ALTIN
 2.245,43
DOLAR
 32,1652
STERLİN
40,7273
EURO
 34,9060

"Okulun yemekhanesi yok, öğrencinin beslenme çantası boş"

  CHP'li Gamze Akkuş İlgezdi'nin açıkladığı eğitim ve beslenme raporuna göre sabah 09.00’dan 14.30’a kadar eğitim veren birçok okulda yemekhane bulunmuyor. Ekonomik kriz beslenme çantalarını vuruyor. 

24 Ekim 2022 09:22
"Okulun yemekhanesi yok, öğrencinin beslenme çantası boş"

 

 

           CHP'li Gamze Akkuş İlgezdi'nin açıkladığı eğitim ve beslenme raporuna göre sabah 09.00’dan 14.30’a kadar eğitim veren birçok okulda yemekhane bulunmuyor. Ekonomik kriz beslenme çantalarını vuruyor.

            CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, eğitim ve beslenme raporunu kamuoyuyla paylaştı. 5 Eylül’de yayımlanan Orta Vadeli Program’a göre gelecek yıl için Milli Eğitim Bakanlığı’na 435,3 milyar TL ödenek ayrıldığı aktarılan raporda Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan sonra en büyük bütçe olduğu belirtilerek, “Bu ödeneğe rağmen devlet okullarının içler acısı hali değişmemektedir.

            Sabah 09.00’dan öğleden sonra saat 14.30’a kadar eğitim veren birçok okulda yemekhane bulunmamaktadır. Aileler okula götürmeleri için çocuklarına beslenme çantaları hazırlamakta fakat yaşanan ekonomik darboğaz beslenme çantalarından da anlaşılmaktadır.

             Artan fiyatlar ve yoksulluk nedeniyle aileler çocuklarına, gelişimi için yeterli miktarda gıda sunamamaktadır. Ekonomik kriz nedeniyle yetersiz beslenen çocuklar, dikkat eksikliği yaşamakta ve eğitim hayatları olumsuz etkilenmektedir” denildi.

               CHP’li İlgezdi tarafından paylaşılan eğitim ve beslenme raporunda, çocukların okullardaki beslenmeden kaynaklı sıkıntılarının her geçen gün büyüdüğü kaydedildi. Okulda beslenme ihtiyacı duyan çocukların kuru gıda ve karbonhidratla beslendiği belirtilen raporda, “Okullarda milyonlarca çocuğumuzun karnı aç olduğu için derslerde baş dönmesi, baş ağrısı sorunu yaşadığı bilinmektedir.

              Milli Eğitim Bakanlığı sağlıklı beslenme konusuna duyarlı olmalı, sosyal devlet anlayışı gereği öğrencilere ücretsiz yemek imkânı sağlamalıdır. Yetersiz beslenen çocuklarda gelişim geriliğinin yanı sıra metabolik sendrom, demir yetersizliği anemisi, iyot yetersizliği hastalıkları görülmektedir.

               Uzun ve ucuz ekmek kuyruklarından anlaşılacağı üzere halkımız karnını karbonhidratla doyurmaktadır. Bunun yanı sıra sürekli ekmek ve türevleriyle beslenme, çocuklarda bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve enfeksiyon hastalıklarına yol açmaktadır” ifadelerine yer verildi.

 

YETERSİZ BESLENEN ÇOCUKLARIN EĞİTİM HAYATI OLUMSUZ ETKİLENİYOR

 

             5 Eylül’de yayımlanan Orta Vadeli Program’a göre gelecek yıl için Milli Eğitim Bakanlığı’na 435,3 milyar TL ödenek ayrıldığı aktarılan raporda, “Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan sonra en büyük bütçe Milli Eğitim Bakanlığındadır.

              Bu ödeneğe rağmen devlet okullarının içler acısı hali değişmemektedir. Sabah 09.00’dan öğleden sonra saat 14.30’a kadar eğitim veren birçok okulda yemekhane bulunmamaktadır. Aileler okula götürmeleri için çocuklarına beslenme çantaları hazırlamakta fakat yaşanan ekonomik darboğaz beslenme çantalarından da anlaşılmaktadır.

                 Artan fiyatlar ve yoksulluk nedeniyle aileler çocuklarına, gelişimi için yeterli miktarda gıda sunamamaktadır. Ekonomik kriz nedeniyle yetersiz beslenen çocuklar, dikkat eksikliği yaşamakta ve eğitim hayatları olumsuz etkilenmektedir.

              15–19 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcamalarına baktığımızda Ağustos 2021’de 936 TL iken Ağustos 2022’de ise 2 bin 48,79 TL olmuştur. En yakın ay olan ağustos ayını değerlendirdiğimizde, asgari ücret alan, tek çocuklu bir ailede sadece bir çocuğun gıda harcamasının 2 bin 48 TL iken aile büyük bir geçim sıkıntısına düşecektir.

                Aileler ev geçindirme ve çocuklarının karnını doyurma ikilemi yaşamaktadır. Aileler çocuğunun boğazından kısmaktan başka bir çare kalmamaktadır. 4–6 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcamaları ise Ağustos 2021’de 507 TL iken Ağustos 2022’de ise 1106 TL olmuştur. Bu yaş grubu çocuklarının gelişimi için oldukça önemlidir ve sağlıklı beslenme olanağına en ihtiyaç duydukları zamanlardır.

              Sağlıklı beslenme aksadığında çocuğun bundan sonraki gelişimi ve öğrenme gücü de zayıflayacaktır. Günümüz Türkiye’sinde milyonlarca dar gelirli aile, çocuklarına sağlıklı beslenme imkânı sağlayamamaktadır” denildi.

