ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

Aslında bu iki kurum da bir ve Turgut Özal tıp merkezi bünyesinde hizmet veren bundan sonra da yeni açılan ve hizmete giren yer ile birlikte hizmet üretmeye çalışılan yerler.

İnönü üniversitesi ve Turgut Özal tıp merkezi ile ilgili yazı yazmak karaciğer nakil hastanesinin kuruluşu ve bu gün açılışiı yapılsa da bunların geriye dönük tarihçesini ve emeği geçenleri hatırlamazsak hatırlatmadan bu İşe başlarsak bizde tıpkı karaciğer nakil hastanesini açanlar gib hata yaparız eksik bilgi vermiş oluruz.

İnönü üniversitesinin temeli taa 1975 li yıllarda o zaman ki Malatya nın önde gelen siyasiler ve svil toplum örgütlerinin yoğun çalışmaları ve daha sonraki önemli derece de görev yapan bazı rektörlerin çabaları ile bu günkü devasa üniversite meydana geldi.

Turgut Özal tıp merkezi de merhum hemşerimizin ismini taşıan şekli ile ve onun gayretleri ile doğunun hatta orta doğunun çok önemli bir tıp merkezi haline geldi. Yine burada kendisini seversiniz sevmezsiniz beğenirsiniz beğenmezsiniz ben şahsen böyle bir eser Malatya ya kazandırdığı için beğendiğim ve hizmetlerine saygı duyduğum Fatih Hilmi oğlunu saygıyla anıyorum ve saygıyla selamlıyorum.

Rahmetli Turgut Özal başbakanken de Cumhurbaşkanı iken de çok değerli destekler vermiş ve bir eşi de Amerika’da bulunan bir hastane meydana getirmiş olsa da özellikle 2002 den sonraki süreçte siyasilerle üniversite rektörünün kısır çekişmeleri sonucu istenilen yardımı devletten alamamış dolayısıyla da istenilen hastane de bütün çabalara rağmen yerine oturtulamamıştır.

12 Eylül zamanı ve sonrasında gelen rektörler üniversite de ve o zaman devlet hastanesi bünyesinde hizmet veren hastane bölümünü daha ziyade irticacı gerici zihniyetlerle yönetmiş ve irticai çalışmalarda Türkiye genelinde üçüncü sıraya kadar yükselmiş durumdaydı.

Turgut  Özal tıp merkezinin bu günkü yerine taşınmasıyla 90 lı yıllarda “ bana bilim adamı değil bizim adam lazım “ diyen zihniyetin yerine daha çağdaş biraz da asker kökenli  olan Ömer Şarlak paşa ve arkasında taa devlet hastanesi bünyesindeyken bu hastanede kariyer ve çalışmaya başlayan daha sonra sırasıyla doçent yardımcığından Prof luğa yükselen ve Ömer şarlak paşadan sonra da iki dönem rektörlük yapan Fatih Hilmioğlu rektör olarak görev yapmış ve bu günkü İnönü üniversitesi ile birlikte Turgut Özal tıp merkezi  önce kendi bünyesi içerisinde kampus olarak büyümüş güzelleşmiş yolları mekanları çağdaşlaştırılmış spor komplekslerinden sosyal yaşama kadar her birim modern şartlara getirilmiş ve üniversite Türkiye genelinde isim yapmaya başlamıştır.

İnönü üniversitesi kendi şartları ile bir bilgisayar ağı kurarak öğrencilere sunulmuş devasa bir

Kütüphane yapılarak öğrencilere sunulmuş bilimsel çalışmalarda çok önemli dereceler almış bir yandan da Turgut Özal hastanesinin gelişmesi ve geliştirilmesi için yoğun çalışmalar yapmıştır.

Bu yapılanların hepsi bilgi birikimi ve tecrübesi olan Fatih Hilmi oğlu döneminde olmuştur.

Fatih Hilmioğlu önce pratisyen sonra yardımcı doçente devamında doçent ve Profesör lük ünvanlarını hep bu üniversitede alan bu hastane de başhekimlik arkasında tıp fakültesi dekanlığı ve neticede iki dönem rektörlük yaptığı ve bu görevlerde bulunduğu için İnönü üniversitesinin ve Turgut Özal tıp fakültesinin tıp merkezinin ruhunu en iyi bilenlerden biri di.

