ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

        Üç yıl önce bu ay içerisinde ana muhalefet lider Sayın Kemal Kılıçdaroğlu “ ADALET, HAK HUKUK “ sloganı ile İstanbul’a kadar yürüdü. Yürüdüğü 450 km lik yolda BAŞTA Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere bütün yürüyenler “, HAK HUKUK ADALET “ taleplerini yüksek sesle haykırmıştı.

        O milyonların sesini ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu nu milyonlar duydu destekledi ancak iktidar ve en üst kademesi duymam azlıktan geldi. Çünkü halkın tam desteğini almadı alamadı zannettiler. Hâlbuki İstanbul Halkı o sesi duymuştu. Onun cevabını da İstanbul’da büyük şehir belediye başkanlığı seçiminde verdiler. Ama yine de adaletsizliğin haksızlığın ve hukuksuzluğun önünü kesmediler kesmiyorlar.

     İktidar o güzel eylemi gala bile almadı hiç tınlama da amacına ulaşmamış bir eylem olarak Türkiye siyasi tarihine geçtiğini zannettiler ama İstanbul seçimleri onları sarstı ama yıkmadı ancak şu an kıl üzerinde duruyorlar gitti gidecek gibi….

Daha fazla durmamaları yıkılmaları için daha fazla çalışarak halkımızı bu işin içine tam katarak daha daha çoğalarak iri ve diri olarak birleşerek bütünleşerek sonuna kadar Yüksek ses ile  HAK, HUKUK, ADALET  ÖZGÜRLÜK, BARIŞ demek ve arkasında sıkı sıkı durmak lazım.

         Sözüm ona yürünülen o adalet yürüyüşüne laf atan AKP ve reis adaleti kendilerinin sağlayacağını söylediler. Ancak üç yıl içerisinde yani o yürüyüşten sonra ki sürece bakıyoruz adalet diye bir mekanizma kalmamış dişliler bozulmuş reis isteği gibi istediği zamanda devreye sokuyor bazen ters bazen eğri bazen de hiç çalıştırmıyor. Çünkü mekanizmanın kumandasını eline almış hiç kimseye kullanma hakkı tanımıyor elinde de bırakmıyor.

Yani adaletsiz bir şekilde adaleti yönettiğini sananlar adaleti katlettiler.

         Ana muhalefetin bu beceriksizliğini gören AKP ve REİS anti demokratik uygulamaları daha da hızlandırarak konuşan yazan gazetecileri, vatandaşları sanatçıları siyasileri velhasıl kendisinde olmayan kendisine biat etmeyen herkese ülkeyi dar etti.

Ülke yarı açık ceza evine dönüştü.

Muhalefet olan herkes bir şekilde kapalı veya açık ceza evinde.

 Yakalanmayan kaçanlar çeşitli ülkelerde.

        Kaçanlar derken demokratik haklarını kullananları kast ediyorum. Hiçbir anti demokratik hareket yapmayan yapmadığı halde yapmıştır diyerek yakalanmak istenenleri (yoksa örneğin FETÖ gibi dinci darbecileri kast etmiyorum)

       Şimdi bu günlerde demokrasi ye ait ne varsa yok eden hepsini tek adam yönetimine bağlayarak demokrasiyi katleden reis ve ekibi bu kez de son ayakta kalan demokrasinin son kalelerini yok etmek için çalışıyorlar.

        Ekiplerince hazırlanan anti demokratik yasa tasarılarını taslaklarını gündeme taşıdı ve o az da olsa var olan ya da kenarda köşede kalan demokratik sivil toplum örgütlerini de yok etmeye başladı.

          Örneğin savunma yani Avukatlar. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki devletin Hakimi Savcısı vardır yargılar halkında avukatları vardır olmalıdır ki onlara karşı savunma yapsın yapabilsin. Yani avukat halkın savunmasını yapan halkla birlikte olan kişidir.

