ALTIN
 2.510,03
DOLAR
 32,5947
STERLİN
40,4574
EURO
 34,8297

 

 

              Bir insandan çok iri kıyım bir gorile daha fazla benzeyen adam adliye koridorundaki kalabalık arasından beşinci ağır ceza mahkemesi duruşma salonuna girmekte olan avukat kılıklı şahsa ısrarla sesleniyordu; Em jı eşirekın evi dewey iro dawi le binin (Biz aynı aşiretteniz bu davayı bugün burada bitirin) direktifini veriyordu.

             İfade etmeye çalıştığım bu olay 17.01.2023 tarihinde Şenyaşar ailesinin Malatya adliyesinde görülen hastane dosyası davasıyla ilgili duruşma sahnesinden bir kesit.

              Bu ve benzer İnsan haklarına yönelik, yaşam hakkını ortadan kaldıran davaların sonucuna bakıldığında, yargılamanın hukuka uygunluk yerine güç odaklarınca verilen talimatlar doğrultusunda gerçekleştiği, doğrudan cezasızlığın esas alındığını görürüz. Bu durum her türlü yasallığın ve meşruiyetin ortadan kaldırıldığı ve her kes için ürkütücü olabilecek bu duruma gelindiğini gösteriyor.

               Yürürlükteki yargı sisteminin içinde bulunduğu durumu bundan daha iyi izah eden bir manzara bulunamazdı. Güç- iktidar talimatıyla icra edilen bir hukuk anlayışı bu gün tedavüldeki temel hukuk anlayışıdır. Evrensel hukuk kuralının dışına çıkıldıktan sonra her türlü hukuksuz kararın arkasında ister devlet erki, ister, mafya baronu, isterse aşiret mensubu birey olsun hiç fark etmez, çünkü hukuk bitmiş, devlet kendi yasallığını yok sayarak hukuk ve adalet kavramları yerine kendi yasasızlığını ihdas etmiştir.

                 Tıpkı Ömrünün baharında üstü çıplak genç üniversite öğrencisi Kemal korkut’u üzerinde patlayıcı taşıyor diye öldüren polisin beraat edildiği, olayı görüntüleyerek haberleştiren gazetecinin hapis cezasıyla cezalandırıldığı gibi…

                Mutlak kötülüğün, mutlak hukuksuzlukla buluştuğu hiç bir yerde can ve mal güvenliği aranamaz. Dün farklı bir hukuksuzluğun mağduru olanlar bu gün çok daha şiddetli bir hukuksuzluğu dayatarak kendilerini tatmin edebilirler ancak yarın kendilerinin mağduru olacakları daha farklı bir hukuksuzluğun kısırdöngüsünden nasıl kurtarabilirler.

               Türkiye tarihi ve kritik bir seçim sürecine girdiği bu günlerde son derece kaygı verici gelişmeler yaşanmaya başlandı. Bu hayra alamet bir durum değildir.

               Siyasal cinayetler, muhalefet öncülerine yönelik tehdit içeren eylem ve söylemler, eşit, demokratik, güvenli bir seçimin yaptırılmayacağına dair düzenleme ve emir vakiler, parti kapatma kararları yaşanan hukuksuz düzenin devamını esas alan tehlikeli dayatmalar ülkenin bu gününü olduğu gibi yarınını da karartacak gelişmelerdir.

              Tüm bu gelişmeler karşısında dağınık ve sorumsuz tutumu sürdürmekte ısrarlı çıkarcı muhalefet liderleri kendi kişisel ve kurumsal çıkarlarını bir an önce bir kenara bırakarak tutum almazlarsa tarihi bir vebalin altına girmekten kendilerini alıkoyamayacakları gibi halka da hesap veremeyecek duruma geleceklerdir.

             İnsancıl, kapsayıcı, demokratik bir işbirliğiyle def edilebilecek bir belanın, kişisel, ırkçı, çıkarcı,  ideolojik dar bakış ve dayatmalarla kalıcılaştırmanın izahı olamaz.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.