yönetimleri bu görevini yerine getirememiştir. Gelinen bu süreçte izlenen politikalarda başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimlerinin de sorumluluğu büyüktür.

       İşte bu nedenle 2015 seçimlerinde ‘’ %35 oy alamazsam gereğini yerine getiririm’’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce gereğini yerine getirmelidir.

       Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sayın İnce daha önce; ’’Seçimi kazanamazsam Kemal Bey’e vefasızlık yapmam kendisi isterse danışman olarak görev alırım’’ açıklamasını unutarak ben genel başkan olayım sen de grup başkanı ol teklifinde bulunmuştur.

       Ancak Sayın İnce’nin, Sayın Kılıçdaroğlu’na getirdiği sen git ben geleyim önerisi de çözüm değildir. Eğer çözüm olmuş olsaydı tüzüğünde kendisini Sol, Sosyal Demokrat olarak tanımlayan CHP bu gün lider arayışı içinde olmazdı.

        Genel Başkan adaylarında aranan en önemli özellik güvenilirlilik olmalıdır. İşte bu açıklamaları ile Sayın İnce’de güven sorunu yaşanmaktadır. Ne yazık ki bu açıklama sol, sosyal demokrat partilerin geleneğinde olmayan’’ sen git ben geleyim’’ teklifinden başka bir durum değildir.

        Sol, Sosyal Demokrat partiler program ve üye partileridir ve bu nedenle de örgütlenmelerini bu doğrultuda yaparlar.

         Hâlbuki Sayın İnce: ‘’Aday değilim ama örgüt gereğini yaparsa üstüme düşeni yaparım’’ açıklaması ile istemem yan cebime koy’’ demekte; ancak ne bir program ne de yapısal bir değişikliklerden bahsetmemektedir.

 

       CHP’nin bu günkü sorunu ideoloji ve örgütlenme sorunudur. Sayın Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi getireceğim diye Genel Başkan olduğu günden bu tarafa yapısal değişiklikler yerine kendi yönetimini sağlamlaştıracak değişikliklerle bu güne gelmiştir.

       Adalet yürüyüşü, seçim sürecindeki siyaset yapıcı tavrı kitlelerde umut yaratmış ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır.

 

Değişim program, tüzük üye ve örgütlerden başlamalıdır.

 

         Sol partileri üyeler tarafından yönetilir. Bu günkü CHP'ye baktığınızda üyenin göstermelik olarak delege seçimlerinden başka hiç bir yetkisi ve önemi yoktur.

Sol partilerde lider üyeler içinden; deneyim, performans ve liyakate göre seçilirler.

Peki, CHP' de genel başkan değişimleri nasıl olmaktadır?

        Algı yönetimleri ile. O zaman rejim değişirken sessiz kalanlar bu gün değişimden bahsediyorsa bu değişimle ilgili kafalarda soru işaretleri olması gerekmez mi?

Değişime evet, hem de hemen; ancak nasıl?

 

       Algılara kapılıp tepeden değişim mi, yoksa tabandan başlayarak sokak örgütlenmesi ile yönetim kadrolarında değişimi gerçekleştirerek; bilgi birikimi, emek, deneyim ve liyakate göre değişim mi?

        Değişim her türlü otoriteden bağımsız olarak aklını kullanarak kendi kaderini belirleyecek siyasi insan olan üyelerle gerçekleştirmelidir.

        Tercihi yapacak olan algı yönetimleri ile değişim isteyenler değil, partinin gerçek sahipleridir. Bu nedenle CHP: CHP'liler tarafından yönetilmelidir.

       İşte bu nedenle partinin gençleri ve kadınlarından başlayarak tüm partililere tarihi bir görev düşmektedir.

      Bu görev Bağımsız ve Özgür bir Türkiye'yi yeniden kuracak CHP’nin yeniden yaratılmasıdır. Bu görevi bize bu ülkeyi ve partimizi kuran Atatürk ve dava arkadaşları vermiştir.

 

Bunun içinde yenilmez CHP’lilerin birlik ve beraberlik içinde CHP’ye sahip çıkması gerekmektedir.

‘’Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğumu yitirmedim’’ Mustafa Kemal Atatürk

Sözü bize yol göstermektedir.

O zaman umutsuz olmaya gerek yok. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Başarı kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımızla.

 

CHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ

CEZMİ DOĞANER

Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi

Başkanı

 

Temsilciler

 

İbrahim Güngör

Ali Göde

İbrahim Özcan

Hollanda

 

Mehmet Turan

İsviçre

 

Hadi Orman

İsveç

 

Melahat Yurdakul

Norveç

 

Remzi uysal

Almanya

 

Ali Polat

Kanada

 

Ersin Ertürk

Eskişehir

 

Fatih Dündar

Samsun

 

Salim Doğan

Mersin

 

Mustafa Çığır

Gaziantep

 

Ayhan Baha Tuğsuz

İstanbul

 

Ali Güvenç Kiraz

İstanbul

 

Recep Dumansüer

Antalya

 

Ahmet Fethi Oral

İstanbul

 

Ersun Gülcan

İzmirCHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ; BASIN AÇIKLAMASI VE KAMUOYUNA DUYURU

 

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

Demokrat insanların hazırlamış olduğu bu metne ağırlıklı olarak katıldığımı ve mutlaka özellikle Malatya kurultay delegeler ininde dikkate alarak hareket etmesini temenni ettiğim için iki satır yazı yazmaya çalışacağım.

Katıldığım en önemli bölüm DEĞİŞİM in mutlaka olmasıdır ve  yapılan değişimle birlikte değişime bir an önce program, tüzük üye ve örgütlerden başlanmalıdır.

Çok değerli delege arkadaşlarım; Türkiye genelinde CHP de “ DEĞİŞİM”  adı altında bazı partili arkadaşlar imza kampanyası başlattılar ve görünen o ki hedefe hızla ilerlemektedirler.

CHP Kurultay delegelerine bu süreçte çok önemli görev düşmektedir.  Ya değişimden yana olup tek adam sistemine karşı direnecek, karşı duracak, demokratik zeminde tekrar kaybolmakta olan Cumhuriyeti demokrasiyi ve ölmekte olan laikliği yeniden diriltecek…

 Aynı zamanda kaybolmakta olan her geçen gün sağcılaşan CHP tekrar ayağa kaldıracaklardan yani DEĞİŞİM den yana olacaklar.

