ALTIN
 2.435,65
DOLAR
 32,4643
STERLİN
40,9284
EURO
 34,9297

 

 

              Gazeteci Kemal Ilıcak, Süleyman Demirel’in gözdesiydi ve iktidara yağ çekmek, Demirel’in bulunmaz bir değer olduğunu bize ezberletmek gibi de artı görevi vardı!

            Elinde kelepir bir arsa vardı ve bu arsayı fahiş fiyatla ilkokul öğretmenlerinin dayanışma kurumu olan İLK-SAN’a sattı!

                Tabi yer yerinden oynadı ve o dönemin muhalefeti bu işin üzerine çok gidince, kudretli ve koruyucu Süleyman Demirel, sessizliğini bozup yumruğu masaya vurmuş, “ Veeedimse, ben veedim” diyerek noktayı koymuştu!

Noktadan sonra cümle bitmiş, herkes süt dökmüş kediye dönmüştü!!

Bana göre şu Katar’a satılan Tank- palet meselesine dün son nokta konuldu!

AKP adına Meclis’te konuşan Vekil” Katar, Müslüman olduğu için bu iş zorunuza gidiyor” dedi!

İşte sahaya topu böyle sürerler “ Bay Kemal!”

           Şimdi yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bu ülkenin sokaklarına hangi masalla bu işi bir daha anlatacaksın?

Bence sus!

Unuttuğumuz “ cibiliyetini” yeniden ısıtırlar, haberin olsun!

Çünkü elde kala, kala sadece bu kaldı!

Bak, bundan sonra ben “ Katar” sözcüğünü ağzıma alıyor muyum, almıyor muyum?

Almam!

Öldürsen almam!

Üstelik Katar’ın Müslüman bir ülke olduğunu bilmiyordum!

Oranında bir İsrail toprağı olduğunu bilmemden kaynaklı o kadar yükleniyordum!

Hamdolsun ki doğruyu öğrendim ve bin tövbeyle gerçeğe döndüm!

Şimdi bu Müslüman kardeş ülkeye laf söyletmem!

Şu aklıma yanayım, adamlar bize kamyon, kamyon para veriyor, ben rahatsızım!

Bu dünyada “ ben para peşinde koşmuyorum” diyen yalan söyler!

En çokta “ paranın ne önemi var” diyenden korkun!

              Zenginin biri yediği bir halttan dolayı, ne yapsa etse bir türlü işten sıyrılamayınca, yanında çalışan uşağı kulağına fısıldamış “ boşuna çabalama bu işi para hal eder” demiş!

              Zengin adam, son çare bunu deneyip pürü pak bu işten sıyırınca elini cebine atıp bir deste para çıkarıp söylenmiş “ ulan, Allah değilsin ama dinime, İmanıma Allahtan daha çok iş görüyorsun!” diyerek asıl Tanrı’nın farkına varmış!

Ey, benim ülkemin güzel insanları!!

Kapitalizm nedir bilir misiniz?

Söyleyeyim!

Para Tanrı’dır ve yaptığın tüm dualar paraya yaramıyorsa geçersizdir!

Anladınız mı şimdi?

Hadi bakalım, tüm dualar Katar’a!!

***************

AH BİR ANLAYABİLSEK

 

          Osman ağa haklı “ Hâkim bey, bu ne biçim bir soru, olmuş iki yıl, unuttum ne yaptığımı” demiş!

Sanki unutmasa bir şey olacakmış gibi!

Yargılandığı mahkeme tavuk hırsızları ile komşunun penceresine taş atanlara bakıyor!

Osman ağayı da ağır ceza yerine böyle bir mahkemede yargılarsan olacağı budur!

             Bir diğeri “ ya hakim bey, istesek öldürürdük” dedi ve bana göre Osman ağa doğru söylüyor, bu yalan söylüyor!

Matematik ve fen bilimlerinde yere çakılan bir ülke insanına gökyüzünü tarif etmek imkânsızdır!

           Bu nedenle anlama güçlüğü çekiyoruz ve artık bize lafın tamamını demeden kimin ne dediğini anlamıyoruz!

Takmışız, Katarlılara!

Yahu adamlar eline silah alarak vatanı mı bölsünler?

Basıyorlar parayı toprak alıyorlar!

Ne var bunda?

            Hem bu kadar toprağı alıp cebine mi koyacaklar, toprak bir yere mi gidiyor? Olduğu yerde kalıyor ve üstü eğlence ve şatafatla buluşacak kötü mü?

           Hatırlarsınız Demirel döneminde yine bir ara Suriye ile limoni olmuştuk! Suriye’ye ne yapalım diye kara kara düşünen Demirel’e bir Bakanı yaklaşarak “ efendim, Fırat ın suyunu kesip vermeyelim” demişti!

Demirel bu anlamsız öneriye “ ulan o kadar suyu cebine mi goycen” diyerek bu dahiyane fikrin üstünü çizmişti!

Şimdi bizi “ vatan elden gidiyor, bekamız tehlikede” diyenlerin bu kurnazlığına kananlara sesleniyorum:

Rahat olun, vatan hiç bir zaman elden gitmez.

         Kapitalizm denilen canavarın toprağa ihtiyacı yoktur! Toprağa ihtiyacı olmadan makineden her şeyi üretiyor ve makinası olmayan sana satıp, senin kanını emiyor! Seni niye bölüp pazarını kaybetsin ki?

