ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

Ne yaparsanız yapın bir karşılığı yoktur!

              Yaşadığınız ülke artık bir dünya ülkesi değil, kendine has bir dünya ve bu dünya artık o kadar uzak ki elinizi ne kadar uzatırsanız uzatın yakalama şansınız yoktur!

              Ağlamaya, sızlamaya gerek yok, bunu biz istedik ve istediklerimiz keyiflerine keyif katarken, şu anda yaptığımızın karşılığı olarak can havliyle ateşe verdiğimiz ormandan kaçmaya çalışıyoruz!

Kaçamayız, kaçamazsınız, hayat böyledir ve payına düşen ateş, artık ne tarafını yakar onu tahmin etmek zor!

Biz bu tuzağa en çok özlemini çektiklerimiz üzerinden düştük!

Bir kişi çıktı ve bunu iyi sezdi!

Sonra bizden daha çok “ hak, hukuk, adalet” dedi ve biz bu tuzağa balıklama atladık!

Hatta “ yetmez ama evet” diyerek!

“ Evet” dedik, çünkü bu kavramlara o kadar susamıştık ki..!

Hani çölde bir damla su kokusu alan filler gibi!

Koştuk, hep su peşinde koştuk, oysa uzun ve yakıcı bir çöldü, peşinde koştuğumuz bir halüsinasyondu!

Şimdi çöl bitti ve karşımızda gerçeğimiz var!

Bu gerçek tek bir insanın dudakları arasındaki gerçektir!

Bu gerçek, freni boşalmış bir ekonomiye rağmen, “ benim asıl alanım ekonomidir” diyendir!

               İşte bu alanın tek yetkilisi bizi diğer alanlarda da müthiş yerlere taşımış ama bizim bunu görmemiz ne değiştirir ki?

AİHM’e baş başvurular da Rusya ile yarışıyoruz!

Sonra çıkıp diyoruz ki “ bizi bağlamaz”

Siz istediğiniz kadar yırtının!

Ben de diyorum bizi bağlamaz!

Çünkü sizin hala görmediğiniz bir durum var!

“ yetmez ama evet” dediğimiz gün biz bu dünyadan koptuk!

Koptuğumuz dünya bizi niye bağlasın ki?

             Adam çıkmış bu işin profesörü bir hukukçuya fırça atıyor “ ben hukukçu değilim ama oğlum hukukçu, onun kitaplarını okuyarak benimde senin kadar bilgim var” diyor!

Ne denir ki?

                Yarın kasaplar çıkar,  kalp-damar cerrahına “ çekil şuradan, ha dana kalbi, ha insan kalbi” diyerek ameliyat odasına dalarsa, hepiniz şaşırırsınız ama bir tek ben şaşırmam!

Çünkü biz dünyamızı kaybettik!

***************

DEMİŞTİK

 

 Demokrasi aynı zamanda bir hesap sorma ve hesap verme mekanizmasıdır!

Bundan yüz dört yıl önce demokrasinin adını dahi bilmeyen bir coğrafyanın insanlarıydık!

          Bu nedenle aklını “ Turan” ülküsüne yatıran Enver Paşa, bu toprakların doksan bin gencini

Üzerinde yazlık giysilerle götürüp eksi kırk derecede Allahü ekber dağlarında kara kırdırdı!

Bu olayda kapısına acı düşmeyen kalmadı!

               Ancak o dönemin sarayı ve Enver düşüncesinde olanlar bunu bize bir kahramanlık destanı olarak yutturup, Enver’i yücelttiler!

            Osmanlı’nın can çekiştiğini anlayan Enver, çareyi kaçmakta bulduysa da gelenlerde bunun hesabını sormadı! Çünkü burada tek suçlu sadece Enver değildi! Onun etrafında bir ağ vardı ve o ağın kodları hiç bir zaman bu topraklarda eksik olmadı!

Osmanlı’dan beri “ vatan” denilerek sürekli kırdırıldık!

Bunun diğer bir örneği de Kore’ye asker göndermektir!

Üstelik Cumhuriyet döneminde!

           Demek neymiş efendim, siz yanlış bir mirasla gelir onu savunursanız, bunun Cumhuriyeti falan olmaz!

İçinizdeki niyet, hiç bir demokrasiyi bünyesinde barındırmaz!

