ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

                Küçüklüğümüzden beri; “ çok şey bilmeyeceksin, söz gümüşse, sükut altındır”gibi ve daha bilmeyi tehlikeli sayan nice sözlerle büyütüldük!

                 Bilginin temeli öğrenmektir ve öğrenmeden bilgi sahibi olamazsınız. Bilgi sahibi olunca da doğal olarak “ bilmiş” olursunuz!

                 Tabi bir de çokbilmişler var ki onlar çok başka bir şeydir, zahmetsiz öğrenmişlerdir, sağdan soldan üç beş laf koparıp bilgelik taslarlar ki bunlar cehalet ikliminin sert rüzgârlarıdır ve cehaletin verdiği hızla her şeyi kırıp dökerler!

Bunların sayıları o kadar artı ki artık ülke bunlara emanet!

            Gerçekten zahmet çekip öğrenen, bilen ne kadar insan varsa atıl durumdadır ve bu insanlar zorunlu bir suskunluğa itilmişlerdir!

               Çünkü konuşacakları doğrular başlarına beladır ve tarih boyunca doğrularından hareketle canından olan nice bilim insanı ve mucidin ismini hepimiz biliriz!

            Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum, bazen televizyon kanallarına monte edilen bu çokbilmiş tipleri dinleyince insanlık adına utanıyor, kulaklarıma kadar kızarıyorum!

Üstelik hepsi üst unvanlı, “ hukukçu, profesör, doktor, strateji uzmanı ve daha neler?”

               Utanıyorum; çünkü cehaletin bile bir karşılığı varken bunların dayattığı hilkat garibesi bir cehalet ve neresinden tutsan içinden çıkamıyorsun!

İstanbul sözleşmesinin içeriğini bilmediği halde “ kaldırılması iyi oldu” diyen çarşı pazardaki vatandaşla içeriğini bildiği halde sırf yalakalık olsun diye savunanın olduğu bir ülkedeyiz işte!

Ya Sivas’ta bu işe kurban kesenler?

                 Sevinçlerini ve gördüğü rüyayı kurban keserek kanla kutlamayı marifet saymış bir kültürde olacaklar bu kadardır!

Eh, biz bu haldeyken meteoroloji “ zirai don” konusunda vatandaşı uyarıyor!

Zavallı çiftçi, zirai dona nasıl karşı koyacağını çıkıp bu çokbilmişlere sormuyor!

Zaten berikine kalsa “ Allah bilendir ve çiftçinin rızkını mutlaka ayırmıştır!”

Ayırmıştır da, çiftçi neden borç batağından bir türlü çıkmıyor?

Neden hacz edilip traktörüne el koyuyor?

Belki de Tanrı haklıdır!

Çarkları geriye çevirmişsek, doğrusu bir çift öküz ve karasabandır!

Bir de duvar diplerine çömelip, ellerimizi gökyüzüne açarak yıl on iki ay bereket beklemektir!

****************

TENCERE DİBİN KARA

 

               Medya ve tüm iletişim araçları elinizdeyse sizin kendi içinizdeki kirliliği ve daha nicelerini görmek çok zordur!

Bir şekilde kapatır, ya da duyulmasını engellersiniz!

            Diğer taraftan muhaliflerin mahallesinde bir erkek sinek geçse abartır deve yaparsınız ve dahası buradan ahlak dersleri üretirsiniz!

               Parti Genel Başkanlıklarına çöken ve ölmeden koltuğu bırakmayanlara kul, köle olduğumuz bir yerde ahlak ve ahlaksızlığın ölçüsünü de bunlar belirler ve bize de bu işin dedikodusu düşer!

Karşı mahalleden olunca namus fetvaları verenlerin, kendi mahallerinde olanlara şirinlik göstermelerine alıştırıldık artık!

              Allahtan ki kasetler var ve kimi çürümüş parti liderlerini ancak bu yolla yerinden edebiliyorlar!!

            Zaafları yakalanmayana kadar, birer saygın insan ve dünyaca paraya konanları da ancak servis edilen görüntülerden sonra “ vay be” diyerek tefe koyuyoruz, yoksa bunlardan kurtulmak mümkün değil!

Adam henüz kırklı yaşlara gelmemiş ama servet gani!

Belli ki helal yoldan kazanmamış ve bu bol para onu çeşitli kirliliklere itmiş!

                Lüks arabada kokain çekerken, birileri çekip servis ediyor ve şimdi partisi pirincin taşını ayıklamaya çalışıyor!

Ben şahsen bu konuda partileri suçlamıyorum!

Bu tür durumlar her partide çıkar ve çıktı da!

                      Çünkü insanın olduğu yerde bunlar kaçınılmazdır! Bunlar her partide olabilirler. Ortaya çıktığında zaten gereğini yapıyorlar!

                  Asıl ahlaksızlık, bir başkasında çıkınca bundan siyasi rant devşirmek için ortalığa düşenlerin zihniyetidir!

