ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

15 Temmuz Türkiye tarihine kara hatta kapkara bir leke olarak geçmiştir. Darbelere amansız fakatsız lakinsiz kesinlikle net bir tavırla duruşla karşı çıkmak yapanlarla da kesinlikle mücadele etmek gerekir etmemiz gerekir. Öncelikle 15 darbe girişimini girişim yapanları destek verenleri  bu düşünce ile şiddetle ve nefretle kınıyorum.

Daha önce çok kez söyledim en kötü demokrasi yani bu günkü sözde demokrasi bile en darbeden çok çok iyidir. Darbelerin meşru bir zemini yoktur gayri meşru ve halkların iradesine karşı yapılan faşist bir harekettir. Nokta.

Üstelik bu FETTÖ darbe girişimi sırasında meclisi cumhurbaşkanının külliyesini kaldığı oteli bunların da ötesinde halkın üzerine bombalar atarak kendi vahşetini ortaya koymuştur. Diğerleri bu güne kadar hiçbir darbe de görülmemiş ancak halkın üzerine bomba atılmasına Türkiye halkları başta roboski olmak üzere o günden bu güne kadar doğu ve güney doğuda birçok yerleşim yerini yok edecek şekilde çok şahit olmuş çok da can kaybı vermiştir.

Bu faşist darbe girişimini Halkımızın onurlu dik duruşu ile durdururken en önce yapılması gereken darbeyi darbe yasaları ile kapatamayacağımıza göre bir an önce 12 Eylül faşist anayasasını değiştirmek demokratik bir anayasa yapmak gerekir.

MGK, YÖK, RÜTÜK ve yasama yürütme yargı erklerinin bağımsızlaşması gibi ana maddeler anti demokratik seçim yasaları siyasi partiler yasası bir an önce değiştirilmeden demokratik parlamento oluşmadan demokrasi ve demokratikleşmek gerçekten zor.

Şunu da kısaca önemli bir düşünce olarak darbede sonra “ demokrasi nöbeti “ için toplanan vatandaşlarımızın tüm Türkiye de tek sloganları olan dini argümanlarla ne demokrasi olur ne de demokrasi gelir bunun altını çizeyim. Demokrasi ile dini siyaseti birbirine karıştırmamak ve ayrı ayrı değerlenmesi gereken toplumsal olaylardır.

15 Temmuzun üzerinde iki haftadan fazla bir zaman geçmiştir. Her ne kadar darbecilerin çok büyük bir bölümü yakalanıp yargıya çıkarılıyor olsa da halen bir tehlike olduğunu sezinleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan halkın direnişini sona erdirmiyor. Mutlaka bir bildiği vardır.

Reisi Cumhur son demediği için de yerel de darbelere karşı olan guruplar halklar akşamları Malatya da Malatya büyükşehir belediye başkanı Ahmet Çakır Battalgazi belediye başkanı Selahattin Gürkan Yeşilyurt belediye başkanı Hacı uğur Polat ve büyük şehir belediyesine bağlı Maski, Esenlik, konsey 44 gibi kurum ve kuruluşlar halkı her akşam 20 den sonra hükümet konağı binasının önüne “ demokrasi nöbetine! “ davet ediyorlar. Halkımız zaten o davet olsa da olmasa da Türkiye genelinde hep haklı olarak ayaktalar.

Yine söylüyorum halkın bilmediği üst yönetimlerin ısrarla üzerine düşerek tedbiri elden bırakmadığı şu günlerde 50 binden fazla insan kamu görevlisi görevden alındı.

TSK lar da %46 düzeyinde general amiral ihraç edildi tutuklandı binden fazla subay beş yüze yakın ast subay ihraç edildi büyük bölümü tutuklandı halen mahkemeler devam ediyor halen OHAL kapsamında alınan kararlar doğrultusunda darbeci faşistler temizlenmeye çalışılıyor.

Tabii bu FETÖ cü darbecileri ve onların uzantılarını dallarını kollarını hep birlikte yok etmek temize çıkarmak çok kolay ve basit bir olay değil. O nedenle büyük bir özveri ile çalışmalar devam ediyor bizlerde bakacağız göreceğiz.

Var sayalım ki çok uzun sürmez bunlar devletin kılcal damarlarına kadar girenler dışarıda sivil uzantısı olanlar dernekler okullar vs vs bunların hepsi temizlendi ve bu Cemaat yani FETÖ terör örgütü bitti.

Dolayısıyla başta TSK Komuta kademeleri olmak üzere bütün kamu kuruluşlarında bir zafiyet mutlaka olacak.

