Hekimhan Belediye Başkanı Turan Karadağ

              Karadağ açıklamasında; “Hekimhan aynı zamanda yeraltı zenginlikleri bakımından Demir başta olmak üzere birçok madende Türkiye’de bir numaradır. Bundan 1 ay önce bize bir dosya geldi. Bu dosyada altın arama ruhsatı almışlar.

               Bize sadece Çet raporunu onaylamak için bir dosya geldi. Biz bu dosyaya bir baktık ki o dosyada bizden önce değişik kurumlar imza atmış. Sadece Hekimhan Belediyesi kalmış. Bunu okuduğumuzda da bunun içerisinde siyanür ile altın ayrıştırması safhası var.

               Hammadde yeraltından çıkarılıyor, çıkarıldıktan sonra buna siyanür ile ayrıştırma olayı var. Siyanür ile ayrıştırma demek orada kalan artıkların bütün toprağı, suyumuzu, hayvanlarımızı ürettiğimiz meyvelerimizi, ağaçlarımızı tamamen kurutuyor.”

                Örnek olarak Ordu altın arama nedeniyle bütün bölge yok edildi. Ağaçlar katlediliyor. Yeşillik yaşam ortamı yok oluyor. Erzincan İliç, örneği var. Bunların hepsi siyanürün ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor.

                 Kaz Dağları’nda ormanlar yok edildi. Siyanürle altın arama sonrası araziler kıraç hale geliyor. Hakikaten canlıyı, sadece canlıyı değil toprağı da yok ediyor. Biz madenlere karşı değiliz. Madenler aransın, madenlerin yanında siyanür ile altın çıkarılmasına karşıyız. Biz her şeyi burada çıkaralım burada kalsın diye düşünmüyoruz.

                  Burada bizim köylülerimiz var. Biz madenlerin yanındayız ama siyanürlü altın çıkarılmasına karşıyız diyorlar. Bunun nedenlerini en güzel örneklerini de burada sizlere sunduk. Canlımızı, bitkimizi meyvemizi hepsini yok etmek istemiyoruz. Biz belediye olarak bu karara imza atmıyoruz, atmayacağız. Biz toprağımızı siyanür ile buluşturmayacağız.

                   Bütün evraklar Malatya’nın değişik kurumları imzalamış ve son olarak belge bize geldi. Eğer ben imzalamış olsaydım şu anda ÇET raporu alınmış olacaktı. Altını çizerek şunu söylemek istiyorum.  

                Belediye Başkanı olarak ben ve belediye meclisimiz, köy muhtarlarımızla birlikte. 60 tane muhtar tarafından Kaymakamlığa imza verilerek Siyanür ile altın aranmasına karşı olduğumuzu dile getirdik.

                 Bu konuda vatandaşımızın yanındayız vatandaşımızla beraber. Siyanür ile altın aranmasına belediye kurumu olarak biz kesinlikle ve kesinlikle onların karşısında olacağız. Karşı duracağız ve kararı imzalamayacağız, İmzalamayacağız.

               İlgili firma 2011 yılında 10 yıllık bir altın arama ruhsatı almış. 2020 yılının 9. ayında bu altın arama ruhsatı almışlar. Şimdi ise işletme ruhsatı almaya çalışıyorlar. Bize defalarca geldiler. Ben her şeyin para olmadığını oradaki canlının, yaşama şansını yok etmek istemiyoruz.

              Orada belki fakir insanlar yaşıyor. Altın bulununca belki çok para alacaklar ama biz önce İnsan diyoruz. Sonra canlı ondan sonra da sermaye diyoruz.

                 Şayet biz bunu imzalamış olsaydık şu anda alınan ÇET raporu devam edecekti. Biz kesinlikle o yöre halkının, o yörenin muhtarlarının, o Hekimhan halkının biz bu konuda yokuz dediği müddetçe bir de belediye başkanı olarak yönetim olarak kimden baskı gelirse gelsin biz imzalamayacağız.

                 Kesinlikle vatandaşlarımızla muhtarlarımızla beraber olacağız. Bana neye mal olursa olsun bu kararı imzalamayacağım. Bize görev düştüyse onların karşısında olacağım. Şayet bizi bypass ederlerse de o zaman da halk olarak karşılarında olacağız. Bizim vatandaşımız bizim yanımızda olacak. Biz madenlerin çıkarılmasına karşı değiliz.

              Onların önünü açıyoruz. Bürokrasiye bakmıyoruz. Elimizden gelen yardımları yapıyoruz. Çünkü bu yatırımlara biz ön ayak olacağız. Ben de bir iş adamıyım. Önce bulunduğumuz yerdeki imkânları iyileştireceğiz. Oradaki vatandaşa zarar vermeyeceğiz. Bu olay çok önemli. Bu konuyu her yerde anlatmaya da devam edeceğiz.

                Biz kesinlikle neye mal olursa olsun imza atmayacağız. Buradaki bir diğer amacımız da halkımızla devletimizi karşı karşıya getirmemektir.

Bu yüzden de kararı imzalamayı düşünmüyoruz” dedi.