 Ya da var olan tezgâhtakilerle hazırlanmış olan bataklığın içerisinde boğulup gidecekler.

Ben inanıyorum ki her ne şekilde seçilmiş ya da seçtirilmiş olan delege arkadaşlar ne cumhuriyetin yıkılmasına ne laikliğin ölmesine ne de tek adam rejimine sıcak bakmazlar. O nedenle bu imza kampanyasına destek vermek bir imza atmak partiyi bataklıktan kurtarmak Cumhuriyetin yaşamasına katkı sunmak olacaktır. Takdir sizin 

Çağdaş gazeteciler derneği Malatya şube başkanı İbrahim GÖÇMEN    

**************************

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

 

      24 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme dönme umudunu yok etmiştir.

     16 Nisan referandumu ile demokratik parlamenter sitem değişmiş yerine tek adam rejimi gelmiştir. Demokrasinin gerekliği olan güçler ayrılığı tek adam yetkisine devredilmiştir

       Cumhuriyet ve CHP’yi kuran kadroların yaratmaya çalıştıkları Çağdaş ve Özgür Türkiye bu günkü kadrolarca korunamamıştır.

      Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır. Ancak bu günkü CHP yönetimleri bu görevini yerine getirememiştir. Gelinen bu süreçte izlenen politikalarda başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimlerinin de sorumluluğu büyüktür.

       İşte bu nedenle 2015 seçimlerinde ‘’ %35 oy alamazsam gereğini yerine getiririm’’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce gereğini yerine getirmelidir.

       Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sayın İnce daha önce; ’’Seçimi kazanamazsam Kemal Bey’e vefasızlık yapmam kendisi isterse danışman olarak görev alırım’’ açıklamasını unutarak ben genel başkan olayım sen de grup başkanı ol teklifinde bulunmuştur.

       Ancak Sayın İnce’nin, Sayın Kılıçdaroğlu’na getirdiği sen git ben geleyim önerisi de çözüm değildir. Eğer çözüm olmuş olsaydı tüzüğünde kendisini Sol, Sosyal Demokrat olarak tanımlayan CHP bu gün lider arayışı içinde olmazdı.

        Genel Başkan adaylarında aranan en önemli özellik güvenilirlilik olmalıdır. İşte bu açıklamaları ile Sayın İnce’de güven sorunu yaşanmaktadır. Ne yazık ki bu açıklama sol, sosyal demokrat partilerin geleneğinde olmayan’’ sen git ben geleyim’’ teklifinden başka bir durum değildir.

        Sol, Sosyal Demokrat partiler program ve üye partileridir ve bu nedenle de örgütlenmelerini bu doğrultuda yaparlar.

         Hâlbuki Sayın İnce: ‘’Aday değilim ama örgüt gereğini yaparsa üstüme düşeni yaparım’’ açıklaması ile istemem yan cebime koy’’ demekte; ancak ne bir program ne de yapısal bir değişikliklerden bahsetmemektedir.

 

       CHP’nin bu günkü sorunu ideoloji ve örgütlenme sorunudur. Sayın Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi getireceğim diye Genel Başkan olduğu günden bu tarafa yapısal değişiklikler yerine kendi yönetimini sağlamlaştıracak değişikliklerle bu güne gelmiştir.

       Adalet yürüyüşü, seçim sürecindeki siyaset yapıcı tavrı kitlelerde umut yaratmış ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır.

 

Değişim program, tüzük üye ve örgütlerden başlamalıdır.

 

         Sol partileri üyeler tarafından yönetilir. Bu günkü CHP'ye baktığınızda üyenin göstermelik olarak delege seçimlerinden başka hiç bir yetkisi ve önemi yoktur.

Sol partilerde lider üyeler içinden; deneyim, performans ve liyakate göre seçilirler.

Peki, CHP' de genel başkan değişimleri nasıl olmaktadır?

        Algı yönetimleri ile. O zaman rejim değişirken sessiz kalanlar bu gün değişimden bahsediyorsa bu değişimle ilgili kafalarda soru işaretleri olması gerekmez mi?

Değişime evet, hem de hemen; ancak nasıl?

 

       Algılara kapılıp tepeden değişim mi, yoksa tabandan başlayarak sokak örgütlenmesi ile yönetim kadrolarında değişimi gerçekleştirerek; bilgi birikimi, emek, deneyim ve liyakate göre değişim mi?

        Değişim her türlü otoriteden bağımsız olarak aklını kullanarak kendi kaderini belirleyecek siyasi insan olan üyelerle gerçekleştirmelidir.

        Tercihi yapacak olan algı yönetimleri ile değişim isteyenler değil, partinin gerçek sahipleridir. Bu nedenle CHP: CHP'liler tarafından yönetilmelidir.

       İşte bu nedenle partinin gençleri ve kadınlarından başlayarak tüm partililere tarihi bir görev düşmektedir.

      Bu görev Bağımsız ve Özgür bir Türkiye'yi yeniden kuracak CHP’nin yeniden yaratılmasıdır. Bu görevi bize bu ülkeyi ve partimizi kuran Atatürk ve dava arkadaşları vermiştir.

 

Bunun içinde yenilmez CHP’lilerin birlik ve beraberlik içinde CHP’ye sahip çıkması gerekmektedir.

‘’Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğumu yitirmedim’’ Mustafa Kemal Atatürk

Sözü bize yol göstermektedir.

O zaman umutsuz olmaya gerek yok. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Başarı kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımızla.

 

CHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ

CEZMİ DOĞANER

Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi

Başkanı

 

Temsilciler

 

İbrahim Güngör

Ali Göde

İbrahim Özcan

Hollanda

 

Mehmet Turan

İsviçre

 

Hadi Orman

İsveç

 

Melahat Yurdakul

Norveç

 

Remzi uysal

Almanya

 

Ali Polat

Kanada

 

Ersin Ertürk

Eskişehir

 

Fatih Dündar

Samsun

 

Salim Doğan

Mersin

 

Mustafa Çığır

Gaziantep

 

Ayhan Baha Tuğsuz

İstanbul

 

Ali Güvenç Kiraz

İstanbul

 

Recep Dumansüer

Antalya

 

Ahmet Fethi Oral

İstanbul

 

Ersun Gülcan

İzmirCHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ; BASIN AÇIKLAMASI VE KAMUOYUNA DUYURU

 

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

Demokrat insanların hazırlamış olduğu bu metne ağırlıklı olarak katıldığımı ve mutlaka özellikle Malatya kurultay delegeler ininde dikkate alarak hareket etmesini temenni ettiğim için iki satır yazı yazmaya çalışacağım.

