Eğer bir milleti yok etmek istiyorsanız, o milleti kendi içinde böleceksiniz. Din, ırk, mezhep, tarikat temelinde ayrıştıracaksınız. Ondan sonra düşünme yeteneğini kaybettireceksiniz. Ondan sonra da birbirine düşman edip çatıştıracaksınız. Siz de bir kenarda oturup onların yok olmasını seyredeceksiniz. Hiç de hoş bir görüntü değil. Ama komşularımızda yaşanan gerçek böyle.
Son günlerin moda deyimi olan yerli ve milli kavramı toplumda yeteri kadar tartışılmadığı kanaatindeyim. Bu yerli ve milli kavramı bir seçim stratejisi olduğu bir gerçek. Toplumu ayrıştırdığı da bir gerçek.
Yerli ve milli olanlar ve yerli ve milli olmayanlar diye toplum bölünüyor mu?
Yerli ve milli kavramı bence antiemperyalist ve milliyetçi bir kavram. Bu kavrama göre ekonomi, askeri, siyasi anlayış antiemperyalist olmak zorunda.
Yani sözün kısası antiemperyalist olunmadan yerli ve milli olunamaz.
Peki, kendisine yerli ve milli diyenler ne kadar yerli ve milliler. Buna bağlı olarak da ne kadar antiemperyalistler.
Emperyalizm, Ortadoğu petrolünü kontrol etmek için soğuk savaş döneminde İslam dini ile ilgili birtakım projeler geliştirdi, uyguladı. Emperyalistler, Müslümanları birbirine düşman etti. Bu projeler şöyle sıralamak mümkün:
1-Yeşil Kuşak ( Türkiye, İran, Pakistan’ı kapsıyordu. Türkiye’de Kenan Evren, İran’da Humeyni, Pakistan’da Ziya Ülhak, darbesi bu proje gereği yapıldı.)
2-Barış Gönüllüleri.( Bu proje İslam ülkelerin yumuşak karnını tespit etmek amaçlı Müslüman ülkelere gönderilen ajanlardı.)
3-Ilımlı İslam.(Bu proje radikal İslam’a karşı ılımlı İslam teorisiydi. İdeoloji olarak da Müslüman Kardeşler esas alınmıştı. Tunus, Mısır, Suriye’nin yağmalanması bu projenin devamıydı.)
4-Arap Baharı.(Libya, Irak, Suriye gibi Arap milliyetçiliğin hüküm sürdüğü ve İsrail karşıtı politikaları olan ülkelerin ve liderlerinin imha planıydı. Başarı ile uygulandı.)
5-BOP.(Açılımı Büyük Ortadoğu projesidir.24 Ülkede ulus devletlerin tasfiyesi ve onun yerine ümmet topluluğu yaratma projesidir. Bu süreç halen Suriye’de işlemektedir. Sırada İran ve Türkiye olduğu da söylenilmektedir.)
Şimdi kendisine yerli ve milli diyen guruplar veya şahıslar, yukarıda saydığımız emperyalist projelere ne kadar karşılar. Şimdiye kadar bu yukarıda saydığımız emperyalist projeleri hiç eleştirdiler mi? Bilmiyoruz.
Şimdi gelin bir akıl jimnastiği yapalım.
1-Milli ekonomimizin kurumları KİT ler emperyalist tekellere satılması yerli ve milli bir duruş mudur?
2-ABD Emperyalizmi Yeşil Kuşak projesini desteklemek yerli ve milli bir duruş mu?
3-ABD emperyalizmi ile beraber 1 Mart teskeresine onay vermek ve ABD askerlerini Irak’ın işgali için topraklarımızı açmak yerli ve milli bir eylem mi?
4-Suriye’nin toprak bütünlüğünün parçalanmasının sonuçlarının hesaplamadan, Esat rejimini gerekçe göstererek ABD emperyalizmine yardımcı olmak yerli ve milli bir duruş mu?
5-İncirlik ve Kürecik üstlerini açık tutmak yerli ve milli bir politika mı?
6-Bağımsız Türkiye sloganını atanları düşmanlaştırmak, tutuklamak yerli ve milli bir politika mı?
7 Altıncı Filo protestolarına saldırmak yerli ve milli bir eylem mi?
8 NATO üyesi olarak Libya’nın parçalanmasına yardımcı olmak antiemperyalist ve milli bir duruş mu?
9 Demokrasi karşıtı olmak yerli ve milli mi bir politika mı dır?
10 Ergenekon, Balyoz ve benzeri bir davaları desteklemek, ordumuzu FETÖ gibi bir hainin, hırpalamasına göz yummak, yerli ve milli bir politika mıdır?
11-Milli devletimizin kurucusu ATATÜRK’E her gün saldırmak ve saldıranları cezasız bırakmak yerli ve milli bir politikanın sonucu mudur?
12 Şeker fabrikaların elden çıkarmak yerli ve milli bir ekonomik politika mı dır?
Daha bu sıralamaya onlarca madde sıralamak mümkün.
Ama biz burada bunu noktalayalım. Bu halk bir ağacın dalları gibidir. Bu halkı milli ve gayri milli diye bölerseniz en büyük kötülüğü bu millete siz yapmış olursunuz.
Bu toprakların Demokrasiye ihtiyacı vardır. Ne olur biraz da demokratik taleplerden bahsedin. Demokrasi hava ve su gibidir. Biraz eksik olunca insanın nefesi kesilir.
Bu toprakların temel harcı Mustafa Kemal ATATÜRK’TÜR. Eğer onu öldürürseniz geriye hiçbir şey kalmaz.
İşte Libya, işte Irak, işte Suriye