 

"OKUL KIYAFETLERİ FAHİŞ FİYATLARLA SATILIYOR"

 

            AKP’nin iktidara gelmesiyle eğitimin omurgası olan müfredatı değiştirmekle işe başladığı belirtilen raporda şu ifadeler yer aldı: “Sadece içeriği ve eğitim sistemini değişmekle yetinmeyen mevcut iktidar, aynı zamanda eğitimde devletçi yaklaşımdan uzaklaşmış, piyasacı bir yaklaşımla eğitim paralı hale dönüşmüştür.

             Buna örnek olarak; forma isteyen okullarda ise kıyafetler fahiş fiyatlarla satılmakta, kısa kollu tişört 130-140 lira, pantolon ve ceketler 300’er liraya yaklaşmaktadır. Okula başlayan çocuklara, velilerine iletmeleri için verilen ihtiyaç listelerinde idareye teslim edilmek üzere fiyatları 200 lirayı bulan renkli, renksiz fotokopi kâğıtları bulunmaktadır. Kayıt parası alınmadığı söyleniyor ancak birçok okulda ‘bağış’ adı altında para toplandığı da bilinmektedir.

             2012-2013’te 28 bin 177 olan devlete bağlı ilkokul sayısı her yıl gerileyerek 22 bin 480’ye düşmüştür. Okul sayısı 10 yılda tam 5 bin 697 azaldı. Özel ilkokullarda ise durum tam tersi. Bugün karşı karşıya olduğumuz şey, temel hak olan eğitimin ticarileşmesidir.

              Ayrıca devlet okullarına yapılan yatırımların sürekli azalması ve olanaklarının kısıtlanması da özel okullara yönelik talebi artırdı. 2012-2013’te 992 olan özel ilkokul sayısı 2 bin 39’a yükselmekte ve özel okul sayısı hızla artmaktadır. Böylece devlet elini eğitimden çekmiş, hem öğrenciler hem aileleri piyasacı bir anlayışla karşı karşıya bırakılmıştır.”

 

1 MİLYON 738 BİN 198 ÖĞRENCİ ÖRGÜN EĞİTİM DIŞINA ÇIKTI

 

             Birçok öğrencinin, yaşanan ekonomik kriz, sağlıklı beslenme olanaklarının olmayışı ve piyasacı eğitim anlayışı yüzünden, örgün eğitimin dışına çıktığı kaydedilen raporda, “Türkiye'de geçen eğitim öğretim döneminde okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde 19 milyon 155 bin 571 öğrenci örgün eğitim aldı.

             Buna göre Türkiye'de okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde 9 milyon 928 bin 304'ü erkek, 9 milyon 227 bin 267'si kız olmak üzere toplam 19 milyon 155 bin 571 öğrenci, örgün eğitim aldı. Öğrencilerden 1 milyon 738 bin 198'i ise açık öğretim kurumlarında eğitim gördü. Açık öğretimde kayıtlı aktif öğrencilerin 916 bin 203'ünü erkek, 821 bin 995'ini kızlar oluşturdu” denildi.

 

"MESEM’LERE GİDEN ÖĞRENCİ SAYISI 700 BİNİ AŞTI"

 

           MEB’in istatistiklerine göre Mesleki Eğitim Merkezlerine giden öğrenci sayısının da 700 bini aştığı belirtilen raporda, “MESEM’ ler deki çocuklar haftanın 4 günü çalıştırılmakta, yalnızca 1 gün eğitim alabilmektedir.

            Bu fiilen devlet eliyle çocuklarımızın örgün eğitim dışına çıkarılması ve çocuk işçi haline getirilmesidir. 2020-2021 verilerinde MESEM’ler deki yaklaşık 160 bin olan öğrenci sayısının bir yıldan daha kısa bir süre içerisinde yarım milyondan fazla artması, ülkenin ekonomik durumunun en çok da çocuklarımızı etkilediğinin açıkça kanıtı olmuştur” denildi.

 

TÜRKİYE SOSYAL YARDIMLARLA ÇOCUK YOKSULLUĞUNU AZALTMADA SONUNCU

 

             Avrupa Birliği’nin Eurostat veri tabanına göre; sosyal yardımlarla çocuk yoksulluğunu azaltmada en başarısız ülkenin Türkiye olduğu aktarılan raporda, “1. Sıradaki Finlandiya’da sosyal yardımlardan önce çocuk yoksulluğu 31,8 iken sosyal yardımlarla 10,2’ye düşürülmüştür.

             Finlandiya’nın sosyal yardımlarla yoksulluğu azaltma oranı 67,9 olmuştur. Türkiye’de çocuk yoksulluğu, sosyal yardımlardan önce 41,6 iken sosyal yardımlarla bile sadece 33,0’a düşürülmüştür. Türkiye’nin sosyal yardımlarla yoksulluğu azaltma oranı 20,7 ile ne yazık ki 34 ülke arasından sonuncu olmuştur.

              Ekonomik anlamda büyük sıkıntılar çeken, büyük bir ekonomik kriz ve çöküş yaşayan Yunanistan’da dahi çocuk yoksulluğu, sosyal yardımlardan önce 36.0 iken sosyal yardımlarla 24.5’e düşürülmüştür. Batmakta olan Yunanistan’ın bile yoksulluğunu azaltma oranı 31.9 ile bizden çok daha ileridir” ifadeleri yer aldı.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.