Katıldığım en önemli bölüm DEĞİŞİM in mutlaka olmasıdır ve  yapılan değişimle birlikte değişime bir an önce program, tüzük üye ve örgütlerden başlanmalıdır.

Çok değerli delege arkadaşlarım; Türkiye genelinde CHP de “ DEĞİŞİM”  adı altında bazı partili arkadaşlar imza kampanyası başlattılar ve görünen o ki hedefe hızla ilerlemektedirler.

CHP Kurultay delegelerine bu süreçte çok önemli görev düşmektedir.  Ya değişimden yana olup tek adam sistemine karşı direnecek, karşı duracak, demokratik zeminde tekrar kaybolmakta olan Cumhuriyeti demokrasiyi ve ölmekte olan laikliği yeniden diriltecek…

 Aynı zamanda kaybolmakta olan her geçen gün sağcılaşan CHP tekrar ayağa kaldıracaklardan yani DEĞİŞİM den yana olacaklar.

 Ya da var olan tezgâhtakilerle hazırlanmış olan bataklığın içerisinde boğulup gidecekler.

Ben inanıyorum ki her ne şekilde seçilmiş ya da seçtirilmiş olan delege arkadaşlar ne cumhuriyetin yıkılmasına ne laikliğin ölmesine ne de tek adam rejimine sıcak bakmazlar. O nedenle bu imza kampanyasına destek vermek bir imza atmak partiyi bataklıktan kurtarmak Cumhuriyetin yaşamasına katkı sunmak olacaktır. Takdir sizin 

Çağdaş gazeteciler derneği Malatya şube başkanı İbrahim GÖÇMEN    

**************************

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

 

      24 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme dönme umudunu yok etmiştir.

     16 Nisan referandumu ile demokratik parlamenter sitem değişmiş yerine tek adam rejimi gelmiştir. Demokrasinin gerekliği olan güçler ayrılığı tek adam yetkisine devredilmiştir

       Cumhuriyet ve CHP’yi kuran kadroların yaratmaya çalıştıkları Çağdaş ve Özgür Türkiye bu günkü kadrolarca korunamamıştır.

      Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır. Ancak bu günkü CHP yönetimleri bu görevini yerine getirememiştir. Gelinen bu süreçte izlenen politikalarda başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimlerinin de sorumluluğu büyüktür.

       İşte bu nedenle 2015 seçimlerinde ‘’ %35 oy alamazsam gereğini yerine getiririm’’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce gereğini yerine getirmelidir.

       Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sayın İnce daha önce; ’’Seçimi kazanamazsam Kemal Bey’e vefasızlık yapmam kendisi isterse danışman olarak görev alırım’’ açıklamasını unutarak ben genel başkan olayım sen de grup başkanı ol teklifinde bulunmuştur.

       Ancak Sayın İnce’nin, Sayın Kılıçdaroğlu’na getirdiği sen git ben geleyim önerisi de çözüm değildir. Eğer çözüm olmuş olsaydı tüzüğünde kendisini Sol, Sosyal Demokrat olarak tanımlayan CHP bu gün lider arayışı içinde olmazdı.

        Genel Başkan adaylarında aranan en önemli özellik güvenilirlilik olmalıdır. İşte bu açıklamaları ile Sayın İnce’de güven sorunu yaşanmaktadır. Ne yazık ki bu açıklama sol, sosyal demokrat partilerin geleneğinde olmayan’’ sen git ben geleyim’’ teklifinden başka bir durum değildir.

        Sol, Sosyal Demokrat partiler program ve üye partileridir ve bu nedenle de örgütlenmelerini bu doğrultuda yaparlar.

         Hâlbuki Sayın İnce: ‘’Aday değilim ama örgüt gereğini yaparsa üstüme düşeni yaparım’’ açıklaması ile istemem yan cebime koy’’ demekte; ancak ne bir program ne de yapısal bir değişikliklerden bahsetmemektedir.

 

       CHP’nin bu günkü sorunu ideoloji ve örgütlenme sorunudur. Sayın Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi getireceğim diye Genel Başkan olduğu günden bu tarafa yapısal değişiklikler yerine kendi yönetimini sağlamlaştıracak değişikliklerle bu güne gelmiştir.

       Adalet yürüyüşü, seçim sürecindeki siyaset yapıcı tavrı kitlelerde umut yaratmış ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır.

 

Değişim program, tüzük üye ve örgütlerden başlamalıdır.

 

         Sol partileri üyeler tarafından yönetilir. Bu günkü CHP'ye baktığınızda üyenin göstermelik olarak delege seçimlerinden başka hiç bir yetkisi ve önemi yoktur.

Sol partilerde lider üyeler içinden; deneyim, performans ve liyakate göre seçilirler.

Peki, CHP' de genel başkan değişimleri nasıl olmaktadır?

        Algı yönetimleri ile. O zaman rejim değişirken sessiz kalanlar bu gün değişimden bahsediyorsa bu değişimle ilgili kafalarda soru işaretleri olması gerekmez mi?

Değişime evet, hem de hemen; ancak nasıl?

 

       Algılara kapılıp tepeden değişim mi, yoksa tabandan başlayarak sokak örgütlenmesi ile yönetim kadrolarında değişimi gerçekleştirerek; bilgi birikimi, emek, deneyim ve liyakate göre değişim mi?

        Değişim her türlü otoriteden bağımsız olarak aklını kullanarak kendi kaderini belirleyecek siyasi insan olan üyelerle gerçekleştirmelidir.

        Tercihi yapacak olan algı yönetimleri ile değişim isteyenler değil, partinin gerçek sahipleridir. Bu nedenle CHP: CHP'liler tarafından yönetilmelidir.

       İşte bu nedenle partinin gençleri ve kadınlarından başlayarak tüm partililere tarihi bir görev düşmektedir.

      Bu görev Bağımsız ve Özgür bir Türkiye'yi yeniden kuracak CHP’nin yeniden yaratılmasıdır. Bu görevi bize bu ülkeyi ve partimizi kuran Atatürk ve dava arkadaşları vermiştir.

