ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

Dünyanın en güzel halkları Anadolu coğrafyasında ve bu halklar, tüm dünya insanlığının genlerini taşır.

Ancak, Anadolu hiç bir zaman bu halklarca yönetilmedi ve sadece bu halkları bir birine düşman etmek için uzun projeler üzerinde çalışmalar yapıldı ve bu çalışmanın sonucu bu halklara kan, göz yaşı ve geldikleri dünyada cehennem azabı çekmeleri için elden gelen, arda konmadı!

Sistem ve yönetim şekilleri tamamen bu mecraya oturtuldu ve ötekiler yaratılarak dönem dönem canlarına okundu. Bu can okumanın temelinde en çok da yakıp yok etmek ağır bastı, bunlar olurken insanlık bir utanç yolculuğundaydı ama duyan, gören kimdi?

Yani biz; hiç bir farklı komşumuzla problemimiz yokken, alnımıza çizilen sistemden sürekli sopa yemeyi, sömürülmeyi hep devletin şefkatli eli olarak gördük ve zaten “ dur, ne yapıyorsun” diyen anında “ vatan hainiydi” bir de arşivlere seni öyle geçirirler ki artık devlet kapısında ekmek bulma şansında olmaz!

Bu ülkenin vatanseverleri hiç uğramadıkları havaalanına, binmedikleri trene, geçmedikleri köprüye para ödeyip ses çıkarmayan ve üstelik bunu yapana “ Allah seni başımızdan eksik etmesin” diyenlerdir!

Şimdi hak etmediğimiz bu ülkenin güzel yüzü yanıyor!

Zamanında alınmayan tedbirlerin ceremesini ağır bir şekilde ödüyoruz!

Ama sorsan “ ne suçları var, yangını onlar mı çıkardı” gibi bir orta zeka direnişiyle karşılaşırsınız!

Hal böyle olunca gökteki Tanrı bu olup bitenleri izlemekle meşgul ve hakettiğimiz yere kadar bize faturayı kesecek gibi!

Yani artık bunlardan umut yok; tek çare Tanrı’nın vicdana gelip bu acılara göz yaşı dökmesi!

Birde bu yangınları kim çıkardı diye, oraya, buraya sataşıyoruz ya;

Hiç sataşmayın!

Bu yangını hepimiz; sen, ben, o çıkardı ve şimdi bedeninize kadar dayandı; hiç sağa, sola kıvırmayın, doğanın bir yasası var; “ ettiğini bulursun ve sana hak ettiğin şekilde döner!”

**************

SİZ HA KONUŞUN

 

Büyük bir ahlaksızlığa sürüklenmişiz ve oradan çıkış yolu da yok!

Ülke yanıyor, her yer cayır, cayır ve havada sadece is ve yanmış et kokusu var!

                 Bütün bu yangınlarda tuzu kuru olanlar ve güya ülke siyasetine soyunanlar buradan nasıl oy devşirebilirimin yarışındalar ve bir birlerine yangından daha beter etmediklerini bırakmıyorlar!

               Artık bunlara inanmayan kalmadı diyeceğim ama aldığımız biat kültürü, yarın bir seçim olsa yine iktidarı ile, muhalefeti ile yine bizi bu mevcut yüzlere mecbur ederler ve bu böyledir!

Tek geçim kaynağı arıları olan adam, yangında onları kaybedince haykırıyor “ nerede benim vergilerim” diyerek isyan ediyor!

                Bu ülkenin başına her felaket geldiğinde dünya para toplanır ve bildiğimiz, bilmediğimiz nice vergiler anında hayata geçer ve birde yardım kampanyaları düzenlenir ki toplanan paranın haddi hesabı olmaz!

                 Bunları alırlar ama “ nereye gitti” diye soramazsınız, çünkü verirken değil, sorarken vatan haini olursunuz!

                 Ayrıca her hangi bir felaket olmazsa bile, biz de para toplamak alışkanlık olduğu için çaktırmadan farklı yollardan günü birlik vatandaşı yolarız ve vatandaş bunun farkında olmaz bile! Sanki olsa çok şey mi değişecek, asla!

           Sorgulamayan, düşünmeyen, yarına dair planı olmayan vatandaşın tek görevi zam, vergi ve ceza ödemektir!

              Zaten böyle vatandaş, her ulus sistemin istediğidir ve bunlar birinci sınıf vatandaş olarak adlandırılırlar!

