ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

       31 Mart yerel seçimleri tüm Türkiye de şöyle ya da böyle sonuçlanırken Türkiye’nin beyni kalbi olan İstanbul da halen bu gün sonuçlanmış değil.

        Aslına bakarsanız CHP aday Ekrem İmamoğlu hem seçimi kazanmış hem de mazbatasını almasına rağmen 6 Mayısta AKP tarafında günlerce yapılan itirazlar sonucunda yapılan bütün haksızlıklarla beraber sivil bir darbe diyeceğimiz şekilde YSK İstanbul seçiminin yalnızca büyük şehir belediye başkanlık seçimini iptal etmiştir.

         Yetmemiş aynı dakikalar da da mazbatasını iptal etmiş birkaç gün sonra da AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı bu anti demokratik uygulamalar kararlar neticesinde İstanbul büyükşehir belediye başkanlığına İstanbul valisini Kayyum olarak atamıştır.

      İstanbul seçimleri üzerine yapılan tartışmalarda aslında İstanbul belediye başkanlığından ziyade 2023 yılı hesapları yapılmaktadır.

        2023 Neden hesaplanılıyor diyecek olursak. Öncelikle Cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yılıdır ve RTE bütün hesaplarını buna göre yaparak gelecek hesaplarını yapmaktadır. O nedenle İstanbul seçimi kendisi için önemlidir alması gerekmektedir. Seçimi almak için alınan seçim iptal ettirilmiş yeniden seçime gidilmektedir.

      O da biliyor ki İstanbul’u bu gün alan yârin Cumhurbaşkanlığı seçiminde üç adım öne çıkacaktır.

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Belediyesi’ni kazanması, öncelikle RTE nin kimyasını bozmuş bütün hesaplarını alt üst etmiştir dolayısıyla 2023 hayalini karartmıştır.

         Seçimler iptal edilmemiş olsaydı ve Ekrem İmamoğlu Belediye Başkanı olarak göreve devam etseydi, sadece AKP’nin Belediye üzerinden yıllardır yaptığı yolsuzlukları ortaya çıkmış veya AKP’nin önemli maddi kaynakları kesilmiş olmayacaktı ki aslında bunlarda çok önemli ya.

 Ekrem İmamoğlu’nun Belediye Başkanlığı’nda kalacak olması Türkiye’de erken bir seçimi zorlaması hatta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin dillendirilmesi olacaktı. Gerçi şu gün itibarı ile İstanbul da hilesiz hurdasız bir demokratik seçim yapılırsa Ekrem İmamoğlu nun kazanma ihtimali diğer adaya karşı bana göre biraz fazla yani esas olarak 2 aylık bir zaman kaybından başka bir şey olmayacak ancak seçim demokratik hilesiz baskısız yapılırsa.

       Yenilenecek olan seçimleri Ekrem İmamoğlu kazandığı an Türkiye’nin gündemine erken seçim ile ilgili söylemler dillendirilecektir. Çünkü kazanılan seçim Ekrem İmamoğlu nun elinden alınmış ancak İmamoğlu tekrar seçimi kazanmışsa bu zafer mutlaka taçlandırılmak istenilecektir. 31 Martta ki seçim sonucu kabul edilse idi inanıyorum ki seçim sözü olmazdı olmayacaktı. Şimdi işler değişti..

      İmamoğlu başka bir kişi ile aslında yarışmıyor direk RTE ile ve onun bakanları vekilleri ve tüm örgütü ile birlikte yarışmaktadır.

   Bu nedenle seçimi kaybeden doğrudan Tayyip Erdoğan ve onda simgeleşmiş rejimi olacaktır.

     Meşruiyetini yitirmiş bir Cumhurbaşkanının meşruiyeti mutlaka tartışılır duruma gelecektir.

     Bütün bu varsayımlarla baktığımızda RTE ve arkadaşlarının durumu çok kritik bir noktadadır. Ve seçim kazanmadan ziyade bu kritik noktada nasıl çıkacaklarının hesabı içerisindeler diye düşünüyorum.

      Artık İmamoğlu nun performansı karşısında dayanamayacaklarını belli de ediyor elbette seçimi kazanma şanslarının olduğunu söyleyecekler ancak dilleri söylese de kalpleri pek de öyle söylemiyor gibi geliyor bana.

       Madalyonun o bir yüzünden bakacak olursak bu kadar sıkışmış ve hem kariyerini hem siyasi geçmişini geleceğini ortaya koyan RTE Tabii ki kolay kolay teslim olmayacak elinde ki imkânları en son noktasına kadar kullanacaktır.