 

Bunun içinde yenilmez CHP’lilerin birlik ve beraberlik içinde CHP’ye sahip çıkması gerekmektedir.

‘’Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğumu yitirmedim’’ Mustafa Kemal Atatürk

Sözü bize yol göstermektedir.

O zaman umutsuz olmaya gerek yok. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Başarı kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımızla.

 

CHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ

CEZMİ DOĞANER

Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi

Başkanı

 

Temsilciler

 

İbrahim Güngör

Ali Göde

İbrahim Özcan

Hollanda

 

Mehmet Turan

İsviçre

 

Hadi Orman

İsveç

 

Melahat Yurdakul

Norveç

 

Remzi uysal

Almanya

 

Ali Polat

Kanada

 

Ersin Ertürk

Eskişehir

 

Fatih Dündar

Samsun

 

Salim Doğan

Mersin

 

Mustafa Çığır

Gaziantep

 

Ayhan Baha Tuğsuz

İstanbul

 

Ali Güvenç Kiraz

İstanbul

 

Recep Dumansüer

Antalya

 

Ahmet Fethi Oral

İstanbul

 

Ersun Gülcan

İzmirCHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ; BASIN AÇIKLAMASI VE KAMUOYUNA DUYURU

 

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

Demokrat insanların hazırlamış olduğu bu metne ağırlıklı olarak katıldığımı ve mutlaka özellikle Malatya kurultay delegeler ininde dikkate alarak hareket etmesini temenni ettiğim için iki satır yazı yazmaya çalışacağım.

Katıldığım en önemli bölüm DEĞİŞİM in mutlaka olmasıdır ve  yapılan değişimle birlikte değişime bir an önce program, tüzük üye ve örgütlerden başlanmalıdır.

Çok değerli delege arkadaşlarım; Türkiye genelinde CHP de “ DEĞİŞİM”  adı altında bazı partili arkadaşlar imza kampanyası başlattılar ve görünen o ki hedefe hızla ilerlemektedirler.

CHP Kurultay delegelerine bu süreçte çok önemli görev düşmektedir.  Ya değişimden yana olup tek adam sistemine karşı direnecek, karşı duracak, demokratik zeminde tekrar kaybolmakta olan Cumhuriyeti demokrasiyi ve ölmekte olan laikliği yeniden diriltecek…

 Aynı zamanda kaybolmakta olan her geçen gün sağcılaşan CHP tekrar ayağa kaldıracaklardan yani DEĞİŞİM den yana olacaklar.

 Ya da var olan tezgâhtakilerle hazırlanmış olan bataklığın içerisinde boğulup gidecekler.

Ben inanıyorum ki her ne şekilde seçilmiş ya da seçtirilmiş olan delege arkadaşlar ne cumhuriyetin yıkılmasına ne laikliğin ölmesine ne de tek adam rejimine sıcak bakmazlar. O nedenle bu imza kampanyasına destek vermek bir imza atmak partiyi bataklıktan kurtarmak Cumhuriyetin yaşamasına katkı sunmak olacaktır. Takdir sizin 

Çağdaş gazeteciler derneği Malatya şube başkanı İbrahim GÖÇMEN    

**************************

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

 

      24 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme dönme umudunu yok etmiştir.

     16 Nisan referandumu ile demokratik parlamenter sitem değişmiş yerine tek adam rejimi gelmiştir. Demokrasinin gerekliği olan güçler ayrılığı tek adam yetkisine devredilmiştir

       Cumhuriyet ve CHP’yi kuran kadroların yaratmaya çalıştıkları Çağdaş ve Özgür Türkiye bu günkü kadrolarca korunamamıştır.

      Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır. Ancak bu günkü CHP yönetimleri bu görevini yerine getirememiştir. Gelinen bu süreçte izlenen politikalarda başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimlerinin de sorumluluğu büyüktür.

       İşte bu nedenle 2015 seçimlerinde ‘’ %35 oy alamazsam gereğini yerine getiririm’’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce gereğini yerine getirmelidir.

       Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sayın İnce daha önce; ’’Seçimi kazanamazsam Kemal Bey’e vefasızlık yapmam kendisi isterse danışman olarak görev alırım’’ açıklamasını unutarak ben genel başkan olayım sen de grup başkanı ol teklifinde bulunmuştur.

       Ancak Sayın İnce’nin, Sayın Kılıçdaroğlu’na getirdiği sen git ben geleyim önerisi de çözüm değildir. Eğer çözüm olmuş olsaydı tüzüğünde kendisini Sol, Sosyal Demokrat olarak tanımlayan CHP bu gün lider arayışı içinde olmazdı.

        Genel Başkan adaylarında aranan en önemli özellik güvenilirlilik olmalıdır. İşte bu açıklamaları ile Sayın İnce’de güven sorunu yaşanmaktadır. Ne yazık ki bu açıklama sol, sosyal demokrat partilerin geleneğinde olmayan’’ sen git ben geleyim’’ teklifinden başka bir durum değildir.

        Sol, Sosyal Demokrat partiler program ve üye partileridir ve bu nedenle de örgütlenmelerini bu doğrultuda yaparlar.

         Hâlbuki Sayın İnce: ‘’Aday değilim ama örgüt gereğini yaparsa üstüme düşeni yaparım’’ açıklaması ile istemem yan cebime koy’’ demekte; ancak ne bir program ne de yapısal bir değişikliklerden bahsetmemektedir.

 

       CHP’nin bu günkü sorunu ideoloji ve örgütlenme sorunudur. Sayın Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi getireceğim diye Genel Başkan olduğu günden bu tarafa yapısal değişiklikler yerine kendi yönetimini sağlamlaştıracak değişikliklerle bu güne gelmiştir.

       Adalet yürüyüşü, seçim sürecindeki siyaset yapıcı tavrı kitlelerde umut yaratmış ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır.

 

Değişim program, tüzük üye ve örgütlerden başlamalıdır.

 

         Sol partileri üyeler tarafından yönetilir. Bu günkü CHP'ye baktığınızda üyenin göstermelik olarak delege seçimlerinden başka hiç bir yetkisi ve önemi yoktur.

Sol partilerde lider üyeler içinden; deneyim, performans ve liyakate göre seçilirler.

