Emekli-Sen’i hukuk yoluyla durduramayanlar bu seferde idari yollara başvurmaya başladılar. Anakara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.10.2003 tarihinde açılmış olan kapatma davasını reddetmesi üzerine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü, 02.12.2003 tarihinde yani bu karardan 1,5 ay sonra 81 il Valiliğine Genel Müdür imzalı olarak gönderdiği genelge ile Türkiye’deki sendika yasalarında sendika kurmalarına dair düzenleme bulunmayan grupların (Emekliler, Köylüler, Öğrenciler, Ev Kadınları) sendika başvurularının alınmaması ve işlem yapılmaması talimatı verildi.
Emekli-Sen genelgenin iptali için Danıştay 10. Dairesi'nde dava açtı ve Danıştay 10. Dairesi sendikayı haklı bularak genelgenin iptaline karar verdi. daha sonra Danıştay Daireler Kurulu'nda onanan karar kesinleşti.
Elbette sendika iç yargıya taşımanın yanı sıra, örgütlenme özgürlüğü ihlalinden dolayı konuyu Türkiye’nin üye olduğu uluslararası kuruluşlara da taşıdı. Bu çerçevede genelgeyle ilgili hem DİSK hem de Emekli-Sen, Uluslararası Çalışma Örgütü Türkiye Direktörlüğüne başvurdular.
ILO Türkiye Direktörlüğü'nün, Sendika'nın yaptığı başvuruyu Örgütün merkezine iletmesi üzerine, ILO Standartları Bölümü Örgütlenme Özgürlüğü Şube Başkanı Bernard Gernigon imzalı olarak, 11 Mart 2004 tarihinde sendikaya gönderdiği yazıyla, "Emeklilerin örgütlenme haklarını kullanmalarında yaşanan sıkıntılara karşı, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile temasa geçilmesi talebiniz üzerine, Türkiye yetkilileri ile temasa geçilmiş olup konuyla ilgili verecekleri cevap tarafınıza bildirilecektir." şeklinde sendikaya bilgi verildi.
Emeli-Sen’in Avrupa’daki üst kuruluşu ETUC’a bağlı Emekli ve Yaşlı Sendikaları Federasyonu FERPA’nın 5. Olağan Genel Kurulu 3-4 ve 5 Mayıs 2007 tarihlerinde Belçika’nın Başkenti Brüksel’de yapıldı. Emekli-Sen’i temsilen sendika genel başkanı olarak delege sıfatıyla kongreye katıldım.
Avrupa’nın bütün ülkelerinden katılan delegelerin yoğun ilgilerinin yanı sıra Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) yöneticileri de kongreye katılarak destek verdiler.
2 gün önce 1 Mayıs 2007 tarihinde, İstanbul Valiliği'nin 1 Mayıs Taksim alanını yasaklamasından dolayı, Ankara’dan İstanbul’a giderken otoban gişelerinde arabaları durdurularak engellenen kitlenin içinde olan ve 1 Mayıs saldırının sıcaklığı ile kongreye katılan Emekli-Sen Genel Başkanı olarak, kongrenin ikinci günü kongre delegelerine hitaben bir konuşma yaptım: "Kongrenin değerli delegeleri, sendikal hakların çok zor kullanılabildiği bir ülke olan Türkiye’den geliyorum.
Türkiye emeklilerinden ve onların yegâne sendikası Emekli-Sen’den size selam getirdim" diye başladığım konuşmamda, Türkiye’deki anti demokratik uygulamalar ve sendikanın önüne çıkarılan engeller hakkında kongre delegelerini bilgilendirdim.
Emekli-Sen’in kuruluşu ile açılan ve birçoğu sendikanın lehinde sonuçlanan kapatma davaları konusunda açıklamalar yaptım, son hukuki duruma dair geniş bilgiler aktararak, sendikanın önüne çıkarılan engelleri aşmak için FERPA ile bağlı ulusal sendikalardan daha aktif destek beklediğimizi belirttim.
Konuşmamın son bölümünde, sendikanın 6. Genel Merkez Olağan Genel Kurulu'nun 16-17 Haziran 2007 tarihlerinde yapılacağını belirterek, FERPA ile bağlı bağlı sendikaların yöneticilerini destekleri için kongreye davet ettim.
Sendikanın kapatılması için açılmış olup devam etmekte olan davaya karşı, Türkiye'de FERPA’ya bağlı sendikalardan temsilcilerin katıldığı bir toplantı tertiplemek istediğimizi ancak yaşanan ekonomik sıkıntının sendikayı bu tür etkinlikleri yapmaktan alıkoyduğunu belirttim. Çünkü ülkeyi yönetenler sendikayı ekonomik yönden güç durumda bırakmak suretiyle FERPA ile ortak yapabileceklerin önünü kesmeye çalışıyordu.
Emekli-Sen Genel Başkanı olarak yaptığım bu konuşmanın ardından kürsüye çıkan birçok delege, Türkiye’de hükümetin sendikanın önüne çıkardığı engellerin aşılması için FERPA’ nın aktif rol alması ve Emekli-Sen’e destek vermesi yönünde konuşmalar yaptılar ve Kongre’de Türkiye hükümetine konuyla ilgili uyarı mektubu gönderilmesi kararlaştırıldı. Bunun üzerine, kongrenin sonuna doğru bir kez daha söz alarak kongre delegelerine teşekkür ettim.
