2023 seçimleri tam bir strateji savaşı şeklinde geçeceğe benziyor.
Eğer muhalefet büyük bir hata yapmaz ise Sayın Erdoğan ve ekibi gidici.
Görünen o ki Sayın Erdoğan da yavaş yavaş savaş baltalarını çıkardı. İlk hamlesi, karşısına çıkacak aday olan İmamoğlu’nu seçimden uzaklaştırmak oldu. Kolay değil 20 yıllık iktidarında hiç yenilmeyen Sayın Erdoğan, İstanbul seçimlerinde ilk kez hatta iki kez yenildi. Bu nedenle her şeyi kullanarak hamleler peş peşe gelecek.
Anlaşılan Sayın Erdoğan karşısına aday olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nu istiyor. Adaylıkta adı geçen diğer aday Sayın Mansur Yavaş’ı bile bir şekilde saf dışı edecek gibi.
Saraçhane toplantısında o alanı dolduran demokrasi yandaşları içinde sadece altılı masaya ait yurttaşlar değil, HDP, İşçi Partisi, sol partili yurttaşlar da vardı.
Saraçhane daveti yapılırken bir şey gözden kaçtı. Bu toplantı herhangi bir partinin meydan toplantısı değil, demokrasiye yapılan darbeye karşı bir direnişti.
O meydanda bulunan yurttaşlarla yapılan söyleşilerden anlaşıldı ki, demokrasiyi özümsemiş tüm muhalif kesimler oradaydı.
Keşke davet yapılırken onların da adları anılsa idi.
Sırasıyla yapılan genel başkan konuşmalarında sadece Sayın Babacan, Selahattin Demirtaş’ın adını anarak ona yapılanlara karşı çıktı.
Bu seçimde unutulmaması gereken bir konu var ki, o da çok önemli. O da altılı masadan dünyanın en ünlü adayını da çıkarsanız, Kürt yurttaşların oyları olmadan seçim kazanılmaz.
Efendiler, bu Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turda kazanılmalı, başka seçenek yok.
Altılı masanın değerli Genel Başkanları ne olur artık şöyle söylersek böyle mi olur, böyle yaparsak mağdur mu yaratırız psikolojisinden kurtulun. Her ne olursa olsun gereğini yapın.
Bu iktidarın kimseye söyleyecek sözü kalmadı. Yıllarca her türlü hakareti yaptığı BAE, Suudi Arabistan, Mısırlı Sisi ile hiçbir şey yokmuş gibi görüş, Esat’la görüşmek için Putin’i araya koyan birinin siz kimle görüşürseniz görüşün söyleyecek sözü olamaz. Hele hele bebek katili Apo’ nun mektubunu meydanlarda okutan, kırmızı bültenle aranan kardeşini TRT ekranlarına çıkarılması unutulabilir mi?
Son dönemlerde yaşanan olaylar ve altılı masada ki genel başkanlarca söylenen sözler medyaya düştü. Ne olur, ortalıkta dolaşan bu söylemlerin yurttaştaki yarattığı yıkımı görün artık. Bunları ortaya konuşacağınıza birbirinizle konuşup çözseniz.
Altılı masanın Değerli Genel Başkanları; yıllardır uydurma yakıştırmalarla tutuklu olan TSK’nın Değerli Komutanlarını, Sayın Osman Kavala’yı ve Sayın Selahattin Demirtaş’ı hapishanede ziyaret edin. Bakın 85 yaşındaki komutan hayata veda etti.
Bu birkaç güzel sözle geçiştirilecek bir durum değil. Sizler, demokrasiye ve özgürlüğe inanan, vicdanlı insanlarsınız. Bu bir siyasi gelenek değil, insani bir görevdir. Halkta bu konuda büyük bir beklenti var.
Siyaset yürek işidir. Yüreği olmayanlar bu göreve soyunmasınlar, talip olmasınlar. Oldularsa da bir an önce çekilip gitsinler.
SON SÖZ: “Güneş, diz çökenlerden önce ayakta duranları aydınlatır..”
CHINUA ACHEBE
