Adıyaman'da hafta sonları kahvaltı yapanlar, Fırın ekmeği ve Biber olmadan kahvaltı yapamazlar.
Fırına sıcak pide ekmeği almaya gittim.
Komşum, aynı zamanda çocukluk arkadaşım fırının önünde biberlerini Fırına vermiş, Biberlerin pişmesini bekliyor.
Elinde Telefonu bir şeylere bakıyor.
Kısa bir selamlaşmadan sonra, neye bakıyorsun dedim.
'' Mahir geçenlerde bir yazı dikkatimi çekti.''
'' Turgut Özal döneminde bir anket yapmışlar.
Evde olmadığınız bir zamanda çocuğunuzu kime teslim edersiniz, diye sormuşlar millete, o zaman ilk sıralarda '' Din görevlileri ve Dernekler yer alıyormuş.
Aynı anketi şimdi yapmışlar, '' Din görevlileri ve Dini dernekler,'' ilk üçe dahi girememişler.
Anketi yapan adamlar dini kendi ellerimizle ne hale getirdiğimiz ortadadır.'' demişler.
Tabi eleştiriyi yaparken hepsini kast etmiyorum.
Gerçek anlamda dine hizmet eden insanların siyaset dışında olduklarını biliyoruz. Bu tür kurumlara ve kişilere saygım sonsuzdur.
Din hiç bir zaman, bireylerin çıkarlarına hizmet etmedi.
Din görevlileri hiç bir dönem bir siyasi partinin, bırakın arka bahçesi ön bahçesi olmadı.
Diyanet İşleri, hiç bir dönem bu kadar, iktidar partisinin yan kolu gibi hareket etmedi.
Siyaset hiç bir dönem bu kadar, Cami ve Cem Evine girmedi.
Din görevlileri hiç bir dönem bu kadar, taraflı olduklarını açık göstermemişlerdi.
Din, adı altında Eğitim veren ve dini ilim veren derneklerde ve okullarda hiç dönem bu kadar çocuk istismarları ve tacizleri yaşanmadı.
Vatan, Millet, Sakarya, Yerli, Milli gibi kavramları millet artık yemiyor.
Hani hep derler ya '' tüyü çıkmamış yetimin hakkı '' bu hakkı kendi lüksleri için kullanıyorlar.
Karl Marx '' Din morfin gibidir.''
Din Tüccarları belli ki, Karl Marx’ın sözünden çıkmamışlar.
Her biri bir din maskesi takmış kendi çıkarlarına göre milletin dini duygularından nemalanıyorlar.
Gün geçmiyor, bir Şeyh sapkınlıklarıyla ortaya çıkıyor.
Adnan Hocayı herkes iyi tanır. Bu sapkınlıkları din adı altında yapıyordu.
İnsanlar bu sapkınlıklara heves sanıyorlardı. İçlerine girdiklerinde çıkamıyorlar.
Bu tür sahte din adamlarının sayısı artıkça insanlar dinden ve din görevlerinden kaçmaya başladılar.
Sayıları o kadar çok ki, ülkemizde iktidarları belirleyecek güçteler.
Gülen, diğer adı ile ''hizmet hareketi '' iktidarın kimlerden seçileceğine bile karar veriyordu.
Gülenin en büyük silahı dindi.
Ekmeğin yarısı ile yetinmedi tamamını isteyince, ret cevabını alınca '' darbe '' ile almaya çalıştı.
Feto Devlet Yapısı, devletin içinden tamamen temizlenmedi.
Yerini başka Tarikatlar doldurdu.
Umarım bu Tarikatlar gelecekte ülkenin başına bela olmazlar.
Tüyü çıkmamış Mazlumun hakkı diye ''secdeye '' duranlar, Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesinde, makam odalarını nasıl Saraya çevirdiklerini tüm ülke gördü.
20 gün içinde '' Dini '' çok mağdur ettiniz
