ALTIN
 2.439,70
DOLAR
 32,4504
STERLİN
40,7959
EURO
 34,8290

 

 

Halk TV’nin konuğu Temel Karamollaoğlu!

               Siyasete, altılı masaya dair sorular soruluyor ve fikirlerini açıkça söylüyor. Ancak iş dönüp Cumhurbaşkanlığı ve Kemal Kılıçdaroğlunun adaylığına gelince net yanıtlardan kaçıyor ve ne demek istediğini satır aralarına serpiyor!

                Yani demek istiyor ki “ bu ülkenin bir gerçeği var ve Türkiye Kılıçdaroğlu’na hazır değil!”

İşin özeti bu ve yine demek istiyor ki “ Kemal beyin hevesi ve ısrarı ülkeyi yakacak!”

             Gazetecilerin “ Tayyip Bey, Kemal beyin Aleviliğini sorun ederek sahada yüklenir mi “ sorusuna, açık vd net bir yanıt veriyor “ Tayyip beyin işi bu ve direkt Aleviliğini söylemese bile, bunu bir şekilde kullanır” diyor!

               Evet, bal gibi kullanır ve çıkıp “ sen Alevisin “ demeyecektir ama “ namaz bilmez, dua bilmez, abdest almaz; çıkmış bize dinimizi öğretiyor “ dediği anda geçmiş olsun ve bırakın tabanını, Karamollaoğlu’nun kendisi dahi oy vermez!

Bu gerçekleri bas, bas bağırarak yazdığımız için biz de topa tutuluyoruz!

              Yapmayın, etmeyin, Kemal beyi gaza getirmeyin; bu bir Türkiye dersidir ve okumadığınız yerden sınava hazırlanıyorsunuz, buradan bir sınav kazanma şansınız yoktur!

             O halde bu dersi en iyi çalışanı bulacaksın ki tereddütsüz kazansın ve üstelik tüm şartlar lehineyken!

            Tayyip beyin neden ısrarla “ çık adaylığını açıkla “ demesini okumayanlar, çıkmış siyaset dersi veriyorlar!

             Böyle bir adaylık açıkladığında kendisi ile televizyon kanallarına çıkmayan Tayyip bey, bu sefer “ hodri meydan “ diyecektir ve “ gel televizyona çıkalım, bir iki cüz okuyalım da herkes senin nasıl bir Müslüman olduğunu görsün “ deneyeceğini mi sanıyorsunuz?

            En iyi bildiği yol budur ve bu yolla yirmi yıldır ülkenin kaderine hükmeden birinden bahsediyoruz!

             Çok isteyip önüne gelen böyle bir keki çay keyfiyle iki dakikada hal eder, üstelik kuşlara kırıntısı da kalmaz!

Diyelim ki dünya yıkıldı ve Kemal Bey kazandı!

               Yine kazanmış olmayacak! En fazla orada Altı ay durur ve Cuma sonrası curcunalarla tereyağından kıl çeker gibi indirilir!

Sonrası mı?

                   Yeni bir dünya, yeni bir Türkiye ve işin yoksa bir de angıtların “ aslında, falan, filan ...” gibi işe yaramaz masallarını dinle!

Ne diyeyim?

Hava çok sıcak ve en çokta insanın beynini kaynatıyor!

************

“ …..   Gün ola, harman ola “

 

           Müthiş bir ağırlık çökmüş; sanki damarlarımda demirden çubuklar akıyor. İlk kez yüreğimin benden koptuğu hissi var, ne sesini, ne de kıpırtısını duyuyorum.

             En az on kitaba el uzattım, hepsinde ilk sayfada tıkandım kaldım ve gözlerimin sözcüklere takılı kaldığını, yürümediğini gördüm. Duvarda asılı saza sarıldım, baktım ki tel de susmuş, parmaklarım perdeyi hissetmiyor bile..!

              Döndüm bir bahçeye baktım. Gülü solmuş, dikeni arsızdan öte. Kuşların uçmadığı, kelebeklerin konmadığı bir bahçe ve zamanın içinde göçüp gittiği bir gariplik!

