ALTIN
 2.510,03
DOLAR
 32,5947
STERLİN
40,4574
EURO
 34,8297

 

 

             Daha düne kadar Aynur Doğan adlı bir sanatçıdan haberim yoktu. Sağ olsunlar yasaklar sayesinde öğrendim.

              Bu yasaklar hiçbir işe yaramaz. Dahası yasaklanan kişinin reklamını yapmış olursunuz. Bizim millet olarak yasaklara karşı bir alerjimiz var.

Şimdi fıkranın tamamını unuttum.

Şöyleydi sanırım.

Batmak üzere olan gemiden insanları tahliye etmeleri lazım.

Kaptan hiç kimseyi ikna edemiyor. Yalvarmaya başlıyor.

 "Hey Allah'ım bana bir yol göster".

Yaradan kaptana "denize girmek yasaktır" yaz.

Yazıyı gören ne kadar Türk varsa doğru denize!

            Bu ülke imparatorluktan kalma bir mirastır. İmparatorluk demek "farklı dil, din, etnik kökenden olan toplulukların oluşturduğu, merkezi otoriteye bağlı" bir yapıdır. Dolayısıyla imparatorluğun devamı olan Türkiye Cumhuriyet'inde, millet dersem kızıyorlar farklı topluluklar vardır.

             Bugün için bu farklı topluluklardan biri Kürtlerdir. Açık söylemek gerekirse asimile olmayan tek topluluktur. Diğerleri asimile olmuş.

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Bu işin yasaklarla, şiddetle çözülemediği ortada.

             O zaman ülkenin toprak bütünlüğüne bozmayacak bir çözüm bulmak zorundayız. Bu çözümü biz Türkler ve Kürtler beraber bulacağız.

           İşin içine 3.ülkeler girdikçe sorunların içinden çıkmak zorlaşıyor. Son 38 yılda bu iş için harcanan para iki trilyon dolar civarında. Bu şu anlama geliyor. Bugünkü Türkiye en az iki kat daha fazla zengin olacağı anlamına geliyor.

           Bu soruna çözüm bulamazsak ileri gitmemiz zor. Dünyada hiçbir çatışma sonsuza kadar sürmemiştir. 500 yıl da sürse eninde sonunda anlaşmak zorundayız. Bakın insanlarımız %250 artan kiralardan dert yanıyorlar. Biz kendi vatandaşımıza ev yapamıyoruz ama Suriyeliler için sınırda yüz bin konut yapmaya çalışıyoruz.

            Daha geçen gün beş vatan evladını toprağa verdik. Yüreğimiz yanıyor. Evlat kendinin olmayınca, kan üzerinden siyaset yapmak kolay. Gel de sen onu bir de onun anasına babasına sor bakalım.

             Eğer sövmekle, vurmakla, kırmakla vs ile iş bitecek olsa şimdiye kadar biterdi. Bir çatışmanın, kavganın kazananı olmaz.

             Efendim, bütün bunları yapsak terör biter mi? "Hayır bitmez!". Ama toplumdan destek görmez ve çok marjinal hale gelir ve bunu da sürdüremezler.

          Ben şahsen Fırat'ın doğusunu görmüş bir insanım. Kürtler kadar misafirperver, seni severse gözü gibi koruyan insanlardır. Ayrı devlet kurma peşinde olanlar yok mu?" Olmaz olur mu?". Var. Ama bunlar Kürt toplumunun çok küçük bir kesimi.

              Türkiye'de bu sorunu açık açık konuşulacak ortam yok. Emin olun konuşabilsek çözüm buluruz. Benim kanaatim bu sorunun bitmesini istemeyen iç ve dış odaklar var.

Dış odakların olması gayet normal.

          Kim kimin gelişmesini ister? İç odaklar üzerine yazı yazabilecek cesaret bende yok. Yalnız sadece bu çatışmalarda ölenlerin kimin çocukları olduğuna bir bakın bakalım?

Aynı durum Kürt tarafı içinde geçerli.

            Hangi dış ülkeye gitsek karşımıza hep Kürt sorunu çıkıyor. Ülkemizin elini ayağını bağlıyor. Koskoca ülkenin ayağına pranga vurulmuş gibi. Hatta gibi değil gerçekten bizi hareketsiz bırakıyor.

Son söz: Birbirimizi öldürmekle bitiremeyiz. İnsanları öldürmek değil yaşatmak gerek.

 

 Zaten insanı kendi başına bıraksan en fazla yüz yaşına kadar yaşayacak. Türküsü bile var.

Son iki kıtasını yazayım.

 

Gördüm iki kişi mezar eşiyor

Gam gasevet gelmiş, boydan aşıyor

Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor

Gel de bu dünyayı, yor deli gönül

***

Mevla’m kanat vermiş uçamıyorsun

Bu nefsin elinden kaçamıyorsun

Ruhsatı, dünyadan geçemiyorsun

Topraklar başına vay deli gönül

 

Abdullah karaca

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.