              Bakın elin insanı uzayı zaptetmiş tepemizde dolaşıyor, biz hala çıkmış, yolsuzluk, sahtecilik gibi daha bilumum olumsuzluklarla yaka paça çekiştiriyoruz!

Üstelik bunu yapanlar bu ülkenin parlamentosunda bizleri temsil ediyor!

”İspat etmezseniz şerefsizsiniz, haysiyetsizsiniz” gibi daha nice yüz kızartıcı küfürlerle!

Peki, ispat edilince ne oluyor?

Küfür kaldığı yerden daha şiddetli devam ediyor!

Ediyor, eder!

Dedik ya, demokrasi yoksa bunlar vardır ve bu şarttır!

Şimdi yeni bir durum bizi heyecanlandırmış durumda!

AiHM Demirtaş’ı bırakın” dedi!

Peki, siz bunun olacağını mı sanıyorsunuz?

            Belki şu olabilir, üç beş günlüğüne bırakıp “ bir hava al” derler ve tekrar “ gel bakalım, seni var ya seni” diyerek tekrar alırlar!

Çünkü bu ülkeyi yok etmek için o kadar özel yetiştirilmiş insan var ki..!

           Hepsi dün televizyon kanallarında iş başın dalardı ve hangi Hâkim, Savcı ciğer yemiş ki kalksın AİHM kararını uygulasın?

Birileri eline hançeri almış, ha bire gövdemize saplıyor!

İşin acı tarafı destek ve yüz bularak!

Güzel ülkem!

Bir an önce yaraların sağalsın umuduyla..!

****************

ÖMÜR BİR GECE BİR GÜNDÜZDÜR

 

             Çok karanlık örtmüşüz gözlerimizin en derinine! Bundandır ki bu coğrafyanın kadınları derin bakar. Kısa yolculuklara alışkın değildir bu coğrafyanın kadını ve inadına uzatır ömrünü, acılarıyla omuz omuza yürüyerek!

              Hiç biri çocuğundan önce ölmez ve bu nedenledir ki yıl on iki ay yanaklarından nehirler akar, kimi zaman sessiz, kimi zaman feryadı dağ delen..!

           Böylesine yolcuyuz, gecenin karanlığında gölgesiz, gündüzün aydınlığında ışığı kendisinden sayan!

Oysa;

Yüreğin bittiği yerde öfke başlar! Bir talan iklimi yağmalar akıl defterinizi!

Her çizgi siyah, her beyaz karanlığa mahkûmdur ve öldürmediğiniz öfke cellâdınızdır!

Dansa karanlıkta kalkarsınız ve unutmayın ki her cellâdın aşkı karanlıkta başlar!

En uzun geceydi dün!

En uzun gündüze kadar kısa bir yolculuk!

Ne yaparsanız yapın!

Hayat bir gece, bir gündüzdür!

Bu hep böyle olacak!

Bir gün gideceğiz ömür defterinin en son sayfası bitince!

Geride döngü devam edecek!

Bir gece, bir gündüz!

**************

ALIŞTIK

 

Bu virüs çıktığında piyasada maske yoktu ve bir maske kıymetli eşyalar arasındaydı!

Bizimkiler ticarette müthişler ve tonlarca para vererek fırsatçıların cebini doldurmadılar!

             Sonra birde baktık ki eski ne kadar don fanila var, yurdum insanı çözümü bulmuş ve hepsi maske olarak ağzımızda duruyor!

Sonra bu bolluğun ardı arkası kesilmedi ve beşi, beş liraya yalvar,  yakar alan yok!

İsterseniz her hangi bir köyün yoluna dönün, kamyonla yerden maske toplarsınız!

          Eskiden arazide hacet giderirken taş arardık, şimdi korona bereketi, elini uzattığın yerde sanki biri veriyormuş gibi işi bu yumuşacık maskelerle hal ediyorsun ki, bundan iyisi Şam da tatlı!

Eh!

Dünya aşı olmaya başladı!

Biz bir aydır, “ geldi, geleceklerdeyiz”

Biz akıllı bir toplumuz!

O kadar para verip getirmeye ne gerek var!

Tüm dünya aşı olunca, yüz tüp aşı, yüz paraya düşer!

Bu konuda hiç şüphem yok!

Tek kaygım, onu da rastgele dağa, taşa atacak olmalarıdır!

Hani ne bileyim?

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.