Şu an balkonumda dolunayla göz gözeyim!

              Yüz yüze çakılmışız ve gece mavi akıyor, damarlarımda sessiz bir huşu. Biliyorum söküp atacak demirden çubukları ve yerine bir halkın umudu dolacak; coşacak tüm nehirler parmak uçlarıma kadar...

             işte böyle güzelim, biz kavgayı ağır kanlı iklimlerden geçerek öğrendik ve üzerimizdeki ölü toprağını atarak..!

                  Sonra çok şey öğrendim, geldiğim şu yaşam yolculuğunun son çeyreğinde. Bir kere sensizliği sessiz yaşamayı öğrendim! Acısını kimse görmedi ama ben hep anlattım; taşlara, kuşlara, dala, yaprağa... Yani en iyi anlayanlarıma!

               Diğerlerini boş ver; dibi kopmuş bardağa hiç bir su dolmaz ve bundandır ki damla, damla düşüyorum ağzı sıkı mey şişesine...gün ola, harman ola, elbette bir gün yıllanır cümle sözler; düşerse dudaklarının hazına, kelamından sual olmaz ey ruhumun derin yolcusu..!

****************

MİLLİYETÇİLİK BİR AKIL TUTULMASIDIR

 

            Biliyorum, çoğunuz “ ama Atatürk milliyetçiliği farklıdır “ diyerek başlığa muhalefet şerhi koyacaksınız!

Bunun tek nedeni eşya ile tabiatının durumundan haberdar olmamanızdır!

            “ Bir Türk dünyaya bedeldir, ne mutlu Türk’üm diyen” birinin milliyetçilik anlayışı farklı olsa da çıktığı kapı bellidir ve o kapının üzerinde “ ırkçılık “ yazar!

           Az gelişmiş toplumların algılarıyla, kasları eşit çalışır ve biri birini tamamlayan nokta şiddet ve kabadayılıktır!

                Bu toplumlara atomu anlatamazsınız, anlayacakları ve oradan göğsünü gererek yürüyecekleri tek yol geçmişte atalarının yaptıkları can almalar, kardeş, çocuk demeden hepsini boğup atmalar ve dahası yıl on iki ay çalışmadan gökten bereket beklemektir!

               Sonra dünyanın en iyi ırkı olduğunu, en iyi dini inanca sahip olduğunu ve yeryüzünde bir icadı yokken, hepsini kendileri yapmış gibi yalan, yanlışı sahiplenerek yığınları buna inandırmak!

Şimdilerde yeniden “ kim daha milliyetçi “ yarışı başladı!

             Kemal bey, Bahçeli’ye bundan elli yıl önce Kıbrıs’a nasıl girdiklerine bakmalarını söylüyor ve buradan bir milliyetçilik devşirmeye çalışıyor!

             O Kıbrıs’a girmenin bize nelere mal olduğunu ve hala bizi kemirip durduğunu anlatmaya kalksan, vatan hainliği damgası ile sokakta gezemezsin!

              Milliyetçilik ve din çok ucuza satılan kavramlardır ve alıcısı yığınladır, bu yığınların oyu vardır ve burayı devşirmenin yolu da işte bu iki sarsılmaz kaleden geçer!

              Bir tarım ülkesinin içler acısı gerçeği ile karşı karşıyayken, utanmadan biri birleriyle milliyetçilik yarıştırıyorlar!

İktidara gelirse “ Süleyman şah türbesini yerine iade edecekmiş “ vay anam, vay..!

Süleyman Şah’ın çokta umurundaydı ve yirmi birinci asrın sonuna gelmişken hala bu akıl tutulmaları ile yol alıyoruz!

Sizden, hiç birinizden bu ülkeyi ileriye taşıyacak ne akıl var, ne de cesaret!

             Hepiniz tanıdığımız yüzlersiniz ve geçmişte yaptıklarınız ortadayken, üstelik onların tekrarı ile aklımızı tırmalarken; sizden olmayacağını adım gibi biliyorum ama kime anlatacaksın?

