ALTIN
 2.510,03
DOLAR
 32,5947
STERLİN
40,4574
EURO
 34,8297

 

 

            Aleviler ve Ramazan Bayramı Alevi-Bektaşi Kültür ve İnanç sisteminde Ramazan Bayramı diye bir kabul yoktur.

            Şeker bayramının aslı şudur: Şah-ı Merdan Hz. Ali'yel Murteza evinin önünde 3 kişi tarafından saldırıya uğruyor ve başında ağır yaralanıyor, bunu yapanlar Haricilerden Ibni mülcem –Verdan ve Şebil dir.

            İbni Mülcem ile ya Verdan veya Şebil yakalanıyor ikisi yakalanınca biri kaçıp kurtuluyor. On günlük bir yolculuğun sonunda Ramazanın 27 sinde Lanetli Maviye' nin sarayına Hz. Âlinin öldüğü haberi gider. Artık önünde herhangi bir engelin kalmadığını öğrenen Maviye, kendi emri altında olan illerin Valiliklerine emir vererek Ramazan ayının sonunda her yerde Şenlikler tertiplenmesini ister. Ayrıca tatlı ve şeker dağıtmalarını emreder.*

              Ramazan ayının 19.günü kiralık katil Mülcem tarafından zehirli bir kılıç ile cami değil, evinden çıkıp bir kaç adım attığı sırada arkadan vurulur. Hz. Ali üç gün sonra, yani ramazan ayının otuzuncu günü Hakk'a yürür.

              Muaviye'nin (lanet olsun) "Çok şükür, çok şükür Ali'den kurtuldum!" diyerek üç gün üç gece bayram ilan etmesi ve sokaklarda davul zurna çaldırıp, " rakkase" ler oynatması çoluk çocuklar da sevinsinler diye şeker dağıtması ile "ŞEKER BAYRAMI" ilan edilmekle, günümüze dek gelenek halinde devam etmektedir.

             Aynı Muaviye, oğlu Yezid'e (lanet olsun) "Ben Ali ile Hasan'ın işini bitirdim, sen de Hüseyin'in ve Ali'nin soyundan olanların işini bitir!" diye vasiyette bulunmuştur.

               İşte o süreçten günümüze dek gelen şeker bayramı veya Ramazan bayramı kavramının altında yatan olay Maviye denilen lanetli Ali'den kurtulmanın sevinç bayramıdır. Bu tür bir bayram Hz. peygamberin zamanında yoktu ve Ehlibeyt’te bu bayramı hiçbir zaman kutlamamıştır.

              Seyyidlerimiz, insanı kâmillerimiz hiçbir zaman bu bayramı kutlamamışlardır. Ehlibeyt'e ikrar vermiş ve ona bağlı kalmış olan Alevi toplumu da hiçbir zaman bu tür kutlamaları yapmamıştır.

              Şeker Bayramı denilen, AKP iktidarı döneminde Ramaza Bayramı adı altında yatan gerçek Muaviye'nin sevincini yaşatma bayramıdır. Dolayısıyla Alevilerin Şeker Bayramı kutlamakla, Muaviye'den taraf ve sevincine ortak olmaktır. Daha sonra halifeliği alan Yezid, Hz.Hüseyin'i Kerbela'da Muharrem ayının 10. günü 72 can yoldaşı ile acımasızca şehit etmiştir.

            İşte Ramazan Bayramı Aleviler açısından Hz. Ali'nin şehit edildiği bir matem günü, Muaviye açısından ise Bayram günüdür. Aradan geçen yüzyıllar Alevilere ve Ehl-i beyti sevenlere zulüm dolu yüz yıllar olmuştur.

              Bir yandan Alevi-Bektaşiler katledilirken, bir yandan da asimile edilmeye çalışılmıştır. Anadolu Alevileri olarak bizler tarihi çok iyi bilmek zorundayız. Yapılan katliamlar unutturulmaya, zulümler hafızalardan silinmeye çalışılmaktadır. Bu yüzleşmeyi aydın ve onurlu "Sünni" araştırmacıların da yaptığını artık görmekteyiz.

              Okuyan, araştıran sorumluluk duyan ve vicdani muhasebesini yapan Alevi dedeleri bu duruma kayıtsız kalamazlar, kalmamalıdırlar.

Aleviler Orucunu Tutmadıkları Ramazanın Bayramını neden Kutlasınlar ki?

                Ramazan orucuna daima mesafeli yaklaşan Aleviler, “Ramazan Bayramı” adıyla kutlanan bayrama da mesafeli durmuşlardır. Çünkü gerçekte Ramazan orucu ile “ Ramazan Bayramı “ denilen bayram arasında doğrudan bir ilgi yoktur.

Ramazan Bayramı Kuran’ın hangi ayetinden yazılıdır, hadis mi, farz mı?

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.