Faşizm hiçbir zaman yenilgiyi kabul etmez. Galip gelene kadar zorlar olmazsa da yakar yıkar gider.

Bu zorlamalar içerisinde seçimi iptal etme de vardır.

        Zaten bana göre bu olasılık düşünülmüş olacak ki İstanbul valisi İstanbul büyükşehir belediye başkanlığına kayyum olarak zaten atanmış yeni bir atama yapmadan zaten meclis çoğunluğu da AKP de olduğuna göre bu işi devam ettirebilir mi olabilirliği bana göre çok fazla.

Şimdi yapılması gereken nedir?

Böyle bir projenin hayata geçmesi için seçim iptalini meşrulaştırmak için bazı sözüm ona gerekçeler bulmalı.

Nasıl iptal etmeye gerekçe buldularsa. Gerçi gerekçe bulamamışlar dağ fare doğurmuş YSK nın iptal gerekçelerini açıkladığı gibi gerekçesiz gerekçeler.

         Bulabilir mi? Bana göre Şu anda RTE ve ekibini en çok bu konunun üzerinde çalıştıklarını hesaplar yaptıklarını düşünüyorum.

       Belki şu günlerde değil ama bayramdan sonra ki süreçte halen bu günkü İmamoğlu rüzgârını belki de daha hızlı estiğini his ederseler bu iptali “ teröre “”Fetöye “  yaslayarak birkaç operasyonlar başlatarak çıkan bir kargaşaları bahane edebilir iptal gerekçesi yapabilirler.

         Bildiğiniz gibi 12 Eylülcüler K. Maraş ı, Malatya yı Gazi yi Çorumu yakarak her gün beş on kişinin ölmesine göz yumarak ortamı hazırladıklarını kendiler beyan ettiler ve faşist darbeyi gerçekleştirmişlerdir.

      Seçimlerin iptal edilme ihtimali bu nedenle büyük bir seçenek olarak duruyor. Bu sorunu kökten çözmese bile önemli anlamda erteleyecektir.

       Türkiye, aksi yönde ne kadar tez ileri sürülürse sürülsün, 100 yıla yakın az da olsa kör topal da olsa bir demokrasi tecrübesine sahiptir.

      Çünkü her on yılda bir darbelerle doksanlı yıllara gelinmiş ondan sonra da bu gün de büyük kırılmalara ve kesintilere uğramıştır ve bu ülke hiçbir zaman “oh!” diye rahatlayabildiği bir demokratik sistemi oturtamamıştır.

         Zaten eskiden (1921-1924) İptal edilen Anayasadan  bu yana Ülkede gerçek anlamda demokrasi tüm kurum ve kuralları ile yerleşmiş yerleştirilmiş olsa idi bu gün bu büyük sıkıntıları çekmezdik. Demokrasinin gerçek anlamda olmaması darbelerle anayasa lar yapılması Türkiye yi bu günkü çıkmaza sokmuştur. AKP iktidarı da anti demokratik uygulamaların bu rejimin üzerine tuz biber olmuş boynuz kulağı fersah fersah geçmiştir.

O nedenle bu çıkmazdan çıkmak için geçmişten bu güne kadar az da olsa halkımızın bazıları bedeller ödeyerek demokrasi adına çaba sarf etmektedir.

       İşte o halk Türkiye de yaşayan bütün halklar Ekrem İmamoğlu ile her geçen gün kartopu gibi büyümekte ve artık demokrasi zaferine doğru koşmaktadır.

      Şunu artık açık açık görmek gerekir ki Gerek 31 Mart gerekse yenilenecek olan İstanbul seçimi, karanlık baskıcı anti demokratik rejimin sonuna gelindiğinin bir işaretidir.

       Ama altı çizilmesi gereken şudur: İstanbul Belediye seçimi bir Belediye Başkanı seçimi değildir. Gelişen olaylar ve siyasetler belediye başkanlığının çok ötesindedir ve bir rejim seçimi halini almıştır.

Bu seçim Türkiye de demokrasinin barışın özgürlüklerin emeğe saygının yerleşmesini isteyenlerle anti düşünenlerin seçimi haline dönmüş dönüştürülmüştür.

Diliyorum Demokrasi kazanır diliyorum ülkemizin halkımızın huzuru bozulmadan çağdaş laik demokratik hukuk devleti bir an önce hayata geçere ve tüm halklar rahat bir nefes alır

Her şey çok güzel olacak.

KAZANAN TÜRKİYE OLACAK

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.