ALTIN
 2.510,03
DOLAR
 32,5947
STERLİN
40,4574
EURO
 34,8297

 

      

Bugün en çok aradığımız duygudur umut.

Kendimizin, evladımızın, ailemizin,

Ülkemizin, Ulusumuzun, Cumhuriyetimizin,

Doğamızın, dünyamızın ve insanlığın geleceği adına…

“Herkes” için geçerli olmasa da,

Yaşamından mutsuz büyük bir çoğunluk,

Umudu arıyor bugünün koşullarında.

 

*

Umutsuzluğu en çok dile getirenler,

Geleceklerini ülkemizde göremeyen,

Umutlarına başka ülkelerde ulaşmak isteyen gençler.

Konunun çelişkili olan yanı ise,

Z kuşağı diye tanımlanan 7 milyon genç,

İş ve gelecek derdiyle umutsuzluk içinde,

Seçim sürecindeki partilerse,

İlk defa oy kullanacak diye,

Gençlerden oy almanın peşinde.

 

*

Yenidünya düzeninde,

Kuşakların tanımı harflerle yapılmaya başlandı.

X, Y, Z.

1965 – 1980 arasında doğanlar X,

1981 – 1995 arasında doğanlar Y,

1995 – 2012 arasında doğanlar da Z kuşağı.

Aileleri ve teknoloji ile ilişkilerine,

Sosyal alışkanlıklarına ve çevreleriyle olan iletişimlerine göre belirlenmiş,

Kuşakların nitelikleri.

X kuşağı bilgisayardan uzak büyümüş,

Bu yüzden yaratıcı, mantıklı ve çözümcülermiş.

Y kuşağı hem tembel hem de teknoloji meraklısı, hırslı ve değişimciymiş.

Z kuşağı ise bir yanda teknolojiye bağımlı, anlayışlı tüketici,

Öte yanda hırslı, kendine güvenen, istediğini elde etmeyi bilenmiş.

Konan kriterler 80 sonrası yenidünya düzeninin istediği insan tipi,

Aranan niteliklerin hepsi kişisel nitelikli.

Her insan kendi yaşamıyla ilgilenmeli,

Toplumun sorunları değil, kişisel çıkarları daha önemli.

*

Ocak 1987'de,

“Bu kadar az maaşla memur nasıl geçinecek?” sorusuna,

“Benim memurum işini bilir” yanıtıyla başladı,

Gemisini kurtaran kaptan olma yarışı.

Yaşama, sınıfsal temelde toplumcu bakana,

Sorunlara ulusal temelde çözüm arayana,

Gerici ve çağ dışı dendi,

Bireyselleştirilen yaşamda.

Arkadaşlıkların, dostlukların yerini aldı,

Telefonlar ve sosyal medya.

İnsanlar baş başa kaldı,

Olanca yalnızlıklarıyla.

 

*

Kendilerini bildiklerinden beri,

Yaşamı böyle bildi X, Y, Z gençliği.

Bu sömürü düzeninin gerçekleri,

İşsizlik, yokluk, yoksulluk olarak çıkınca karşılarına,

Gelecek endişesi ve umutsuzlukla,

Çareyi arıyorlar yurt dışında.

 

*

Dönüp bakınca eski dünyaya,

Tanımlar ve dönemler arasındaki farklar çıkıyor ortaya.

Var olan düzene karşı gençlerin duruşlarıyla tanımlanmıştı kuşaklar.

68 ve 78 kuşağı,

ABD emperyalizmine karşı,

Tam Bağımsız Türkiye’yi savundular.

Özgürlükten, emekten ve barıştan yana oldular,

Yaşama kişisel değil, toplumcu baktılar.

Kendi geleceklerini değil,

Çalışanların, üretenlerin, işçinin, köylünün,

Kısacası düzenin ezdiği Halkın,

İnsanca ve hakça bir düzende,

Mutlu ve geleceğinden umutlu yaşaması için çalıştılar.

Farklı yolları düşünseler de çözüm adına,

Yalnız bırakmadılar birbirlerini,

Kendilerini yok etmek isteyen düzenin karşısında,

Dimdik durdular, yaşamları pahasına...

Mutlu ve onurlu.

******

Öncesi,

Cumhuriyetin ilk kuşakları.

Esaretin, cehaletin ve sefaletin karanlığını yaşadılar,

Savaşarak özgürlüğü ve bağımsızlığı kazandılar.

100 yıl öncesinin yokluk koşullarında,

Cumhuriyet Devrimimizle,

Cehaletin karanlığından,

Sefaletin yokluğundan kurtulmanın,

İnsan ve yurttaş olmanın,

Onuru ve gururuyla,

Çocuklar, gençler, kadınlar, erkekler,

Mutlulukla ve gelecekten umutla,

Yaşama ve geleceğe gülümsediler,

Örnek olmalılar bizlere,

Bugünün koşullarında,

Var olan sorunlar karşısında,

Mutsuz ve umutsuz olan gençlere ve herkese.

Metin Altıok’un

Kanadı Kırık Bir Akşam’dan seslenişiyle,

“Yarın farklıdır bugünden,

Adı değişir hiç olmazsa.

Kara bir suyu

Geçiyoruz şimdilerde

Basarak yosunlu taşlara.

Sen bugünden yarına

Birazcık umut sakla.”

************

Sözün özü,

Türkiye coğrafyasında,

İnsanca, barış içinde, kardeş ce sine,

Yaşamda mutlu ve gelecekten olmanın yolu,

Demokratik Laik Cumhuriyet’tir.

