Öncelikle 24 Haziran erken seçimi kararı baskın ve erkenden de erken bir seçim kararı. Bunu bir kenara bırakalım.
Ne şekilde ve ne biçimde olursa olsun MHP lideri Bahçelinin söylemi ile( Bahçeli 2002 seçimlerini istedi AKP İktidar oldu şimdi AKP ne olacak? Bu karar sadece kendi kararı mı idi yoksa birilerimi söyletti onu tarih yazacak) mecliste bir erken seçim kararı çıktı ve ülkemiz 24 Haziran da Cumhurbaşkanını ve 600 tane vekilini seçmeye hazırlanıyor.
Tabiii ki süreç çok kötü gelişti.
Daha önce 16 Nisanda ki yapılan referandumda ülkenin yerleşmiş olan parlamenter sistemin yok edilerek yerine Cumhurbaşkanlık tabir caizse tek adam rejiminin getirilmek istenmesi başlı başına tartışılması konuşulması gereken bir karar.
Türkiye bu rejime ne kadar hazır ya da hazır mı? Tek adamlık rejim ne getirir ne götürür?
Tek adamla yönetilen devletlere baktığımızda faşizmin uygulandığını hak hukuk ve adaletin insan haklarının yok edildiğini görüyor ve okuyoruz.
Bir de üstüne üstlük yaklaşık iki yıldır ülkede OHAL hüküm sürerken KHK lar la Devlet yönetme devam ederken yapılmak istenen erken seçim ne kadar meşru olacak bu da tarihin bir gününde tartışılacak diye düşünüyorum.
Öncelikle söylemek gerekir ki bu gün kü mevcut AKP iktidarı ve onun genel başkanı ülkemizde yaşanan her türlü ekonomik sosyal siyasal olumsuzluklar her türlü baskı ve şiddetle birlikte durumlarında vazife çıkartarak bir kurtuluş aramak durumunda kaldıkları için bence bu erken seçim kararını aldılar.
Eskiden ayakları altına aldıkları milliyetçilerin şimdi sadece oy almak için baş tacı ettikleri bahçeliye erken seçim kararını söylettiler. Hani Anadolu’da bir söz vardır ya yanlış yazarsam özür dilerim “ Akıllı lafını deliye söyletirmiş “ diye
Gelelim Cumhurbaşkanlığı seçimine.
Şu gün itibarı ile
Mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhur ittifakı( AKP – MHP – BBP ) ile aday oldu
Muharrem İnce CHP Gurubu ile aday oldu
Selahattin Demirtaş HDP Gurubu ile aday oldu CEZA EVİNDE
Meral Akşener İYİ parti Genel başkanı 100 bin imza ve çok üzerinde imza ile aday oldu.
Temel Karamollaoğlu Saadet Partisi Genel Başkanı 100 Bin ve üzeri imza ile aday oldu.
Doğu Perinçek 100 bin oyu zorla tamamlayarak aday oldu
Ve şu günlerde hepsi de alana indi hepsi kendi düşüncelerini yapacaklarını halka anlatmaya başladı.
Öncelikle şunu net bir şekilde belirtmek gerekir ki Halkımız bu adaylardan edepli ilkeli kararlı halkın çıkarları ülkenin iç ve dış çıkar ve menfaatleri doğrultusunda sözler duymak istiyor ve oyunu ona göre şekillendirecektir.
Birileri birilerine “ PİSLİK “” ÇÖPLÜK “ gibi hiç de Hali hazırda cumhurbaşkanı olan ve erken seçimde tekrar dan aday olarak Cumhurun başkanı olmak isteyen birine yakışmadı yakışmıyor.
Cumhurbaşkanı adayı bu tür yakışıksız benzetme ve sözlerle rakibine saldırırsa burada edep kalmamış ve iş çığırında çıkmış demektir.
Cumhuru yönetmeye talip olan birisi yarışta adaleti yok etmiş OHAL şartlarında seçime gitmiş birde hepsine hakaret üstüne hakaret ediyorsa vay bu ülkenin haline.
Bunun adı doğal olarak demokrasi değildir bu seçim bu şartlarda ve bu hakaretlerle devam ederse etik değildir demokratik hiç değildir.
Sözde bir yarış var deniliyor Ancak birisinin elinde Devletin bütün imkânları var medyanın %80 elinde OHAL i kendisi yönetiyor Diğerleri kendi imkânları ile OHAL Şartlarının el verdiği ölçüde arkalarında medya ve devlet desteği olmadan sadece halklara güvenerek yola çıkmışlar. Allah yar ve yardımcılara olsun.
Ancak tabii ki Selahattin Demirtaşın durumu daha da vahim çünkü adam halen Edirne ceza evinde tutsak olarak kalıyor.
