ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

İstanbul Atatürk hava meydanında gerçekleşen kalleşçe haince yapılan canlı bomba saldırıları tüm Türkiye’yi ve Dünya yı acıya boğmuş bütün insanlarımızı derinden üzmüş kahretmiştir.

Bu acıyı bizlere yaşatan teröre terör örgütlerine yüz bin kez nahlet olsun. Aynı şekilde nerede olursa olsun hangi ülkede olursa olsun bu cani ruhlu terörü ve terör örgütlerini besleyen onlara destek veren kim hangi ülke varsa onlarda Allahlarında bulsunlar aynı acılara gark olsunlar.

Resmi yetkililerin ilk açıklamalarına göre saldırıyı Bu Güne Kadar ki Katliamlarda görüldüğü gibi IŞID denilen dinci kalleş şereften yoksun cani örgüt mensuplarının gerçekleştirdiği belirtilmiştir. Gerçekleştirilen bu saldırı bir katliamdır.

Bir kez daha bu katliamı gerçekleştirenleri ve arkasındaki onlara bu canilere destek veren güç veren kişi kurum ve ülkeleri de şiddetle kınıyorum. Saldırıda yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı yaralılara acil şifalar diliyorum. Aslında son zamanlarda en kolay yol olan başsağlığı temennileri oldu hâlbuki ülke olarak halklar olarak bir bütün olunsa ve bu katliamlara ve yapanlara karşı birleş ilerek hareket edilebilinse belki de bu kadar başın sağ olsun mesajı vermeyeceğiz ve güzel günlerde barış dolu günlerde şen şakrak yaşamamıza devam edeceğiz.

Ama nerede? Bu hunharca adice yapılan saldırıda 42 vatandaş hayatını kaybetmiş 238 in üzerinde vatandaşta 30 – 40 ağır olmak üzere yaralanmışlardır. Yazıktır Günahtır.

Bütün bunlar başbakanın “ güvenlik zafiyeti yoktur “ sözünün tam aksine bana göre tamamen güvenlik zafiyetinden vurdumduymaz ve bir iktidar boşluğundan meydana gelmiş diye düşünebiliriz.

Bu ülkede MİT ne iş yapar? Hava alanına bu caniler nasıl bu kadar üzerlerinde ki her türlü patlayıcı ve kalenşikoflarla yaklaşmışlar? Bunlar hep sorgulanması araştırılması gereken çok önemli mevzuatlar.

Düşünün ki olayın hemen ilk sabahın da TBMM toplandı ve başta ana muhalefet CHP, MHP ve HDP Bu olayın araştırılmasını istediler ancak bu istek AKP oyları ile ret edildi. Hiçbir iktidar (içinde kendi parmağı yoksa )ülkesinde ki terör eyleminin araştırılmasını ret etmez ) diyor Emre kongar

Bu bence düşündürücü ve manidardır.

Neden ne için ret ediyorsun kardeşim?  Ey hükümet …Yüce mecliste 4 parti olarak birleşin bütünleşin ve bu terör belasının üzerine hiç korkmadan çekinmeden neden gitmezsin ey hükümet……

Neden niçin araştırılmasını istemiyorsun. Demek ki araştırıldığında bu şerefsiz ahlaksız adi kalleşçe yapılan saldırının ucu birilerine mi dokunacak diye mi korktular. Gayri ihtiyari böyle düşünmek durumunda kalıyor insan   

Türkiye otuz – otuz beş yıldır acılarla analarımızın gözyaşları ile günlerini geçiriyor.

 Peki, bu acı günler ne zaman bitecek.

 

Bakın son 6 -7 yılda meydana gelen katliamları şöyle bir gözden geçirelim ve biraz vijdanen düşünelim derim.