Emekli-Sen, 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan Milletvekili Genel Seçimi'nde yeni seçilen 550 milletvekiline 20 Ağustos 2007 tarihinde, Ankara Kızılay Postanesi önünde yaptığı basın açıklamasından sonra, emeklilerin sorunları ile bu sorunların çözümü için emeklilerin sendikalaşmanın önündeki engelleri ortadan kaldıracak statü yasasının bir an çıkarılmasına dair talebini içeren bir mektup postaladı.
Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin sendikanın kapatılması talebini reddettiği kararının Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından, “Anayasa da emeklilere sendika kurma hakkı tanınmadığından, sendika hakkında kapatma kararı verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulması üzerine, davanın yerel mahkemede yeniden görülmesi öncesi, siyaset, sendika vet demokratik kamuoyuna yönelik yoğun bir çalışma yürütüldü.
Bu çerçevede genel başkanlar düzeyinde parlamento içi ve dışı siyasi partiler, sendikalar ve konfederasyonlar ile meslek odalarıyla görüşen sendika, tüm bu örgütleri 20 Eylül 2007 tarihinde Ankara Adliyesi'nde görülecek dava öncesi Ankara Gençlik Parkı Opera girişinden Adliye önüne yapılacak olan kitlesel yürüyüşe katılmaya çağırdı.
Bununla da yetinmeyen sendika, 18 Eylül 2007 tarihinde Mülkiyeliler Birliği toplantı salonunda düzenlediği ve birçok demokratik kitle örgütünün de katılarak destek verdiği basın toplantısında çağrısını yineledi.
Böylece 20 Eylül 2007 tarihinde duruşma öncesi sabah saatlerinde, Gençlik Parkı Opera girişinde Ankara kitlesiyle buluşan dışarıdan gelenler, üzerinde “EMEKLİ-SEN KAPATILAMAZ” yazılı pankart açarak Sıhhiye’deki Ankara Adliyesi'nin önüne yürüdüler.
Burada yapılan kısa açıklamadan sonra kitle adliye önünde beklerken, sendika Merkez Yürütme Kurulu, DİSK ve KESK genel başkanları ile katılımcı örgütlerin temsilcilerinden oluşan heyet duruşmayı izlediler.
İçişleri Bakanlığı vekilinin duruşmaya katılmamasından dolayı, mahkeme dosyayı müracaata bırakmaya karar verdi. Böylece dosya 90 gün içinde yenilenmediği takdirde dava düşecek ve Emekli-Sen kapatılmamış olacaktı. Dışarıya çıkan heyetten kısa bir açıklama yapılarak katılanlara teşekkür edildi.
Ne yazık ki, İçişleri Bakanlığı aynı gün içinde davayı takip eden avukatı aracılığıyla mahkemeye davanın yenilenmesi başvurusu yaptı ve mahkeme duruşmanın 9 Ekim 2007 tarihinde yapılmasını kararlaştırdı. Bunun üzerine sendika duruşmanın yapılacağı 9 Ekim öncesi, birçok eylem ve etkinlik yaptı. Bu çerçevede 28 Eylül 2007 tarihinde davanın geri çekilmesi talebiyle İçişleri Bakanlığı'na hitaben ülke çapında bir imza
Kampanyası başlatıldı. 5 Ekim 2007 tarihine kadar sürdürülen kampanyada toplanan imzaları teslim etmek üzere, 8 Ekim 2007 tarihinde İçişleri Bakanlığı önünde toplanan sendika yönetici ve üyelerine birçok sendika, demokratik kitle örgütü ile siyasi parti temsilcisi de destek verdi. Burada açılan dövizler ve atılan sloganlarla bakanlık davadan çekilmeye çağırıldı ve toplanan imzalar bakanlık kalemine teslim edildi.
İmzaların tesliminden sonra zincir oluşturan katılımcılar, alkış ve sloganlarla Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önüne yürüdüler. Burada Emekli-Sen kapatılamaz pankart ve dövizleri asan eylemciler oturma eylemine başladılar. Marşlar ve sloganlar eşliğinde devam eden oturma eylemini Halkevleri Genel Başkanı, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı ile DİSK Ankara Bölge Temsilcisi ziyaret ettiler ve destek açık lamsı yaptılar.
9 Ekim 2007 tarihinde, bir kez daha Ankara Gençlik Parkı Opera Girişi'nde bir araya gelen sendika yönetici ve üyeleri ile destekçi kurum yöneticileri buradan Ankara Adliyesi önüne yürüdüler. Başta DİSK ve KESK genel başkanları olmak üzere, iki konfederasyona bağlı sendikaların merkez ve şube yöneticileri, siyasi partiler ile meslek örgütü yöneticilerinin de katılıp destek verdikleri yürüyüş sonrası, önceden belirlenen heyet duruşmayı izlemek üzere adliyeye girerken, kitle adliye önünde sloganlarla sesini duyurmaya devam etti.
Maalesef Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi 9 Ekim 2007 tarihindeki duruşmada, başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olmak üzere, temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmeler, Anayasa’nın 90. Maddesi ile öğütlenme özgürlüğüne dayandırdığı önceki kararında direnmek yerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin bozma gerekçesine uydu ve Anayasa'nın 51. Maddesi, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu, 4688 sayılı Kamu Çalışanları Sendikaları Kanunu'nda emekliler kelimesinin geçmemiş olmasını, emeklilerin sendika kurmasının yasak olduğu şeklinde değerlendirerek sendikanın kapatılmasına karar verdi.
Yazı serimiz DİSK/TÜM EMEKLİLER SENDİKASI'NIN eylem ve etkinliklerinden örneklerle devam edecektir. Bir dahaki bölümde buluşuncaya kadar, hoşça kalın sağlıcakla kalın!
