ALTIN
 2.245,43
DOLAR
 32,1652
STERLİN
40,7273
EURO
 34,9060

 

 

           Piyasayı kasıp kavuran zam furyası dur durak bilmiyor. Her şey ateş pahası Enerjiden gıdaya, giyimden kiraya, vergiden cezaya koca bir toplum adeta katmerli tefeci tahsilâtıyla karşı karşıya gelmiş bulunuyor.

           Dalga geçer gibi arada bir vatandaşı sakinleştirmek amacıyla yapılan bir iki puanlık vergi indirimi biçimindeki gösterinin hemen ardından basılan yüksek oranlı zamlarla insanlar evinden çıkamaz hale geldi. Emekli ve çalışanların ücretine yapılan artışlar, gerçekleşen zamlar karşısında iki günde eriyip gidiyor.

           Hiper enflasyonist sürece dönüşen mevcut ekonomik taplo karşısında ekonomi yönetiminin yaptığı hiçbir fiyakalı açıklama ve müdahale biçimi işe yaramıyor. Çünkü sorun çok daha derin ve kapsamlıdır.

              Sadece son beş on yıllık politikalar ile mevcut durumu değerlendirmek eksik ve hatalıdır.

Zengini daha zengin yoksulu daha yoksullaştıran mevcut politikalar zorunluluktan değil tamamıyla siyasal tercihin sonucudur. Mevcut siyasal tercih değişmediği sürece ekonomideki durum da asla değişmeyecektir.

            Üretim ve istihdam politikaları yerine rant ve ithal ikame politikaların sonucu olan bu günkü ekonomik çöküşün önemli nedenlerinden birisi de yapılan özelleştirmeler ile tüm kamu üretim alanlarının tasfiye edilerek varlıklarının yakın sermaye kurumlarına transfer edilmesidir.

             Mülkiyetin paylaşılması, üretim ve istihdamın artırılması, kalitenin yükseltilmesi, kamunun sırtındaki yükün azaltılması büyük yalanlarıyla gerçekleştirilen özelleştirmelerle yaratılan yeni zengin azınlığın, saray ve saltanatın bedelini bu gün toplumsal sefaletle ödenmektedir.

            Piyasacı iktidar ve sermaye sınıfı kendi koydukları kuraları dahi tanımamaktadır. Üretim, istihdam ve rekabet yerine, rantçı spekülatif politikalarla yoksulları ve çalışanları daha da yoksullaştırma pahasına zenginliklerine zenginlik katmaya devam ediyor. Bununla yetinmeyen iktidar, işten atılan, hak arayan işçiyi yoksulu şiddetle bastırırken, şirketlerin miyarlarca lira vergi borcunu af edebiliyor.

           Yaşanan toplumsal sefaletin bir diğer nedeni de iktidarın ısrarla sürdürmeye devam ettiği otokritik rejimin sonucudur. Demokrasi, hak, adalet ve özgürlükler yerine savaşçı ve güvenlikçi politikaların yol açtığı yüksek maliyet ve harcamalarıdır.

           Eğitim, sağlık, istihdam refah için harcanması gereken miyarlarca dolar kaynak savaş ve güvenlik politikalarının sonucu olarak boşa harcanıyor.

            Dolaysıyla bu bir tercih meselesidir demokrasi, adalet ve özgürlük olmadan, ekonomik refah ve huzur olmaz. Yani tercihinize göre yaşarsınız.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.