ALTIN
 2.510,03
DOLAR
 32,5947
STERLİN
40,4574
EURO
 34,8297

 

 

              Yazı serimizin bir önceki bölümünün son paragrafında; daha önce davayı reddetmiş olan Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 9 Ekim 2007 tarihindeki duruşmada, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin bozma gerekçesine uyduğunu ve önceki kararında direnmeyerek Anayasa'nın 51. maddesi ile 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve 4688 sayılı Kamu Çalışanları Sendikaları Kanunu'nda emekliler kelimesinin geçmemiş olmasını, emeklilerin sendika kurmasının yasak olduğu şeklinde değerlendirdiğini ve sendikanın kapatılmasına karar verdiğini belirtmiştim.

               Kararın verildiği duruşmanın ardından, adliye önünde sendika genel başkanı olarak yaptığım açıklamada, mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi, mücadeleye devam edeceğimizi belirterek, "Biz sendikamızı kapatmıyoruz, buyurun siz mühür vurun. Ancak cezası ne olursa olsun, gerekirse cezaevinde yatma pahasına vuracağınız mühürü ben kıracağım.

              Ben içeri girsem bile arkadaşlarım bu mücadeleye devam ederler, iç hukuk yolları tükendikten sonra, dosyayı süresi için de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göndereceğiz ve hukuk mücadelemizi uluslararası hukukta sürdüreceğiz." diyerek konuşmamı bitirdim. Duruşmayı takip eden DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise yaptığı açıklamada Emekli-Sen’in kapanmadığını aksine bugün yeni kurulduğunu ifade ederek konuyu uluslararası sendikal hareket ile Avrupa Birliğine taşıyıp onların Türkiye üzerinde baskı kurmalarını sağlamaya çalışacaklarını söyledi.

                   Aynı şekilde duruşmayı takip eden KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ise, "Kardeş konfederasyon DİSK’in asli, konfederasyonumuzun ise fahri üyesi olan Emekli-Sen’in daima yanındayız. Bize düşen ne varsa yapmaya hazırız." dedi. Açıklamalardan sonra adliye önündeki eylem sona erdi.

              Kapatma kararının hemen ardından sendika organları yaptıkları toplantılarda mücadeleye devam kararı aldılar. Bu karar uyarınca, bir yandan örgütü motive etme yönünde iç çalışmalar yapılırken, diğer yandan Konfederasyon ile işbirliği içinde hukuki ve idari çalışmalara devam edildi. Uluslararası kurumlar ve sendikal hareketle yazışmalar yapıldı ve buraların devlet yetkililerine uyarı yazıları göndermeleri sağlandı.

             Bir yandan DİSK diğer yandan ise EMEKLİ-SEN kapatma kararını uluslararası alana taşıma çalışmalarına hız verdiler.

             Bu çerçevede Sendika Merkez Yürütme Kurulu, 12 Eylül 2007 tarihinde Avrupa Birliği Türkiye Komisyonu Sosyal İşler Sorumlusu'nu ziyaret etti ve kendisine kapatma davasına ilişkin bir dosya sundu.

               Dosyayı alan sorumlu, sendikanın talebini AB Genişleme Komisyonu'na ileteceğini belirtti. Dosyanın ulaştığı AB Komisyonu, 1 Ekim 2007 tarihinde Finans, Koordinasyon ve Yatırım Dairesi Müdürü Holger Svroeder imzalı, “Ziyaretinizden ve Emekli-Sen’in kapatılmasına ilişkin olarak bizi bilgilendirmek için gönderdiğiniz dosyadan dolayı teşekkür ederiz. Benzer bir mektubu DİSK de göndermişti.

              Bildiğiniz gibi Avrupa Komisyonu Türkiye’deki sendikal hakları ve uygulamalarını yakından takip etmektedir. Buna bağlı olarak yaptığımız düzenli toplantılarda çeşitli konuları Türk yetkililerin dikkatine sunuyoruz. Bu bağlamda Emekli-Sen mahkemesi ile ilgili gelişmeleride takip edeceğiz. Saygılarımla” ifadelerinin yer aldığı bir yazı gönderdi.

               Öte yandan Emekli-Sen’in üst kuruluşu DİSK ise çalışmalara kapatma kararından önce başlamıştı. Nitekim DİSK 18 Eylül 2007 tarihinde, Uluslararası Sendika Konfederasyonu (ITUC), Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avrupa Birliğinin (AB) ilgili komisyonlarına bir mektup göndererek süreci aktardı ve uluslararası sözleşmelerin “herkese” tanıdığı sendika kurma ve üye olma hakkının engellendiğini belirtti.

                DİSK mektubunda kurumlardan bu hak ihlalinin durdurulması için Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri nezdinde girişimlerde bulunmalarını talep etti.

DİSK, uluslar arsı sendika konfederasyonları ile kurumlara gönderdiği mektubun aynısını Genel Sekreter Musa Çam ile Genel Başkan Süleyman Çelebi imzalı olarak 18.09.2007 tarihinde, Türkiye’nin en üst yöneticileri Cumhurbaşkanı, Başbakan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı ve AB Genel Sekreterliğine de gönderdi.

