Adalet ve demokrasi” arıyoruz!
Bugün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü…..
Türkiye, basın ve ifade özgürlüğü açısından zor günlerden geçiyor. Basın özgürlüğü endeksinde biraz daha gerileyerek 180 ülke içerisinde 159’uncu olmamız elbette tesadüf değil. Biz aşağıda imzası bulunan basın meslek örgütleri ve üyesi gazeteciler, bu tablodan büyük bir üzüntü duyuyoruz.
Haberlere erişim yasaklarının getirildiği, sansürün ve ekonomik cezaların RTÜK ve Basın İlan Kurumu gibi kurumlarla normalleştirildiği, oto sansürün olağan bir hal aldığı, güvencesiz ve sendikasız çalışmanın yaygınlaştığı, açlık ve sefalet ücretleriyle gazetecilerin yaşamaya mecbur bırakıldığı, akreditasyon uygulamalarının yaygınlaştığı günlerden geçiyoruz. Tüm bu ağır tabloda; mitinglerde görev alan gazetecilere, haber peşinde koşan gazetecilere, eleştirel yazılar kaleme alan gazetecilere çeşitli yasal düzenlemelerdeki zorlama gerekçelerle gözaltı ve tutuklamalar yapılmakta; ev hapsi kararları uygulanmaktadır. Türkiye, haberi gözaltına alma ve tutuklu gazeteci ayıbından bir an önce kurtulmalıdır.
Tüm bu tablo; biz gazeteciler kadar halkımızın da önemli bir demokrasi problemidir. Yaşadığımız bu tablo halkın haber alma hakkının önüne geçmekte, düşünce ve ifade özgürlüğünün geliştirilmesine engel olmaktadır.
Terörle Mücadele Kanunu, Dezenformasyon Kanunu, Siber Güvenlik Yasası gibi bir dizi yasa ile hedef alınan gazetecilik mesleği, bugün etki ajanlığı ve gündemde tartışılan farklı düzenlemeler ile yine hedef alınmaya çalışılmakta ve yeni tutuklamalar ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Adalet Bakanlığı’na ve hükümete sesleniyor ve Anayasal güvence altında olan basın ve ifade özgürlüğüne yönelik yasal girişimleri durdurup, demokratik bir rejim için düzenlemeler yapılması çağrısında bulunuyoruz. Gazetecilik mesleği hedef alınmaktan, meslektaşlarımızı “olası suçlu” olarak göstermekten vazgeçilmeli, demokratik rejimlerde olduğu gibi mesleğimizin saygınlığı ifade özgürlüğü ile geri kazandırılmalıdır.
Bugün genç meslektaşlarımız mesleğimizi yapmaktan kaçınmaya başlamışsa bunun ana sebebi önce bu saydığımız anti-demokratik düzenlemeler ve güvencesizliktir. Gazetecilere bedel ödettirmekten bir an önce vazgeçilmeli ve bunun sadece gazetecilere değil aynı zamanda demokrasiye de bir bedeli olduğu unutulmamalıdır.
“Gazetecilik suç değildir” ve “Özgür Basın Özgür Toplum demektir” demeye devam edeceğiz.
Avrupa Gazeteciler Birliği Türkiye Temsilciliği
DİSK Basın-İş
Çağdaş Gazeteciler Derneği
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği
Gazeteciler Cemiyeti