Dikkat edin, senden toprak alanlarında makinesi yok!

            Hatta bir ülkeleri de yok! Bir avuç ülkesi Amerika, Fransa ve Türkiye üsleriyle kapatılınca ortada toprakta yok!

Ne yapsınlar?

Bari şu dünyada bir avuç toprağımız olsun” diye bizden ha bire toprak alıyorlar!

Arap işte!

Alsın, helali hoş olsun!

Bunlar bir tarafa da, bir parti kurayım diye çok düşünüyorum!

           Meydanlara çıkacağım ve “ Beni iktidara taşırsanız, tüm askeri harcamaları ve Amerika üslerini bu ülkeden söküp atacağım, sadece ufak tefek kavgaları ayırsın diye küçük bir polis gücü bulunduracağım, ülkedeki cezaevlerinin yüzde doksanını tavuk ve yumurta üreten çiftliklere çevireceğim ve vereceğimiz eğitim gereği suç oranı yüzde doksan düşeceği için, geriye kalan yüzde on cezaevi bu işi karşılar.

               Yerli ve doğal üretime döneceğiz, hal böyle olunca eğitim ve sağlık artı parayla bedava olacak” ve insana yarar ne varsa söylesem biliyorum ki taşa tutulurum ve bir tek oy almam!

Amaaa!

           Vurma, kırma, kan ve yüzümü Amerika üslerine çevirmek gibi bir role bürünsem, bilirim ki kesin iktidarım!

               Öyle olunca da üstüne üstlük en büyük vatansever olurum, aksi durum zaten vaziyeti tamamlamaz!

Tamamlamadığınız vaziyetin de hesabını verirsiniz!

Osman ağa bu hesaptan kurtulacak gibi!

Zaten “ unuttum” diyor!

Bak Kemal Bey!

Gel beni dinle, postu ucuz yırttığının farkında değilsin!

Farkında olman için Çakıcı sana üç tane mektup yazdı!!

Anla artık ve adamı kitap yazmaya zorlama!

            O da bir zamanlar yargılandığında mahkeme heyetine fırça atmış “ Bu devlet bana borçlu” demişti!

Bence bir kurbanlık al ve kes!

Sonra git evine otur!

Yoksa bu alacağı senden tahsil etmeye kararlılar bilesin!!

******************

TOPLUMSAL SOSYOLOJİ BÖYLEDİR

 

              Bir makine düşünün parçalarının ayarları ile oynadınız mı, zamanla laçkalık başlar ve parçalar aşındıkça garip sesler bir birine karışır.

          Fazla sürmeden makine dağılır ki toplasan da artık işe yaramaz, çünkü çoğu parça kendini yemiş bitirmiştir ve işe devam etmek gibi bir niyetin varsa tek çare yeni bir makine almaktır!

 Yukarıda vurguladığım, devlet aygıtında da öyledir!

Öngörüsüz ve liyakatsizlikle yönetmeye kalkarsan, yukarıdaki manzaranın aynısı kaçınılmazdır!

           İlkokul beş seviyesinde ki bir topluma hitap ve yol gösterme yolunda eğitici ve öğretici bir dil yerine kavga ve şiddet içerikli naralar atarsan, kusura bakma böyle bir toplumu hiç bir güçle idare edemezsin.

…..ve sen idare edemeyince o bırakın kendini, seni de idare etmeye kalkar ki, bir daha da toparlayamazsın!

Nitekim şu an böyle bir manzara ile karşı karşıyayız!

Siz bıçakları çekip ekrana çıktığınız zaman, söz konusu bu toplumun algıları anında birden kılıç çeker!

Çünkü yol ve cesaret veriyorsun!

              Bir üçüncü dünya ülkesinde bile bir organize suç örgütü lideri ülkenin siyasilerini peş peşe mektuplarla tehdit ederse, buna mutlaka hukuki yanıt verilir ve hele hele ona bir parlamento temsilcisi parti sahip çıkarsa olacaklar daha da bellidir. Yer yerinde oynar ve o partinin başındaki istifa eder!

            Bu mektuplar yazılalı on gün oldu ve ona sahip çıkan benzine ateşle gitmeye dursun, durumdan vazife çıkaranlar çoktan iş başına geçtiler bile!

           Her yerde insanlara tehditler gelmeye başladı ve son olarak dün Ekrem İmamoğlu’na suikast haberi aldık!

Şimdi anladınız mı ne demek istediğimi?

             Bu bir toplumsal tespittir ve şaşırmayın, bu manzarada eşyanın tabiatı budur ve diktiğiniz fidan meyveye durdu!

              Bu meyve acı bir meyvedir ve yerken hiç ağzınızı yüzünüzü buruşturmayın, beklediğiniz sonucun size nasıl döndüğünü görün!

              Bugün değil, yıllardır benzer şeyleri yazıyoruz ve bugünlere geleceğimizi ta o günlerde yazdık!

Maalesef zaman bizi haklı çıkardı!

Bu güzelim ülkeyi anarşi ve kaosa terk etmenin ağını örenlerin hiç bir kaygıları yok!

Ya halk?

Kaygılı, umutsuz ve bindiği gemide tutulduğu fırtınada nereye çarpacağının korkusuyla sadece nefes alıp veriyor!

Son kez diyorum!

Etmeyin, tutmayın!

Yazık, çok yazık edeceksiniz!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.