ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

AKP NİN DÜN DEDİKLERİ İLE BU GÜN YAPTIKLARI ÇOK FARKLI

 

03 Haziran 2017 22:26
AKP NİN DÜN DEDİKLERİ İLE BU GÜN YAPTIKLARI ÇOK FARKLI

 

 

14 Ağustos 2001 - AKP’nin kuruluşunda Erdoğan ne diyor?

AKP Diyor ki “Bugün Türk siyaset hayatında lider oligarşisinin çöktüğü gün olarak, tekelci bir anlayışa dayanan liderlik anlayışı yerine kolektif aklın temsilcisi olan liderlik anlayışının yerleştiği gün olarak geçecek.”

 

Parti Programı Ve Uygulama Farklılıkları

 

AKP O zaman Programında diyor ki “Herkes özgür olmadıkça kimse özgür değildir” özdeyişi, partimizin temel ilkelerindendir. Partimiz, bireyi bütün

Politikaların merkezine alarak demokratikleşmenin sağlanmasını, temel insan hak ve özgürlüklerini temin etmeyi ve korumayı en önemli ödevleri arasında sayar.”

 

Ancak Görünen o ki

 Bugün hapishanelerde 221.607 kişi bulunmaktadır...

 Hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur...

 Bırakın vatandaşları üniversiteler bile konuşamamaktadır…

 

AKP O Zaman programında Diyor ki “Toplumları ve devletleri tahrip eden yozlaşma, yolsuzluk, usulsüzlük, çıkarcılık, iltimas, hukuk önünde ve fırsat açısından eşitsizlik, ırkçılık, partizanlık, despotluk gibi olumsuzluklar partimizin en yoğun mücadele alanlarıdır.”

 

Ancak görünen o ki

 Yolsuzluklar o kadar sıradanlaştı ki, artık kimsenin ilgisini dahi çekmemektedir...

 Bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna sadece biz değil, bütün dünya tanık oldu...

 Şimdi Rıza Zaraf’ı kurtarmak için Hükümet, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı seferber olmuş

Durumda...

 

AKP O Zaman programında diyor ki “Kamusal yaşamın her alanında tam şeffaflık ve hesap verme anlayışı hâkim kılınacaktır.”

 

Ancak görünen o ki

 Bırakın hesap vermeyi, demokratik hakkını kullanıp hesap sormaya kalkanlar kendilerini hapishanelerde buluyor...

 Şu anda Türkiye Avrupa’nın en büyük kara para aklayan ülkesidir...

 Türkiye’ye, uyuşturucu, insan ticareti, rüşvet paralarının tamamı hiçbir sorgulama yapılmaksızın

Girebilmektedir.

 Merkez Bankası Türkiye’ye giren milyarlarca doların kaynağını göstermemek için “net hata ve noksan” deyimini kullanmaktadır.

“Düşünce ve ifade özgürlükleri uluslararası standartlar temelinde inşa edilecek, düşünceler özgürce açıklanabilecek, farklılıklar birer zenginlik olarak görülecektir.”

 Düşüncelerini özgürce ifade ettiler diye, yüzlerce akademisyen üniversitelerden atıldı...

 

AKP O zaman programında diyor ki  “Partimiz bütün vatandaşlarımızın özgür haber alma ve düşüncelerini yansıtma hakkını esas kabul eder.

Çağımız demokrasilerinin vazgeçilmez koşullarından biri özgür medyanın varlığıdır. Başta anayasa olmak üzere medyaya ilişkin tüm yasal çerçeve ele alınarak, medyanın ifade özgürlüğüne getirilen ve demokratik toplum

Cumhuriyet Halk Partisi düzeninin gerekleri ile bağdaşmayan yasak ve cezalar kaldırılacaktır. Yazılı ve görsel medyanın özgürlükleri, titizlikle korunacak ve tekelleşmeye fırsat tanınmayacaktır.”

Ancak Görünen o ki

 Şu anda Türkiye’nin hapishanelerinde 150’nin üstünde gazeteci var...

“Hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı bütün unsurlarıyla gerçekleştirilecektir. Tüm bireylerin hak arama yolları kolaylaştırılacaktır.”

 Türkiye, Birleşmiş milletler “Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi”ne koyduğu çekince ile

“adil yargılama” ve “tutulanlara insani muamele” yapmayacağını resmen bildirmiştir.

 KHK ile görevine son verilen iki kişinin görevine dönmek için başlattıkları açlık grevine yapılan müdahale…

“Parti içi demokrasi, bireyin ve azınlık görüş sahiplerinin hukuku ve demokratik yarışma hakları sağlanarak geliştirilecektir.”

 Davut oğlu’ nun bir parti içi darbeyle (4 Mayıs 2016 saray darbesiyle) görevine son verilmesi...

Davut oğlu’ nun Başbakanlık koltuğunu terk etmek zorunda kalması.

“Parti adaylarının tespitinde tüm üyelerin katılımıyla yapılacak ön seçim sistemi esas alınacaktır.”

 Bu ilke hiçbir zaman gerçekleşmedi...

“Seçimle gelen herkesin kanunen vermek zorunda olduğu mal bildirimi şeffaf olarak kamuoyunun bilgi ve denetimine sunulacaktır.”

 Bu ilke hiçbir zaman gerçekleşmedi... Davut oğlu “siyasi etik kanunu” getirecekti... Adalet ve

Kalkınma Partisi Genel Başkanı, “seçim öncesi böyle bir düzenlemenin zamanlaması ve içeriği doğru gelmiyor” diyerek engel oldu…

 

AKP O Zaman programında Diyor Ki “Milletvekili ve bakanların yargılanmaları önündeki anayasal engeller kaldırılacak; dokunulmazlık, tüm kamu görevlilerinin yargılanabilmeleri önündeki engeller ve ayrıcalıklarla birlikte ele alınacak ve milletvekillerinin meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerine inhisar ettirilecektir.”

Ancak görünen o ki

 Yolsuzluk yaptığını Mısırdaki sağır sultanın dahi duyduğu – bildiği kişiler, bırakın yargılanmayı tam

Aksine özel koruma altına alındılar... Son gayrimeşru anayasa değişiklikleri ile Kul hakkı yemek artık

Anayasal güvence altına alındı...

“Kuvvetler ayrımı ilkesi hassasiyetle uygulanacaktır. Yasama, yürütme ve yargı güçleri arasında ve denge denetim sağlanacaktır.”

 Kuvvetler ayırımı ilkesi de artık yok… Dolayısıyla demokrasi de oksijen çadırında…

***********

Görünen o ki AKP anlayışına ve düşüncesine göre dün dündür bu gün bu gündür. Programları da dahil bütün söyledikleri yazdıklarının tam aksine farklılıkları ortaya koyarak insanların beyin hücreleri ile dalga geçmekte maharetleri uç noktada görülmektedir.

 Buna rağmen bu ülkede % 40 ın üzerinde oy almaktalar.

Aslında bu sonuçlar da üniversitelerde tez olarak tartışılması incelenmesi gereken çok önemli bir konu olarak ele alınması gerekir. 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.