ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

Kürtler artık Mezopotamya toprakları içinde, Fırat ve Dicle Irmakları arasında sıkışmış Kürtler değiller.

Seçimden seçime hatırlanan değiller.

Kürtler seçim süreçlerinde öz kardeş, seçimler bitince üvey evlat olan değiller.

Kürtler, Vergilere gelince ortak vatandaş, gelir dağılımına gelince ''üvey evlat '' olmak istemiyorlar.

İktidarlar tarafında, ötekileştirilmiş halklar alternatifsiz değiller.

Kürtlere her türlü zulmü reva göreceksin, ondan sonrada pardon diyeceksin!

Kürt Analarını yerde sürükleyeceksin, gençlerini hedef tahtası yerine kullanacaksın!

Sonra kalkıp, Kürtlerden oy isteyeceksin.

Kendi coğrafyalarının isimlerini yasaklayacaksın,  Irak coğrafyasını adres gösteriyorsun!

Adayın, Diyarbakır’a gidip '' bu bölgenin adı Kürdistan’dır.'' deyip veriyor.

Bir gün arda, Kürtçe tabelaları söküyorsun.

Bu nasıl bir çelişki oluyor.

Evet, bölgede birinci, ya da ikinci parti oluyorsunuz.

Size oy veren, Kürtlerin hepsi sizin verdiğiniz '' adrese teslim'' ihaleler yüzünde oy veriyor.

Şunu unutmamak lazım!

Kendi ırkına ihanet eden canlılar, Kekliktir.

Kendine ihanet eden başkasını, hayla satar.

Bu gün AK Parti olur,  yarın başka bir parti olur.

Beş yıl önce ile bu günü karşılaştırmak mümkün değildir.

AKP ile MHP bir birine ne kadar ağır konuşuyordu.

Bu gün birbirlerine nasıllar aralarında su sızmıyor!!.

Beş yıl önce, Cumhurbaşkanı TBMM kürsüsünde, '' Kürdistan, Lazistan '' gerçeğinden kaçamayız diyordu.

Dün,'' Kürdistan '' diyenlere,'' Irak orada oraya gitsinler''.

Bu gün, Binali Bey, Diyarbakır gezisinde, Cumhurbaşkanına ters düşüyor.

Kimse Kürtleri aptal yerine koymasın!

Kürtler, CHP, AKP faşizminin dokunulmazlıklardan yapılanları asla sineye çekmez.

Kürtler, AKP, MHP faşizminin bu gün yaptığını unutmaz.

Haksız yere içeride tutulan, rehin olan, HDP seçilmişlerine ihanet etmez.

Tüm bunlara rağmen Kürtler ne mi yapacaklar?

30- 35 yıllık '' legal'' siyasette ne yaptıkları ortadadır.

Tüm baskılara, ceza evlerine, faili meçhul olaylara rağmen demokratik siyasetten ödün vermediler.

DEP ile başlayan demokratik siyaset günümüze kadar devam eden bir taleptir.

Bu talepler açık ve nettir.

Birinci olarak Eşit yurttaşlık talepleri.

Bölücü değil, birleştirici talepler.

Hak ve hürriyetlerin güvence altına alınması

Demokrasi barış ve her türlü özgürlükler

Eşit gelir dağılımı gibi talepleri dünde savundular bu günde savunuyorlar.

Hangi Partiler ve adaylar bu değerlere yakınsa o adaya o vereceklerdir.

Her şeyden önce hak edilmiş hakkın, haksız yere elinde alınması vardır.

Siyaseti bir tarafa bırakıp vicdanın sesine hak edenin hakkının teslimine kulak vermek lazımdır.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.