        Birilerinin dediği gibi avukatlar ve onların birliği “ BARO” Ların %80 – 85 i demokrasiden yana olan insan haklarını savunan insanların yönetiminde. Bu iktidarı ve reisi rahatsız etmiş olacak ki burayı da dağıtmak burada da bir boşluk yaratarak dağıtmak için çaba sarf etmeye başladılar.

         Çaba sarf etmeye başladılar tabi esas kurt içerde kemiriyor ve yol gösteriyor. Mevcut barolar birliği başkanı Fevzi oğlu her türlü yolu gösteriyor onlarda fırsat bu fırsat bu kale ancak böyle yıkılır diyerek bütün hızıyla yüklendiler.

        Durumlar her geçen gün daha fazla boyutlanınca doğal olarak Türkiye genelinde 81 ilde örgütlü olan Avukatlar herkes kendi ilinde çeşitli şekillerde demokratik tepkilerini göstererek seslerini yükselttiler.

          Bu ses kısa sürede tüm Türkiye ye yayıldı ve her ilin baro başkanı ve yöneticileri başkent Ankara ya yürüyerek hazırlanmakta olan bu anti demokratik yasa taslaklarının durdurulmasını yasallaşmamasını dile getirmek üzere yola çıktılar.

            80 ilden yola çıktılar, demokrasinin son kalelerini yok etmek üzere hazırlanan yasa taslağına karşı, idari merkeze, sorunların çözümünün ana mekânına, milli mücadelenin, Cumhuriyetin kurucu mekânı, devrimin Başkent’ine yürüyorlar.

        Onlar “Yüreğimizin götürdüğü yere yürüyor! Bizim yüreğimizin götürdüğü yer hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve savunmanın güvenliğidir” diyorlar

         Onlar “Ülkenin uçuruma yuvarlanmasını engellemek, hukukun üstünlüğünü savunmak için yola çıktılar.

         Onlar “ Toplumun haklarını koruyan savunma bir kez daha güçlü avukat, güçlü savunma anlayışı ile halk için yürüyor”

Onlar “bağımsız yargı, insan hakları ve meslek onuru için yürüyorlar ”

        Onlar “yargı bağımsızlığı, kadına yönelik şiddete, çocuk istismarına, doğa katliamına’ işkenceye karşı toplumsal barış için yürüyorlar”

       Onların bu istek ve talepleri ülkesini seven bölünmez bütünlüğü savunan Cumhuriyeti özümseyen kişilerin İfadeleri talepleri istekleri bizim isteğimiz, beklentimiz, umudumuz ve geleceğimizdir

Avukatların Başkente Yürüyüşü, Türkiye’nin Adalet ve Demokrasi Haykırışıdır!

         Yoksulluğun, işsizliğin, adaletsizliğin,“kimsesizlerin kimsesi ”nin savunmasız kaldığı bir süreçte, savunmanın yürüyüşü hepimizin yürüyüşü, Türkiye’de Adalet ve Demokrasi haykırışıdır. Onlar yola çıktılar. Başkentin sorumluluğu onları kucaklamak karşılamak bağrına basmak, savunmanın sözüne ortak olmaktır.

Avukatların Başkente Yürüyüşü, Türkiye’nin Adalet ve Demokrasi Haykırışıdır!

           Türkiye de yaşayanlar olarak demokrasi adalet hak ve hukuktan yana olanlar olarak halkımızı savunmanın avukatlarımızın sorunlarına demokratik çözüm taleplerine destek olmak gerekir gerekiyor diye düşünüyorum.

             Baro başkanlarımızın ve tüm Halkımızın Cumhuriyet adalet hak hukuk ve demokrasi insan hakları ve emeğin en yüce değer taleplerine tam destek hep destek.ÇÜNKÜ

Avukatların Başkente Yürüyüşü, Türkiye’nin Adalet ve Demokrasi Haykırışıdır! 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.