             Üstelik bizim gibi dili durmazları taşa tutmak için de sürekli ceplerinde taş taşırlar ve küçük bir işaret her şeye yeter, linç, dayak ve daha niceleri itina ile göğüs gerile, gerile atılır ki bazen üzerine iki rekat da gaza namazı kılınır!

Şimdi ateşle imtihandayız!

Bakalım neleri götürecek, neleri getirecek?

Şunu kesin söyleyim ki aynı yüzler giderse, aynı yüzler tekrar dönecek!

                Benim gibi bir kısım kıt akıllılar hiç bir şeyin değişmediğini görecek ama sen gel onu davulcu Davuta anlat!

Yeni bir şey olmuş gibi, tokmağı beynimize, beynimize çalacak!

*****************

GİZLİMİZ SAKLIMIZ KALMADI

 

              Artık ne yaparsanız yapın, kurtuluş yok! Her taraftan ve özellikle elinizdeki telefon denilen aygıt, sizi anında her yere ispiyonlayan ve nerede ne yaptığınızı bildiren bir alet!

Olsun!

              Hiç umurumda değil, zaten buraya makale yazmak ve arayan, soranla konuşmaktan öte bir şey yok; bazen de karşılıklı dost sohbeti ve espriler...

             Bugün köyden şehre indim, şehir bir beton cehennemi ve kendinizi katran kazanındaymış gibi his ediyorsunuz, yerdeki zift kokusu sıcaktan direkt ciğerlerinize dalıyor!

             Neyse kapağı hızla eve attım, oldum olası soğuk su ile duş alırım, nadiren varsa çıksın kirler diye ara sıra sıcak su dökmüşlüğüm de olmuştur!

            Duşu alıp kurulandım ve bornoza sarılıp şöyle bir ayakları uzatıp dinleneyim derken, bir taraf tanda telefonu kurcalıyorum!

           Mesaj anında geliyor “ kendinizi yalnız mı his ediyorsunuz, hiç üzülmeyin şu an bulunduğunuz bölgede size en yakın yerde beş kişi sizinle sohbet etmek için can atıyor..,”

Yahu benim şehre geldiğim tamam da benim evde yalnız olduğumu nerden biliyorsun?

Onu geçince başka bir sayfa çıktı karşıma “ size en avantajlı fiyatlarla dört yüz elli liraya araba veriyoruz” falan!

               Sonra günün can alıcı haberi; “ Reis, Somali’ye otuz milyon dolar, yani bizim paramızla iki yüz elli milyon lira” vermiş!

Buyurun buradan yakın!

             Her gün gelen İban numaralarıyla, hangi hesaba para yatırmak için koşan vatandaşa reva görülene bakın!

              Galiba artık ne yaptığımızı bilmiyoruz! Hazine tamtakır iken sandal sefası yapıp, “ balık kullarım yesin”’diye denize altın atan padişaha döndük!

Şimdi Somali ne iş, biz ne iş?

Ülke ateşe teslim, uçağın yok, sen kalk Somali’ye para gönder!

Evleri yanan, doğası biten vatandaşın hiç mi aklına gelmiyor?

Bu iki yüz elli milyon kaç aileyi hayata bağlar biliyor musun?

Ya da bu parayla bundan sonraki yangınlara tedbir olsun diye neler yapılmaz ki?

Neyse bu akşam yalnızım ve sabaha kadar sohbete açığım!

**************

DUR NEREYE GİDİYORSUN

 

           Bugün canım çok sıkkındı. Bir türlü yazmak gelmedi içimden. Belki de henüz hayatının baharında bir gencimizi toprağa vermenin üzüntüsüydü. Acı işte, gelip en masum insanların ocağına düşüyor ve üstelik bir türlü gün yüzü görmemiş bir aile, belki de bu çocukla dünyanın sürpriz yüzü ile tanışacaklardı, olmadı; çok ama çok üzgünüm.

               Orman yangınları ve yaşadığımız onca sorun, ne kadar sahipsiz olduğumuzu ve gerçekten tesadüfen yaşadığımızı bize tüm çıplaklığıyla anlatıyorken, Reisin “ millet isterse gideriz” gibi son derece beni üzen açıklaması işin tuzu, biberi oldu ve ancak yazmak için gecenin bu saatinde kendime gelebildim!

Bak, sevgili Reis, tam sana alışmışken nereye gidiyorsun?

