ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

Günümüz Türkiye’sine bu kelime ne kadar uyuyor ne kadar yakışıyor onu siz halkımızın takdirine bırakıyorum.

Ülkemiz özellikle 12 Eylül faşizminden faşist darbeden sonra tamamen dejenerasyona uğramış her türlü çağdaş ve gerçek anlamda sosyal yapı bozulmuş Dinci akımlara ses çıkarılmaz iken sol ve sosyal demokratlarla birlikte bazı ülkücülerde nasibini alırken bu kesimler yerle bir edilmiş yerine dinci gerici örümcek kafalı zihniyetler monte edilmeye çalışılmış ve bu gün görünen o ki bundan da başarılı olmuşlar.

Büyük düşünür şair Nazım Hikmet’in de aşağıda ki söyleminde de yazdığı gibi alçaklığın hainliğin ikiyüzlülüğün puştluğun kısacası bütün kokuşmuşluğun at oynattığı bir ortam hazırlanmış. O gün o darbeyi yapan adam kılığında ki demokrasi ve insan hakları katilleri düşmanları tarafında bu şerefsizliklerin tohumları atılmış bu günde o tohumlar haddinden fazlası ile meyvesini vermeye başlamış çoğalarak meyve vermeye daha doğrusu pislikleri şerefsizlikleri üretmeye devam ediyor.

Türkiye de 12 Eylüle gelebilmek için kontur gerillasından tutun derin devletin bütün mekanizmaları harıl harıl çalışmışlar.

Başta Maraş, gazi, Malatya Hamido katliamları olmak la beraber sokaklarda sağcı solcu kavgaları katliamları fitili ateşleme yetmiş olacak ki bu olaylarda sonra 12 eylül sabahı tüm Türkiye darbe marşları ile uyandı.

Neticede bu faşist düşünce bir anayasa hazırladı ve bu anayasa % 93 lerle kabul edildi.

O zamanki baskı ve işkencelerde zulüm görenlerin feryatları yeri göğü inletiyordu.

Sıkıyönetim ilan edilmiş insanlar özellikle demokrasi mücadelesinde olan hele bir de ön saflarda olanlar tek tek ya da toplu olarak götürülüyor 40 – 50 gün hiç haber dahi alınamıyordu.

Sıkıyönetim ve her türlü baskı altında yapılan o anayasa oylaması na % 7 oy vermeyen insan vardı ve neticede o HAYIR diyen yüzde yedilik aydın kesim haklı çıktı 12 Eylülü yapan yaptıranlarda ölümlerinde bile cenazeyi taşıyacak insan bulamadılar. Hep lanetle anıldılar halende lanetle anılıyorlar. Ben tekrardan diyorum ki her türlü her şekilde yapılan terörü yapan yaptıran arkasında duranları dili dini mezhebi düşüncesi ne olursa olsun şiddetle ve nefretle kınıyor lanetliyorum.

Bizim bu güzel Türkiye’miz her türlü güzellikleri yer altı yer üstü zenginlikleri taşıyan koruyan bir ülke.

Ülkemize yakışanı ülkemizin çıkar ve menfaatlerini korumak kollamak da bizim asli görevimiz.

Dedelerimiz Atatürk ve silah arkadaşları ile bir Osmanlı imparatorluğuna karşı durmuş kan vermiş bu vatanın sınırlarını çizmiş.

Bu sınırlar içerisinde her türlü insanı ve halkı birlikte yaşaması için önce bir meclis sonra da Cumhuriyeti kurmuşlar.

Bize düşen bu meclisin saygınlığını daha demokratik bir kurum haline getirerek Cumhuriyetin ve tüm halkların inançların birliğini beraberliğini sağlamaktır.

Bunların sağlanması için halkımız dik durmalı vatanını bayrağının söz konusu olduğu yerde her şeyin teferruat olduğunu unutmamalı unutmamalıyız.

Tabii bunları yaparken hiçbir yana tabii olmadan teslim olmadan el etek öpmeden sadece ülkemizde barış içerisinde delikanlıca hep beraber yaşamak için yapmalıyız.

Şu günlerde ülkemizde anayasa değişikliği ile ilgili bir referandum söz konusu.

Gerçi daha netleşmedi tarihi bile belli değil ancak özellikle sosyal medyaya bakıyoruz kendini anlı şanlı spor adamı sanan ya da müzisyen sporcu sanatçı ne kadar iktidarda nemalanmaya çalışan nemalanan adam varsa ben mesajını aldım ben dedim sen de der misin? Geyik muhabbetine girmişler.

Ancak onlar bunu yaparken alkış tutanlar bir gemide bazı gençler HAYIR da HAYIR var ya da bu gibi sloganlar atınca hepsini toplamış götürmüşler.

O gençler başkaları gibi yağcı yalaka bir tavır alsalar ve sahte bir dille bazılarının hoşuna gidecek sloganlar atmış olsalardı şimdi el üstünde tutulur vatan kurtaran kahraman gibi ağırlanırlardı.

Alçaklık hainlik iki yüzlülük almış başını gidiyor. Birileri bunu ciddi anlamda körüklüyor ve insanların böyle davranması için de teşvik ediyor olacak ki her geçen gün sayıları artıyor.

Hâlbuki yine büyük üstat Nazım Hikmetin dediği gibi Esas olan sadece yaşamak değil Esas olan insana yakışır şekilde ve onurlu yaşamaktır.Bunu yapamıyorsanız kişiliğinizden ve kimliğinizden taviz vererek bir yerlere gelmiş bir koltuk kapmış olsanız ne yazar.? Para pul kariyer koltuklar gelir geçer ancak inansın onuru gururu bir yok oldu mu yok edildi mi evet olsa ne yazar hayır olsa ne yazar?

Önemli olan hem gururlu hem nefisli kimseye eyvallah demeden kendi özgür iradenle özgürce kararlar vermek. Bunu yapamıyor ondan bundan ya da akçeli koltuklu hesaplar yapıyor yavşaklaşıyorsan ve öyle hareket ediyorsan sana zaten söylenecek söz yoktur sen her şeyi almış! Almaya da devam edersin demektir.

Öyle görünüyor ki Nisan ayında bir anayasa değişikliği referandumu yaşanacaktır.

Dileğimiz temennimiz ülkemize ülkemizde yaşayan halklarımıza bayrağımıza zara vermeyen vermeyecek olan bir sonuç ortaya çıkar der sizi Büyük üstat büyük düşünür ve şair Nazım Hikmet le baş başa bırakıyorum kelimelerini tek tek analiz ederek okumanızı diliyorum

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.