ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

TUNCER ve KIŞANAK’IN Tutukluluk hallerinin devamına karar verildi ‘BARIŞ VE KADIN MÜCADELESİ SUÇ SAYILIYOR’

 

09 Mart 2020 05:04
TUNCER ve KIŞANAK’IN Tutukluluk hallerinin devamına karar verildi    ‘BARIŞ VE KADIN MÜCADELESİ SUÇ SAYILIYOR’

 

 

 

      Malatya'da görülen Gültan Kışanak ve Sabahat Tuncel duruşmasında tahliye çıkmadı. Kışanak'ın sadece kadınlar gününü kutladığı duruşmada savunma yapan Tuncel, "Kadınlar tacize, şiddete ve katliama maruz kalıyor dedik diye bugün yargılanıyoruz" dedi.

         Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Eş başkanı Gültan Kışanak ile aynı yılın Kasım ayında tutuklanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in hakkında kurulan hükmün Antep Bölge Adliye Mahkemesi 18'inci Dairesi tarafından bozulması üzerine yeniden başlayan yargılamanın 3'üncü duruşması 9 Mart günü Malatya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

           İlk duruşmaya getirilen Kışanak ve Tuncel, tutuldukları Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nden bu duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı. Duruşmayı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, Tuncel ve Kışanak'ın akrabaları izlerken, savunma avukatları da salondaki yerlerini aldı.

         Duruşma kimlik tespitiyle başladı. İlk olarak kaldığı cezaevinden SEGBİS'le bağlanan Tuncel savunma yaptı.

 

KADINLAR GÜNÜ'NÜ KUTLADI

 

         Mahkeme heyeti Tuncel'e Manisa’da 8 Mart 2015 tarihinde yaptığı bir konuşmayı sordu. Tuncel, dün 8 Mart eylemi yapan kadınlara şiddet uygulandığını kaydederek, “Kadınlar kendilerine karşı uygulanan taciz, tecavüz, şiddet, katliam politikalarına karşı sokaklara çıktı, fakat şiddetle karşı karşıya kaldılar. Bu politikaları kınadığımızı ilk günden beri söylüyoruz” diyerek tüm kadınların 8 Mart’ını kutladı.

 

 KADINLAR KOL KOLA MÜCADELE ETTİ

 

       "Kadınlar özgür olmadan toplum özgür olmaz dedik" diye devam eden Tuncel, "Eşbaşkanlık sistemi, kadın politikaları, mecliste kadın vekillerin olması, Kürt kadınının verdiği mücadeleden dolayıdır. Bu konuda hiç mütevazı olmayacağım. Belediyelere kayyım atanmasının nedeni eş başkanlık sisteminin olmasıdır. Kadınlar tehdit olarak görülüyor. Kürt kadınları hedef haline getiriliyor. Kadınlar tacize, şiddete ve katliama maruz kalıyor dedik diye bugün yargılanıyoruz. Batıda ki kadınlarla kol kola her şehirde mücadele ettik ve bunlar şimdi suç olarak dosyaya konulmuş" dedi.

 

‘ERKEK DEĞİŞMEDEN ÖZGÜRLÜK OLMAZ'

 

     Erkeklerin değişmesi gerektiğini, bazı mahkemelerde erkeklerin kendilerini savunup kadınları suçlayıp iktidarlarını sürdürmeye çalıştığını kaydeden Tuncel, şöyle savunmasını sürdürdü: "Bunlar değişmeden özgürlük olmaz.

       İstismarlar, katliamlar devam edecek. Manisa’da da 8 Mart’ta yaptığım konuşmalarda bunlar yer aldı. Valilikten izin alınmış bir mitingdi. İzin verilen mitingde siyasi partinin eş genel başkanı olarak Silopi’de katledilen DBP PM üyesi ve yöneticileri olan Seve Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ın saatlerce çatışma ortamında kaldığını, bakanlık ile yapılan görüşmelerde ambulansın gönderileceğini fakat gönderilmediğini daha sonra bu kadınların katledildiğini yüzlerinin tanınmadığını saçlarından tanındığını söylemişim.

İddianamede bu kriminalize ediliyor. Bu kadınlar partide yönetici, devletin bilgisi dâhilindedir. Biz bu yapılanlara tabiî ki ses çıkaracağız. Tabiî ki soracağız ve bunun için yargılanıyorum. Kürtler olarak vatandaşlıktan çıkarılmışız."

 

‘BARIŞ VE KADIN MÜCADELESİ SUÇ SAYILIYOR’

 

        Hiçbir insanın ölmesini istemediklerini, barış için yıllardır mücadele verdiklerini dile getiren Tuncel, "Sayın Öcalan ile yürütülen müzakerede tek bir insanın burnu dahi kanadı mı? Fakat biz barış vad edip yargılanırken ülkenin Cumhurbaşkanı 'şehitler tepesi boş kalmasın' diyerek ölüm vad ediyor.  

           Bizler barış için mücadele etmek için DBP Eş Genel Başkanı ve milletvekili seçildik. Bizlere sorumluluk verildi ve bu sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Barış için, kadınlar için verilen tüm mücadele suç sayılıyor. Kadınlar olarak susmayacağız ve söz söylemeye devam edeceğiz" dedi.

