Malatya'da ekmek fiyatlarının 3 TL'ye yükselmesi ile birlikte vatandaşlar birkaç kuruş daha ucuza ekmek alabilmek için belediye ekmek büfeleri önünde çok uzun kuyruklar oluşturuyor.

              Havaların henüz çok soğuk olduğu kar yağışların devam ettiği Malatya ilimizde eksi derece soğuklara rağmen vatandaş ekmek kuyruğunda uzun süre bekliyor. Çoğunlukla gelen taleplerin fazlalığı karşısında istediği kadar ekmeği de büfelerden alamıyor.

            Gelinen durum çok içler acısı can yakan bir durum, vatandaşların artık en temel ihtiyaçları olan ekmek, yağ, şeker gibi ürünleri birazcık daha ucuza alabilmek için kuyruklarda uzun süre beklemesi ekonominin geldiği noktayı çok net özetliyor. Yirmi yıldır bizi yöneten ve adında sözde kalkınma olan iktidar yirmi yılın sonunda vatandaşı ekmek kuyruğuna mahkûm hale getiren aciz bir yönetim anlayışına dönüşmüştür.

             Elli yıl önceki Kıbrıs Barış hareketi sonrasındaki ambargolarla oluşan kuyruklara sürekli dem vuranlar bugün herhangi olağanüstü bir durum ülkemizde yokken çok daha ilerisinde olan bir durumla ekmek kuyruğu ile insanlarımızı karşı karşıya bırakmıştır.

          200 Gr ekmeğin 3 TL olması 4 kişilik bir ailenin sadece ekmeğe vereceği miktar asgari ücretin neredeyse dörtte biri olacaktır.

             Yoksulluğun derinleştiği vatandaşın artık parasızlıktan temel gıda maddelerine ulaşabilmek için oluşturduğu ve her gün daha da uzayan kuyruklar bu ülkenin en büyük ayıbıdır. Bu ülkenin insanı bu tabloları bu fotoğrafları hak etmiyor.

          Bu durumun oluşmasında elbette ki fırıncılar sorumlu değildir. Diğer tarafta fırıncı esnafı da girdi fiyatlarındaki un, maya vs gibi afaki artışlara 3 TL ye bile zarar ettiklerini ifade etmektedirler.

             Yani özetle alanında satanında memnun olmadığı bu yoksulluğu derinleştiren, işsizliği artıran, kuyrukları uzatan her kesimin şikayetçi olduğu bu ekonomik sistemi oluşturan iktidar, bu umutsuzluğun, huzursuzluğun ve mutsuzluğun temel sebebi iktidardır.