Peki, CHP' de genel başkan değişimleri nasıl olmaktadır?

        Algı yönetimleri ile. O zaman rejim değişirken sessiz kalanlar bu gün değişimden bahsediyorsa bu değişimle ilgili kafalarda soru işaretleri olması gerekmez mi?

Değişime evet, hem de hemen; ancak nasıl?

 

       Algılara kapılıp tepeden değişim mi, yoksa tabandan başlayarak sokak örgütlenmesi ile yönetim kadrolarında değişimi gerçekleştirerek; bilgi birikimi, emek, deneyim ve liyakate göre değişim mi?

        Değişim her türlü otoriteden bağımsız olarak aklını kullanarak kendi kaderini belirleyecek siyasi insan olan üyelerle gerçekleştirmelidir.

        Tercihi yapacak olan algı yönetimleri ile değişim isteyenler değil, partinin gerçek sahipleridir. Bu nedenle CHP: CHP'liler tarafından yönetilmelidir.

       İşte bu nedenle partinin gençleri ve kadınlarından başlayarak tüm partililere tarihi bir görev düşmektedir.

      Bu görev Bağımsız ve Özgür bir Türkiye'yi yeniden kuracak CHP’nin yeniden yaratılmasıdır. Bu görevi bize bu ülkeyi ve partimizi kuran Atatürk ve dava arkadaşları vermiştir.

 

Bunun içinde yenilmez CHP’lilerin birlik ve beraberlik içinde CHP’ye sahip çıkması gerekmektedir.

‘’Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğumu yitirmedim’’ Mustafa Kemal Atatürk

Sözü bize yol göstermektedir.

O zaman umutsuz olmaya gerek yok. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Başarı kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımızla.

 

CHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ

CEZMİ DOĞANER

Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi

Başkanı

 

Temsilciler

 

İbrahim Güngör

Ali Göde

İbrahim Özcan

Hollanda

 

Mehmet Turan

İsviçre

 

Hadi Orman

İsveç

 

Melahat Yurdakul

Norveç

 

Remzi uysal

Almanya

 

Ali Polat

Kanada

 

Ersin Ertürk

Eskişehir

 

Fatih Dündar

Samsun

 

Salim Doğan

Mersin

 

Mustafa Çığır

Gaziantep

 

Ayhan Baha Tuğsuz

İstanbul

 

Ali Güvenç Kiraz

İstanbul

 

Recep Dumansüer

Antalya

 

Ahmet Fethi Oral

İstanbul

 

Ersun Gülcan

İzmirCHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ; BASIN AÇIKLAMASI VE KAMUOYUNA DUYURU

 

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

Demokrat insanların hazırlamış olduğu bu metne ağırlıklı olarak katıldığımı ve mutlaka özellikle Malatya kurultay delegeler ininde dikkate alarak hareket etmesini temenni ettiğim için iki satır yazı yazmaya çalışacağım.

Katıldığım en önemli bölüm DEĞİŞİM in mutlaka olmasıdır ve  yapılan değişimle birlikte değişime bir an önce program, tüzük üye ve örgütlerden başlanmalıdır.

Çok değerli delege arkadaşlarım; Türkiye genelinde CHP de “ DEĞİŞİM”  adı altında bazı partili arkadaşlar imza kampanyası başlattılar ve görünen o ki hedefe hızla ilerlemektedirler.

CHP Kurultay delegelerine bu süreçte çok önemli görev düşmektedir.  Ya değişimden yana olup tek adam sistemine karşı direnecek, karşı duracak, demokratik zeminde tekrar kaybolmakta olan Cumhuriyeti demokrasiyi ve ölmekte olan laikliği yeniden diriltecek…

 Aynı zamanda kaybolmakta olan her geçen gün sağcılaşan CHP tekrar ayağa kaldıracaklardan yani DEĞİŞİM den yana olacaklar.

 Ya da var olan tezgâhtakilerle hazırlanmış olan bataklığın içerisinde boğulup gidecekler.

Ben inanıyorum ki her ne şekilde seçilmiş ya da seçtirilmiş olan delege arkadaşlar ne cumhuriyetin yıkılmasına ne laikliğin ölmesine ne de tek adam rejimine sıcak bakmazlar. O nedenle bu imza kampanyasına destek vermek bir imza atmak partiyi bataklıktan kurtarmak Cumhuriyetin yaşamasına katkı sunmak olacaktır. Takdir sizin 

Çağdaş gazeteciler derneği Malatya şube başkanı İbrahim GÖÇMEN    

**************************

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

 

      24 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme dönme umudunu yok etmiştir.

     16 Nisan referandumu ile demokratik parlamenter sitem değişmiş yerine tek adam rejimi gelmiştir. Demokrasinin gerekliği olan güçler ayrılığı tek adam yetkisine devredilmiştir

       Cumhuriyet ve CHP’yi kuran kadroların yaratmaya çalıştıkları Çağdaş ve Özgür Türkiye bu günkü kadrolarca korunamamıştır.

      Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır. Ancak bu günkü CHP yönetimleri bu görevini yerine getirememiştir. Gelinen bu süreçte izlenen politikalarda başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimlerinin de sorumluluğu büyüktür.

       İşte bu nedenle 2015 seçimlerinde ‘’ %35 oy alamazsam gereğini yerine getiririm’’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce gereğini yerine getirmelidir.

       Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sayın İnce daha önce; ’’Seçimi kazanamazsam Kemal Bey’e vefasızlık yapmam kendisi isterse danışman olarak görev alırım’’ açıklamasını unutarak ben genel başkan olayım sen de grup başkanı ol teklifinde bulunmuştur.

       Ancak Sayın İnce’nin, Sayın Kılıçdaroğlu’na getirdiği sen git ben geleyim önerisi de çözüm değildir. Eğer çözüm olmuş olsaydı tüzüğünde kendisini Sol, Sosyal Demokrat olarak tanımlayan CHP bu gün lider arayışı içinde olmazdı.

        Genel Başkan adaylarında aranan en önemli özellik güvenilirlilik olmalıdır. İşte bu açıklamaları ile Sayın İnce’de güven sorunu yaşanmaktadır. Ne yazık ki bu açıklama sol, sosyal demokrat partilerin geleneğinde olmayan’’ sen git ben geleyim’’ teklifinden başka bir durum değildir.