            Diyelim girtin, senin yerine kimi koyacağız Allah aşkına ve ona alışana kadar bir yirmi yıl daha mı bekleyeceğiz?

Seni artık tanıyoruz ve alıştık da!

Mesela sen gidersen, beşli ihale grubu gider,

             Tetikçi medya topyekûn gider, kanal İstanbul gider, bir çok yerden beş altı maaş alanlar gider, okuma yazma bilmeyen rektörler gider,

ne bileyim, gider de gider!

              Ama dahası, Metiner, Miroğlu, Savcı Sayan ve Nagehan Alçı gider diyeceğim, pek emin değilim ve sen gidersen korkarım bunlar yeni bir kapı bulur ve namluyu sana çevirilerse işte o zaman dayanamam!

Yani gitme!

Zaten bu millet sana asla “ git” demez!

Tek şansları havada kaptıkları çay poşeti ve onun gitmesini kim ister?

Düşünün, bir tarafımız sel, bir tarafımız yangın ve biz beş çayı derdindeyiz!

Bu beş çayı vazgeçilmez bir tutkudur! Mesela bizim sitenin kadınları dünya yıkılsa bundan vazgeçmezler!

                Mutlaka sitenin çimlerine iner keyfini çıkarırlar ve bende artık bu saati kaçırmıyorum; önceleri ürkekçe yaklaştım bir bardak koparayım diye, şimdi beni de kendilerinden sayıyorlar ve yakında çeyrek altına da gireceğiz gibime geliyor! İyi çiğ köfte yoğurduğumu haber almışlar ve ben her ne kadar “ size kısır yapayım” dediysem de yok, “ seni gidi seni” diyerek ihaleyi resmen üstüme yıktılar!

               Bazen herkesin uyuduğunu sanarak gecenin karanlığında en alt perdeden saz çalarak bir iki türkü mırıldanırım, meğerse hepsi gizlice dinlermiş ve şimdi işe bir de sazı eklediler!

Hasılı kelam sizden önce bu memlekette ne saz, ne de çiğ köfte vardı! Hele beş çayı? Çay yoktu ki “ beş çayı” olsun!

Sayenizde kavuştuğumuz bu nimetlerle bizi baş başa bırakıp nereye gidiyorsunuz?

Kendi adıma konuşayım; sonuçta ben de bu milletin bir evladıyım, ölürüm de bırakmam!

Tüm dünya bizi kıskanmışken, Amerika orta yerinden çatlarken çıkmış “ gideriz” diyorsun!

Yok, öyle yağma!

Ölürüz de bırakmayız!

Sizi hak etmek için tam bir asırdır bekliyoruz ve lütfen ne kendinizi bizsiz, ne de bizi sensiz bırakma!

************

ŞİMDİ TERBİYEMİ BOZSAM

             Sokak dilini, küfürü, hakareti sevmem ama kimi zamanda ince küfürlere şapka çıkarırım!

Ülke cayır, cayır yanıyor bugüne kadar hiç bir önlem aklından geçmemiş ve sadece işi Allah’a bırakmışsın ve Allah’ da “ senin gibi kula bu yeşillik, güzellik fazla” diyerek içine ettiğin dünyayı senden almak istiyor; işin özeti bu!

            Evet, ortalık yanarken ve birçok insan hayatını tehlikeyi atıp ateşe atlıyorken, puştun biri almış eline su hortumunu ve geride uzak plan ateş manzarasıyla selfi yapıyor! Tabi, güya çok üzülüyormuş gibi de altına bir iki cümle!

         Tam poz şelfi yapan buradan bir reklam koparmaya çalışıyor ve kapitalizmin puşt aklı böyledir işte! Ölenden bile menfaat koparmak!

Bu yangınların sabotajcısı kimdir biliyor musunuz?

             Yıllardır özellikle iç Anadolu’da yer altı sularını çeken, su göletlerini devlet su işleri eliyle boşaltan, suyun dolanımını engelleyip beton santraller yapan, kıyıları yağmalayıp mezar taşı gibi bina dikenler ve dahası eğitimsiz bir toplum yaratarak matematikte ortalama üç seviyesine çekenlerdir!

              İşte o seviyedekinin kedi kadar aklı ve davranışı yoktur! Kedi pisliğini örterken, orman, bayır bunların pisliği ile dolu!

                En iyisi mevzuyu kapatayım; yoksa içimden öyle küfür etmek geliyor ki kepinizin kulağını kapatacak cinsten!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.