ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

 

Türkiye de çok partili döneme geçtikten sonra yüzlerce yerel genel seçimler ayriyeten onlarca referandumlar yapılmıştır.

12 Eylül faşizminin ikinci yılından sonra da sözde demokrasiye geçişle birlikte de işte o seçimler yapılmış parlamentolar oluşmuş iktidarlar o parlamentolar içerisinde çıkmış ve ülkemiz bu güne kadar kör topal eksik aksak da olsa yönetilmiş.

Çok partili döneme geçtikten sonra halk tek adam diktatörlüğe ve anlayışına kendi içerisinde çıkardıkları bir siyasi anlayışla ( Demokrat parti ) son vermişlerdir.

O seçimlerden başlayarak bu gün 7 Haziran da yapacağımız seçimlere kadar tek sevindirici olayı geçen yerel seçimlerde ki kedilerin trafolara girmesi dışında şaibe olmamış ve seçim sonuçlarına herkes saygı göstermiştir.

7 Haziran seçimleri Türkiye’nin geleceği adına çok önemli ve diğer seçimlere benzemeyen önemi var.

Türkiye, şu ana kadar sözde demokrasi ile yönetilen bir devlet konumundadır.

Türkiye de bu güne kadar anayasalar hep asker kafası ve mantığı ile statükolar korunarak yapılmıştır.

 

Askerler tarafında yapılan son olarak ta yine 12 eylül faşist cunta tarafında yapılan yaptırılan bir anayasa şu an geçerliliğini halen korumakta .

İşte bu anayasasının ilk 2. Maddesi bakın ne diyor? “ MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” Der

Bütün bunlar denilir ancak hiç ama hiçbir zaman uygulanmaz.

Çünkü

BU ülkede insan haklarına saygı diye bir şey hiç yok insanların uğradığı her türlü haksızlığı sayacak olsak sayfalar yetmez.

Demokratik deniliyor ancak bu ülkede özellikle de 12 eylül faşizmi ile birlikte halen bu güne kadar demokrasi adına her şey katledilmiş anti demokratik uygulamalar bütün hızı ile devam etmektedir.

Laiklik zaten yerlerde sürünüyor. Diyanet başkanlığı denilen devasa bir kurum var ve bu kurum sadece Sünni olanların inancına yönelik Türkiye bütçesinin büyük bölümünü kullanarak hizmet etmektedir. Alevilerin cem evleri bile ibadet hane olarak kabul edilmemiş gayri Müslim ve başka inançlarla birlikte onlar hep ikinci sınıf muamelesi görmektedir.

Sosyal hukuk Devleti olmayı şöyle bir kenara bırakın sosyal olan her şay gibi hukukta ayaklar altına alınmış düşünün ki savcılar hakimler artık verdikleri kararlardan dolayı tevkif ediliyor ve ceza evine gönderilebiliniyor. Hukuksuzluk almış başını gidiyor. Anayasa üzerine bağımsızlık üzerine yemin eden Cumhurbaşkanı açılış maç ılış diyerek açık açık ettiği yemine ters düşerek alanlarda AKP ne taraf olmakta onlara oy toplamaktadır Cumhur başkanının anayasayı ihlal ettiği bir ülkede hukuktan söz edilebilinir mi?.

Türkiye de Kürt sorunu çözülmemiş Aleviler ikinci sınıf insan kimliğinden kurtarılamamış ötekileştirilmiş bütün halklar daha da ötelenmiştir ve Türkiye şu an itibarı ile bir kaos yaşamaktadır.

İçerde kaos yaşanırken ülkemiz yakın komşularından hiç biri ile barışık değildir. Özellikle müdahale ederek karıştırdığımız Suriye’de bölünme parçalanmalar olmuş ve orada IŞİD denilen faşist katil zorba bir çete terör örgütü türetilmiş Türkiye den destek aldığını sağır sultan bile duymuş olduğu bu terör örgütü Türkiye sınırında kafa kol kesmeye devam etmektedir.