Bütün çalışmalarını gecesini gündüzüne katarak üniversitenin ve tıp merkezinin gelişen gelişmesi gereken bilimsel ve çağdaş alanda geride kalmamak adına yapan Hilmi oğlu Malatya da mutlaka bir karaciğer nakil hastanesi yapılmasının şart olduğunu gördü ve hemen girişimlerde bulundu.

Çünkü Fatih Hilmioğlunun yanında mesai arkadaşı Prof. Dr. Sezai YILMAZ gibi bir bilim adamı bir deha vardı ve bu deha adam karaciğer naklinde Türkiye de birinci Dünya da ikinci adamdı.

İşte tamda böyle bir zaman da karaciğer nakli hastanesinin Malatya ya kazandırılmasına karar veren ve hayata geçmesi için girişimlerde bulunan hilmioğlu 2001 yılında ilk olarak karaciğer nakline başlamıştır ve 2008 yılı artık tam anlamıyla Sezai yılmaz ve arkadaşlarının karaciğer nakli yaptığı yıllar olmuştur.

Bu çalışmaları en hızlı bir şekilde bütün engellemelere rağmen yapan Hilmi oğlunun önü hep dün o resmin içerisinde ki bazı siyasiler tarafında kesilmiştir aynı çok zaman önce “ bize bilim adamı değil bize bizim adam gerek “  diyen zihniyet tekrardan hortlatılmak istenmiştir  ve de hortlatılmıştır.

 

 Fatih Hilmi oğlu iktidar kanadında destek bulamamsı ve görevinin sona ermesi ile karaciğer nakil hastanesi dahil bir çok hizmeti zorunlu olarak bırakarak ayrılmıştır.

Şimdi esas konuya gelmek gerekirse geçen günlerde İnönü üniversitesi Turgut Özal tıp merkezi bünyesinde ki Kara ciğer nakil işleri Fatih Hilmioğlunun başlattığı şimdiki rektör Cemil çelik in gayretleri biten yeni yapılan hastanenin açılışı yapıldı ve bundan sonra Prof. Dr. Sezai Yılmazın başında olacağı bu hastanede yapılacak.

Hastanenin açılışına Kalkınma bakanı Cevdet Yılmaz Gümrük ve ticaret bakanı Bülent Tüfekçi Malatya ve Elazığ valileri ile birlikte BİR DÖNEM ORAYA karanlık yer diyen AKP kadroları yığınla oradaydı ve açılışa katıldı.

Bir dönmeler o üniversite ve tıp merkezine yapılan yapılması gereken hizmetleri yatırımları engelleyen önünde duran herkes hatta orduzu pınar başından üniversiteye kadar olan bölüme sokak lambası taktırmayarak orası karanlık iyice karanlık kalsın diyenlerin hepsi bu açılışta boy gösterdi poz vererek resimler çektirdi.

Ancak oranın emeğini çeken o hastanenin yapılması hayata geçmesi için çok yoğun çabalar sarf eden dönemin rektörü Fatih Hilmi oğlu ne yazık ki yapılan açılışa çağrılmadığı gibi bir kere olsa bile ismi bile anılmadı.

Şimdi ben burada özellikle AKP milletvekilli  ve siyasi kadrolarına soruyorum; İnönü üniversitesi ve Turgut Özal tıp merkezi şimdi aydınlandı mı? Bilimsel çalışma ve sosyal yaşam anlamında üniversite o zaman kaçıncı sıradaydı şimdi kaçıncı sırada.

Üniversite de değerlerimiz değerini koruyor mu? Örneğin Üniversite bir müdürü evinde ki ev hanımı olan eşi dışında bir dekanla imam nikâhlı yaşıyor mu? Ve bunlar üniversiteyi aydınlatacak olaylar mı?

Turgut Özal tıp merkezi rahmetli Özal’ın düşlediği seviyeyi neden yakalayamıyor? Sizin bu olumsuzluklarda payınız yok mu?

Bütün bunlardan sonra Sezar’ın hakkının Sezar’a neden verilmediğini sormak da bizim görevimiz olsa gerek diye düşünüyorum. 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.