        Sol, Sosyal Demokrat partiler program ve üye partileridir ve bu nedenle de örgütlenmelerini bu doğrultuda yaparlar.

         Hâlbuki Sayın İnce: ‘’Aday değilim ama örgüt gereğini yaparsa üstüme düşeni yaparım’’ açıklaması ile istemem yan cebime koy’’ demekte; ancak ne bir program ne de yapısal bir değişikliklerden bahsetmemektedir.

 

       CHP’nin bu günkü sorunu ideoloji ve örgütlenme sorunudur. Sayın Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi getireceğim diye Genel Başkan olduğu günden bu tarafa yapısal değişiklikler yerine kendi yönetimini sağlamlaştıracak değişikliklerle bu güne gelmiştir.

       Adalet yürüyüşü, seçim sürecindeki siyaset yapıcı tavrı kitlelerde umut yaratmış ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır.

 

Değişim program, tüzük üye ve örgütlerden başlamalıdır.

 

         Sol partileri üyeler tarafından yönetilir. Bu günkü CHP'ye baktığınızda üyenin göstermelik olarak delege seçimlerinden başka hiç bir yetkisi ve önemi yoktur.

Sol partilerde lider üyeler içinden; deneyim, performans ve liyakate göre seçilirler.

Peki, CHP' de genel başkan değişimleri nasıl olmaktadır?

        Algı yönetimleri ile. O zaman rejim değişirken sessiz kalanlar bu gün değişimden bahsediyorsa bu değişimle ilgili kafalarda soru işaretleri olması gerekmez mi?

Değişime evet, hem de hemen; ancak nasıl?

 

       Algılara kapılıp tepeden değişim mi, yoksa tabandan başlayarak sokak örgütlenmesi ile yönetim kadrolarında değişimi gerçekleştirerek; bilgi birikimi, emek, deneyim ve liyakate göre değişim mi?

        Değişim her türlü otoriteden bağımsız olarak aklını kullanarak kendi kaderini belirleyecek siyasi insan olan üyelerle gerçekleştirmelidir.

        Tercihi yapacak olan algı yönetimleri ile değişim isteyenler değil, partinin gerçek sahipleridir. Bu nedenle CHP: CHP'liler tarafından yönetilmelidir.

       İşte bu nedenle partinin gençleri ve kadınlarından başlayarak tüm partililere tarihi bir görev düşmektedir.

      Bu görev Bağımsız ve Özgür bir Türkiye'yi yeniden kuracak CHP’nin yeniden yaratılmasıdır. Bu görevi bize bu ülkeyi ve partimizi kuran Atatürk ve dava arkadaşları vermiştir.

 

Bunun içinde yenilmez CHP’lilerin birlik ve beraberlik içinde CHP’ye sahip çıkması gerekmektedir.

‘’Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğumu yitirmedim’’ Mustafa Kemal Atatürk

Sözü bize yol göstermektedir.

O zaman umutsuz olmaya gerek yok. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Başarı kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımızla.

 

CHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ

CEZMİ DOĞANER

Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi

Başkanı

 

Temsilciler

 

İbrahim Güngör

Ali Göde

İbrahim Özcan

Hollanda

 

Mehmet Turan

İsviçre

 

Hadi Orman

İsveç

 

Melahat Yurdakul

Norveç

 

Remzi uysal

Almanya

 

Ali Polat

Kanada

 

Ersin Ertürk

Eskişehir

 

Fatih Dündar

Samsun

 

Salim Doğan

Mersin

 

Mustafa Çığır

Gaziantep

 

Ayhan Baha Tuğsuz

İstanbul

 

Ali Güvenç Kiraz

İstanbul

 

Recep Dumansüer

Antalya

 

Ahmet Fethi Oral

İstanbul

 

Ersun Gülcan

İzmirCHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ; BASIN AÇIKLAMASI VE KAMUOYUNA DUYURU

 

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

Demokrat insanların hazırlamış olduğu bu metne ağırlıklı olarak katıldığımı ve mutlaka özellikle Malatya kurultay delegeler ininde dikkate alarak hareket etmesini temenni ettiğim için iki satır yazı yazmaya çalışacağım.

Katıldığım en önemli bölüm DEĞİŞİM in mutlaka olmasıdır ve  yapılan değişimle birlikte değişime bir an önce program, tüzük üye ve örgütlerden başlanmalıdır.

Çok değerli delege arkadaşlarım; Türkiye genelinde CHP de “ DEĞİŞİM”  adı altında bazı partili arkadaşlar imza kampanyası başlattılar ve görünen o ki hedefe hızla ilerlemektedirler.

CHP Kurultay delegelerine bu süreçte çok önemli görev düşmektedir.  Ya değişimden yana olup tek adam sistemine karşı direnecek, karşı duracak, demokratik zeminde tekrar kaybolmakta olan Cumhuriyeti demokrasiyi ve ölmekte olan laikliği yeniden diriltecek…

 Aynı zamanda kaybolmakta olan her geçen gün sağcılaşan CHP tekrar ayağa kaldıracaklardan yani DEĞİŞİM den yana olacaklar.

 Ya da var olan tezgâhtakilerle hazırlanmış olan bataklığın içerisinde boğulup gidecekler.

Ben inanıyorum ki her ne şekilde seçilmiş ya da seçtirilmiş olan delege arkadaşlar ne cumhuriyetin yıkılmasına ne laikliğin ölmesine ne de tek adam rejimine sıcak bakmazlar. O nedenle bu imza kampanyasına destek vermek bir imza atmak partiyi bataklıktan kurtarmak Cumhuriyetin yaşamasına katkı sunmak olacaktır. Takdir sizin 

Çağdaş gazeteciler derneği Malatya şube başkanı İbrahim GÖÇMEN    

**************************

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

 

      24 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme dönme umudunu yok etmiştir.

     16 Nisan referandumu ile demokratik parlamenter sitem değişmiş yerine tek adam rejimi gelmiştir. Demokrasinin gerekliği olan güçler ayrılığı tek adam yetkisine devredilmiştir

       Cumhuriyet ve CHP’yi kuran kadroların yaratmaya çalıştıkları Çağdaş ve Özgür Türkiye bu günkü kadrolarca korunamamıştır.

      Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır. Ancak bu günkü CHP yönetimleri bu görevini yerine getirememiştir. Gelinen bu süreçte izlenen politikalarda başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimlerinin de sorumluluğu büyüktür.