 

 

'MAHKEMEYE NASIL GÜVENELİM'

 

Daha sonra söz alan Tuncel'in avukatı Haydar Akıncı, açık tanık olarak gösterilen Hicran Berna Ayverdi’nin bulunamadığını, tanığın önceki tanıklar gibi olduğunu ve bunun suç üretmeye yönelik olduğunu söyledi.

        Akıncı, yargıda işlenen sürece değinerek, “Gezi’de yargılananlar serbest bırakılınca cumhurbaşkanı konuşma yaptı savcı itirazda bulundu ve tutuklandılar. Sizde tahliye kararı verirseniz bir yerlerde yayınlanır sonra Şırnak’a sürülmeyeceğinizi nerden biliyorsunuz? İşte yargının durumu budur. Mahkeme bu kadar baskı altındayken ne bekleyeceğiz biz? Nasıl güveneceğiz” diye sordu.

 

TANIK ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANMIŞ

 

        Tuncel'in dğer avukatı Cemile Turhallı Balsak ise, mahkemenin tarafsız olmak zorunda olduğuna dikkat çekerek, “Açık tanık olarak dinlenen Hicran Berna Ayverdi 27 Mart 2019 tarihinde beyan vermiş. Direk sorulan sorularda hukuku aykırı kurallar var.

        Sebahat Tuncel’in fotoğrafı alınıp dosyaya konulmuş ve sorularda (size gösterilen şâhısı tanıyor musun) direk yönlendirmedir. Fotoğraf gösterilen kişinin tanımaması mümkün mü? Bu tanık etkin pişmanlık yasasından faydalanan biridir. Ayrıca bu tanığın 2018 yılında tahliye edildiği söyleniyor bunu netleştirmenizi istiyoruz.

         Tanıktan ifade alan savcı yok, katip yok, jandarma görevlisi var. Bu şahıs bütün dosyalarda aynı ifadeyi vermiş. Diyelim ki Sebahat’te acele ettiniz unuttunuz normaldir ama dört saat önce beş saat önce hazırlanan ifade tutanakları da aynıdır. Açık açık bir suç yaratmadır bu hukuksuzluktur. Tanık aykırı beyan verdi tahliye ile ödülünü aldı" dedi.

 

TAHLİYE TALEP ETMEDİ

 

         "Bir telefon dinlenmesi var bunun savcılık izni olup olmadığını öğrenmek istiyoruz çünkü dosyada buna yönelik bir belge yok" diyen Balsak, son olarak ise "4 yıla yakındır yapılan yargılamada somut delil göremiyoruz.

      Sadece biz değil AİHM de göremiyor ve tutuklamaların keyfi yapıldığını, ifade özgürlüğünü ortadan kaldırdığını söylüyor. Keşke savunmalarımızın bir karşılığı olsaydı. Tahliye talep etmiyorum çünkü değişen bir şey yok fakat tahliye edilmesi içinde söylediklerim yeterlidir" diyerek noktaladı.

        Sonra SEGBİS'le bağlanan Kışanak ise, avukatlarının hazır olmadığını belirtip, sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak, bir sonraki duruşmaya bizzat katılmak istediğini söyledi.

 

 

TUTUKLULUK DEVAM KARARI

 

       Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açık tanık olan Hicran Berna Ayverdi’nin SEGBİS ile hazır edilmesini ve CMK 100 CMK 100 maddesi anlamında kuvvetli suç şüphesinin bulunması, suç şüphesi bulunan ve CMK nın 100/3 maddesinde yer alan suç açısından tutuklama nedenlerinin bulunuyor olması, atılı suçlara ilişkin sevk maddeleri ile kanunda ön görülen yaptırım miktarı, isnat edilen ve delil durumu açıklanan olay ve eylem sayısı ile kanun yolu haricinde tutuklulukta geçen süre değerlendirildiğinde tutukluluk halinin devamının ölçülü bulunduğu, adli tedbirlerin yetersiz kaldığı gerekçesi ile tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 13 Nisan’a erteledi.

 

DAVA GEÇMİŞİ

 

       Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 2016 yılının Ekim ayında tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Eşbaşkanı Gültan Kışanak ile aynı yılın Kasım ayında tutuklanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in yargılandığı davanın 01 Şubat 2019 tarihinde Malatya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 12’nci duruşmasında Tuncel'in savunması alınmadan karar çıkmıştı. 16 hakimin değiştiği 12 duruşma sonunda çıkan kararda , Kışanak’a “örgüte üye olmak”tan 11 yıl 3 ay, “örgüt Propagandası”nda 3 yıl, Tuncel’e ise “örgüte üye olmaktan 9 yıl 9 ay, “örgüt propagandası” yapmaktan 5 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti. 

 

İstinaf için Antep Bölge İdare Mahkemesi'ne gönderilen dosya, 18'inci Daire tarafından 2019'un Temmuz ayında esası etkileyecek şekilde usulden bozulmuştu. Bunun üzerine yeniden Malatya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gelen dosyanın ikinci duruşması 13 Ocak 2020 tarihinde görülmüştü.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.