TSK da ki açık mutlaka Askeri şurada doldurulmaya çalışıldı.

Peki diğer devlet daireleri ne olacak.,

 O nedenle bu temizliği yaparken temizlenen yerlere aklı ve bilimi esas alan, cumhuriyetimizin demokrasinin temel nitelliklerine sımsıkı bağlı aydın ve yurtsever vatansever laik demokratik hukuk devletini savunan gerçek dindar vatandaşlar getirilmelidir.

Yoksa onların yerine, diğerlerinin yaptığı gibi bilgisiz ehliyetsiz liyakatsiz ve sadece “ benim adamım “ “ bizim adam “ anlayışı ile saçma sapan düşüncelere sahip çeşıt çeşit Cemaatlere dinci dernek ve vakıflara bağlı şeriat özlemcisi müritler dinciler yerleştirildiği sürece cumhuriyetimiz ve demokrasimiz her zaman tehdit altında olacaktır.

BU nedenle Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan tüm halklarımız farklılıklarımıza rağmen bir arada son on beş günkü duruş gibi duruşumuz devam etmeli devam ettirmeliyiz.

Bu gün Türkiye de ki yaşayan bütün halklar inançlar ve mezhepler hep birlikte darbeye karşı canını siper etmiş ülkesi için canı pahasına mücadele vermiştir vermektedir.

 Devletin yeniden ve hemen demokratikleşmesi ülkede barışın kardeşliğin tekrardan yerleşmesi barış sürecinin bir an önce hayata geçirilmesi insan haklarının ihlal edilmeden uygulanması adına çok ama çok ivedi ve sağlıklı çalışmalar yaparak ivedi olarak hayata geçirmek  gerekiyor.

Mecliste gurubu bulunan partiler demokratik anayasa için mutlaka bir araya gelmeli asgari müşterek olan demokrasiden birleşmelidir. Meclis dışında ki siyasiler STK ler bir bütün olarak Bütün kademelerde bütün çalışmalarda ortak kararlar alarak kişi ya da kurum kuruluşları düşünerek değil ülkemizi ve geleceğimizi düşünerek kararlar almaları gerekmektedir.

Alınacak esas kararlar da ki İşin özü şudur; Bu ülkede Tarikat ve cemaat bataklığı kurutulmadan sahte dinci şeh ve şıhlar temizlenmedikçe bu ülke darbelerden kurtulamaz evrensel demokrasiye geçemez geçirmezler.
Belki Bu gün Gülen cemaati gider gidiyor   Ama Yarın da hangisi hangi şartlarla geri gelir ya da getirilir hiç belli değil. Büyük ihtimalle Allah esirgesin Allah korusun şayet yine öyle bir girişim olur ve başarılıda olurlarsa bu kez taş üstünde taş gövde üzerinde baş bırakmayacak gaddar olan bir güruh ile IŞİD vari ve anlayışı ile donanımlı tehlikeyle karşı karşıya kalırız.

O nedenle Türkiye ve Türkiye’yi yönetenler artık aklını başını almalı çözüm demokrasi çözüm insan haklarına saygılı olmakta ve ülkenin Alevi’si ile, Sünni’si ile, Türküyle, Kürdü ile ve bütün Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan halkları ile al bayrak altında birbirlerini kabul ederek ve severek yaşamayı sağlamak gerekir gerekiyor.

Aslında Cumhurbaşkanı genel başkanlarını çağırırken hiçbir kötü niyete mahal vermeden kötü niyette beslemeden milli iradeye de saygı duyarak 6 milyondan fazla oy almış 59 milletvekili olan HDP yi de göz ardı etmemeli barış için dostluk için ülkemizin geleceği için bu çalışmaya katmaya çalışmalıydı.

Ortak kararlar alınarak ülkenin ortak çıkarları müşterekinde bileşilerek en azında bu yangını bu kor ateşi söndürene kadar ülkenin bekası için asgari müştereklerde birleşme sağlansaydı ben inanıyorum ki giden cemaatin yerine başka bir cemaat gelme ihtimali kalmaz ve korkulan rüya olan cemaati cemaatle temizleme eylemi de fikri de hiç gündeme bile gelmezdi diye düşünüyorum.

Kısaca söylemek gerekirse önümüzde ki süreç darbeler ve darbecilere karşı çok net ve ilkeli kararlı karalar alma ve Türkiye ye bu vahşeti girişim olarak ta olsa yaşatmamaktır.

Ülkemiz 1960 yıllardan bu güne kadar çok darbe gördü yaşadı ve hep ülkemiz ülkemizin sağcısı solcusu dindarı ve demokrat insanları bundan çok zararlar gördü.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.