ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

Günümüzde Orta doğu kan gölüne çevrilmiş her taraf ta kan ve barut kokuları ile birlikte insan cesetleri kesilmiş kafalar işkencelerle öldürülmüş halkların darma dağınık edilerek dağıtıldığı bir süreçte geçiyoruz.

Orta doğuda hal böyle iken ülkemizde Türkiye’mizde hal ve hareket gidişat siyaset ekonomi sosyal yaşam çok mu düzgün ya da barış içerisinde dostluklarla süt liman bir halde mi gidiyor? elbette ki hayır.

O zaman ne yapmak lazım ve çare nedir?

Çare demokrasidir çare insan haklarına saygı göstermektir çare barışı dostluğu sağlamak kardeşçe yaşamanın zeminini bir an önce yaratmak inşa etmektir.

Bütün bunların olması olabilmesi için en önce bu ülkenin demokratikleşmesi gerekmektedir.

Ülkenin demokratikleşmesi için de demokrat insanların demokrat düşünen çağdaş hukuk devletini evrensel laiklik ilkesini benimsemiş sosyal ve hukuk devletini inşa edecek iktidarlara ihtiyaç vardır ve bu ülke mutlaka böyle bir anlayışla yönetilecek duruma gelmelidir getirilmelidir.

Bunun zemini de demokratik zemindir ve önümüzde 7 – 8 aylık süre ve bu sürenin arkasında genel seçim vardır. Bu seçim Türkiye’nin demokrasisi ve demokratikleşmesi adına çok önemlidir ve miladi noktadır.  

Ülkemizde öncelikle kırk yıldır kirli bir savaş ve dolayısıyla KÜRT sorunu var.

Ülkemizde yüz yıllardır ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören ibadet edeceği CEM evini bile halen yasal statüye kavuşturamayan ALEVİ sorunu var

Ülkemizde Cumhuriyetin kurulmasından yana çözülemeyen her geçen gün işçi ölümlerinin de daha doğrusu cinayetlerinin de çözülmediği bir EMEKÇİLER sorunu var.

Ülkemizde ÇEVRE sorunu var.

Ülkemizde İNSAN HAKLARI İHLALLERİ sorunu var.

Ülkemizde çok büyük bir kitlemizin GEÇİM sıkıntısı var

Ülkemizde en önemlisi bütün bunları çözecek olan DEMOKRASİ, DEMOKRATİKLEŞME sorunu var.

Bütün bunları çözecek asıl olarak demokratik bir ANAYASA ya gereksinim var.

12 yıldır ülkemizde iktidar olan AKP iktidarı bu saydığımız var olan ve acilen çözülmesi gereken sorunları çözmedi çözemedi çözmek istemedi.

Kürt açılımı Barış süreci denildi iki yıldır çatışmasızlık dönemi geçirdik ancak son günlerde görüyoruz ki şimdilerde yine ipe un sermeye ve Barış sürecini savsaklamaya başladı. Önemli oran da yürütülmüş olan ve belli bir mesafe alınmış olan bu süreç şu günlerde belirsizlikler içerisinde ortada duruyor.

Hâlbuki bu dönem en çok sorunların çözülmesi dönemidir ve ülkemizin buna ciddi anlamda ihtiyacı var.

Alevi Sorunu denildi birkaç kez den fazla açılımlar yapıldı ilgili ilgisiz Alevilikte değer olan DEDE olan olmayan bazı rantçılar çağrıldı konuşuldu hatta bazıları son olarak KAÇAK SARAY da sözüm ona ıkına tıkına iftarlar açtılar ancak çözüm yolunda en ufak bir adım atılmadı aynı Kürt sorunu gibi o da yerlerde sürünüyor. Barış süreci başlattılar tekrar onu da şu günlerde bilinmez bir kör noktaya soktular

Bu iki çok önemli sorun gibi diğer var olan sorunlarda aynı şekilde çözümsüzlüklerle devam ediyor.

AKP iktidarı döneminde yani 12 – 13 yıllık süreçte 12 – 13 bin işçi katledilmiş bu cinayetler halen devam ediyor.

AKP 12 Eylül faşist anayasası ile halen Türkiye yi yönetmeye çalışıyor. Gerçi o anayasanın birçok maddesi değişti değiştirildi.

Ancak siyasi partiler yasası, % 10 barajı ve seçim yasaları ile ilgili bu güne kadar hiçbir çalışma olmamış tam aksine ağızlarına bile almamışlardır. 

Türkiye şu günlerde komşularının hepsi ile problemlidir Ekonomisi çökmek üzeredir insanla

Bütün bunlar ilk önce mevcut anayasanın anti demokratik olmasında kaynaklanmada diğer bir şekilde ülkemizde AKP karşısında alternatif olacak bir siyasi yapının olmamasında kaynaklanmakta Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları bu boşluktan faydalanarak 12 – 13 yıl dır ülkede saltanat sürerken ve Devleti ele geçirirken muhalefet gibi görünen CHP ve MHP çok aciz kalmışlardır.

AKP gelecek genel seçimlerde özellikle 367 milletvekili çıkararak anayasayı kendi adına değiştirerek ülkemizde önce yarı başkanlık sonra da başkanlık sistemini getirerek Ülkenin 90 yıllık sistemini alt üst etmek istemekte bu da olmazsa 330 ile referanduma gidecek gücün elde edilmesi için projeler hazırlamakta bunun için yoğun bir çaba göstermektedir.

Ne yazık ki ana muhalefet ve muhalefet bu kötü gidişata ve düşüncelere karşı hiçbir alternatif üretememekte hedeflerinde iktidar olmak gibi bir düşünce de yok çok ciddi anlamda oylarını artırarak en azında güçlü bir muhalefet yapmak gibi bir çalışmaları da yok yani AKP adına meydan boş gibi.

Bu nedenle Türkiye de demokratik güçler demokrasi adına demokratikleşme adına mutlaka bir araya gelmeli bunun ad şu olur bu olur hiç fark etmez fark eden tek şey birleşmek bütünleşmek iri olmak diri olmak.

Türkiye’nin bu gün demokratik güçlerin birliğe beraberliğe ihtiyacı her günkünden daha fazla bu gün vardır.

 Türkiye’nin sivil çağdaş ve demokratik bir anayasaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç var ve böyle bir anayasadan başka da çaremiz yoktur.

 Bu ülkenin Türkü ile Kürdü ile alevisi sünnisi ve diğer etnik ve inançsal yapıların talepler öncelikle “ EŞİT YURTTAŞLIK “ temelinde yapılması gereken değişiklikler içeren sivil demokratik anayasa ile mümkün olduğunu artık kavramış olmamız gerekmektedir.

Demokratım diyen demokrasiden yana olan özellikle de çağdaş düşünen gazeteciler ve tüm halkımız arkadaşlarımız bu anti demokratik çağdaş olmayan çağdaş düşünceye balta vuran zihniyeti anlamalı ve bu çabaya katılmalıdır diye düşünüyorum.  

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.