ALTIN
 2.498,71
DOLAR
 32,5315
STERLİN
40,6457
EURO
 34,6836

 

 

           Yerdeki post Kürt Memed’in postu! Seçimler yaklaştıkça dört tarafından çekilen post ve sürekli hileli zarlarla oynanan kumar!

            Bu tür mevsimlerde Memedin postuna düşen zar hep düşeştir! Memed alışkındır, bilir ama ah bir de postu kurtarabilse!

             Bu ara kumarbazlar biri birini yokluyor ve bunlardan biri dün “ bu kumarı tek başıma oynayacağım “ diyerek kayış attı, görünen o ki eşli kumar işine gelmedi, kim bilir belki geldiği yere “ ahde vefa “ selamı çakmak istedi!

             Bu kumarbazlardan saftirik olanı, hala parsayı toplayacağını sanıyor ve yerdeki ıslak posta balıklama zar atıyor, eğer aklı başına gelmezse kayıp düşecek ve nedense bizde ayağı kayıp düşene ağız dolusu gülerler!

               İki gündür çene yorduğumuz bir yargı kararı var ve sanki bu güne kadar olan kararların hepsi doğruymuş da buna katır doğurmuş gibi hayrete düşüyoruz! Bilemiyorlar ki gen bozulup kromozom sayısı değişince sendrom ve sonuçlar doğaldır!

Bu ülkenin tarihini okumayanlar atıyor işte!

             Ömründe kitap okumamış ve kahve köşesinde Abuzer dayının attıkları ile yetinenle yapacağın her tartışma boşta dönen okeye benzer ve hiç bir zaman atma şansın olmaz!

              Yani diyorum ki bu ülkede kurulan “ İstiklal mahkemeleri” vardı ve İsmet paşayı bile derdest edip hal edeceklerdi ama bunların kararlarına hiç karışmayan Atatürk, devreye girdi de garibim canını kurtardı!

             O İstiklal mahkemeleri şimdikilerle kıyaslandığında kafadan tercih edilecek mahkemelerdi! Yirmi günde karar verir, son gördüğünüz boynunuzdaki ip olurdu ve ölen, öldüğünü bilmezdi!

Şimdi öyle mi?

Beş, on yıl süren mahkemeler ve her gün öldüğünüz yerde, bir de ömür boyu ölüm!

Bir şiirim de “ geçer bu çöl mevsimi “ demiştim!

Nereden bilirdim, kumların arasına karışan gizli kumarbazları?

              Hepsinin gözleri ışıl, ışıl faltaşı gibi ve düşecek kurban arıyorlar! Kurban ışıldayan o gözleri su sanıyor ve yaklaştığında gözler yumuk, siz canavarın ağzındasınız!

             En son Meral abla altına binlerce faili meçhulü sakladığı postun üstünde hürriyet ve adalet lafları etti!

 Bana göre en samimi kumarbazdır ve dişlerini bilemiş, ha bire Kürt mahallesine gıcırdatıyor!

Şimdi kalk Kürt Memed, üç beş nöbeti seni bekliyor!

*****************

KAYBETTİNİZ

 

Bu ülkenin beş bin köyü boşaltılıp insanlar sersefil varoşlara serpilirken, sustunuz!

           İnsanlar, gece, gündüz farketmez evlerinden, sokaklardan alınıp kafasına sıkılmış halde yol boylarında toplanırken sustunuz!

           On yedi bin insanı kayıp bir ülkede annelerin feryadına sustunuz ve üstelik kemiklerini getirene müjde vermeye bile razı annelerin sesine sustunuz!

Ceylan önkol ve Kemal Kurkut gibi çocukların öldürülmesine sustunuz!

            Kürt siyasetçiler ellerinde kelepçe tek sıra mahkemeye yürütüldüğünde susmakla kalmadınız, alkışladınız!

             Seçimle gelen bütün HDP belediye eş başkanları görevden alınıp yüksek cezalarla içeri tıkıldığında sustunuz!

            HDP’li vekillerin dokunulmazlığı kalksın diye hepiniz aynı imzayı koydu ve sonuç olarak Eş başkanları cezaevinde ve siz hep sustunuz!

           “İnsan ölünce şeytan bile elini çeker” diyen bir kutsal kitabın hükmüne bile baş kaldırdılar ve seksen yaşındaki bir Kürt annenin cesedini mezarından çıkardılar ve bunu yapanlara susmakla kalmadınız; üç oy kaybederiz korkusuyla altınıza bile ettiniz!

             Şimdi o annenin kızı cezaevinde ve yaşamsal zorunluluklarını yerine getiremiyor, hani nerdesiniz, hani nerde tepki ve dahası o cezaevinin önüne kadar gidecek kudretiniz?

           Daha neler, neler var; hepsini yazsak kırk cilt kitap olur ve bu sadece bir ön tespit, biliyorum hiç bir karşılığı yok ve susan insandan karşılık beklemek taştan su sıkmaya benzer. Bizim tek farkımız sizin ikiyüzlülüğünüze sessiz kalmamak ve şu an yaptığınız gibi!

