ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

Z Kuşağı da 68 Kuşağı gibi heder olursa

canımız bir kez daha yanar, ülke de bin kez daha kaybeder.

68 kuşağı tam bağımsızlıkçıydı.

Anti Emperyalistti,

Yaşamlarında hırsızlık, uğursuzluk, namussuzluk, ayrımcılık, ötekicilik yoktu.

Her biri kocaman bir vatanseverdi.

Her biri bir ansiklopediydi.

                  Eğer bu gün ülke,  Emperyalist ABD' nin vurucu gücü  6 Filo,karşısında saf tutanlar tarafından yönetiliyorsa, sebebini uzaklarda aramayın. Nedeni, 68 Kuşağının heder edilmesindendir.

"1970 Muhtırası"yla başladı kıyım. Nihat Erim Hükümeti ile devam eden dönem,  yurtsever 68 kuşağının kâbusu oldu. Katili oldu.

Mahirlerin kanı Kızıl dere'yi doldurdu.

              İdam sehpasındaki Denizlerin gür sesi Ulucan Mahpushanesinden göklere yükseldi "Yaşasın Tam Bağımsızlık" diye.

Nice koç yiğitler Hapishanelerde çürütülmeye bırakılmışlardı,

Tek suçları, vatansever, anti emperyalist, bağımsızlıkçı ve donanımlı olmalarıydı.

               Her dönem olduğu gibi o dönemde de gençler kullanılmak isteniyordu. Kullanılmaya müsait olanlar Ajan Provokatör olarak kullanıldılar.

              Ama karşılarında inançlı bir gençlik vardı. "68 Kuşağı". Şunun bunun değil ülkelerinin gençliği oldular.

                 Bu gün o kuşaktan bütün içtenliğiyle ve onurluca  yaşayan çok az kişi kaldı. aklıma gelenler;

Atila Sarp, Dr. Ruhi koç, Sencer Güneşsoy, Cavit savcı, Nusret Selen, Kamil Aşan, Taylan Benli  gibi.

Dönekler döndü.

Onları saymıyorum Onlar, başında da şimdi de "68 Kuşağı”nın çürükleriymişler.

                 Bir kaç gün önce bir Tv. Programında Doğu Perinçek,  karşıtlarına üstünlük sağlamak için, "Ben 68 Kuşağındanım. Gençlik lideriydim. DEV GENÇ Genel Başkanlığı yaptım" dedi. Bu ifadesini bir kaç kez daha dinlemiştim.  Rahatsız oldum.

Sevgili Atila Sarp'a bir dilekte bulundum. Dileğim; Sanal da olsa,

               Doğu Perinçek'in,  DEV GENÇ' ten  ihraç edilmesiydi. Verdiği yanıttan Atila'nın da  rahatsız olduğu anlaşılıyor. Haklı bir serzenişi de var. Şöyle diyor Atila.

                  "Bu kadar yazan çizen var. 68 Kuşağı'ndan etkin  yerlerde bir çok üyemiz var. Hiç biri buna (Doğu'ya) "Sen DEV GENÇ genel başkanlığı değil, FKF başkanlığı yaptın Onu da TİP yöneticilerinin yanında görünerek delege oyu ile sağladın.

                 Genel Başkan  olur olmaz kısa bir zamanda onlarla ( TİP Yöneticileri) ilişkiyi kestin. Başkanlığın topu topuna bir ay sürdü Genel Başkanlıktan düşürüldün" diyemiyorlar"  Yanıtında  başka gerçekleri içeren ifadeler de vardır..

               68 kuşağı kendi gücü, bilgisi, deneyimi ile doğdu yaşadı, tüketilmek istendi fakat Onlar hep inandıklarının gereğini yaptılar. Yapmaya devam ediyorlar.

                Z kuşağı büyük bir şansa sahiptir. Çok değişen bir dünyada yaşıyorlar. Bilim ve teknik gelişti, gelişiyor ve yaygınlaşıyor. En önemlisi yaşamakta olan 68 Kuşaklı Abileri var. Onların deneyimlerinden yararlanmak olanaklıdır..