       İşte bu nedenle 2015 seçimlerinde ‘’ %35 oy alamazsam gereğini yerine getiririm’’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce gereğini yerine getirmelidir.

       Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sayın İnce daha önce; ’’Seçimi kazanamazsam Kemal Bey’e vefasızlık yapmam kendisi isterse danışman olarak görev alırım’’ açıklamasını unutarak ben genel başkan olayım sen de grup başkanı ol teklifinde bulunmuştur.

       Ancak Sayın İnce’nin, Sayın Kılıçdaroğlu’na getirdiği sen git ben geleyim önerisi de çözüm değildir. Eğer çözüm olmuş olsaydı tüzüğünde kendisini Sol, Sosyal Demokrat olarak tanımlayan CHP bu gün lider arayışı içinde olmazdı.

        Genel Başkan adaylarında aranan en önemli özellik güvenilirlilik olmalıdır. İşte bu açıklamaları ile Sayın İnce’de güven sorunu yaşanmaktadır. Ne yazık ki bu açıklama sol, sosyal demokrat partilerin geleneğinde olmayan’’ sen git ben geleyim’’ teklifinden başka bir durum değildir.

        Sol, Sosyal Demokrat partiler program ve üye partileridir ve bu nedenle de örgütlenmelerini bu doğrultuda yaparlar.

         Hâlbuki Sayın İnce: ‘’Aday değilim ama örgüt gereğini yaparsa üstüme düşeni yaparım’’ açıklaması ile istemem yan cebime koy’’ demekte; ancak ne bir program ne de yapısal bir değişikliklerden bahsetmemektedir.

 

       CHP’nin bu günkü sorunu ideoloji ve örgütlenme sorunudur. Sayın Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi getireceğim diye Genel Başkan olduğu günden bu tarafa yapısal değişiklikler yerine kendi yönetimini sağlamlaştıracak değişikliklerle bu güne gelmiştir.

       Adalet yürüyüşü, seçim sürecindeki siyaset yapıcı tavrı kitlelerde umut yaratmış ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır.

 

Değişim program, tüzük üye ve örgütlerden başlamalıdır.

 

         Sol partileri üyeler tarafından yönetilir. Bu günkü CHP'ye baktığınızda üyenin göstermelik olarak delege seçimlerinden başka hiç bir yetkisi ve önemi yoktur.

Sol partilerde lider üyeler içinden; deneyim, performans ve liyakate göre seçilirler.

Peki, CHP' de genel başkan değişimleri nasıl olmaktadır?

        Algı yönetimleri ile. O zaman rejim değişirken sessiz kalanlar bu gün değişimden bahsediyorsa bu değişimle ilgili kafalarda soru işaretleri olması gerekmez mi?

Değişime evet, hem de hemen; ancak nasıl?

 

       Algılara kapılıp tepeden değişim mi, yoksa tabandan başlayarak sokak örgütlenmesi ile yönetim kadrolarında değişimi gerçekleştirerek; bilgi birikimi, emek, deneyim ve liyakate göre değişim mi?

        Değişim her türlü otoriteden bağımsız olarak aklını kullanarak kendi kaderini belirleyecek siyasi insan olan üyelerle gerçekleştirmelidir.

        Tercihi yapacak olan algı yönetimleri ile değişim isteyenler değil, partinin gerçek sahipleridir. Bu nedenle CHP: CHP'liler tarafından yönetilmelidir.

       İşte bu nedenle partinin gençleri ve kadınlarından başlayarak tüm partililere tarihi bir görev düşmektedir.

      Bu görev Bağımsız ve Özgür bir Türkiye'yi yeniden kuracak CHP’nin yeniden yaratılmasıdır. Bu görevi bize bu ülkeyi ve partimizi kuran Atatürk ve dava arkadaşları vermiştir.

 

Bunun içinde yenilmez CHP’lilerin birlik ve beraberlik içinde CHP’ye sahip çıkması gerekmektedir.

‘’Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğumu yitirmedim’’ Mustafa Kemal Atatürk

Sözü bize yol göstermektedir.

O zaman umutsuz olmaya gerek yok. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Başarı kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımızla.

 

CHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ

CEZMİ DOĞANER

Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi

Başkanı

 

Temsilciler

 

İbrahim Güngör

Ali Göde

İbrahim Özcan

Hollanda

 

Mehmet Turan

İsviçre

 

Hadi Orman

İsveç

 

Melahat Yurdakul

Norveç

 

Remzi uysal

Almanya

 

Ali Polat

Kanada

 

Ersin Ertürk

Eskişehir

 

Fatih Dündar

Samsun

 

Salim Doğan

Mersin

 

Mustafa Çığır

Gaziantep

 

Ayhan Baha Tuğsuz

İstanbul

 

Ali Güvenç Kiraz

İstanbul

 

Recep Dumansüer

Antalya

 

Ahmet Fethi Oral

İstanbul

 

Ersun Gülcan

İzmirCHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ; BASIN AÇIKLAMASI VE KAMUOYUNA DUYURU

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

Demokrat insanların hazırlamış olduğu bu metne ağırlıklı olarak katıldığımı ve mutlaka özellikle Malatya kurultay delegeler ininde dikkate alarak hareket etmesini temenni ettiğim için iki satır yazı yazmaya çalışacağım.

Katıldığım en önemli bölüm DEĞİŞİM in mutlaka olmasıdır ve  yapılan değişimle birlikte değişime bir an önce program, tüzük üye ve örgütlerden başlanmalıdır.

Çok değerli delege arkadaşlarım; Türkiye genelinde CHP de “ DEĞİŞİM”  adı altında bazı partili arkadaşlar imza kampanyası başlattılar ve görünen o ki hedefe hızla ilerlemektedirler.

CHP Kurultay delegelerine bu süreçte çok önemli görev düşmektedir.  Ya değişimden yana olup tek adam sistemine karşı direnecek, karşı duracak, demokratik zeminde tekrar kaybolmakta olan Cumhuriyeti demokrasiyi ve ölmekte olan laikliği yeniden diriltecek…

 Aynı zamanda kaybolmakta olan her geçen gün sağcılaşan CHP tekrar ayağa kaldıracaklardan yani DEĞİŞİM den yana olacaklar.

 Ya da var olan tezgâhtakilerle hazırlanmış olan bataklığın içerisinde boğulup gidecekler.