Şimdi çıkmış Kavala ve kimi gazetecilerin kararlarına yeri yerinden oynatıyorsunuz!

            Tabi ki hukuksuz ve vicdan yaralayan siyasi bir karar; ancak yukarıda saydıklarıma sessiz kalınca bunların olacağını bilmemek aptallara mahsustur!

Daha durun, bunun “ le, lesi...” var ve siz ılık sularda balık bekleyin, belki gelir!

            Sert sularda balık avlamak için kıçın ıslanması lazım ve kusura bakmayın sizde o kıç yok ve balıklar o kadar rahat ki!

            Kişiye ve duruma göre hukuk borazanlığı yaparsanız; neyse gerisini söylemeyeyim, herkes kendine göre tamamlasın..!

****************

YANLIŞ MI ANLIYORUM

 

            Garo Paylan Meclis’e bir önerge veriyor ve tabi önerge iade edilmekle kalmıyor; anında bir linç söylemi ve “ tek millet, tek devlet “ vurgusu ve “ Hain Garo Paylan!”

               İçeri de bunlar olurken ve Paylana kızgın yağlar eritilirken, Amerikan Başkanı Biden, Ermeni meselesindeki görüşlerini tekrar etti ve “ soy kırım “ dedi!

Peki, bunu diyen Biden için, Garo paylana gösterdiğimiz tepkiyi gösterebildik mi?

Nerede o babayiğit?

Yumuşak ve kuşları ürkütmemek cinsinden adına tepki denirse, tepki işte!

             Madem bu sorunu anayasanın ilk dört maddesi gibi dokunulmaz, değişmez ve teklif edilmez görüyorsan, çık o minval üzere bir tepki göster ki inandırıcı olasın!

            Mesela NATO üyeliğini derhal sorgula ve de ki “ beni katliamla itham eden bir ortakla NATO’ da yan yana olmam “ diye!

           Diyemezsiniz ve bunu söylemek gibi bir cesaretiniz de yok; çünkü NATO’nun bizi neremizden ve nasıl bağladığını bilmeyen mi var?

Ama olsun, şu an elinize Garo Paylan düştü ve üstelik HDP’li!

             Yaklaşan seçimlere iyi bir malzeme ve şimdi millet ittifakı” denilen kankalar için de mükemmel bir savunma alanı “ bak işte biz bunlardan dolayı HDP’ ye mesafeliyiz “ gibi!

Yani kim HDP üzerinden bu konuları iyi işler, ısıtırsa halkımız tabi ki yüksek öngörüsüyle oyları onun kutusuna atacaktır, bundan zerre şüphem yok!

              Yalnız bu mesele vesilesiyle Reis, Ermeni patriği Maşalyan’a bir mesaj yolladı “ Osmanlı döneminde savaşta yaşamını yitiren Ermeni vatandaşlarımızı saygıyla anıyorum “ diye!

            Ermenilerin hangi savaşta öldüğünü açıklamadı ama benim gibi harften yola çıkarak binlerce sözcük, tümce üreten bir paranoyak bundan o kadar sonuç çıkarır ki!

En iyisi Garo Paylan’ a sormak lazım “ Reis ne demek istedi “ diye?

Bu kaddim toprakların bir arada yaşayan güzel insanları vardı.

Ermeniler, Süryaniler, Keldaniler, Rumlar ve daha niceleri...

              Şimdi yoklar ve uzak dağ boylarında koca gövdeli ceviz ağaçları vardı. Sormuştum ; “ bunları buraya kim dikti “ diye?

Yaşı doksanı aşmış İsmail dayı gözlerimin içine baktı ve yanağında bir damla gözyaşı!

             “Beraber yaşardık, sadece ceviz mi, bak şu üzüm bağlarının hepsi onlardan kalma ve şu dağın yamacındaki sekiler de pirinç tarlasıydı, hepsini onlar yaptı ve bilmiyorum, nasıl oldu, ne yaptık, şimdi yoklar işte!”

Şimdi yoklar işte!

Geride her taş köprüde, eski han, hamam ve de tarihi cami duvarlarının taşlarında izleri duruyor!

Kimdi, kimlerdi, nereye gittiler?

             Şimdi biz bize kaldık! Rahat mı duruyoruz, rahat mı ediyoruz ve neden bir türlü gün yüzü görmüyoruz?

Büyük bir Anadolu illencesidir “ zulmün artsın ki zeval bulasın!”

Çok fena mı buluyoruz ne?

              Ne yaptıysak kat, kat yaşıyoruz ve bu bir Tanrı buyruğudur, üstelik tövbe edip günahlarımızdan arınmayı aklımızın ucundan bile geçirmiyoruz!

              Çünkü genlerimiz güzel yaşamı red ediyor ve neden “ yuvalarının kötü koktuğunu” annelerine soran ibibik yavruları gibi!

Yavrularına yanıtı “ biz de bu kıç varken, yuvanın suçu yoktur “ diye!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.