Umudu Yaşamak

      

Bugün en çok aradığımız duygudur umut.

Kendimizin, evladımızın, ailemizin,

Ülkemizin, Ulusumuzun, Cumhuriyetimizin,

Doğamızın, dünyamızın ve insanlığın geleceği adına…

“Herkes” için geçerli olmasa da,

Yaşamından mutsuz büyük bir çoğunluk,

Umudu arıyor bugünün koşullarında.

*

Umutsuzluğu en çok dile getirenler,

Geleceklerini ülkemizde göremeyen,

Umutlarına başka ülkelerde ulaşmak isteyen gençler.

Konunun çelişkili olan yanı ise,

Z kuşağı diye tanımlanan 7 milyon genç,

İş ve gelecek derdiyle umutsuzluk içinde,

Seçim sürecindeki partilerse,

İlk defa oy kullanacak diye,

Gençlerden oy almanın peşinde.

*

Yenidünya düzeninde,

Kuşakların tanımı harflerle yapılmaya başlandı.

X, Y, Z.

1965 – 1980 arasında doğanlar X,

1981 – 1995 arasında doğanlar Y,

1995 – 2012 arasında doğanlar da Z kuşağı.

Aileleri ve teknoloji ile ilişkilerine,

Sosyal alışkanlıklarına ve çevreleriyle olan iletişimlerine göre belirlenmiş,

Kuşakların nitelikleri.

X kuşağı bilgisayardan uzak büyümüş,

Bu yüzden yaratıcı, mantıklı ve çözümcülermiş.

Y kuşağı hem tembel hem de teknoloji meraklısı, hırslı ve değişimciymiş.

Z kuşağı ise bir yanda teknolojiye bağımlı, anlayışlı tüketici,

Öte yanda hırslı, kendine güvenen, istediğini elde etmeyi bilenmiş.

Konan kriterler 80 sonrası yenidünya düzeninin istediği insan tipi,

Aranan niteliklerin hepsi kişisel nitelikli.

Her insan kendi yaşamıyla ilgilenmeli,

Toplumun sorunları değil, kişisel çıkarları daha önemli.

*

Ocak 1987'de,

“Bu kadar az maaşla memur nasıl geçinecek?” sorusuna,

“Benim memurum işini bilir” yanıtıyla başladı,

Gemisini kurtaran kaptan olma yarışı.

Yaşama, sınıfsal temelde toplumcu bakana,

Sorunlara ulusal temelde çözüm arayana,

Gerici ve çağ dışı dendi,

Bireyselleştirilen yaşamda.

Arkadaşlıkların, dostlukların yerini aldı,

Telefonlar ve sosyal medya.

İnsanlar baş başa kaldı,

Olanca yalnızlıklarıyla.

*****

Kendilerini bildiklerinden beri,

Yaşamı böyle bildi X, Y, Z gençliği.

Bu sömürü düzeninin gerçekleri,

İşsizlik, yokluk, yoksulluk olarak çıkınca karşılarına,

Gelecek endişesi ve umutsuzlukla,

Çareyi arıyorlar yurt dışında.

*

Dönüp bakınca eski dünyaya,

Tanımlar ve dönemler arasındaki farklar çıkıyor ortaya.

Var olan düzene karşı gençlerin duruşlarıyla tanımlanmıştı kuşaklar.

68 ve 78 kuşağı,

ABD emperyalizmine karşı,

Tam Bağımsız Türkiye’yi savundular.

Özgürlükten, emekten ve barıştan yana oldular,

Yaşama kişisel değil, toplumcu baktılar.

Kendi geleceklerini değil,

Çalışanların, üretenlerin, işçinin, köylünün,

Kısacası düzenin ezdiği Halkın,

İnsanca ve hakça bir düzende,

Mutlu ve geleceğinden umutlu yaşaması için çalıştılar.

Farklı yolları düşünseler de çözüm adına,

Yalnız bırakmadılar birbirlerini,

Kendilerini yok etmek isteyen düzenin karşısında,

Dimdik durdular, yaşamları pahasına...

Mutlu ve onurlu.

*

Öncesi,

Cumhuriyetin ilk kuşakları.

Esaretin, cehaletin ve sefaletin karanlığını yaşadılar,

Savaşarak özgürlüğü ve bağımsızlığı kazandılar.

100 yıl öncesinin yokluk koşullarında,

Cumhuriyet Devrimimizle,

Cehaletin karanlığından,

Sefaletin yokluğundan kurtulmanın,

İnsan ve yurttaş olmanın,

Onuru ve gururuyla,

Çocuklar, gençler, kadınlar, erkekler,

Mutlulukla ve gelecekten umutla,

Yaşama ve geleceğe gülümsediler,

Örnek olmalılar bizlere,

Bugünün koşullarında,

Var olan sorunlar karşısında,

Mutsuz ve umutsuz olan gençlere ve herkese.

Metin Altıok’un

Kanadı Kırık Bir Akşam’dan seslenişiyle,

“Yarın farklıdır bugünden,

Adı değişir hiç olmazsa.

Kara bir suyu

Geçiyoruz şimdilerde

Basarak yosunlu taşlara.

Sen bugünden yarına

Birazcık umut sakla.”

*

Sözün özü,

Türkiye coğrafyasında,

İnsanca, barış içinde, kardeş ce sine,

Yaşamda mutlu ve gelecekten olmanın yolu,

Demokratik Laik Cumhuriyet’tir.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.