Peki, sormak lazım Bir Erdoğan’la bir Demirtaş aynı koşullarda mı aynı şartlarda mı yarışıyor?. Birileri Allah için söylesin konuşsun.
Gelelim Milletvekilliği seçimlerine.
Öncelikle şunu belirteyim ki şayet başkanlık sistemi gerçekleşir Cumhurbaşkanlığı rejimi gerçekleşirse milletvekilliğinin çok fazla bir önemi kalacağını zannetmiyorum. Ancak seçilen kişinin hayatı kurtulur ömür boyu çağa çoluğu da hayatları garanti olur.
Yeni mecliste vekiller soru önergesi veremeyecek bütçeye müdahale edemeyecek hiçbir konu da söz sahibi olamayacak bu sistem de her türlü ipler Cumhurbaşkanına ait erkler güçler ayırımı ve yetkisi olmayacak. Tek ses tek adam tek düşünce ve tek’in yönetimi olacak.
Bütün bunlara rağmen Malatya da bütün seçime girme hakkı elde eden partilerde en az 12 en fazla 74 aday adayı başvurdu.
AKP de 74 aday adayı var
CHP de 18 aday adayı var
MHP de 20 aday adayı var
Saadet P 12 aday adayı var
İYİ Parti 16 aday adayı var
Doğal olarak iktidarda ki partide en fazla başvuru var. Bunlar aday adayı olununca aday olamayacaklarını bilen ancak yârin iktidarda beklentilerinin olduğunu da var sayrsak bu kadar yığılmanın doğal olduğunu tahmin edersiniz.
CHP ilk müracaat zamanlarında hiçbir rağbetin olmadığı görüldü. Çünkü Malatya da sistem kitlenmiş durumda örgüt seçimleri de vekillik sıralaması da hep mevcut vekilin inisiyatifinde geliştiği ve oluştuğu için o vekilden icazet almayan alamayanlar ya da almayı kendisine zul sayanlar aday olmadı olmuyor.
Bu durumda vekil efendi genel merkeze karşı prestijini kurtarmak adına birçok insanı telefonla arayarak aday adayı olmaya zorladı ikna ettikleri etmedikleri oldu ve mevcut 18 kişinin çok büyük bölümü özellikle Sünni mezhepli aday adayları bu şekilde aday adayı oldu.
Çünkü kendisi bir alevi olarak hiç tartışılmaksızın babasının malı gib 1. Sırada olacağından 2. Sırada bir Sünni vatandaşa ihtiyaç vardı o nedenle aradı ve bazılarını ikna etti. Zaten bu güne kadar hep birinci sırada bulunan Veli ağbaba gitmiş 2.sıradakiler lokomotif olmuş. Bu kez de aynı tezgâh bakalım bu seçimde ne olacak.
İYİ parti Malatya da Türkiye de de ilk defa seçime giriyor. Oy tabanı MHP ve AKP olacak mutlaka onlardan oy almanın çalışmalarını yapacaktır.
MHP daha önce de Malatya da seçimler girmiş son seçimlerde 40 bine yakın oy almış ancak bu seçimde onu koruyacak mı?. MHP aday adayları da bu dönem güçlü ve MHP de emeği geçen insanlar. İYİ parti ne kadar bölecek? ya da bölecek mi belli değil
Sadet partisi de köklü partilerden birisi Merhum Erbakan ın vizyonu ile devam ediyor A.Münir Erkal son günde aday adayı oldu bazı hesapları boza bilir.
Asıl önemli olan AKP sıralaması. Başta AKP seçmeni olmak üzere birçok seçmen listenin oluşmasını tabir caizse dört gözle beklemekte. Şayet eski adaylarla devam ederse inanın işi bu kez zor muhalefet partilerin işi kolaylaşır.
Eski derken Eski belediye başkanı ve il başkanları da dâhil halk bunlardan ziyade yeni yüzler beklemekte ancak AKP genel merkezi her zaman olduğu gibi yine açık oy gizli tasnifle aday belirleme yaptı ve genel merkeze gitti deniliyor. Bakalım sonuç nedir?
Hangi Cumhurbaşkanı seçilirse demokrasi yine bütün hatları kurum ve kuruluşları ile devam eder buna halkımız karar verecek vermeli. 16 yıldır bu ülkeyi yöneten zihniyet siyaset bana göre artık bıktırdı ona TAMAM demenin tam zamanı ve son şans.
Aynı şekilde milletvekillerini de aynı şekilde değerlendirerek demokrasinin yaşaması yaşatılması için Parlamenter sistem içerisinde Cumhuriyetin laik demokratik hukuk Devletinin sonsuza kadar yaşaması için herkes elini vicdanının üstüne koyarak ülke için bayrak için bölünmez bütünlük için oyunu kullansın kullanalım.
Başka bir Türkiye yok.
Ne şeriat ne faşizm en doğrusu Cumhuriyet ve demokrasi