                  Mektupların gönderildiği uluslararası kuruluşlardan Avrupa Komisyonu Genişleme Direktörü Christian Daniclsson, DİSK Genel Sekreteri Musa Çam’a Emekli-Sen’in kapatılmasıyla ilgili mahkeme sürecini aktaran mektubu aldıklarını ve Türk yetkililer nezdinde gerekli girişimlerde bulunulacaklarını belirten bir mektup gönderdi.

                Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri Jon Monks, DİSK Genel Sekreteri Musa Çam’a desteklerini bildiren bir mektup gönderdi.

Uluslar arası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Guy Ryder, zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a Emekli-Sen’in kapatılması durumunda Türkiye’ye yaptırım uygulanması için ILO nezdinde girişimlerde bulunacaklarını belirten bir yazı gönderdi.

               Tüm bu girişim ve yazışmaların devam ettiği süreçte, 9.10.2007 tarihinde Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Emekli-Sen hakkında verdiği kapatma kararındın ardından, sendikanın bağlı olduğu Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK bir kez daha Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na, Emekli-Sen’in hukuki süreci, anayasa ile temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin sendika hakkının düzenlendiği maddelerine vurgu yaparak, konunun uluslararası kuruluşlara başvuruya gerek kalmadan iç dinamiklerle çözülebileceğini, bunun için İçişleri Bakanlığının davayı geri çekmesinin yeterli olduğunu belirttiği bir mektubu gönderdi.

             Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin skandal bir kararla Emekli-Sen’in kapatılmasına karar vermesi üzerine, sendika ülkeye demokrasiyi getireceği, insan hakları ile temel hak ve özgürlükleri koruyacağı vaatleriyle halktan oy alarak iktidar olan AKP’nin söylemlerinin aksine, yasakçı ve antidemokratik uygulamalar içinde bulunarak Emekli-Sen hakkında kapatma kararı verdirttiği gerçeğinden hareketle bunu protesto etmeyi kararlaştırdı.

                Bu karar gereğince, 22 Kasım 2007 tarihinde Ankara'da parti genel merkezi önünde, sendika şube ve temsilciliklerin bulunduğu yerleşim yerlerinde ise partinin il veya ilçe başkanlıkları önünde basın açıklaması yapıldı ve siyah çelenk bırakıldı.

                Tüm bu gelişmelerin yaşandığı süreçte, Danıştay’dan hukuk dersi verir nitelikte bir karar çıktı. Bu yazı serisinin bir önceki bölümünde bahsi geçen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nün 2.12.2003 tarihinde 35985 sayı ile 81 il valiliğine içinde Emekli-Sen’inde bulunduğu, “sendika” adını kullanan kuruluşların evraklarının alınmaması ve işlem yapılmaması yönündeki genelgesinin iptali için Emekli-Sen tarafından, 2004 yılında Danıştay 10. Dairesi'ne 2004/11046 esas bo ile açılan genelgenin iptali istemli davayı ele alan Daire, 20.07.2007 tarih ve 2007/4117 karar no ile Türkiye’nin imzaladığı ve Anayasa’nın 90. Maddesi hükmü gereğince taraf olduğu uluslararası sözleşmelere vurgu yaparak, oybirliğiyle Emekli-Sen’in isteminin kabulüne ve genelgenin iptaline karar verdi.

              Emekli-Sen hakkında daha önce açılmış ve sendika lehinde sonuçlanmış birçok kapatma davasının kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen, Gaziantep şubesine karşı açılan bir davayı hukuksuz bir şekilde, sendika genel merkezine karşı sürdüren ve sendika lehinde olan Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ilk kararını temyiz ederek Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından bozulmasından ve mahkemenin sendika hakkında kapatma kararı vermesinden birinci derecede sorumlu olan İçişleri Bakanlığı'nın bu tutumunu protesto etmek üzere, 8 Nisan 2008 tarihinde Ankara Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan Emekli-Sen yönetici ve üyeleri, buradan İçişleri Bakanlığı önüne yürüdüler ve bakanlık önünde bakanlığı protesto eden bir basın açıklaması yapıldı. Aynı şekilde 9 Nisan 2008 İzmir’de, 12 Nisan İstanbul’da yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı.

               Görüldüğü gibi sendika, eylem etkinliklerine ara vermeden devam ediyordu. Bu çerçevede 20 Nisan 2008 tarihinde Ankara’da yapılacak miting öncesi, kamuoyunu emeklilerin sorunları hakkında bilgilendirmek ve mitinge katılımı arttırmak üzere 16 Nisan 2007 tarihinde ülke çapında tüm şube ve temsilcilikler tarafından eş zamanlı olarak basın açıklaması yapıldı ve bildiri dağıtıldı.

              Böylece, ekonomik nedenlerle dışarıdan sadece şube yöneticileri düzeyinde katılım sağlanmasının yanı sıra sendikalar ile siyasi partilerin destek verdikleri Emekli-Sen’in ikinci mitingi 20 Nisan 2008 tarihinde Ankara’da yapıldı.

(Yazı serimiz DİSK/TÜM EMEKLİLER SENDİKASI'NIN eylem ve etkinliklerinden örneklerle devam edecektir. Bir dahaki bölümde buluşuncaya kadar) hoşça kalın, sağlıcakla kalın!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.