              Kanı, şiddeti, savaşı yücelterek insani değerleri aşağı çektiğiniz yerde uzağa gitmeye gerek yok ve biz boğazımıza kadar bunlara batırılmışız; sorsan karşına ani çıkan bellidir “ Türk, islam, ecdat, dünyaya bedel olduğumuzu “anlatan bir şaka!

Gidin ya!

            Her sokak başı, her televizyon kanalı, her miting alanı sizlerle dolu ve topluca ölmüş mezar alanlarına benziyorsunuz!

*******************

KABUL EDİN

 

               Öyle atıp, tutarak bu iş olmuyor! İki gündür ülke gündemi bizzat CHP ve kurmaylarınca bir döneğin eksenine kaydırılırmış ve sanki dünyanın sonuymuş gibi...

               Türk siyaset tarihinin temeli bu tür kaymalarla doludur ve buna çok ama çok elverişlidir!

Eğitimine insanı merkez almayan bir sistemde şimdi çıkmış oraya, buraya atlayarak yer bulmaya çalışan birine kızmak bu ülke siyasetinin fıtratına terstir!

              Yerlere, göklere sığdıramadığınız Ecevit, bu işi toptan yapmıştı ve oradan iktidar olunca da bu transferden okuma, yazması olmayan birini Bakan bile yapmıştı!

               Reis ve partisi bu işi perakende yapıyor ve bir şartları var; geçmişte kendilerine küfredip giydirmemişseniz o kapıdan içeriye giremezsiniz!

                Şimdi AK partiyi uçurmaya çalışanların hepsi önce cinayete sebep olacak küfürlerden sonra, kapıya gidip tövbe edenlerdir ve artık durdur, durdurabilirsen!

Geçenlerde ben de heveslendim ve şimdi herkesin kuyruk olup kaymaya çalıştığı banka promosyonu gibi!

              Cicilerimi giydim ve tam yola koyulacakken aklıma geldi; “ Yahu sen eleştirmişsin ama bu güne kadar ağzından bunlara tek küfür çıkmamış, seni nasıl kabul edecekler “ diye!

Öyle gideceğim sünepe gibi kafaya uzatacağım “ partinize beni alın “ diyeceğim!

           Vallahi beni dokuz köyden kovarlar ve üstelik kovacak olanlar, küfür ederek orada biri biriyle yarışanlardır!

            Ülke yangın yeri ama biz çokta önemliymiş gibi, iki kişinin televizyon kanalında biri birine dalaşını konuşuyoruz!

Asıl darbenin Yavuzdan geldiğini görmeyen bir millet masası var!

Evet orada bir yedinci ayak var ve o ayak öyle bir mesaj verdi ki anlayana!

Bu ülke insanı kendisine benzemiyorsa, insan değildir” diyen biri!

Bu o masada bir dinamittir ve her an pimi çekecek donanıma sahiptir!

Üstelik kaçma emareleri de gösteriyor!

Sizce nereye kaçar?

Biliyorum!

Bence fiz iken kaçmasa bile, fikren kaçtığı yer bellidir!

Şimdi oturun ve yapay gündemlere balıklama atlamayın!

İşin ucunu iyi yakalamışken, aman haa..!

***********

En çok bu ülke insanının akıl sınırları beni kahrediyor!

 

            Dün programda iki kurt kapıştı, benim için hiç bir sıra dışı bir durum değil, kurtlar böyledir ara sıra biri birine de dalarlar!

             Sonra çok ağır abi Yavuz büyük bir bilimsel açıklama yaptı “ Müslüman olmayan kürdü ve türkü neyleyim ve onlara insan bile demem “ babında aklında pas tutmuş isleri tüttürdü!

               Yurdumun güzel insanları; bu yavuz faşisttir ve bir faşistin söyleyeceği en sıradan sözdür ve bakın ben hiç kızıyor muyum?

             Yavuzum benim; ismin hakkı böyle verilir; yeni bilimsel açıklamalarını bekliyoruz; hem de birlik beraberliğe en çok muhtaç olduğumuz şu yok günlerde!

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.