ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

              HDP, kendi bileşenleri dışında kalan sol yapılara bir çağırı yaptı. Gelin demokrasi ittifakını büyütelim, el ele 3. Yolu kurup, güçlü bir alternatif olalım dedi.

             Bu çağırıyı “demokrasiye çağırı” deklarasyonu ile de kamuoyu ile paylaştı. ilk olarak tüm sol partiler ve muhalefet partileri ziyaret edildi. Tüm kesimlerde tutum belgesi büyük bir kabul gördü. Bazı eleştiriler de aldı, bu eleştiriler ret edilmedi. Hatta gerekirse tutum belgesi maddeleri genişletebilinir bile dedi.

              HDP çağrısı, solu da hareketlendirdi. Kimi deklarasyona, deklarasyon yayınladı, kimi halk tv yi mesken tutarak, devrim yaptı! Ama gel gör ki; söyledikleri iri iri laflarım sahada hiç bir karşılığı yoktu!

 İşçi sınıfı partilerinden, işçilerin haberi bile yoktu.

           Bu işler halk tv yi palavra meydanına çevirmekle de olmuyordu, çünkü; Türkiye işçi sınıfının ezici ve büyük çoğunluğu sendikalı olanları bile gerici, faşist, sarı sendika üyeleriydi, hatta solcuyum dersen linç bile edilebilirsin. 60 bin üyeye kadar düşmüş, “solcu” DİSK te bile esemeleri okunmuyor, aksine bu sendikanın birçok şubesi de CHP de ikbal arayanlarla işgal edilmiştir. Ne ki; bu arkadaşlar, “sınıf” öncülüğünden, HDP nin sınıf partisi olmamasından yakınıyor, sınıf kırmızıçizgileri oluyordu.

               Koca, koca laf cambazlıklarıyla ile HDP nin nasıl da ( tabi kürd İşçisi sınıf olmuyor) ulusal, yani Kürtlerin demokratik taleplerini savunduğu için “sınıf” dışı parti olduğunu söylemeye getiriyorlardı.

  Yine kendine “Sol” ve “Komünist” diyen iki parti, HDP ile ilgili ipe sapa gelmez suçlamalar yaparak, gerçekleri ters yüz etmektedirler.

             Şimdiye kadar bunlara anladıkları dilde yanıt verilmemiş olması HDP nin birleşik mücadeleye verdiği önemde kaynaklanıyor.i ancak bu arkadaşlara yanıt vermek şart olmuştur. Çünkü yalan ve demagoji siyaseti bir yere kadardır!

            Bu iki yapı, TKP ve Sol parti, üç ana başlık halinde HDP ye saldırıyor, yalan söylüyorlar. Bu başlıklar:

 

1- Laiklik:

            Sanki HDP programında laiklik yokmuş gibi davranıyorlar. Aslında kabullenemedikleri Kürt halkının “dindar” olmasına rağmen HDP ile kurdukları bağdır. Kemalistlerin uydurdukları çakma laikliği laiklik olarak görüyorlar. Kemalist laiklik çakmadır, çünkü Aleviliği yasaklamıştır, Sünni Hanefiliği devlet tekeline alarak, diyanete teslim etmiştir. Ardında imam hatip okullarını kurmuştur.

            Bu iki yapının bu sahte laikliği eleştirdiklerini göremezsiniz, çünkü ucu kutsadıkları Kemalizm’e ve ulus devletlerine dokunur. Aksine bu yapıların savunduğu ulus devlet, bütün kötülüklerin, katliamların, soy Kırımların, temeli ittihat ve terakki çetesi tarafından atılan tek tip uydurma ve zorlama toplum yaratma uğruna başta Kürtlerin ve Alevilerin büyük acılar yaşadığı inkârı ve imha siyasetini zımnen destek vermiş oluyorlar.

           Yine TKP ismini kullananlar, Kemalistlerin kendi önderlerini Karadeniz’de boğdurarak öldürmesini, İsmet İnönü, Celal bayar gibi şahsiyetler sahte komünist partisi kurdurmalarını sorguladıklarını gören, duyan var mı?

            Aksine Kemalistlik onlar için bir şeref! Yani sözü uzatmadan, net olarak laisizm dedikleri şey de kendileri gibi sahte ve çakmadır. Bu kadarı körlük değilse art niyetliliktir: Tarikat ve cemaatlerin araştırma önergesini daha geçen hafta HDP meclise taşıdı, Tarikat yurdunda intihar eden gencin ölümüne ilişkin CHP nin cemaat rahatsız olmasın diye aldığı tutumu eleştirdiniz mi?

 

2- Emperyalizm palavrası:

             Ağızlarına dolamışlar, “Emperyalizm kırmızıçizgimizdir” tamam bizim de kırmızı çizgimizdir! Ne olacak şimdi? Önce bir emperyalizm nedir? Ne anlıyorlar bu sihirli kelimeden onu açıklasınlar! Çok uzun konu ama kısaca; Emperyalizm lenine göre “tekelci kapitalizmin son aşaması” yani kapitalist ekonomik model..