Ben inanıyorum ki her ne şekilde seçilmiş ya da seçtirilmiş olan delege arkadaşlar ne cumhuriyetin yıkılmasına ne laikliğin ölmesine ne de tek adam rejimine sıcak bakmazlar. O nedenle bu imza kampanyasına destek vermek bir imza atmak partiyi bataklıktan kurtarmak Cumhuriyetin yaşamasına katkı sunmak olacaktır. Takdir sizin 

Çağdaş gazeteciler derneği Malatya şube başkanı İbrahim GÖÇMEN    

**************************

 

CHP’ DE DEĞİŞİME EVET ANCAK NASIL?

 

 

      24 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme dönme umudunu yok etmiştir.

     16 Nisan referandumu ile demokratik parlamenter sitem değişmiş yerine tek adam rejimi gelmiştir. Demokrasinin gerekliği olan güçler ayrılığı tek adam yetkisine devredilmiştir

       Cumhuriyet ve CHP’yi kuran kadroların yaratmaya çalıştıkları Çağdaş ve Özgür Türkiye bu günkü kadrolarca korunamamıştır.

      Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır. Ancak bu günkü CHP yönetimleri bu görevini yerine getirememiştir. Gelinen bu süreçte izlenen politikalarda başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimlerinin de sorumluluğu büyüktür.

       İşte bu nedenle 2015 seçimlerinde ‘’ %35 oy alamazsam gereğini yerine getiririm’’ diyen Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce gereğini yerine getirmelidir.

       Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sayın İnce daha önce; ’’Seçimi kazanamazsam Kemal Bey’e vefasızlık yapmam kendisi isterse danışman olarak görev alırım’’ açıklamasını unutarak ben genel başkan olayım sen de grup başkanı ol teklifinde bulunmuştur.

       Ancak Sayın İnce’nin, Sayın Kılıçdaroğlu’na getirdiği sen git ben geleyim önerisi de çözüm değildir. Eğer çözüm olmuş olsaydı tüzüğünde kendisini Sol, Sosyal Demokrat olarak tanımlayan CHP bu gün lider arayışı içinde olmazdı.

        Genel Başkan adaylarında aranan en önemli özellik güvenilirlilik olmalıdır. İşte bu açıklamaları ile Sayın İnce’de güven sorunu yaşanmaktadır. Ne yazık ki bu açıklama sol, sosyal demokrat partilerin geleneğinde olmayan’’ sen git ben geleyim’’ teklifinden başka bir durum değildir.

        Sol, Sosyal Demokrat partiler program ve üye partileridir ve bu nedenle de örgütlenmelerini bu doğrultuda yaparlar.

         Hâlbuki Sayın İnce: ‘’Aday değilim ama örgüt gereğini yaparsa üstüme düşeni yaparım’’ açıklaması ile istemem yan cebime koy’’ demekte; ancak ne bir program ne de yapısal bir değişikliklerden bahsetmemektedir.

 

       CHP’nin bu günkü sorunu ideoloji ve örgütlenme sorunudur. Sayın Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiyi getireceğim diye Genel Başkan olduğu günden bu tarafa yapısal değişiklikler yerine kendi yönetimini sağlamlaştıracak değişikliklerle bu güne gelmiştir.

       Adalet yürüyüşü, seçim sürecindeki siyaset yapıcı tavrı kitlelerde umut yaratmış ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır.

 

Değişim program, tüzük üye ve örgütlerden başlamalıdır.

 

         Sol partileri üyeler tarafından yönetilir. Bu günkü CHP'ye baktığınızda üyenin göstermelik olarak delege seçimlerinden başka hiç bir yetkisi ve önemi yoktur.

Sol partilerde lider üyeler içinden; deneyim, performans ve liyakate göre seçilirler.

Peki, CHP' de genel başkan değişimleri nasıl olmaktadır?

        Algı yönetimleri ile. O zaman rejim değişirken sessiz kalanlar bu gün değişimden bahsediyorsa bu değişimle ilgili kafalarda soru işaretleri olması gerekmez mi?

Değişime evet, hem de hemen; ancak nasıl?

 

       Algılara kapılıp tepeden değişim mi, yoksa tabandan başlayarak sokak örgütlenmesi ile yönetim kadrolarında değişimi gerçekleştirerek; bilgi birikimi, emek, deneyim ve liyakate göre değişim mi?

        Değişim her türlü otoriteden bağımsız olarak aklını kullanarak kendi kaderini belirleyecek siyasi insan olan üyelerle gerçekleştirmelidir.

        Tercihi yapacak olan algı yönetimleri ile değişim isteyenler değil, partinin gerçek sahipleridir. Bu nedenle CHP: CHP'liler tarafından yönetilmelidir.

       İşte bu nedenle partinin gençleri ve kadınlarından başlayarak tüm partililere tarihi bir görev düşmektedir.

      Bu görev Bağımsız ve Özgür bir Türkiye'yi yeniden kuracak CHP’nin yeniden yaratılmasıdır. Bu görevi bize bu ülkeyi ve partimizi kuran Atatürk ve dava arkadaşları vermiştir.

 

Bunun içinde yenilmez CHP’lilerin birlik ve beraberlik içinde CHP’ye sahip çıkması gerekmektedir.

‘’Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuzluğumu yitirmedim’’ Mustafa Kemal Atatürk

Sözü bize yol göstermektedir.

O zaman umutsuz olmaya gerek yok. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Başarı kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımızla.

 

CHP’DE DEMOKRASİ HAREKETİ

CEZMİ DOĞANER

Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi

Başkanı

 

Temsilciler

 

İbrahim Güngör

Ali Göde

İbrahim Özcan

Hollanda

 

Mehmet Turan

İsviçre

 

Hadi Orman

İsveç

 

Melahat Yurdakul

Norveç

 

Remzi uysal

Almanya

 

Ali Polat

Kanada

 

Ersin Ertürk

Eskişehir

 

Fatih Dündar

Samsun

 

Salim Doğan

Mersin

 

Mustafa Çığır

Gaziantep

 

Ayhan Baha Tuğsuz

İstanbul

 

Ali Güvenç Kiraz

İstanbul

 

Recep Dumansüer

Antalya

 

Ahmet Fethi Oral

İstanbul

 

Ersun Gülcan

İzmir

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.