İran’da Irakta ha keza terör ve bölünmeler parçalanmalar devam etmekte yemen de halen kirli bir savaş var Mısırda Libya da lübnan’da karmaşa kavga devam etmektedir ve Türkiye bu oluşumlarda bu parçalanmalarda eş başkanlıklar yaparak komşularla olan iyi ilişkiler bırakmamıştır.

Ekonomimiz ha keza dibe vurmuş.

Asgari ücretle geçinmeye çalışanların sayısı her geçen gün milyonlarla anlatılmaya başlanmış, işsiz sayısı milyonları aşmış insanların alım gücü düşmüş.

İşçi çiftçi memur köylü küçük esnaf inim inim inlerken çok küçük bir avuç insan yatak odalarında ki bavullarda bulunan dolarlarla geçinmekte! Kollarında ki 700 milyar liralık saatlerle ve din işlerinde sorumlu başkanın altında milyar TL lik mersedeslerle gezmektedir.

Devleti yönettiğini sananlar bir zaman bir alyanstan başka bir malı mülkü olmadığını ve bunlardan başka malı olduğu takdirde haram olacağını söyleyenlerin şimdi on milyar dolarlar sahibi olduğu bir ülkede yaşamak zorunda bırakılmışız.

İşte bu nedenle 7 Haziran seçimleri önemlidir ve o bir seçimlere benzememektedir.

Bu seçim de aynı şeylerin devamını hatta daha da kötüleşeceğini isteyenler mevcut sistemin devam etmesini istior ve oy veriyorsa yapacak bir şey yok..

Ancak bu sistem bu kötü gidişat bu faşizan düşünce diktatörlük anlayışı dursun bu ülke barış içerisinde dostça tüm halklar ve inançlar omuz omuza kol kola yan yana bir arada yaşasın yaşamalı derseniz bu günkü durumu yaratanlara dur diyecek onlara oy değil günahınızı dahi vermemeniz gerekmektedir.

Oy kullanırken elinizi vicdanınıza koyarak Türkiye de yaşayan 76 milyon halkları düşünerek onların gerçek anlam da insan haklarına saygılı laik sosyal hukuk devletinde çağdaş anlayışla yaşamalarından yana olmak gerekir.

Bu seçimde bu anlayışı yakalayamaz yine bu faşist zihniyetin diktatörlük anlayışını desteklersek inanın bir daha seçim yüzü göremeyiz gör sekte göstermelik seçimler adrese teslim seçimler görürüz.

Yine oy verirken mevcut ana muhalefet ve diğer muhalefet partileri de gözden geçirmek gerek. Bu partilerde 12 yıldır iktidarda olanlarla aynı şekilde mecliste ve zaman zaman da her ikisi de bu iktidarın değirmenine su taşımıştır. O nedenle bunların sayıları üç aşağı beş yukarı olsa ne yazar ne değişir ama demokrat halkların kardeşliği diyerek bedeller ödeyen ödemeye devam eden bütün inançlara saygılı ve eşit düzeyde duran emeği en yüce değer sayan varlığı ile diktatörlüğü bir santim bile ilerletmeyecek olan bir anlay6ış desteklenirse Selahhaddin demirtaş gibi bir liderle yola devam edilirse ben inanıyorum ki bu ülkede hiçbir kaos yaşanmaz kaos yaratanlar anında gereken tepkiyi halk adına tepkiyi en sert şekli ile alır alacaktır.

Bir daha tekrarlıyorum 7 Haziran seçimleri diğer seçimlerden daha fazla önemlidir bu güne kadar ki seçimlere benzememektedir. Türkiye Cumhuriyetinin varlığı yokluğu söz konusudur. Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğünü isteyen bu ülkede demokratik hukuk devleti isteyen inançların eşit koşullarda hiçbir baskıya maruz kalmadan yaşanmasını isteyenler gelin canlar bir olalım iri olalım diri olalım. Birlikte faşizme ve onun yanlarına yandaşlarına demokrasi tokadını sandıkta indirelim.  

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.