Arap baharın başlanması ile birlikte, birçok cihatçı örgüt ortaya çıktı.
Eskide sadece, El kaide ismi ön plandaydı.
El kaide, batı karşı olan bir İslami örgüt olarak biliniyor.
Arap baharı ile birlikte, '' İŞİT, EL NURSA....'' gibi alfabenin her harfinde ismini dahi söyleyemediğimiz örgütler ortaya çıktı.
Bu örgütler her ne kadar batı karşı olsalar dahi, batıdan beslendiklerini herkes biliyor.
Bu sözde İslamiyet’e hizmet eden örgütlerin hiç birisi yanı başındaki, İsrail karşı savaşmıyorlar.
İŞİT, ile birlikte insanlık '' Müslümanlığı '' sorgulamaya başladılar.
Gerçekten Müslümanlık, İŞİD' in ta kendisi midir?
Her gün çeşitli isimler altında ortaya çıkan, bu örgütlere kim bu kadar finansman sağlıyor.
Suriye savaşının başlaması ile birlikte, İDLİB bu savaşçıların cazibe merkezi oldu.
Her ne hikmetse, bu örgütlerin çoğu birbirine karşılar. Ama İdlib de kardeş gibi geçiniyorlar.
Küçücük olan, İDLİP' te her örgüt kendine bir parsel edinmiştir.
Bağdadi'nin ölmesi ile birlikte, İŞİT her ne kadar bitmiştir deseler. İdlib' uyuyan hücreleri vardır.
El Nursa ve kendisine bağlı gruplar en etkin olan örgütlerdir.
ÖSO, her ne kadar, Türkiye'nin kontrolünde olsa da, İdlip'te bir varlığı vardır.
İdlib de çok az sayıda sivil yaşıyor.
En büyük kanıtı; Türkiye’de bulunan Mültecilere '' nereli olduğunu sorduğumuzda '' aldığımız cevap İdliptir.
Şam ile Rusya, Türkiye'nin tüm çabalarına rağmen, İdlib için bir etnik temizliğe hazırlanıyor.
Sınırımıza doğru büyük bir göç bekleniyor.
Bu göç eden sivil halk tek olmayacaktır.
Bu göç edenlerin çoğunluğunu, Cihatçılar olacaktır.
Türkiye içine sızacak olan bu Cihatçılar büyük tehlike arz eder.
Zaten bu ÖSO ( Suriye Milli Ordusu ) denen cihatçılar başımıza bela olmuşlar.
Her ne kadar, Suriye Milli Ordusu denilse kendilerine, her türlü ihtiyaçlarını ülkemizin emekçilerinin cebinden çıkıyor.
Durum böyle iken, yeni bir milli orduyu kaldıracak bütçemizde yoktur.
Emekçilere yapılamayan jest, ÖSO' sulara yapılıyor.
Suriye yetmezmiş gibi bir de, nur topu gibi bir Libya’mız doğdu.
İktidar, ABD ve Rus ya dan öğrenmiş olduğu dış politika ile hareket ediyor.
İktidar ve Ortağı Rusya ile Şamdan erken davranıp, İdlib' te sıkışan Cihatçıları Lİbya' ya taşınmaya çalışıyor.
Ülkemize yeni bir cephe açmaya çalışıyorlar.
Bu olası bir seçim için, İktidar ve ortağının tek tutunacağı daldır.
Umarım bu çılgınlığa kalkışmazlar.
Bizim ülkemiz ne bir ABD, nede bir Rusya dır.
Ekonomik ve siyası olumsuzlukların altında çıkamayız.
Tabiî ki kapımızı çalan misafire kapımız açıktır.
Lakin soframıza bıçak vuracak misafire de kapımız açık olmayacaktır.
Herkes kendi topraklarında daha mutlu olacaktır.