                İktidarları bu yolla götürmeyi düşünenlerle, elindeki güçle muhalefeti bu yolla susturmaya çalışanlar aynı kabın içinde şekil almış su gibidirler!

Tas devrilince ne şekil kalır, ne de su!

                 Bu ülke hepimizin içinde yaşadığı tastır ve bu tası çok çalkalarsanız ortaya çıkacak dengesizlik tası devirir!

Bir diğer husus, bir Amiralin tarikat evinde görüntülenmesi!

              Dedim ya, artık kaset ve görüntüler devreye girdiyse yeni bir mecraya eviriliyoruz haberiniz ola!!

Amirale gelince;

                 Bu konuda da farklı düşünüyorum! İnsan bir bireydir ve kendi kontrolünde bağımsızdır. Onu sizin düşündüklerinizin aynısına zorlarsanız, ortaya Amiralin manzarası çıkar!

               Müslüman bir ülkeysen, o Amiralin yaptığı doğrudur ve tercihini kullanmıştır. Kaldı ki kötü bir şey de yapmıyor, ibadet öncesi kıyafetlerini giymiş, ne var bunda?

Şimdi çıkmış “ Atatürk; Türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler ülkesi değildir” diye kafamı ütüleyeceksin!

Kardeşim;

Onu yüz yıl önce söyledi ve sen hala yüz yıldır olduğun yerde duruyorsun!

Üretmemişsin, gelişmemişsin ve hep hazır bir Atatürk’ü yiyerek bu günlere gelmişsin!

Eh, yediğiniz bazı şeyler bir gün mutlaka biter!

Yiye yiye bitmeyenler de vardır!

Nedir bunlar?

Din ve Allah!

Şu an devir, yiye yiye bitmeyecek olandadır!

Yahu anla artık!

Ne kadar da kalın kafalısın

******************

NE DEMEK

 

Ahmet Hakan’a konuk olmak için HDP ve CHP’den kaçmak lazım!

Muarrem CHP’yi bıraktığı gün soluğu orada aldı ve “ Bay Kemal’in” Reisten kalan parçalarına da o saldırdı!

Altan Tan, iki dönem HDP’ den vekil oldu ve hala hangi ağırlık ve tabanla olduğunu anlamış değilim!

O da bu sert rüzgârları görünce kaçmayı marifet saydı, çünkü bu tiplerin kodları böyledir!

Dünyaya bir kez gelmişlerse canları kıymetlidir ve o canı hep ılıman sular da yaşatmak lazım!

Ahmet Hakan çağırmış, Hulki Ceviz oğluyla tokuşturuyor!

              Ceviz oğlu tam bir tetikçi ve buna demediğini bırakmıyor! “ Cahilsin” diye giydirirken, aslında ona defalarca “ geri zekâlı” dedi de anlayan kim?

Bizim ki bir kez evden kaçmış ya, ne dersen de yutuyor!

Sonra bir parti kurup kurmayacağını söylüyor!

Hevesli!

Demiyor ama demekten daha çok ima yoluyla bu isteğini belirtiyor!

Üstelik “ Türkiye’yi yönetenler benden daha mı iyi” diyor!

Burada kendilerine katılırım! Devlet yönetmek aşiret yönetmekten daha kolaydır!

Çıkardığın her emre herkes uyar ve uymayanın mekânı bellidir!

Aşirette öyle değildir!

Ne kanun takar, ne de yasa!

O nedenle ağaların işi zordur. Kimini küfürle, kimini sopayla yola getirmek gibi bir zahmeti vardır!

                Kısacası devleti yönetmek zaten kolaydır ama bizimkiler biraz ağalara özendiler ve onlar da Allah var iyi küfür ediyorlar!

              Sanırım bir aşiret devleti gibi niyetleri var, çünkü geçmişimiz de öyleydi; mesela Osmanlı koca bir aşiret devletiydi!

Aşireti ayakta tutmak için oğul, kardeş, baba ne varsa ipe çekip sur diplerine atıyorlardı!

               Hulki Efendi konuyla hiç alakası yokken “ bak, Atatürk’e laf atıyor”’diye Altan abimizi yemek istediyse de Altan abimiz “ yav babam benim ağzımdan öyle bir şey çıkmadı” diyerek savunmaya geçti ama zatı şahanelerine cehalet konusunda söylenmesi gerekenleri söyleyemedi!

Söylemedi çünkü parti kuracak ya biraz yumuşak görünmek lazım!

Oysa hala öğrenmemiş bu milletin sert adamları sevdiğini!

Bu konunun piri Reis’dir!

“ Heytt” diyerek yirmi yıldır tepemiz de ve helali hoş olsun!

Yalnız Ahmet Hakan’dan ricam ( ki bu yazıyı kendisine göndereceğim!

           Beni Hulki ile proğrama çıkarsın, eğer ilk seçimde bu ülkeye Başkan olmazsam, gider kendimi bir hurma dalına asar intihar ederim!

Saygı ve muhabbetle kalın!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.