             Mahir Çayana göre: “ Emperyalizm artık bir iç olgudur” burada işler karışır biraz, Mahire göre Türkiye’de bir emperyalist ülkedir. Çünkü emperyalizm sadece tekelci sermayesi ile değil, finans sistemi ile de Ülusal sınırları aşıp, girdiği ülkelere bir “iç olgu” halini almıştır. Mahiri savunduklarını iddia eden bu ahmaklar, emperyalizmi sadece ABD karşıtlığı görme sahtekârlığını seçmişlerdir.

             Hatta öyle ki; Suriye’de Rusları desteklediklerini çoğu kez beyan etmişlerdir. Esad yoldaşın yanında olduklarını çekinmeden söylemişlerdir. Kürtlerin kendi topraklarında IŞID barbarlığına karşı verdikleri ölüm- kalım savaşında Kürtlerin niye boynunu IŞID a teslim etmediklerine hayıflanıyorlar.

             Niye ABD den yardım alıyorlarmış! Esad Rusya’dan alabilir. Malum Selefist, kafa kesici el nusra, HTŞ, el kaide v.s gruplar da her türlü yardımı aldığı yerlere ses çıkarmazlar, vay... Kürtler emperyalizm uşağı ha!  Nerde kaldı emperyalistler arası çelişkilere yararlanma Leninist tezi! Bu tezleri de çakma, yalan, demagoji üzerine oturtulmuş, sahtekarlıklarla dolu olduğuna emin olabilirsiniz.

               Aslında emperyalizmin Rus ve Çin kanadına sıcak bakanlar, bizzat kendileridir. Aynı zamanda bu iki yapı ahmakça kapitalizmin ürünü olan ve emperyalizm tarafından sömürü sınırları çizilen “Ulus devlet”i savunurlar. Birde nasıl oluysa anti- emperyalist olurlar! Hatta bu hastalıklı zihniyet, ulus devleti savunuyor, hem de anti kapitalist oluyor!

 

 3- Sınıf politikası:

             Sol parti ve TKP öyle absürt bir açıklama yapıyor ki; “ Parlementoya millet vekili yollamak önemli değil”  sınıf hareketi ya arkadaşlar! İnsana sormazlar mı? Hayırdır bu partileri neden kurdunuz? Seçimlerin nasıl olacağı bellli olmadığı için “bu işte yokuz” diye açıklama mı olur ya! Bilmeyen de büyük kitle desteği ile sokakları zapt edecekler, seçim meçim vız gelir tırıs gider. Her türlü hazırlar(!)

            Böyle bir kafa! Ne içmişler bilmiyoruz! Ama pratiklerine bakınca sokakta esameleri okunmaz, yılda yıla 1 Mayıs gibi etkinlikler kitlelerinin on misli büyük bayraklarla “sınıfı” temsil edip, bir dahaki 1 Mayısı beklerler...

            Gerçeklikleri bu! Bir diğer saçmalık: Kendileri solu ve sosyalistleri temsil ediyor, HDP içerisindeki çok değerli mücadeleci ve ağır baskı ve zorbalıklara maruz kalan sosyalist bileşen partileri görmezden geliyorlar! Hele bir aynaya bakın kim sosyalist, kim sol!

             Ne hikmetse bu sınıfın “yiğit” temsilcilerinin bir tek kişisi zindanda değil, hatta “dokunulmazlıkları” var sanki. Birilerinin işine geliyor olmayasınız? Sevsinler sizin solculuğunuzu, komünistliğinizi!

             Halk TV bilinçli bir yayın politikası ile bunları ekrana çıkartıyor. Çünkü Kemalist yoldaşlık var ne de olsa! Maazallah HDP ile birlikte yürürlerse bu işte en büyük zararı yine bu arkadaşların Kemalist yoldaşları CHP görür.

             Bu muhteşem sol parti başkanı Meral Akşener ofisini ziyaret etmekte beis görmez, CHP adına belediye başkanı adayı olmaktan utanmaz, çünkü bunlar hep “işçi sınıfı” için yapılıyor. En sonunda da CHP değirmenine su taşımakta hiç mahsur görmezler. Ama HDP cızzzz!

            Aslında ne ideolojik bir tutarlılıkları var nede kitleler içerisinde karşılıkları var. HDP belki de bunları muhatap almada iyi mi kötü mü yaptı, karar vermek zor gerçekten. Kendine sol diyen bir yapının ipe sapa sığmaz gerçekten felaket, evlere şenlik toplantıya katılmayı bile red eden gerekçesi kaleme alınırken bile özensiz, sokak lümpeni bir dil, insan diyecek bir şey bulamıyor.

             Size varsa iyi niyetli gönül vermiş insanlara bile saygınız yok! Koca Dev- yol mirasını işte böyle harcadınız!

  Bu cihanda iki yakanız bir araya gelmez!

Yusuf Bozkuş

HDP  Malatya İl Başkanı

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.