ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

          Geçen günlerde Erdoğan bir işverenlerle yaptığı bir toplantıda işverenlere, "işçiye grev yaptırmıyoruz, OHAL' den şikâyetçi değil memnun olun" diyerek tavrını net olarak işverenlerden yana taraf olarak işçi ve emekçileri de susturacaklarını beyan ederek, faşizme faşist sisteme geçişe hazır olduğunun gerçekliğidir gerçeğidir.

         Faşizm, Adalet ve Demokrasinin yok edilmesi, barışın özgürlüklerin yok edilmesi laik demokratik hukuk devletinin yok edilmesi ile birlikte çalışanların ezilmesi işverenlerin ve sermayenin kollanması olduğuna göre, Bu faşizme karşı herkesin direnmesi omuz omuza olması gerekmez mi?

        Evet, bence bir an önce asgari müşterekimiz olan ülkenin bölünmez bütünlüğü emeğe saygı ve demokrasi olduğunu göre, demokrasi cephesi oluşturarak faşizme karşı direnmek dik durmak gerekmez mi?

       Öncelikle şunu çok iyi bilmek gerekir ki faşizme yelken açan Erdoğan'a karşı olanların, seçmenlerin %25'ini oluşturan CHP liler den ibaret olması mümkün müdür?  Tabii ki hayır.

Bu ülkede haksız hukuksuz bir şekilde işlerinden ihraç edilen NURİYE ve SEMİH gibilerin işimi aşımı istiyorum dedikleri ve bu nedenle bedenlerini ortaya koyarak açlık grevine giren iki insan şu anda hapistedir. Sağlıksız koşullarda açlık grevi sürdürmekte ve her geçen gün ölüme biraz daha yaklaşmaktadır.

       Büyük bir çoğunluk olarak NURİYE ve SEMİH'in bir ideolojilerinin var olup olmadığını ya da bu eylemi ideolojik temel de yapıp yapmadığını bilmiyoruz. Tek bildiğimiz bu insanlar ve bu insanlar gibi yüzlerce belki binlerce emekçi OHAL in KHK ları ile ihraç edilerek açlığa mahkûm edildikleridir.

Türkiye için en uygun ideolojinin sosyal demokrasi olduğunu savunan birisi olarak yargılanmadan işinden atılan, açlık grevine başlamaları sebebiyle, aylar sonra bir de Terör örgütüne üye olmakla suçlanıp hapsedilen Nuriye ve Semih'e,"sosyal demokrasiden yana mısınız? Diye sormam.

       Çünkü o insanlar ellerinden alınmış olan haklarını almak işlerine kavuşmak için haklı bir mücadele veriyorlar. Burada yapılacak tek iş o arkadaşları ve onlar gibi emekçileri ezilen baskı görenleri desteklemek onlarla aynı safta demokrasi için birlikte birlik beraberlik içerisinde dik durarak yürümektir.

       İşte bu nedenle faşizme karşı omuz omuza adına birlik ve beraberlik adına 3 Temmuz’da CHP tarafında başlatılan Adalet yürüyüşü hiç azımsanmayacak kadar önemli idi ve CHP bunu başlattı halkın desteği ile de başardı.

Evet, bu adalet yürüyüşünü CHP ve Kılıçdaroğlu başlattı

        Ancak Türkiye’nin dört bir tarafında Alevi si, Sünni si, Türkü, Kürdü, Arabı, Çerkez’i, Ermeni si velhasıl demokrasiden insan haklarından yana olan adalet ve hukukun üstünlüğüne inanan eşit dağılımdan yana olan herkes ama herkes bu yürüyüşü canı gönülden destekledi ve bir birlik beraberlik oldu oluştu.

       Katılan hiç kimse yanında yakınında olana sen necisin neye inanırsın hangi ideolojiden yanasın diye sormadı gerek de duymadı çünkü bu yürüyüş bir adalet talep etme yürüyüşü idi ve adalette tüm insanlara lazım dı diye düşünüyordu.

       Bu sebeple, yürüyüşe katılanlardan bazılarının provokatörce sözler söyleyerek dikkat dağıtılmasını, kasıtlı yapılan demagojik faaliyet olarak nitelemek gerek

Niyet ne olursa olsun, Adalet Yürüyüşünü Erdoğan gibi, Türkiye'nin aleyhine bir eylem gibi görmek ve göstermek için yoğun çabalar sarf edenler oldu ama yine halkların dik duruşu ve direnci sayesinde bu yaratıklar başarılı olamadılar.

       Bu yaratıkların asıl işi Türkiye'de ne olup bittiğini ve milyonlarca insanın niçin yürüdüğünü anlamaması için yaptıkları ve organize ettikleri kişiliksizliktir.

Kısacası Adalet Yürüyüşü, OHAL KHK'LERİ ile anayasayı rafa kaldıran siyasal İslamcı Erdoğan’ın, "tek adam" olmasını istemeyenlerin ortak tepkisidir.

Adalet yürüyüşü faşizmi durdurma yürüyüşü dür.