 

28 Aralık 2011 Uludere Roboski Katliamı‘nda 34 yoksul köylü bombalanarak öldürüldü. Tayyip Erdoğan TSK’ya ve hava kuvvetlerine teşekkür etti. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

 

11 Mayıs 2013 Reyhanlı Katliamı‘nda Suriye’ye sınır, cihatçı tehdidi altındaki ilçede yaşayan 54 kişi öldü. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

 

13 Mayıs 2014 Soma Katliamı‘nda 301 maden işçisi öldü. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

 

5 Haziran 2015 Diyarbakır Katliamı‘nda 5 HDP’li öldü, 400’den fazla kişi yaralandı. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

 

20 Temmuz 2015 Suruç Katliamı‘nda 33 devrimci öldü. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

 

10 Ekim 2015 Ankara Katliamı‘nda 100 kişi hayatını kaybetti. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

 

12 Ocak 2016 İstanbul Sultanahmet Katliamı‘nda 10 kişi yaşamını yitirdi, 15 kişi yaralandı. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

 

17 Şubat 2016 Ankara  Merasim Sokak Katliamı‘nda 29 kişi hayatını kaybetti, 61 kişi yaralandı. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

 

13 Mart 2016 Ankara Güvenpark Katliamı‘nda 36 kişi yaşamını yitirdi, 125 kişi yaralandı. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

 

19 Mart 2016 İstanbul İstiklal Caddesi Katliamı‘nda 4 kişi yaşamını yitirdi, 36 kişi yaralandı. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

 

7 Haziran 2016 İstanbul Vezneciler Katliamı’nda, 5’i polis 7’si sivil olmak üzere 12 kişi yaşamını yitirdi, 36 kişi de yaralandı. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

 

En son 28 Haziran 2016 İstanbul Atatürk Havalimanı Katliamı’nda, en az 44 kişi hayatını kaybetti, 30 – 35 ağır olmak üzere 238 kişi de yaralandı. AKP, saldırının üzerinden bir saat dahi geçmeden en iyi bildiği şeyi yaptı, yayın yasağı getirdi.

 

Bütün katliamların sonunda anında yayın yasağı getiriliyor. Bu da anlamlı ve manidardır diye düşünmeden edemiyorum. Neden? Niçin ?

Bu kaoslu yaşam ne kadar devam edecek.  Bu gün ülkemizde insanlar gerçekten şans eseri yaşıyorlar her an her dakika bir yerlerde bir canlı bomba denilen şerefsiz hain saldırı olur ve hepimiz potansiyel ölüme adayız.

Durum bu halde iken Anaların, bacıların babaların kardeşlerin  göz yaşlarının durması ve bu ülkede kardeş kavgası  orta doğuda ki kavgalar kamplaşmaların bitmesi mümkün mü.?

Ülkemiz yani Türkiye’miz Dünyanın en güzel bir bölgesinde ve yer altı yer üstü zenginlikleri gibi üzerinde yaşayan her türlü etnik yapı ve dinsel mezhepsel inançlara mahsus insanların yaşadığı güzel üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke.

Bu güzel ülke her çeşit etnik yapıya ve inanç guruplarına yer altı ve yer üstü zenginlikleri ile herkese bütün halklara bütün inançlarda ki halkımıza yetecek her türlü imkâna sahip bir ülke.

Peki, neyi paylaşamıyoruz da yıllardır ülkemizde ve orta doğuda her türlü kavgalar katliamlar kadınlara kızlara tecavüzler işkenceler devam ediyor.

 Yıllardır 40-50 bin insanımız ölüyor öldürülüyor gencecik askerlerimiz polisimiz hain tuzaklarla katlediliyor sivil dağda ki ya da ovada ki bağda ki insanlarımız öldürülüyor analar bacılar, babalar, kardeşler kan ağlıyor?

Son zamanlarda doğu ve güney doğuda insanlar katlediliyor evleri yaşamları yok ediliyor

Öncelikle şunu belirteyim ki bu kardeş kavgası artık şiddetle sadece bir bölgeye yapılan gece gündüz demeden operasyonlarla önlenemiyor. Öldürmekle Ölmekle bu iş olmuyor artık bunu anlamamız ve görmemiz gerek ve yeni öncelikle barış dolu süreçler başlatılarak bu ülkeyi huzurlu ve güvenli bir ortama getirmeliyiz 

 Görünen o ki  bu vahşetin durması durdurulması da bu anlayışla mümkün değil.

Bu güzelim ülke TÜRKİYE CUMHURİYETİ olarak kurulmuş ve bu sınırlar ile bu al bayrakla ilelebet yaşayacaktır yaşatılacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Zaten bu ülkeyi bölmeye parçalamaya kimsenin gücü yetmez yetmeyecek. Zaten o niyette kimse olmaz olamaz.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.