En azından 68  liler, yetişmekte olan Z kuşaklı kardeşlerine:

             "Her şey değişir, bilim ve teknik gelişir ama dönekler ve hainler hiç değişmez. Onlar dönekliklerini ve hainliklerini yaparlar onlardan sakının" diyeceklerdir.

                Şimdi ben yazıyorum. Ben diyorum. Doğu Perinçek; sen yanında olmaya çok alışıksın. O zaman da TİP'ni yönetenlerin yanında oldun.  Delege oyu ile FKF Başkanlığını sağladın. Seçildin dahi diyemiyorum. Sen DEV GENÇ Başkanı ve gençlik lideri hiç olmadın. FKF Başkanlığın da 1 ay sürdü. Düşürüldün.

Anlaştık mı?

0 Yorum

Yorum yaz...

 

Ibrahim Göçmen

16 Mayıs, 16:11  ·

Herkese Açık ile paylaşılıyor

DEVLET

Sanırım daha önceleri de “ Devlet” denilen öğütücü çarkın ne olduğunu yazmıştım!

Sokrates’in devlet tanımını çoğunuz bilirsiniz ve devlet-toplum ilişkilerinin derin felsefik değerlendirmesini de!

Bu derin tahlillerin yorumunu bir tarafa bırakarak işe yüzeysel olarak dokunayım!

Bir kere devlet bir sınıf değildir! Kurulmuş tüzel bir mekanizmadır ve kendini hapsettiği topraklarda kendine sınırlar çizmiştir!…

*****************

"İSTANBUL

SÖZLEŞMESİ

10 YAŞINDA"

 

             Kadın hakları ve kadının yaşamıyla ilgili fazla  söz etmeye yetkin değilim. Çünkü kadınlar, o kadar yüreklice ve soyluca mücadele ediyorlar ki, çoğu erkek Onların mücadelesini "kötürümün at koşusunu seyrettiği gibi" izliyor,

Kabulünden 10 yıl sonra Feshedilen ve "İstanbul sözleşmesi" diye anılan sözleşmenin asıl adı, " KADINLARA YÖNELİK ŞİDDET ve  AİLE İÇİ ŞİDDET’İN ÖNLENMESİ ve BUNLARLA MÜCADELEYE İLİŞKİN AVRUPA  KONSEYİ SÖZLEŞMESİ”DİR.

Amacı, başta kadınlar olmak üzere tüm hakları alınmış ya da hakları budanmış kümelerin şiddete karşı korunması ve şiddeti yapanların cezalanmasıdır.

Sözleşme imzalandıktan sonra özüne uygun olarak uygulandı mı?

Hayır.

Ne Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ne güvenlik güçleri, ne de yargı sözleşmenin özüne uygun davrandı.

Zaman gösterdi ki, çok konuda olduğu gibi, bu konuda da toplumu siyasi amaçları doğrultusunda yanıltmak için verdikleri görüntünün bir parçasını,    "İstanbul Sözleşmesi"ni imzalamakla kadınlara ayırmışlar.

Bu iktidar ,"İstanbul Sözleşmesi”ni inanarak imzalamadı. Sevmedi, içselleştiremedi.

Kadınların,  feshedilenin sözleşme değil, yaşam hakları olduğunu bildiklerini, CHP PM üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanının Cumhuriyet Gazetesinden yayımlanan  "İstanbul Sözleşmesi 10 Yaşında" başlıklı yazısından anlıyoruz.

Aynı yazı çok iddialı ve yüreklice devam ediyor:

" Feshederseniz kadına, çocuğa yönelik işlenen her suçun azmettiricisi sizler olacaksınız.

Bu yanlış kararda ısrar etmeyin, kadınların ahını almayın. Zaten ilk seçimde gideceksiniz. Yaşam hakkını, demokrasiyi ve eşitliği savunan herkes adına haykırıyoruz.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KALACAK, ZORBALAR GİDECEK"

Dünyada başarılı olamamış hiç bir Kadın hareketi yoktur.

Kadının, demokrasinin ve eşitlik savunucularının  karşısında;

nice zorbalar,

nice din bezirganı,

nice Feodal ağalar,

nice büyük ve küçük burjuva zibidileri, eğildi, büküldü ve diz çöktü.

Yaşasın kadınların  soylu ve yürekli   "yaşam hak" mücadelesi.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.