Adalet yürüyüşü her türlü haksızlığa hukuksuzluğa karşı dik duruştur.

Adalet yürüyüşü demokrasinin yeniden inşası için tüm halkların birlikteliğidir.

Adalet yürüyüşü faşizmi durdurma ve geri püskürtme hareketidir.

Adalet yürüyüşü Türkiye’nin birliğini beraberliğini koruma ve kollama yürüyüşüdür.

Adalet yürüyüşü emekçilerin haklarını almak için bir araya gelme getirilme yürüyüşüdür.

Bunları günlerce okunacak şekilde alt alta yazarız. Bu bir tepkidir ve her geçen gün büyüyerek çoğalacaktır 

Üstelik son tepki değil başlangıçtır.

Devamı mutlaka gelecektir.

Çünkü halk gidişatın dinci faşizme doğru olduğunu anlamıştır.

Bu dinci faşizmin sonu felakettir dinci şeriattır katliamdır baskıdır zulümdür.

Kendisi gibi inanmayanların düşünmeyenlerin yok sayılması yok edilmesidir

Bu nedenle bir olmalıyız iri olmalıyız diri olmalıyız

 

       Bu yürüyüşü CHP lideri KEMAL KILIÇDAROĞLU başlatmıştır. Diliyoruz devam ederek çoğunluğu devam ettirir.

 Ancak Önderliği CHP ve KILIÇDAROĞLU yapamazsa yapmazsa bir yapan mutlaka bulunur bulunmalıdır.

       Çünkü bu hareket adalet için hak ve hukuk için halkın yürüyüşü ile başlamıştır. Faşizmin yok edilmesine demokrasinin en net bir şekilde yerleşinceye kadar ve laik demokratik çağdaş hukuk devleti ve iktidar oluncaya kadar da devam edecektir etmelidir.

***************

AHMET ŞIK VE DEMOKRASİDEN YANA OLAN GAZETECİLER YALNIZ DEĞİLDİR

 

CUMHURİYET GAZETESİNİN MAHKEMESİNDE AHMET ŞIK ASLINDA NORMAL OLANI YAŞADI VE YAŞATTI..AĞIR BASKI VE DİKTATÖRLÜK VARSA BİR ÜLKEDE BİR DEVRİMCİNİN TAVRI CESARETLİ  OLMAKTIR.

ÇÜNKÜ AĞIR BASKI VE ZÜLUME KARŞI CESARET ZARAFETTİR..ZALİMİN ZULMÜNE BOYUN EĞMEYEREK DİRENMEKTİR..

BİRAZ SİYASAL TARİHİMİZE BAKALIM..DEVRİMCİLER 12 EYLÜL ASKERİ FAŞİST DARBESİNİN ASKERİ MAHKEMELERİNDE HEMDE YİRMİLİ YİRMİBEŞLİ YAŞLARDA FASIST DARBENİN ASKERİ MAHKEMELERINDE YARGILANAN DEĞIL YARGILAYAN,SORGULANAN DEĞİL SORGULAYAN,HESAP VEREN DEĞIL HESAP SORAN,İTHAM EDİLEN DEĞİL İTHAM EDEN,

DEVRİMCİ SAVUNMALAR YAPTILAR..

MAHİR ÇAYANLARIN,DENİZ GEZMİŞLERİN,

VE İBRAHİM KAYPAKKAYALARIN FASİST MAHKEMELERDEKI DEVRIMCI TAVIR VE DURUSLARININ TAKIPCİSI OLDULAR..DEVRİMCİ MÜCADELEMİZE VE SIYASAL TARIHİMİZE ÖNEMLİ MİRASLAR BIRAKTILAR..

İŞTE AHMET ŞIK TA BU DEVRİMCİ TAVIRIN VE GELENEĞİN TAKİPÇİSİ OLDUĞUNU DOSTADA DÜŞMANADA YÜKSEK

SESLE DAHA ÖNCEDE SÖYLEDİ VE ŞİMDİDE BÜTÜN DÜNYAYA HAYKIRIYOR...

SEVGİLİ AHMET ŞIK BİR DEVRİMCİNİN

TAVRINI VE DURUŞUNU YAŞADIN VE YAŞATTIN...ŞAŞILACAK BİR ŞEY YOK..YAPILMASI GEREKENİ YAPIYORSUN...

İYİ Kİ VARSIN...SAĞOL VAROL...BİZLERE TARİHİMİZİ GÜNCELLEDİN..

YOLDAŞIM GARDAŞIM AHMET ŞIK GÖZLERİNDEN ÖPÜYORUM..KOCA YÜREĞİNİ YÜREĞİMDE SAKLIYORUM...

HOŞÇA KAL DEMİYORUM.ZİRA BİZ AYRI DEGILIZ..MEKANLAR AYRI OLSADA ZALİMİN ZÜLMÜNE KARŞI MÜCADELE DE BİRLIKTEYİZ..

SEVGİLİ AHMET ŞIK YALNIZ DEĞİLSİN..

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.